BOYUT DEĞİŞTİRMEK DESEM Mİ?

Etkilenmeler...

Ağustos 10, 2024 - 18:38
Ağustos 10, 2024 - 18:38
 0
BOYUT DEĞİŞTİRMEK DESEM Mİ?

Yolculuklar...Hele de uçakla... Bir saat sonra bambaşka bir dil, coğrafya mimari mekanlara geçişiniz mümkün...
Uçakla seyahat çocukluğumun hayal edilebilecek bir eylemiydi ancak. Başka hayatları bilmiyorum. Maddi gücü olanlar ne kadar süredir uçak yolculuğunu yapıyor ve kendileri için sıradanlaştırdılar bilmiyorum. Benim için öyle büyük bir hayaldi ki, havacılık, geleceğimde meslek olarak seçtiğim bir alandı. Vazgeçirildim. Orası başlı başına bir konu olduğundan detaylandırmayayım.
Erich Von Daiken'in "Tanrıların Arabaları" kitabını ben ilkokul yıllarında gezici kütüphane üyeliğim sayesinde okudum. Kiapta bahsi geçen ziyaretçilerin uzaylı olma ihtimali, insanlığın gelişme düzeyinin bunu anlayamayacak kadar düşük olması ve bunu yazarın "insanlar uzaylıları Tanrı sanmış olabilirler" olarak yorumlaması benim küçük dünyamda büyük kapılar açmıştı. İlk uçuşum çok ileri yaşlarda olduğunda uçağın camına yapışıp uçan daire gözlemi yapmam bundandı. 
Bir kez daha benim için kanıtlanmıştır ki "evrenin çekim yasası" filan yoktur. Zira öyle olsaydı bu kadar tekrar ettiğim olay öncelikle benim için gerçekleşirdi. UFO görenler olduğunun öykülerini arıyor, buluyor, okuyordum. O devirlerde bu kadar çok bahsi geçmezdi UFO ların. Ben bahsettiğimde bana uzaylı gibi bakarlardı. 
Ben ilk uçağa bindiğimde böyle bir olaya hazırlamıştım kendimi, ama "Alice Harikalar Diyarında" yı yaşadım. Çektiğim hiçbir fotoğraf gözümle algıladığım o güzelliği yansıtmadı. Pamuk bulutlar, üzerinde sıçramam için ne kadar davetkâr. Üstelik her akışta rengarenk halleri bir festivaldeymişim hissini uyandırıyor. Yok, uçan daire görmedim. Ama uçaklarla karşılaştık, geçişlerini gördüm. Bu da yol arkadaşlarımın söylediğine göre ender olurmuş.
Yine bir uçak yolculuğundayım. Üçüncüsü. Yani o kadar sık olmuyor yaşantımda. Güzel bir havada uçmaya geldik ama iki saat rötardan sonra yağmurla kalkış yaptık.
Benim güzel bulutlarım bana başka bir seramoni gösteriyor. Akşam olmakta. Işık huzmeleri İtalyan ressamlarının İsa tablolarında resmettiği uhrevi bir hava yaratıyor. Bir bulut çukuruna düşen huzmeler, sonsuzluğa devam ediyor. Ortası parlak kenarları gri bulutların çevrelediği bir güzellik. Peki o devirde uçak yoktu ki böyle bir manzara gözlemleyip eserlerine aktarsın! Hayal güçlerine bir kez daha alkış tutuyorum.
Beyaz bulutlu yerlerden geçiyoruz, sonsuz mavilikler...Sanki bir deniz üzerinde karla kaplı yeryüzü parçaları var. Oysa biliyorum ki yolculuğum kendi ülkeme kadar deniz üzerinden geçmiyor. Arada bulutlar o kadar serpme bir hal alıyor ki yeryüzünü görebiliyorsunuz. Sonra tekrar yoğun bulutlar... Az ötede hiç de yağmur bulutuna benzemeyen bir bulut kümesinin ortası feci aydınlandı: Şimşek... Yeryüzünde yüreğimize korku salan bu doğa olayını tekrar görmeyi umud ederek uzunca bir süre o bulutu göz hapsine aldım. Olmadı tekrarı.
Yıldızlar aşağıda... Nasıl olabilir? Issız yerlerden geçerken yansıyan ışık kafa üstü yaşıyormuş hissini vermez mi insana!...İşte İstanbul'a yaklaşıyoruz. Samanyolu alt tarafta...Sayılamayacak kadar çok yıldız var.
Bir kez daha tescil edildi ki, boyut değiştirmek için ölmek, ışınlanmak, uzaylıların kaçırması gerekmiyor. Hele de benim için... Ben her uçağa binişimde boyut değiştiriyorum. Yeryüzüne rüyadan uyanmış gibi iniyorum. Bir kaç gün daha bu mutluluk sarhoşluğu, kapatılan instegram, belki başka sosyal platformların eksikliğini hissettirmeyecek bile...

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

GÜMÜŞ SÖZ Sözün gücünü farkedeli epeyce yol aldık hayatta. Tadımız, tesellimiz, yoldaşımız, yârenimiz ve daha niceleri oldu söz benim için. Sözlerle dolu nice kitaplar.... İnsanoğlunun en değerli buluşu herhalde sesi söze, sözü yazıya dökmek....Sahibinin zerresi kalmamışken dünyada sözü yolculuğuna devam eder. Öyle bir sözdür ki o, doğduğu dilin gücünü yansıttığı ölçüde ömrü devam eder. Sözün gücüyle ruhlar inşa etmeyi isteyenlerin paylaşım mecraları bulmaları ne güzel şans!...