EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & AhmetÇ. https://edebiyatblog.com/rss/author/Ahmetçelk EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & AhmetÇ. tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. Gece Zerdüşt'ü https://edebiyatblog.com/gece-zerdustu https://edebiyatblog.com/gece-zerdustu Gece Zerdüşt'ü 

Kapanıyor dükkanlar,

Yanıyor sokak lambaları,

Alacalık çöküyor şehrin üstüne,

Kedi bahtiyar bile mutlu,

Doyurmuş belli ki karnını,

Bir mırıltı selamıyla geçiyor yanımdan,

Seviyorum bu şehrin gecesini,

Yürüyorum sokaklarında,

Düşünüyorum da,

Böyle saatlerce yürüyorum,

Deniz kokusuna doğru.

Deniz kenarında Bir bank'a çöküyorum,

Yavaşca yakıyorum sigaramı,

Çekiyorum dumanını içli içli, ciğerlerime.

Sevgililer geçiyor yanımdan,

Minik, tatlı cilveleşmelerle.

Dalgalar vuruyor kıyıya,

Esintiler eşliğinde.

Sigaram biter bitmez,

Çıkar hemen bembeyaz kağıtlar,

Bazen etrafa saçılırlar,

Kaybolurlar ufukta,

Toplamaya bile zahmet etmem.

Sonra yeniden başlarım düşünmeye,

Hayal etmeye,

Ve kelimelerle dans etmeye.

İşte böyle geçer benim gecelerim,

Yalnız,

Mâhur,

Ama bir o kadar,

Mutlu...

]]>
Thu, 15 Jun 2023 02:00:43 +0300 AhmetÇ.
Müzeyyen https://edebiyatblog.com/muzeyyen https://edebiyatblog.com/muzeyyen Evet Müzeyyen derin bir tutku,

Öyle derin ki bu tutku,

Sanırım hiç bırakamayacağım onu.

Müzeyyen gülecek,

Müzeyyen sarılacak,

Müzeyyen omzumda ağlayacak,

Ve gidecek,

Onun bir tek tutkusu kalacak bende.

Kokusu,

Sülieti,

Gözlerinin rengi,

Hatıraları kalacak bende,

Belki de Müzeyyen bu yüzden derin bir tutku,

Varlığıyla sevgi,

Yokluğu ile derin bir tutku...

]]>
Wed, 12 Apr 2023 02:50:04 +0300 AhmetÇ.
Özür Dilerim https://edebiyatblog.com/ozur-dilerim-4015 https://edebiyatblog.com/ozur-dilerim-4015 Özür dilerim Tutunamıyorum,

Hızlı geçen zamana,

Beni seven dostlarıma,

Daldığım hülyalarıma,

Alıştığım hayatıma,

Yaptığım hatalarıma,

Düştüğüm bataklığıma.

Özür dilerim anlamıyorum,

Beni ele geçiren sevgiyi,

Bunaltan boşvermişliği mi,

Acı çeken içselliği mi,

Karmakarışık hisleri mi,

Anılası olmayan geçmişi mi,

Hayal dâhi etmediğim geleceği mi.

Şimdi bana bir kaç kelime mırıldanın,

Sonu gelmeyen öğütler verin,

İki yakamdan tutup hayata atıverin,

Sonrada hiçbişey olmamış gibi devam edin,

Ben kalayım kendi aşamadığım duvarlarımla,

Ve dört elle sarılayım yalnızlığıma,

Ben böyleyim işte ne yapayım,

Alıştım apansızlığıma...

]]>
Sat, 10 Dec 2022 05:22:55 +0300 AhmetÇ.
Yansıtmak https://edebiyatblog.com/yansitmak https://edebiyatblog.com/yansitmak Bilmem anlatabilir mi kelimeler,

Bu koca ıssız deryayı.

Yansıtır mı Gözlerim,

Uzunca daldığım hülyaları.

Yansıtır mı sözlerim,

İçimde ki dağılmışlığı.

Bilmem yansıtabilir mi,

Yansıtabilir mi hüviyetim,

Yaşatabilir mi bu koca adamı...

]]>
Sat, 03 Dec 2022 19:30:00 +0300 AhmetÇ.
Üzgünüm https://edebiyatblog.com/uzgunum-3982 https://edebiyatblog.com/uzgunum-3982 Prangalara bağlı gençliğim,

Özgürlüğünü arzuluyor.

İnsanları mahveden sessizliğim,

İçimde fırtınalar koparıyor.

Ne yapayım ben böyleyim,

Bir yanım gülüyor bir yanım ağlıyor.

Sürekli kenetlenmiş duran ellerim,

Ruhuma hergün darbelere indiriyor.

Gördüğünüz gibi masum değilim,

Maneviyatım acı istiyor.

Yanınızdayken uzaklarda gibiyim,

Dalgınlığım hayeleri mi kovalıyor.

Boş boş duvarlara dalıp gideyim,

Aklım'da türlü şeyler canlanıyor.

Saf ve temiz kalpli değilim,

Ardında bir şeytan saklanıyor.

Üzgünüm ben böyleyim,

Üzgünüm ben böyleyim,

Beni tanıyınız mutlu insanlar,

Ben! ben böyle biriyim...

]]>
Thu, 01 Dec 2022 20:05:53 +0300 AhmetÇ.
Ne Olur https://edebiyatblog.com/ne-olur https://edebiyatblog.com/ne-olur Geride kalanlara ne olur,

Demiştin?

İşte bunu sen gittikten,

Sonra cevaplaya bildim.

Bazen acı çekerlermiş,

Bazen ağlar,

Bazen de gülmek isterlermiş,

Fakat sadece isterlermiş.

Hani bambaşka birşey kalmak,

Sen yeni limanlardayken,

Eski bir limanda gelirsin diye bakmak.

Öylesine çaresiz,

Öylesine hevessiz işte...

]]>
Sun, 20 Nov 2022 18:55:17 +0300 AhmetÇ.
Mêczup https://edebiyatblog.com/meczup https://edebiyatblog.com/meczup  Akıl mıydı sevdayı düşündüren,

Yok sevda mıydı akla sevgiliyi,

Getiren?

Arada kalmış çaresiz ruh napsın,

Hergün azap üstüne azap.

Unutmak kolay mı öyle,

Kezâ unutabilseydim,

Sevilirmiydin böyle.

Ne diyelim,

Kafan olabildiğince rahat olsun.

Beni önemseme,

Elbet birgün ruhum yorulur,

Sende unutulursun,

Koskoca mazide kaybolursun...

]]>
Tue, 27 Sep 2022 23:19:21 +0300 AhmetÇ.
Mı'sın? https://edebiyatblog.com/misin https://edebiyatblog.com/misin Tut ellerimden desem,

Benim ellerim nasırlıdır,

Tutarmısın?

Gel kabime desem,

Biraz  kırık kalbim,

Toplarmısın?

Bak gözlerime desem,

Ama kaçıyor senden,

Yakalarmısın?

Bir çocuk gibi huysuzum desem,

Benimle çocuk olup,

Oynarmısın?

Kaçıyorum senden desem,

Beni tutup kollarımdan,kendine

Bağlarmısın?

Oturup içime döksem,

Gerçekten kalbinden hissederek,

Anlarmısın?

Hanımefendi!..

]]>
Fri, 16 Sep 2022 03:04:08 +0300 AhmetÇ.
Mektup https://edebiyatblog.com/mektup https://edebiyatblog.com/mektup Herzaman ki gibi için'de gezinen hisselerini güzel yüzüne yansıtmayan bir ifadeyle, kitapları karıştırıyordu bayan S. Gözüne yeşil cilt çekilmiş üstünde ne bir isim nede bir künye bulunmayan küçükten bir kitap ilişti,yavaşca kitabın ilk sayfasını açtı, önüne aniden kalın bir zarf düştü.Zarf'ın da üstünde hiçbirşey yazılı değildi.Bu bayan S.'i biraz şaşırtmıştı.Aslında hergün hemde hergün kitaplığında ki kitapları karıştırır ve incelerdi ama nedense bu kitap hiç dikkatini çekmemişti.Yerdeki düşen zarfa uzanıp,sıkça oturup kitap okuduğu kahverengi deri koltuğuna çöktü Ve yavaşça zarfı açıp okumaya başladı;

"sana bu yazdıklarımı anlatmayı çok isterdim ama hayatın sanki insanı zincire vurmuşçasına yönlendirmesi yüzünden hiç ama hiçbirzaman söyleyemedim.Şimdi yine o kahverengi koltuğundasındır umarım,yine hiçbir mimik ve ifade oluşmamıştır o güzel çehrende.Lütfen  şaşırma ve korkma sevgilim. seni çok iyi tanıyorum,belkide bu yüzdendir sana ulaşamamam. Seni senden daha iyi tanıyabilecek kadar sevmem ve hiçbir zaman kendimi sana tanıtabilecek cesaret sahip olamamam.Sana kendimi tanıtmak istemiyorum çünkü tanıtsamda aklında kalabilecek biri olmadığım için hatırlamayacağına o kadar eminim ki.seni 12 yıl boyunca uzaktan, masumiyetle, utangaçlıkla, korkaklık ve özgüvensizlikle sevdim.Bana neden beni sevdin diye sorma, bunun hiçbir sebebi yok çünkü sen bir neden ve sonuca bağlanamayacak kadar özelsin benim için.Seni ilk kez Viyana'nın dar sokaklarında gördüm, o kadar kendinden emin ve güzellikle salına salına yürüyordun ki belkide ilk anda sana vurulmuştum,bense hiç fark edemeyeceğin bir yerdeydim. O dar sokakların ve şehrin bütün kasvestinin arasında sıkışıp kalmış, küçük bir ayakkabı tamir dükkanındaydım.Sen salına salına yürürken, bense elimde ki siyah kunduraları tamir etmekle meşguldüm. Hayatın insana ne getireceği belli olmaz, işte o siyah kunduraları tamir ettiğim sırada elime vurduğum çekicin acısıyla kafamı kaldırdığım anda gördüm seni,gördüğüm anda bütün acı hissiyat'ı bir anda yokolup gitmişti,o an bana acıyı unutturacak kadar güzel'din.Gözlerim sende takılı kalmıştı sadece sende,öylesine dalmıştım ki sana; o küçük penceremden zarif adımlar eşliğinde yavaş yavaş kaybolduğun sırada bile gözlerimi ayıramadım.O gün işten çıkıp eve geldiğimde senin hayalin eşliğinde yatağıma girdim.Evimiz küçüktü,gecekondu'dan bozma bir evdi,o güzel Viyana'nın görünmeyen yerindeydi.ben sana 16 yaşımda aşık oldum S. en çocukca hislerim ve gençlikteki cesaretimin zirvede  olduğu sırada,senin hayalin ile koca bir adam oluyordum sanki.O gün gözüme uyku girmedi,bir sağa bir sola dönüp durdum ve sabah yine bitkin bir şekilde ayakkabı dükkanına geldim.Aslında bütün gün o dar sokaklarda gözüm seni aradı,her saniye o kadar çok farklı simaların geçtiği sokağa baktım ki akşama kadar sadece 5 ayakkabı tamir edebilmiştim.Ustam bana göz ucuyla bakıp bakıp durdu,beni çok severdi,çalışkan bir çocuktum ama o gün hicbir iş yapamamıştım ve bu onu biraz kızdırmıştı.Biranda bana haykırdı"hey,ne bu sokakta aradığın senin,önümüzde bir sürü iş var ve  sen hala o saçma sokağı izliyorsun" Hiçbirşey diyemedim kafamı tekrardan önümdeki ayakkabı tamir makinasına eğip çalışmaya devam ettim.Sen o kadar aklımdaydın ki bu durum beni korkutuyordu aslında,çünkü hersaniye seni düşlüyordum.o küçük penceremden geçtiğin  an sanki bir sinama şeridi gibi aklımdan geçip duruyordu.Yine Viyana'yı daha güzel gösteren yağmurlu bir havada bir gözüm ayakkabıda bir gözüm sokakta işimle meşgülken,o sinama perdesini anımsatan pencereme sen geldin. Elinde simsiyah bir şemsiye vardı, o güzel başına taktığın şapka kumral saçlarında ayrı bir güzel duruyordu,ellerin sımsıkı yapışmıştı şemsiyene,gözlerin dimdik sokağa meydan okurcasına bakıyordu.Bana neden bu anıları bu kadar iyi hatırladığımı sorma S. İnsan kendi kaderini yaşarmış,bense senin hayalin ile kendi kafamda kurduğum kaderimi yaşıyordum,nasıl unutayım ki? İnsan kaderini yaşama mecburiyetindedir,bense hergün kendi kaderime cüretkâr bir şekilde seni fısıldıyordum.İşte o gün imkansız bir olaymış gibi gözünü çalıştığım dükkana çevirdin,gözlerinde ki ateş beni bir mum gibi eritmişti.Kapıyı yavaşca açtın"merhabalar,Ayakkabımın topuk kısmı sürekli yürüdüğüm yollarda kayıyor,acaba herhangi bir şey yapabilirmisiniz?"Hiçbirsey söyleyemedim sana karşı,adeta dilim kenetlenmiş,kelimeler boğazımda düğümlenmişti.Sadece sana baktım sonra ustam konuşmaya başladı"eğer sizin için sorun olmazsa ayakkabıyı bana uzatırmısınız hanımefendi,bir incelemek isterim"Sen tabi deyip karşımda ki sandalyeden bozma tabureye oturdun ve zarif ayaklarından o topukları minicik ayakkabını çıkardın.Gözlerim hala senin büyülü güzelliğin etkisindeydi.Hâla gözlerime inanamıyordum, tam karşımda bütün zerâafetinle oturuyordun.Ustam'ın bana seslenmesi ile birlikte gözleri mi senden ayırabilmiştim"Oğlum bunların altlarına birer macun çek sonra temizleyip hanımefendiye ver"Elime senin o pahabiçilmez ayakkabılarını uzatıyordu ustam,ne kadar sevinsem az gelirdi bu ân için.Hemen ayakkabıları alıp işime koyuldum,sanki bir sanaatkar edâsıyla  özenle tamir ediyordum,o sırada bir gözümde sendeydi;kollarını dizlerinin üzerine koymuş,başını ellerinin avuç içlerine dayamış bir şekilde dışarıda ki yağan yağmuru izliyordun. Bir yana da seninle daha fazla aynı ortamda vakit geçirebilmek için işimi o kadar fazla uzatıyordum ki bu ustam'ın dikkatinden kaçmamıştı"Hadi be oğlum bekletme hanımefendiyi,biraz acele et"bu talimattan sonra işimi,içim el vermeyerekten'de olsa biraz daha hızla koyuldum. Ayakkabıları tamir edip sana doğru uzattım"Teşekkür ederim"deyişin hala o anki gibi aklımdadır.Sen o küçük dükkandan çıktıktan sonra ustam'a bir maâzeret uydurup işten kaçmıştım,amacım seni takip etmekti.Halâ o çocukça davranışıma gülerim.Ellinde şemsiyenle dükkandan iki sokak uzaklıkta ki bir kitapçıya girdin,yavaşça dükkanın pencerisinden seni izlemeye koyuldum.O kadar güzel incelikte ilgileniyordun ki kitaplarla,her bir kitabın kapağını açtığında ki dudakların'da ki masum tebessüm,bir tabloya dokunur gibi kitaplara dokunuşun,o koca koca kitaplarla dolu rafların arasında ki süzülüşün,bana dışarıda ki yağan yağmuru unutturuyordu.Üstüm sırıksıklam kalmıştı o gün, baştan ayağı sırılsıklamdım hem yağmur ıslatmıştı beni hemde senin aşkın.Kitapçıdan çıktıktan sonra onun iki apartman yanında ki bir yalıya girdin,işte ozman bir imkansızlık deryasına attığımı anlamıştım kendimi.En acısı'da neydi biliyormusun seni o yalı'dan gözlerim ile uğurladıktan sonra,o gecekondu gibi evime girmekti.Artık işten çıktıktan sonra hergün seni izlemek için evinin önüne gidiyordum,şehrin küçük dar sokaklarına bakan penceren herzaman açıktı.Genellikle saat 8 sularında pencereden ucu hafiften gözüken kahverengi koltuğuna oturuyordun,saatlerce orada oturuşun ve benim karşı kaldırımda seni o saatlerin yıllara büründüğü bir evrende izleyişim.Vakit böyle aktı durdu bayan S. biz insanların hayellerini,beklediklerini ve telaşlarını umursamadan aktı,yaşım artık 21'di kocaman bir genç olmuştum artık,senin o pencerin baktığı sokakta'da büyüdüm desem yalan olmaz'dı.Senin haftada 3 kez mütemâdiyen kitapçıya uğraman ve hergün o aldığın kitapları okuman,beni'de bir okuma aşığı yapmıştı.Neredeyse bütün kazandığım paraları sırf seninle eş değer olabilmek için kitaplara harcıyordum.O kadar çok kitap okuyordum ki kendime ait bir kütaphane bile kurmaya başlamıştım.Kitapları okurken hep altında çizdiğim yerlere senin baş harf'ini eklerdim.Şimdi işte bu elinde ki  zarfın çıktığı kitap benim o kadar okuma emeklerimin karşılığı olduğu şiir kitabım. İçinde ki bütün şiirler sana adânmıştı,hayatım gibi.Bir gün seninle benim'de sayem ile kitapçıda karşılaştık,benim sayemde diyorum çünkü hersaniye o ân için göz kolluyordum.Elinde bir kaç kitap ile rafların arasında dolaşırken yavaşça yaklaştım sana bir esintinin yaparağa yaklaştığı gibi.Oscar wilde'nin Reading zindanı baladı kitabının önünde durdun,zarif parmaklarını kitaba uzatıp yine aynı tebessümle incelemeye başladın"Şair oscar wilde'nin son kitabıdır kendisi, asılmak üzere olan bir mahkumu ve cezaevinde ki olayları 109 bentlik şiir şeklin'de anlatır.Tavsiye ederim"hafif irkilmeyle birlikte o toprak kadar kahverengi gözlerini bana çevirdin,sanki kim bu yabancı edâsıyla bana baktın ve şu kelimeler döküldü ağzından."Galiba kitaplar hakkında fazla bilgilisiniz,şiirleri severim cidden" ve yine o güzel gözlerini kitaba çevirdin"Evet kitap okumaya bayılırım,hele ki konu şiirler olunca bambaşka bir ilgiyle yaklaşırım kitaplara"yine hafif bir tebessümle gözlerini bana çevirdin,sanki bayılacak gibiydim bakışların altında."İsminiz bana bağışlarmısınız beyfendi?"Heyecandan kekelediğimi mi bile farketmeyerek cevapladım sorunu"Andrew,Andrew terrie"

yavaşça elini bana uzatıp"Memnun oldum andrew bende sonia"ilk kez işte ozman temas edebilmiştim o güzel vücuduna,ellerin bir tüy yumuşaklığınday'dı hiç bırakmak istemedim.Bir iki ayak üstü sohbetimizden sonra bana yine görüşelim diyerek çıktın kitapçı'dan ve herzaman ki gibi bana senin gidişini izlemek düşmüştü ardından, İşte böyle böyle seninle birkaç anılar girdabı ile tam 12 yıl boyunca  sevdim ve hala daha sevmeye devam ediyorum.Elinde ki kitabı sana vermek çok zor oldu,kitabçıyla uzun bir süredir olan dostluğumuz sayesinde aslında.Kendim ayakkabı tamiri işiyle uğraştığım için kitabın ciltlemesini kendi emeğim ile yaptım bu yüzden ne bir künyesi ne de bir ismi var.Kitapçıya hergün yalvararak bu kitabı aldığın kitapların arasına saklamasını istedim zorda olsa en sonunda kabul etti ve bu sayede kitap ile mektup sana ulaşmış oldu.Aslında bunu yapma cesaretini kendinde nasıl buldun diye sorsan bilmiyorum derim,nedense hep içimde acaba seninde bana karşı hisserin var mı diye düşündüm,çünkü hep seni takip ettim ve hiçbir erkekle dolaştığını görmedim.Aslında buda beni sana karşı cesaretlendirmiş olabilir,insan sevince ne kadar cüretkâr olabiliyor dimi?Beni lütfen yanlış anlama S. sana bu mektubu yazmam gerekiyordu,ya yazmayarak kendimi tüketicektim ya'da yazarak içimdekinleri.Uzun bi müddetten sonra sana yazmaya böyle karar verdim işte,eminim beni anlarsın.Sana mektubu bitirirken bir şiir daha hediye etmek istiyorum.Oscar vilde'den bahsedince bir anlık ilham ile döküldü satırlara. 

Sen yıldızların seyrine daldığın biranda,

Sırtına uzanır zarifce bir el;

Önce anlamassın ne olduğunu,

Tâki acı bir his dokunana kadar yüreğine.

Dönmek istersin ardına,bakmak istersin

Fakat kalbine uzanmış o hançerin,

Batmasıyla,

Ancak dizlerinin üzerine çökersin.

Sanki yıldız ve ay son bir iyilik için,

Düşürür hainin gölgesini üzerine.

Kapkara bir süliet durur önünde.

Konuşmak,bağırmak,görmek istersin

Fakat ağzına dolan kan,

Susturur seni.

Bunca yıl göremediğin şey;

Bir karanlık olunca,

Göstermez kendini.

Serilirsin toprağın soğumuş bedenine,

sarılırsın ona bir evlat şevkatiyle.

Sıkarsın kumları elinin titremesiyle,

Gözlerin takılı kalır, hainin gölgesine.

Ruhun ayrılırken kaskatı bedeninden,

Bakarsın sırtındaki hançerin failine.

Anlayamadın hala değil mi,

Hainin kendin olduğunu.

Anlayamadın değil mi,

Hançerin aşk olduğunu.

Anlamayadın değilmi,

Katiline vurulduğunu.

Tıpkı oscar wilde'nin dediği gibi;

"Herkes öldürür sevdiğini"

Ve bir ölüm ancak bu kadar

Güzel olabilir'di. 

Belkide o küçük pencerenden bir kez olsun kafanı çevirirsen beni görürsün,sevgilerimle bayan S.

                                                            Andrew"

Kafasını elinde ki mektuptan ayırıp sokağı gören penceresine çevirdi bayan S. ve Andrew'i ilk kez ozaman farketti.Gerçekten'de onu izliyordu,tebessümle ile bakıyordu bayan S.'e ve ikisi uzun bir süre o küçük pencereden birbirlerine baktılar.Belkide aşklar bir pencereden bakılası kadar yakındır bize.İste asıl mesele o penreye nasıl bakıcağımızdaydı,tüm aşıklar o küçük delik kadar yakındırlar birbirine... 

      

]]>
Wed, 14 Sep 2022 03:11:51 +0300 AhmetÇ.
Biri Gibiyim https://edebiyatblog.com/biri-gibiyim https://edebiyatblog.com/biri-gibiyim Ben geçmişe takılı kaldım,

Bozuk,geride kalmış takvimim.

Sanki hiç adım atmamış,

İlerlememiş gibiyim.

Ben uzaklara dalıp giden biriyim,

İnsanlar içinde,hayelden bir dünyada,

Hiç ama hiç yaşamamış gibiyim.

Görünmez oluyorum bazen,

Gülmeyin,cidden!

Çevremde o kadar insan varken,

Yalnız kalan biriyim.

Ben kağıtlarla arkadaş gibiyim,

Sanki kırk yıllık dostum onlar.

Sen beni mutlu görürsün ama,

Onlara göre ölü biriyim...

]]>
Mon, 05 Sep 2022 02:58:01 +0300 AhmetÇ.
Yaz kalemim https://edebiyatblog.com/yaz-kalemim https://edebiyatblog.com/yaz-kalemim Yazıyor yine kalemim,

Çizgisiz defter halinden pek memnun.

Bir ben dertliyim,

Birde kelimelere bürünen düşlerim.

Yaz 

Yaz ki kalmasın içimde bir his,

Gün ağarmış,etraf sessiz.

Yaz kalemim,

Dök içindekinleri bembeyaz kağıda,

Ne'de olsa bir tek o dinler seni,

Bir tek o anlar seni.

O içinde ki tükenmişliğini,

Dök kağıtlara, gitsin...

]]>
Tue, 30 Aug 2022 02:09:55 +0300 AhmetÇ.
Yok https://edebiyatblog.com/yok-3460 https://edebiyatblog.com/yok-3460 Zaman yok,

Mekan yok,

Ses yok,

Öyle bir yalnızlık içindeyim ki,

Gören yok.

Yok oluyorum yavaş yavaş.

Serseri esen rüzgar,

Ruhumun yanan küllerinide,

Uçuruyor karamsar gökyüzüne.

Işık yok,

Umut yok,

Hayel yok,

Son kez yazdığım ölüm mısralarını okusam,

Dinleyen yok.

Ne acı azizim,

Ne acı

Yaşayan bir ölüye döndüm,

Elimden tutan yok.

]]>
Mon, 22 Aug 2022 02:04:14 +0300 AhmetÇ.
Bırakma,öylece https://edebiyatblog.com/birakmaoylece https://edebiyatblog.com/birakmaoylece Bırakma beni ortada öylece,

Mahzun bir çaresizlikle bırakma.

Tut kollarımdan kaldır beni,

Gözlerime bak, dur öylece.

Bir yarım sende kaldı;

Boşluktayım, bir derin boşlukta.

Senin kadar uzak değil hiçbirşey,

-Gitme de kalayım öylece.

Zehir kadar acı veriyor yalnızlık,

İlacım sensin öldürme beni.

Amacın unutturmaksa kendini,

-Sevmiyorum de kalsın öylece.

Ahh, Gölgesi güneş kadın!

Sevgin içimi yakıyor,

Güzelliğin hayran bırakıyor,

Seslen bana kalayım öylece...

]]>
Wed, 17 Aug 2022 00:38:53 +0300 AhmetÇ.
Rüya https://edebiyatblog.com/ruya-3417 https://edebiyatblog.com/ruya-3417 Sonsuzluk var,

Bak uzaktan görünüyor;

Hafiften bir ışık.

Bakıyorum,

Yürüyorum ona doğru.

İçeride bembayaz elbiseleri ile,

Bir kadın duruyor;

Sesleniyorum,

Sadece bakıyor.

Dahada yakınlaşıyorum,

Titriyor ellerim,

Gözbebeklerim.

Elini uzatıyor bana kadın,

Uzanıyor ellerim;

Tam tutucakken birbirini,

Uzaktan bir ses geliyor,

Uyanıyorum...

]]>
Tue, 16 Aug 2022 01:02:21 +0300 AhmetÇ.
Son uyku https://edebiyatblog.com/son-uyku https://edebiyatblog.com/son-uyku Parmak uçlarıma dokunuyor ölüm,

Bir anne yumuşaklığı var.

Eskiden korkardım ölümden,

Şimdi, nedense bir sıcaklığı var.

Hani sevmiyorum yaşamayı,

Uyanmayı,

Gülmeyi,

Sevmeyi,

Daha nice, birçok duyguyu.

Uzağım insanlardan,

Kendi halinde bir yolcuyum işte.

Yürüyorum, başım eğik yerde.

Muhattap olmuyorum, konuşmuyorum.

Neden?!

Çünkü ruhum çok önceden öldü,

Siz hiç gördünüz mü, 

Konuşan bir ölü.

Neşem yok,

Kendi hayatımın, sonbaharındayım.

Kendi zamanımın, son safındayım.

Bundan öte yol yok,

Anla işte,

Çok yorgunum;

Yatırın son uykuma,

Bir daha hiç kalmayayım...

]]>
Mon, 15 Aug 2022 01:54:28 +0300 AhmetÇ.
Koy hancı https://edebiyatblog.com/koy-hanci https://edebiyatblog.com/koy-hanci Koy hancı,koy

Aşk şarabından bende içeyim;

Bende düşeyim bir bakışın derdine.

Başlayayım anlatmaya onu

Ve içimde ki yokluğunu.

Söyleyeyim yanık, içten türküler;

Acılar gözyaşları gibi dökülsünler.

Varlığımdayken, varlığıyla yok olayım;

Bir gülüşüyle küllerimden doğayım.

Koy hancı,koy

İçtikçe derde düşeyim;

Doymam ya, tekrar tekrar içeyim.

]]>
Sun, 14 Aug 2022 01:39:00 +0300 AhmetÇ.
Anlatamıyorum https://edebiyatblog.com/anlatamiyorum https://edebiyatblog.com/anlatamiyorum Sen yıldızların seyrine daldığın biranda,

Sırtına uzanır zarifce bir el;

Önce anlamassın ne olduğunu,

Tâki acı bir his dokunana kadar yüreğine.

Dönmek istersin ardına,bakmak istersin

Fakat kalbine uzanmış o hançerin,

Batmasıyla,

Ancak dizlerinin üzerine çökersin.

Sanki yıldız ve ay son bir iyilik için,

Düşürür hainin gölgesini üzerine.

Kapkara bir süliet durur önünde.

Konuşmak,bağırmak,görmek istersin

Fakat ağzına dolan kan,

Susturur seni.

Bunca yıl göremediğin şey;

Bir karanlık olunca,

Göstermez kendini.

Serilirsin toprağın soğumuş bedenine,

sarılırsın ona bir evlat şevkatiyle.

Sıkarsın kumları elinin titremesiyle,

Gözlerin takılı kalır, hainin gölgesine.

Ruhun ayrılırken kaskatı bedeninden,

Bakarsın sırtındaki hançerin failine.

Anlayamadın hala değil mi,

Hainin kendin olduğunu.

Anlayamadın değil mi,

Hançerin aşk olduğunu.

Anlamayadın değilmi,

Katiline vurulduğunu.

Tıpkı oscar wilde'nin dediği gibi;

"Herkes öldürür sevdiğini"

]]>
Fri, 12 Aug 2022 01:56:23 +0300 AhmetÇ.
Bazen https://edebiyatblog.com/bazen-2992 https://edebiyatblog.com/bazen-2992 Bazen gerçekler acı verir
Nedensizce kırar kalbini
Duymak istemezsin
Görmek istemezsin
Hayal olmasını istersin
Gözlerini kapatırsın
Kulaklarını tıkarsın
Yalanlar uydurursun kendine
Öyle yalanlar ki
Sen bile inanmazsın gerçekleşeceğine...

]]>
Sun, 26 Jun 2022 13:03:20 +0300 AhmetÇ.
Olmaz mıydı? https://edebiyatblog.com/olmaz-miydi https://edebiyatblog.com/olmaz-miydi Sen ankarayı 
Ben seni izlesem 

        Sen yağan kar denizini
        Bense kahverengi gözlerini 

              Sen uzaklara dalıp gitsen
               Ben yakınlığınla delirsem
                
                                   olmaz mıydı?

]]>
Sun, 23 Jan 2022 23:02:27 +0300 AhmetÇ.
Yalnızlığın senfonisi https://edebiyatblog.com/yalnizligin-senfonisi https://edebiyatblog.com/yalnizligin-senfonisi Umutsuzluk sarıyor bedenime
Yalnızlığın soğukluğu değiyor tenime
Üşüyorum sarılmak istiyorum birine
O an boş duvarlar takılıyor gözüme
Hergece farklının aynısı
Süregelen bir devamlılık hayat benim için
Yine dört duvar ortada bir masa
birazda alkol akılsağlığımı kaybetmemek için

]]>
Sun, 16 Jan 2022 22:58:02 +0300 AhmetÇ.
Dostlar Kahvehanesi https://edebiyatblog.com/dostlar-kahvehanesi https://edebiyatblog.com/dostlar-kahvehanesi Dostlar biriktiriyorum 
Onlar beni tutuyor
Ben onları
acımızda bir
Tatlımızda
Farklı hayatlar görüyorum
Onlar beni yaşıyor 
Ben onları
Hayatımızda bir
Gayemizde
Bazen çok gülüyoruz
Onlar bana tebessüm ediyor
Bende onlara
Sevincimizde bir
Yapımızda
Çok düşünüyoruz
Onlar beni düşünüyor 
Ben onları
Faydamızda bir
Zâfımızda
Velhasıl biz tek insan gibiyiz
Onlar beni seviyor 
Ben onları
Vücudumuzda bir
Ruhumuzda...

]]>
Sat, 01 Jan 2022 21:38:30 +0300 AhmetÇ.
Gerek https://edebiyatblog.com/gerek https://edebiyatblog.com/gerek Yeniden başlamak gerek
Umut etmek için
Unutmak  gerek
Hayâl etmek için
Oturmak  gerek
Düşünmek için
Başa sarmak gerek
Pişman olmamak için
Beklemek gerek
Hayatı anlamak için
Yaşamak gerek
Güzel günleri görmek için
Herşeyden gerek
Öğrenmek için
Susmak bile gerek
Gerçeği duymak için

]]>
Sat, 01 Jan 2022 21:31:49 +0300 AhmetÇ.
Sen Düşünmeye Mahkumsun!? https://edebiyatblog.com/sen-dusunmeye-mahkumsun https://edebiyatblog.com/sen-dusunmeye-mahkumsun Başını koyunca yastığına
Geçmez saniye dakika ne'de saat
Sarmaya başlayınca derin bir hissiyat
Dön artık bir sağa bir sol yanına 

Ağır bir düşünceye mahkumsun
Rahatlatmaz uyumak seni
Eğer kurtarmak istersen kendini
Unutma sen,düşünmeye mahkumsun 

Hani o daldığın hayal dünyanda
Onunla mutlu olmak istiyordun
Küçük bir evde mutlu mesud yaşıyordun
Sadece senin gördüğün sinamanda 

Daldın yine gittin uzaklara diyecekler
Sen düşünmeye mahkumken
Eğer yaşarken ölmek istersen
Düşünmeye mahkum olduğun mahzene gömecekler...

]]>
Mon, 22 Nov 2021 01:33:59 +0300 AhmetÇ.
Gençliğimi Çalıyor https://edebiyatblog.com/gencligimi-caliyor https://edebiyatblog.com/gencligimi-caliyor Her seferinde saran karamsarlık
Beni tekrar içine çekiyor
Kayboluyorum çok karanlık
Sanki ruhumu bedeninden çalıyor 

Ayağa kalkmak istiyorum
Kurtarmak için kendimi
Denedikçe batıyorum
Sevmeye başlıyorum hâlimi 

Başa dönmek için çok geç artık
Yüzümü sarar oldu kırışıklar
O mâzide ki fotoğrafları bile yırttık
Yalan oldu yaşanmışlıklar 

Çok denedim yeniden başlamayı
Bilmiyorum yada cesaret edemedim
Hep istedim hayata sarılmayı
Belkide göze alamadığım için yaşamayı sevemedim...

]]>
Sun, 21 Nov 2021 16:15:35 +0300 AhmetÇ.
Zor Olan Yaşamak https://edebiyatblog.com/zor-olan-yasamak https://edebiyatblog.com/zor-olan-yasamak Dünde kaldı kalanlar
Bir tek sen aynı olduğunu sanıyorsun
Sende uyduruyorsun yalanlar
Ama hala geçmişinde yaşıyorsun 

Hayat kalıcı izler bırakır
Öylesine acı çektirir ki insana
Hatırladıkça kalbi kırılır
Ama engel değildir yaşamana 

Zaman su misali akıp gider
Yalnızlıkla kalırsın başbaşa
Eğer bir gün lûtfedêr
Tekrar dönersin başa 

Hatırlarsın sana değer verenleri
Onlara dönersin
Unutursun acı derin izleri
Belki o zaman hayatı seversin

]]>
Fri, 29 Oct 2021 23:39:17 +0300 AhmetÇ.
Ey Türk https://edebiyatblog.com/ey-turk https://edebiyatblog.com/ey-turk Ey yedi düvele boyun eğdirmiş
Şanlı ırk
Ey adaletiyle bilinmiş 
Liyakâtli ırk 

Senki kırk kişiyle binleri ezmiş
Dayanamamışsın hapsolmaya
Senki papaya boyun eğdirmiş
Güçleri yetmemiş durdurmaya 

Viyana kapılari dile gelse de
Övse senin inaçlı cesaretini
Bizans surları saygı duysa
Bildiği için direncini 

Sen değilmiydin bütün milletler birken,
Saldırırken dört biryandan.
on beş yaşında cenk eden
sen değilmiydin söyle 

Ben ırkçı değilim
Sadece milletine düşkün bir şairim
Bu gerçeklerle niye övün miyim?
Susupta milletimi mi ezdireyim!?

]]>
Thu, 07 Oct 2021 20:06:47 +0300 AhmetÇ.
İslam İçin https://edebiyatblog.com/islam-icin https://edebiyatblog.com/islam-icin Bir güneş batıyor
Bir çocuk ağlıyor 

Ey islamın neferleri
Ey nebi Muhammed'i 

Biz kardeş değil miyiz
Biz ümmet değil miyiz 

Bu çığlakları duymuyor musun
Bu yakarışlar kime bilmiyor musun 

Seni çağırıyor bu nida
Kalk artık kendini topla 

Biz bir olmadıkca
Durmuyor bu zalim 

Alevi,sünni,bektaşi değil mesele
İslamın için kalk ilerle

]]>
Sat, 11 Sep 2021 01:34:56 +0300 AhmetÇ.
Aniden https://edebiyatblog.com/aniden https://edebiyatblog.com/aniden Her şey aniden oldu
Bilmiyorduk dünyaya geliceğimizi
Sorsalardı belki istemezdik
Doğrusu kim isterdi ki
Belki de bu yüzden herşey anidendir
Doğmak,sevmek,ölmek
Bir adım önümüz bile belli değil
Sanki böyle olması gerekiyormuş gibi
Bu durumu hiç garipsemedik
Dünyaya gelişimizi
Hayatın bize getirdiklerini
Seveceğimiz kişiyi
Bembemyaz kefenle gidişimizi
Hiç mi hiç garipsemedik
Belkide aniden olduğundandır
Galiba yaşamın tadıda budur
Hiçbir şey'i bilememek
İşte o "anîdeni" sevmek.

]]>
Fri, 30 Jul 2021 22:21:47 +0300 AhmetÇ.
Bank https://edebiyatblog.com/bank https://edebiyatblog.com/bank Yine bir banktayım,evimde
Ben insanları orada tanıdım
Onları yazdım şiirlerimde
Ben insanları izliyerek anladım
Sabahları  herkes işinde
Koşturmaca geçiyor
Fakat geceleri bambaşka
İnsalarda ki o masumiyet kayboluyor
Genelde çöp toplayanları görürsünüz
Kaçırırlar sizden gözlerini
Utanırlar kendilerinden
Ama ben daha çok utanırım
Geceleri kapanmaz tekeller
Karanlıkta işlenir suçlar 
korkarım bu şehrin gecesinden
Ama kendimden'de korkarım"ya değişirsem"
İşte o bank anlattı hayatı
Örnekler koydu önüme...

]]>
Fri, 23 Jul 2021 12:11:58 +0300 AhmetÇ.
Bozulan Düzen https://edebiyatblog.com/bozulan-duzen https://edebiyatblog.com/bozulan-duzen Gökyüzü masmavi değil  artık
Siyaha boyuyoruz
sis kümesini güzellik sandık
Egzoz dumanlarını bulut sanıyoruz 

Sonbaharda dökülmüyor yapraklar
İlkbaharda yeşil eksik
Dallara para asacaklar
Çünkü doğanın damarlarını kestik 

Denizlerde derinde balıklar
Şimdi hepsi üstünde
Daha doymadılar bozucaklar
Doğa artık diken üstünde 

Ekosistem vardı eskiden
Şimdi sadece sistem kaldı
Göz boyamalık düzenden
İnsanoğlu güldü,hayvan ağladı

]]>
Sat, 10 Jul 2021 00:44:57 +0300 AhmetÇ.
Zaman https://edebiyatblog.com/zaman-178 https://edebiyatblog.com/zaman-178 Kırık bir bardakdaki sudur zaman
Ne bardağın kırık olduğunu anlarsın
Ne de içindeki suyun aktığını
Zaman işte öyle akar 

Bir çocukluğunu hayal et
Hayat o zaman bir tiyatroydu
Şimdi ise bir zindan
Zaman işte o kadar acımasız 

Bir bakmışsın yaşın kırk
Dönüp bakmışsın arkana
Ne bıraktım acaba geride
Bir eser mi bir ışık 

Saatler dostumdu
Yıllar ise arkadaşım
Neden yüzünüzü döndünüz bana
Oldu mu bir yalnışım ?

]]>
Wed, 30 Jun 2021 16:11:44 +0300 AhmetÇ.
Susma https://edebiyatblog.com/susma https://edebiyatblog.com/susma -Nasılsın küçüğüm iyi misin
Ne kadar da güzelsin
Benim de bir kızım var bilirmisin
Tanısan sen de çok seversin 

-İyiyim amca ama konuşamam
Annem kızar yabancılara bakamam
Şeker verirsen almam
Beni kandırma asla sana kanmam 

-Neden öyle diyorsun
Benden neden korkuyorsun
Ben kötü değilim 
Bunu sen de biliyorsun 

-Sana inanmam amca
Acımadılar arkadaşıma
Tecavüz etmişler ona
Dayanamadı minik bedeni acıya

-Haklısın bana güvenme miniğim
Eğitemedik insanları ne diyim
Ben de ister miydim bunları biliyim
Ama durmuyorlar işte 

Halimiz ortada ne yapalım
İstemedik ki çözüm yolu bulalım
Biz insan olamadık kızım
Bari ümidimizi sizde bulalım

...

Biz geleceğin bireyleriyiz ve bu olaylara dur deme sırası artık bizde.Minik bedenlerin hastalık denen affedersiniz ama tabir-i caiz bir zevk olan bu pisliğe bulaştırılmalarına izin vermeyelim.

]]>
Tue, 29 Jun 2021 00:31:57 +0300 AhmetÇ.
Gecenin Güzelliği https://edebiyatblog.com/gecenin-guzelligi https://edebiyatblog.com/gecenin-guzelligi Gecenin güzelliği
Beni mest ediyor
Yıldızların seyri
Dahada cazip kılıyor 

Olmasa şu düzen
Yanmasa pis lambalar
Olmasa güzelliği kirleten
Ah! Ne güzel akşamlar 

Gecenin soğuğu bi ayrı
Hele birde yanında sevdiğin
Onun sıcaklığıyla,bakışları
Ben daha dünyadan ne isterim ?

]]>
Thu, 24 Jun 2021 19:07:05 +0300 AhmetÇ.
Halk İçin Sanat https://edebiyatblog.com/halk-icin-sanat https://edebiyatblog.com/halk-icin-sanat Eğer sanat sanat içinse 
Ne anlamı kalır sanat yapmanın
Eğer şiir topluma sessizse
Ne anlamı kalır yazmanın 

İçinde mazlumun sesi olmayan şiir
Yağmursuz gökkuşağına benzer
Hitaben dile güzeldir
Ama yağmuru arar gözler 

Ben susucaksam eğer
Kessinler bu işe yaramaz dilimi
Ama yazacak, elim durdulursa da bu sefer
Ancak o rahatlatır vicdani nefsimi 

Ben halkın konuşamayan diliyim
Budur benim için sanat
Susmuyorsa eğer kalemim
Budur ancak münacaat  (yakarış) 

Şimdi sorun bana nedir şiir?
Ben de cevap olarak şunu söylerim;
Şiirlerin halkta ediyorsa tekrir
İşte sanat budur derim

***

]]>
Sun, 20 Jun 2021 20:35:37 +0300 AhmetÇ.
Gibi https://edebiyatblog.com/gibi https://edebiyatblog.com/gibi Zarfın içindeki mutluluk gibi
Ansızın gelen mutluluk
Mazide kalan bir bilgi gibi
Hatırlamakla avunduk 

Sonbahar yaprakları gibi
Zaman geçtikçe solduk
Saati bozulmuş saatçi gibi
Yanlış üzerinde durduk 

Hayalleri olmayanlar gibi
Düz bir çizgide yol aldık
Yarın sınav varmış gibi
Hep rahatsız yaşadık 

Olmak yada olmamak gibi 
Ünlü bir söz olduk
Yada Neyzen Tevfik gibi
Tarihte yok olduk 

Özgür bir kuş gibi
Gezmek ve görmek istedik
Ama kafese kapanmış gibi
Tel örgülerle yetindik 

Bir yıldırım çarpması gibi
Deli divane âşık olduk
Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi
Başkalarına hayran olduk 

Velhasıl ne olması gerekse olduk
Sadece kendimiz olamadık
Hayat önümüze koydukça zorluk
Benliğimizi unuttuk

•••

]]>
Wed, 16 Jun 2021 22:57:22 +0300 AhmetÇ.
İkilemde Kalır mıyım? https://edebiyatblog.com/ikilemde-kalir-miyim https://edebiyatblog.com/ikilemde-kalir-miyim Aynaya baktıkça aynıyım
Ama ruhum yetmişinde
Ayna yansıtsa gerçeği keşke
İkilimde kalır mıyım ?

Çok küçük yaşlarımı anımsadım
Fakat pek de güzel değiller
Kötü anılar üzerime üzerime geldikçe
İşte o çaresiz ânımı hatırladım 

Sevilmedim arkadaş ortamında
Sosyal değilmişim gözlerinde
Onlar beni dışladıkça
Ben de kapandım içime 

Görünmez duvarlar çektim 
Yalnızlık tuğlalarıyla
Ben böyle hissizleştim
Hatıralarla karılmış acılarla


Hayal kurdum, mutlu hayaller
Ben onlarda yaşadım 
Bana git deseler
Yine o hayallere sığınırım

• • •

]]>
Sat, 12 Jun 2021 11:30:46 +0300 AhmetÇ.
Öyle İşte https://edebiyatblog.com/oyle-iste https://edebiyatblog.com/oyle-iste Mutluluk istiyorum
Bir nebze mutluluk
Hayatı anlamıyorum
Gayemiz sadece sorumluk 

Neden üzgünüz hep
Bunun sebebi yok mu?
Yaşıyoruz görünsek de
Yaşayan yok mu?

Ölüm aklımda nedense
Bir rüzgar gibi gitmek
Yokluğum hissedilmektense
Hiç gelmemiş gibi gitmek 

Çok şey istemiyorum hayat
İstiyor muyum, söyleyin
Kalmadı bende hiç tâkat
Görünmüyorum, görmeyin


Öyle işte azizim 
Ben sevmedim burayı
Yelkensiz bir gemiydim 
Bulamadım hiç karayı

• • •

]]>
Thu, 10 Jun 2021 15:30:21 +0300 AhmetÇ.
Yarı Yol https://edebiyatblog.com/yari-yol https://edebiyatblog.com/yari-yol Yorgunum hayattan dolayı
Pekte zevk alamadım zaten
Yarım asır sonra bulmuş karayı
Bir denizci gibiyim halen 

Ne umut rüzgarları yardım etti
Ne de hüzün dolu dalgaları
Bir tek yalnızlık beni besledi
O beni, ben de sonu gelmeyen kaygıları 

Zoraki bedenen on sekizime
Ruhen yetmişime bastım
Sıfırdan buraya gelişime
Ben de çok şaşırdım, şaşırdım

Aslında insanlara hep umut verdim
Fakat kendime sözüm geçmedi
Size yaşamak güzel şey derim
Ama ruhum bu dünyayı sevemedi

Bir bir seyirci biriktirdim
Şatafatı olmayan cenazeme
Kefenimi ince diktirdim
Kavuşayım has olan bedenime 

...

]]>
Wed, 09 Jun 2021 11:17:14 +0300 AhmetÇ.
Mavinin Tonları https://edebiyatblog.com/mavinin-tonlari https://edebiyatblog.com/mavinin-tonlari Mavinin tonları benim
Gökkuşağı makyajım
Yağmurlar özlemim
Bulutlar kapanışım 

Doğrusu gökyüzü gibiyim
Sonsuz bucaksız
Baktığın mavilik benim
Gün dönümüne kadar bakacaksın 

Bir an karanlık çökecek üstüne
Anımsayacaksın ışığın güzelliğini
Sen de dalacaksın aydınlık gökyüzüne
Ben ise mavinin tonları gözlerine

]]>
Mon, 07 Jun 2021 10:48:39 +0300 AhmetÇ.