KANLI PAPATYA 7.BÖLÜM

7.BÖLÜM

“Bu hayata sığdırdığım iki koku var senin biri kokun diğeri papatyaların kokusu…”

Bu sabah uyandığımda ne fark ettim biliyor musun? kokun hala yastığımın baş ucundaymış bunu demek içimi parçalıyor, yapamıyorum kahretsin olmuyor işte kim yapabilir ki iliklerime kadar acı işlemiş her hali öldürmeye mahkum ben onun kölesiyim…  keşke burada olsaydın uzun uzun baksaydın, gülseydin… ben o gülüşlerinin arasında kaybolsaydım. En kötüsüde bunlar için çok geç kaldık. Yataktan zar zor kalktm, elimi yıkadım, mutfağa gittim, hiç kahvaltı yapacak modda değildim direkt kahve hazırladım, içtim. Kahvemi yudumlarken bazı şeyleri düşünme fırsatı buldum. İnsan aşık olunca gerçekten bazı şeyleri göremiyormuş sadece kendi kurduğu hayaller ülkesinde yaşıyormuş sonunun iyi yere varıp varamayacağını da kaderimiz belirler. Benim masalımda başta güzel başladı sonu hüsran… bugün kendime iyilik yapıp izin verdim ve gideceğim yer belliydi, huzur en çok onun kokusuna yakışır. Evden çıktım. Arabama bindim onun yanına gideceğim için çok heyecanlıydım, yaşıyormuş hissi doğdu yine yanılıyorum işte, kahverengi gözlerinin kıyısında yaşardım… yollar bu sefer sandığımdan da kısa sürdü hemen gelmiştim. Arabadan indim, yürümeye başladım, ilerledikçe nefes almakta zorlanıyordum. Resmen kabus gibi anlar yaşıyordum. Ellerimdeki çiçeklerin kokusunu içime çektikçe az olsa her şeyi unuttum. Ait olduğum yere geldim. 

Ben geldim sevgilim belki görüyorsundur ya da görmüyorsundur ama beni duy keşke şu an yanımda olsan her şey geçeçek diye  avutsan. Saçımı okşasan sımsıkı sarılsan kokunu her zerresini kadar içime saklasam aklıma sen geldiğinde koklasam… duvar var aramızda ne sen gelebiliyorsun ne de ben  duvarı aşabilecek güçteyim… hiç iyi değilim. Kendimi eksik, huzursuz, mutsuz hissediyorum… hiç ummadığım adamlara dönüştüm senin aşkın bana bunları yaptı aşk insanı kör ederde yokluğunun böyle yapacağını tahmin etmemiştim… Gölge seni çok özledi bil istedim hele Safir her gün senin gelmeni bekliyor hani  ona en sevdiği mamayı verdiğinde üzerine atlıyordu, mutluluk artık yok ne zaman versem keyifsiz, Gölge senin deli oğlun anladı galiba  sessizce ağlamaya kalktığımda ikiside yanımda beliriveriyor. Yokluğunu dolduramıyor hatırlıyor musun ilk tanıştığımız zamanı sana bakışlarımı melek gibiydin hatta ondanda ilerisi diyebilirim peşinden nasıl koştum  sonra benim oldun  bana kocaman dünya verdin. Kalbimi tanıyamaz oldum mesayisi çoktu hiç yorulmuyor muydu anlamadım sonuçta karşısında sen varsın. Mira, ben sana çok aşığım tadılması gereken duygunun en güzelini tattırdın, teşekkür ederim hani derdin ya bu kadar çok sevilebileceğim aklıma gelseydi daha önceden aynı parka erkenden giderdim yaşamaya fırsatım oldukça yanında olurdum önceden tanısaydım sever miydim seni bilmiyorum bildiğim tek şey kocaman dünyanın altında ezilip paramparça oluşum. İçimde biriktirdiğim duygularla birlikte eziliyorum  inan ağlamaktan gözyaşlarım kalmadı oradan keşke bir kalksan her şey eskisi gibi olsa sen benim gözlerimin içini gülümsetsen ben de sana sımsıkı sarılsam… toprağın aramızdaki engelleri anlatıyor biliyor musun üstüne örtü olmuş artık gece kalkıp baktığımda üstün açılmış mı diye merak etmiyorum biliyorum ki o örtü açılmaz hem de hiçbir zaman… yapamıyorum her sabah kalktığımda neden uyanabildiğimi sorguluyorum cevabını bulamadım şu içimdeki yüreğe bu koca dünya dert oldu baksana şu halime eski Egemen mi var karşında gülemiyorum bile kasıntı kasıntı etrafta geziyorum…benim için üzülme sevgilim elbet bir gün buluşacağız seninle… kapıya doğru yürümek için adım attım biri beni takip ediyordu kim olduğu pek belli değildi herhalde kiminle dans ettiğini bilmiyor neyse Egemen sakin ol halledersin sen diye oyuna getiriyordum ta ki göğüsümden vurulana denk  sonunda  aynı yerde ruhlarımız ilk defa birbirine yakındı  ve hiçbir zamanda ayrılmayacaktı… güvenliğin koşarak yanıma gelişini gördüm keşke gördüğüm sen olsaydın be Mira…

Güvenlik. Beyefendi sakın gözlerinizi kapamayın nefes alıp verin şimdi ambulansı arayacağım o gelene kadar size ilk yardım yapacağım beni duyuyorsanız lütfen gözlerinizi kapatmayın nabzınız yavaş atıyor çok fazla kan kaybediyorsunuz sakinliğinizi korumaya çalışın akan kanınızı durdurmaya çalışacağım şimdi acilen biri ambulansı arasın kan kaybından ölecek yoksa.

_Alo 112 ambulans mı? Kanlıca Mezarlığına acil ambulans gönderebilir misiniz silahlı saldırı olmuş fazla kan kaybından ölmek üzere.

_Tamam beyefendi.

1 SAAT SONRA…

Kendimi yarı baygın yarı uyanık halinde buldum. Sanırım ambulastaydım kolumdaki narkozun etkisi o kadar uyuşturuyorki beynimi bir şey düşünemiyorum göğsüme biri bastırıyor biri serumu yeniliyor bilmedikleri tek şeyse ölümü beklediğim sonra gözümü kapattım aklıma işte sen geldin yine başladı görmek istemediğim kabuslar.