On Yedinci Yaprak
Kasımın on yedisinde yaşanan olayların öyküleştirilerek anlatıldığı dizeler.
Kasımın on yedisiydi
Şimşekler aydınlatıyordu geceyi
Duyulan tek şeydi yağmurun sesi
Bir sis tabakası örtmüştü şehri
Esen rüzgâr soğuk ve sertti
İşte böyleydi hazanın karamsar resmi
Hüzün doldurmuştu doğanın paletini
Kasımın on yedisiydi
Bir odanın lambası yanıyordu
Oturuyordu içeride bir kız çocuğu
Küçük kız Tanrı'yla beraber ağlıyordu
Bulaşmıştı üzerine hazanın en hüzünlü tonu
Portresindeki tek renkti solgun bir turuncu
Ruhuysa hazanın kendisinden bile kuru
Kasımın on yedisiydi
Yerde on yedi yaprak vardı
Ağacın tüm dalları çırılçıplaktı
Bu soğuk gecede hissediyordu yalnızlığı
Baktığı her parçasında arıyordu yapraklarını
Güzelliğinin mimarı terk etmişti dallarını
Tek başına atlatmak zorundaydı kara kışı
Kasımın on yedisiydi
Sokaktaki bütün odalar zifiriydi
Çınlarken rüzgârın uğultulu melodisi
Akreple yelkovan durmadan ilerletti saati
Takvimin yaprakları birer birer eksildi
Yaşam rayında yol aldı zaman treni
Küçük bir kız çocuğuna kesmişti son biletini
Kasımın on yedisiydi
Bir odadan lambanın ışığı yükseliyordu
Masanın başındaki kadın kalemi tutuyordu
Kasımda doğdu ve hiç tanımadı umudu
Bu mevsimde umut hiç olmadığı kadar kuru
İzledi penceresinden akıp giden suyu
Şimdi yağmur onun en yakın dostu
Kasımın on yedisiydi
Yine çıplaktı sokağın yaşlı ağacı
Kadim arkadaşı yalnızlık yanındaydı
Bir zamanlar yemyeşil güzel yaprakları vardı
Dönüştüğü bu şeyse çirkin bir odun parçasıydı
Tanrı'yla beraber ağladı sokağın yaslı ağacı
Bir daha görmemeyi diledi ilkbaharı
Kasımın on yedisiydi
Yerde on yedi yaprak duruyordu
On altısı ölü, on yedincisi kuruydu
Esti rüzgâr hazanın en acımasız çocuğu
On yedinci yaprak kadının camına vurdu
Işıkları yanan odanın içi bomboştu
Ve etrafta odanın sahibinden başka kimse yoktu
17 Kasım 2021
Tepkiniz nedir?