HÜZNÜN KALESİ - 1 (İMTİHAN)
" Bu hikaye komşumuzla olan konuşmamdır."
Bütün hüzün dolu yüreklere sarılıp sizi anlıyorum deyip hüngür hüngür ağlayasım var. Dağ gibi çökermiş bir insan. Gözlerinden erirmiş önce... Hüznü sîretine yansır da yakarmış bakan gözleri
Ben iki kişinin öldüğünü gördüm. Sadece bir gözde. Ama temizdi. Yalandan riyadan temizlenmiş. Huzura doymuş acılardan.
Karşılaştık.
- Acın hafifledi mi?
- Evlat acısı bu hafifler mi?
- İyi gördük ama seni sanki gençleşmişsin.
- Daha yeni ağladım bak gözlerim yangın yeri…
İçi; kurtar, der bazen insanın bakışlardan anlayan kişi sadece hissedebilir bunu. Canım yanıyor, su serp yangınıma der, o bakışlar. Bir şey söyle hadi, bir söz beni teskin etsin, diye bakan gözlere;
- Çok üzdün kendini sağlığına yazık
- Bir kaç gün sonra 3. senesi olacak. Bak işte şurası (midesini gösteriyor) her gece yanıyor. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Anlayamazsın kızım.
- Allah merhametiyle muamele etsin. Duaların ona ulaşıyor. Anne duası bu, acıları hafifler. Hepimiz eninde sonunda orada buluşacağız. Yakındır.
- Geçmiyor ki. Her gün her gece. Üç günde bir yanına gidiyorum. Türbelere gidiyorum. Helvalar dağıtıyorum. Bak yakında koç keseceğim. Her sene yapıyorum. Yavrumun ruhu rahat olsun.
Hüzün ki bazen söze düşer yerlerde yuvarlanırda diğer bir hüzünlü kalbi arar bulur. Hüzünlü hüzünlüyü bulur. Ruhlar birbirini tanır. Teskin olmaz acılar ancak hüzünlünün gözlerine bakar da ona selam verir sır perdesinden. Bütün hüzün dolu yürekleri alıp kucaklayıp hepinizi ben anlıyorum, sabredin! demek isterdim hüngür hüngür ağlarken...
Tepkiniz nedir?