GÜL VE ATEŞ(HOŞGELDİN)

Gül ve Ateşin devamı

Kasım 11, 2022 - 14:00
Kasım 11, 2022 - 20:29
 0
GÜL VE ATEŞ(HOŞGELDİN)

HOŞGELDİN

Vezir Kays'ınn Sultan'a evlenme teklifi götürmesi bütün sarayın karışmasına sebep olurken halkın bu kadar çok korktuğu ve saygı duydukları birinin ülkenin en çok sevilen insanı olan prensesleri ile evlenmesi bütün halkı sokaklara dökmüş şimdiden bir düğün kutlaması ortamı sarmıştı. Şehrazat ise bütün bu karmaşanın ortasında  ve annesinin yanında hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranıyordu.

Babası onu yanına çağırmış korku ve dehşetin izlerini gördüğü gözleriyle"Vezir Kays'ın benden ne istediğini biliyor musun?"diye sorduğunda Leyla kafasını evet anlamında salladı. Babası  nereden veya kimden öğrendiği ni sormamış sadece"Cevabın ne?"diye sormuştu. Şehrazat,babasının yanına yaklaştı ve mahsun bir sesle"Siz ne isterseniz onu kabul edeceğim baba çünkü siz benim adıma en doğru kararı  verirsiniz"dedi.

"Diyelim ki seni Vezir Kaysla evlenirdim diyelim Shoyon'un tepkisi nasıl olur sence?" Babasının kendisini sorguya çektiğini hisseden Şehrazat aynı mahsun sesini sürdürerek"Babacığım siz bizim hakkımızda en doğrusu düşünür ve karar verirsiniz.Biz de sizin verdiğiniz kararlara memnuniyetle kabul ederiz"dedi. Kızının kendi verdiği kararları memnuniyetle kabul edeceğini öğrenen Alaeddin kafası biraz da olsa rahatlamış bir halde kızını odasına geri göndermişti.

Annesi zaten Vezir Kaysla akraba olma ihtimalini duyduğu andan itibaren Şehrazat'ın odasına terzileri,cariyeleri göndermiş ve Vezir Kaysla görüşmek için adamlarını gönderse de Vezir Kays yoğun olduğunu söyleyerek görüşme taleplerini geri çevirmişti. Leyla ise aralarından en çok abisi Mohsen'in  tepkisini merak ediyordu ve bu sırada abisi Arashla anlaştıkları gibi mektup alışverişlerini sıfıra indirip birbirine gönderdikleri gizli mesajları yakmış okunması yasaklanan kitapları ise saraydan çıkarmıştı.

Sarayda ise Prens Arash'ın taraftarlarıyla arasına bir mesafe koymuş günlerini kitap okuyup sarayın bahçesinde yürüyüşler yaparken heyecan ve korkuyla karışık bir duyguyla abisinin gelmesini bekliyordu. Bu bekleyiş 1 hafta sonra Leyla'nın bahçede yaptığı bir yürüyüş sırasında gelen uzun ve yumuşak bir tonda çalınan boru sesiyle  yanıt bulmuştu.

Boru sesini duyan saray halkı Prens Mohsen'i karşılamak için sarayın ön taraflarında sıralanmıştı. Şehrazat,annesiyle beraber ön sırada abisini beklerken annesi abartı dolu bir sesle"Sonunda biricik Prensimiz konağa ulaştı.Bize kötü davranan herkese karşılığını verecek"dediğinde Şehrazat hayret dolu bakışlarla annesine bakmadan duramadı. Genellikle annesi kimsenin korumasına ihtiyaç duymayan genellikle kavgayı asıl başlatan kişi olurdu.Şehrazat gerçekleri dile getirmek istese de annesinin sahte ayıla ve bayılmalarıyla uğraşacamayacağı için yalnızca kafasını salladı.

Biraz sonra atların kişnemeleriyle beraber abisi ve askerleri koskocaman avluyu doldurmuşlardı.Abisi attan inip annesine doğru yürüdüğü sırada Şehrazat annesinin akan gözyaşlarını gördüğünde içinden "Ben gitseydim yine de bu kadar üzülür müydün anne?"diye geçirmeden edemedi. Annesiyle kucaklaştıktan sonra kızkardeşine dönüp ilgili bir ağabey gibi"Kardeşim"dedi ve kız kardeşine sarıldı. Şehrazat abisi gibi davranıp rol yaparak abisine sarıldı ve onu çok özlemiş gibi bir sesle"Evine hoşgeldin abiciğim"dedi.

"Hoşbuldum"dedi ve dışarıdan bakılınca birbirlerine karşı duydukları sevgiden dolayı imrelinirken gerçekte çıkarlar üstüne kurulu olan bu aile içeriye girdi. Annesinin  odasında lokum ve şerbet eşliğinde anne ve oğul özlem giderirken Şehrazat bir köşeden onları izliyordu.Eskiden olsa bu ailenin içine girmek için yapamayacağı hiçbir şey yokken şimdi onları yok etmek için planlar kuruyordu.

"Şehrazat kardeşim duyduğuma göre genç yaşlı demeden erkekleri güzelliğinle büyülemişsin"dediğinde annesi Şehrazat yerine kibirli bir ses tonuyla"tabii ki de güzelliği aynı bana çekmiş"dedi. Selman bakışlarıyla annesini susturmuş ve kızkardeşine dönerek"Eee Şehrazat senin bu konudaki fikrin nedir?"diye sordu.

Leyla daha ilk sorudan abisine yakalanmamak  amacıyla isteksiz bir ses tonuyla konuşarak"Daha ortada belli bir şey yok babam ne derse o olacak"dedi. "Tabii ki de Sultan babamız ne derse o olacak ama Vezir Kays gibi biri bizle akraba olmak isterken Shoyon'u seçmek aptallık olur değil mi?"

"Elbette sen en doğrusunu bilirsin oğul ama"dedi Melika Sultan,oğlunu destekleyen Reza Paşa'yı karşılarına almaktan çekindiği için"Reza Paşa bizim en büyük destekçimiz onun desteğini  kaybetmemiz bizim kaybıımıza olur" "

Anne Vezir Kays'ın ailemize katacağı güçle değil Reza Paşa'yı bütün destekçilerimizi kaybetsekte yine de kimse bize zarar veremez" Şehrazat uzaktan uzağa bir mal gibi kime satılacağına karar verilmesini izledi.Abisinin şimdiden tahta çıkışının kesinliğinle yerinde kabardıkça kabarıyor annesine baskı yaparak düğün tarihine  biran önce  karar verilmesi için babasını ikna etmesini istiyordu.

"Ben"dedi Şehrazat abisine duyduğu öfkeden dolayı onun hakkındaki gerçek düşüncelerini ortaya koymaktan korktuğu için"İzniniz olursa abimin odasında eksik gedik bir şey var mı diye kontrol edeyim" Abisi kızkardeşinin sonunda evcilleşmesinin verdiği mutlulukla"Sağol kardeşim ama artık bu işlerle sen uğraşmamalısın"dediğinde Şehrazat bu odadan kaçmak için son şansını kaçırmamak için"Olur mu öyle bir şey?Hanedanımızın tek umudunu başka birine nasıl emanet edebiliriz?" Annesi her zaman ki gibi abartılı bir ses tonuyla"Şehrazat çok haklı.Kardeşin gidip odayı kontrol etsin ki sana kötü bir şey yapmalarına karşı önlem almış olalım" Annesi bilmiyordu ki oğlunun hayallerini söndürecek olan kişi kendi kanlarından olan kızlarıydı ama o tehlikeyi hala başka yerlerde arıyordu.

Şehrazat odadan çıktığında kapıda bekleye cariyelerden iki üç kişiyi alıp abisinin odasına girdi ve cariyeler odayı kontrol ederken Leyla da hizmetçilere çaktırmadan abisinin eşyalarını kontrol etti ama eşyalar arasında istediğini bulamadığından yüzünün ekşimesine engel olamadı. Şehrazat'ın, Vezir Kaysla evlendikten sonra geçmişte ona olan kötü davranışlarından dolayı intikam almasından korkan cariyeler bir an bile Şehrazat'ın yanından ayrılmıyorlar herhangi bir şeyde Şehrazat'a iyi olup olmadığını soruyorlardı.

Şehrazat'ın yüzünü ekşittiğini gören cariyeler panik halinde prenseslerinin etrafını sarıp kendisine bir şey olup omadığını soruyorlardı.Cariyelerinin yanında otokontrolünü  kaybetmesinden dolayı aklına gelen ilk bahaneyi söyledi. "Yoruldum birazcık"dediğinde cariyeler onun odasına gitmesi için ısrar etmişler eğer ona kötü bir şey olursa Vezir Kays'a nasıl hesap verecekleri hakkında konuşuyorlardı. Şehrazat onların bu halini gördükçe kızgınlığı ve alınganlığı gittikçe artıyordu.Bu sarayda değer görmesi için illa zengin ve güçlü biriyle mi evlenmek zorundaydı?Şehrazat öfkesini kontrol etmek için eteklerini sıkıca tuttu ve sakin tutmaya çalıştığı bir ses ile"Ben odama gideyim artık yoksa sizin Vezir Kays'ın elinde can vermenizi istemem"dedi.

Aslında Şehrazat onları kimseye bırakmaz onların canlarını kendi almak isterdi ama ellerini bu insanların kanla kirletmek istemiyordu.Şehrazat ayağa kalktığında cariyeler ona yardım etmek için  ellerini Şehrazat'ın koluna değdirdiklerinde o iğrenç ellerin kendisine değmesini istemediğinden  hemen kolunu geri çekti ve yüzüne yerleştirdiği sakin bir ifadeyle"Gerek yok Homa bana yardım eder"dedi ve kapıda bekleyen korumasının koluna girerek odasına yürürken nefes alamıyormuş gibi bir sesle"Beni lütfen bahçeye çıkar"dedi.

Homa kafasını tamam anlamında salladı ve Şehrazat'ı bahçedeki gizli köşesine  götürdü.Bahçedeki temiz havayı ciğerlerine çeken Şehrazat yorgun bir şekilde ağacın köşesine oturdu ve sessizliğin tadını çıkardı. "Az kaldı efendim çok yakında bu saraydakilerden de içindekilerden de kurtulacağız"dediğinde Şehrazat güçsüz bir ses tonuyla"Bunlardan  kurtulsakta ne olacak ki asıl savaş Vezir Kaysla evlendirdikten sonra çıkacak.Etrafımızı dost düşman yüzlerce insan saracak"

Homa,prensesine duyduğu güvenle tereddütsüz çıkan bir sesle"Siz onlarından da hakkından geleceksiniz ben size güveniyorum"dedi. "İyki sen benim yanımdasın Homa sen de olmasan bu koca sarayda beni seven ve destekeleyecek kimse olmayacaktı." "Biz birbirimize yeteriz Sultanım"dedi Homa gözlerinden belli olan sadakat dolu bir ifadeyle.

"Hayır"dedi Şehrazat küçüklükten beri özlem çektiği o bir kelimeyi kendisine söylemeyen ailesine  duyduğu nefretle"Onlar bana ne yaşattığıysa aynısını bende onlara yaşatacağım" Şehrazat babası kararını bildirinceye kadar geçen sürede  sabah akşam abisinin Vezir Kaysla ilgili planlarını dinliyor,onun yanından kendini kurtardığı zamanlar ise kitap okuyordu.

Vezir Kays'ın evlilik teklifinden 1 hafta sonra babası sarayın avlusunda halk ve ulemanın kendisini duyacak kadar yüksek olan balkonundan merak içinde onu dileyenlere;

"Biricik Kızım Şehrazat ile devletimiz için canını bile vermekten çekinmemiş olan Vezir Kays'ın düğünü 1 ay sonra askerlerimizin kutlu zaferini kutlamak için yapılacak olan ziyafetle bir arada olacaktır"

Şehrazat duyduğu haberin etkisiyle yüzünde beliren zafer dolu bir gülümsemeye engel olamadı.Sonunda planın en büyük aşaması olan 1.adımı başarmıştı.Geriye planından habersiz ortalıkta aynı Şehrazat gibi zafer dolu bir sırıtmayla gezen anne ve abisine baktı ve onların son kez gönüllerince eğlenmesine izin verdi.

1 Ay Sonra Bizans Sınırı

Shoyan her şeyden habersiz Şehrazat'ın ona gönderdiği mektubu okuyordu.Bu mektupta öyle sevgi dolu ifadeler yer alıyordu ki Shoyon,Şehrazat'la yaptığı son konuşmayı hatırlamasa bu mektupla beraber Şehrazat'la kendisini sevgili sanırdı.

Shoyon'un aynı çadırı paylaştığı arkadaşı hala daha evlenme haberlerinden habersiz olan arkadaşına"Hala daha o mektubu mu okuyorsun?"diye sordu.

"Evet,"dedi Shoyon,Şehrazat'ın mektuba sinen kokusunu içine çekerken"Bana ilk defa bir savaşta mektup gönderdi nasıl okumam?"

Arkadaşı "Belki de ona bu kadar bağlanmamalısın sonuçta ileride ne olacağı belli değil"dediğinde bir şeyler döndüğünü anlayan Shoyon tehditkar bir ses tonuyla"Ne demek o?"diye sordu.

"Boşver"dedi arkadaşı dilinin altına sakladığı baklanın sonuçlarından korktuğu için 

Shoyon,arkadaşını daha da korkutan bir sesle"Konuuş" Nemur tedirgin bir ses tonuyla"Uzun zamandır askerler arasında bazı  dedikodu dönüyor"dediğinden  askerlerin Shoyon'un prensesle olan evliliğini öğrendikten sonra sürekli Shoyon hakkında konuşup duruyorlardı ya da laf atıp onun sinirleri ni bozmaya  çalışıyordu"Bosver onları yiyip içip dedikodu yapmaktan başka ne biliyorlar"

Nemar tedirgin bir bakışlarını arkadaşlarına dikerek"Ben olsam bu dedikoduları ciddiye alırdım"dedi.

"Konuş o zaman"

Arkadaşı derin bir nefes alıp tek seferde her şeyi söylemeye karar verdi. "Biz savaştan döner dönmez Prenses Şehrazat'la Vezir Kays'ın düğünü yapılacakmış"

Shoyon önce deli gibi kahkaha atlamaya başladı ve insanları korkutan o şahin gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Çok komik bir şakaymış ama bunu Vezir Kays duymasın yoksa birçok insanın kanı akar"dediği halde arkadaşından herhangi bir tepki gelmedi. "Nemar"dedi önce kahkalarının arasından çıkan bu sesler daha   sonra yalvarmaya dönüştü ve yalvaran  bir sesle"Ne olur bunun şaka olduğunu söyle"

"Üzgünüm"diyebildi Nemar sadece"Üzgünüm"​

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

zeynep_edaq2 Merhaba ben Zeynep Eda wattpad,yazokur ve dreamde yazılar yazıyorum.Hayalim birgün kendi kitabımı çıkarmak bunun için de olabildiğince tecrübe kazanmak istiyorum