EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Betül FIRAT https://edebiyatblog.com/rss/author/betul-firat EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Betül FIRAT tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. Yaşam Bir Esintiydi https://edebiyatblog.com/yasam-bir-esintiydi https://edebiyatblog.com/yasam-bir-esintiydi

]]>
Fri, 03 Mar 2023 23:45:42 +0300 Betül FIRAT
ÖDÜLLÜ YAZAR BETÜL FIRAT’TAN YENİ KİTAP https://edebiyatblog.com/odullu-yazar-betul-firattan-yeni-kitap https://edebiyatblog.com/odullu-yazar-betul-firattan-yeni-kitap Fırat'tan Okurlarına Yeni Kitap Müjdesi

Yazar ve Şair Betül Fırat okuyucularının karşısına çocuk romanıyla çıktı.

Ödüllü yazar ve şair Betül FIRAT okurları için yeni bir kitaba imza attı. Çocuk romanı türünde kaleme aldığı “Kayıp Lapis Lazuli” adlı kitap Gülnar Yayınları etiketi ile raflardaki yerini aldı.  

 

Betül Fırat 2020 yılında ilk kitabı “Mavinin Fecri” isimli kitabıyla çıkakken 2021 yılında ise “Mihrinin Hicranı” isimli şiir kitabı ile okuyucuların kısa sürede takdirini toplamayı başardı. Edebiyat alanında sürekli çalışan FIRAT aynı anda 2022 yılında “Heybemden Dökülen Öyküler” isimli öykü kitabı ve “Siyah Şapkalı Adam” isimli polisiye roman kitabı ile tekrar okuyucularıyla buluştu. 2022’nin sonunda da “Derin Mevzu Konuşacaklarımız Var” ile okuyucunun karşısına tekrar çıktı. Şimdi de 6. Kitabı olan “Kayıp Lapis Lazuli” çocuk romanıyla okurlarının karşısına çıktı.   Gelişici editörlüğü eğitimci yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK tarafından yapılan çocuk kitabı ortaokuldan itibaren tüm öğrencilere, gençlere ve kitapseverlere hitap ediyor.  

 

Çocuk romanını okurlarıyla buluşturan Fırat, "Çocuklar için farklı bir dünyanın kapılarını aralayacak, kendine özgün karakterlerle onları buluşturacak bir kitap. Çocukların hayal gücüne göre ve renkli bir roman olsun istedim. Karakterler ile dikkat çeken ve biraz gerçek biraz sanal gezegen ve galaksilerin olduğu macera dolu bir kitap oldu. Çocuklarımız için bir kitap çıkarmak ve onların beğenisine sunmak mutlu beni etti." dedi.

 

Kitaplarının yoğun ilgi görmesinden dolayı sevinçli olduğunu vurgulayan Fırat, "Günümüzde çok güzel bir okur kitlesi bulunmakta. Her okuduğunu ayrı ayrı değerlendirip irdeleyen okurların eserlerime yoğun ilgi göstermeleri ve beğenmeleri yönünde geri dönüş sağlamaları paha biçilemez bir duygu. Şu anda üzerinde çalıştığım öykü kitabı hazırlıkları sürüyor; kısa sürede okurla buluşturmaya çalışıyorum” diye konuştu.

 

Yeni çıkan kitapları hakkında bilgi veren Fırat, "Var olanların gezegenler arası mücadelesine tanık olacaksınız. Dünya Gezegenini keşfeden karakterlerimiz aynı zamanda da Dünya Gezegeninin üzerinde bulunanlarla da baş etmek zorunda kalabilir. Kayıp Lapis Lazuli'yi bulabilmek için verilen mücadelede belki siz de bir var olasınız. Karakterlerin özellikleri ile şaşıracak, onlarla birlikte maceradan maceraya atılacaksınız. Sizin de ışığınız var olanlar gibi parlasın" ifadelerini kullandı.

 

Yazar ve Şair Betül FIRAT Kimdir?

13 Ekim 1984 yılında Amasya İli Taşova İlçesi doğdu.  Liseyi Diyarbakır İlinde Diyarbakır Anadolu Öğretmen Lisesi’nde tamamladı.  2010 yılında lisansını Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde, 2018 yılında da Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı. 2012 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Samsun’da başladığı ziraat mühendisliği görevine halen Ankara’da devam etmektedir.

 

 

Göl Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisinde hem Kültür Kurulunda yer almakta hem de dergide köşe yazarlığı yapmaktadır. Çeşitli web gazeteleri ve web edebiyat sayfalarında köşe yazarlığına devam etmektedir. Sosyal Medyada ‘Paradoks Okur Yazar’ olarak bilinen yazar çeşitli platformlarda kitap tanıtımları yapmaktadır.  Aynı zamanda Yazar  youtube kanalında şiirleri seslendirilmekte ve şiirlerini besteleterek yayınlamaktadır. 'Edebiyat Sanat Meltemi' Web sayfası Genel Yayın Yönetmenliğini ve yazarlığı da yapmaktadır. Ankara Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Yazşader’in Yenimahalle Temsilcisi ve Yazarlar Birliği Ankara Şubesi Üyesidir.

 

Betül Fırat'ın Eserleri:

 

Mavinin Fecri (Deneme Kitabı, 2020)

Mihrinin Hicranı (Şiir Kitabı, 2021)

Heybemden Dökülen Öyküler (Öykü Kitabı, 2022)

Siyah Şapkalı Adam (Polisiye Roman, 2022)

Derin Mevzu Konuşacaklarımız Var (Deneme, 2022)

Kayıp Lapis Lazuli (Çocuk Romanı, 2023)

 

Katıldığı Antolojiler:

Sisli Gece ( Antoloji kitabı, 2022)

Yürekten Kaleme Öykü Senfonisi (Antoloji kitabında derleyen ve yazar, 2022 )

Yürekten Kaleme Şiir Senfonisi (Antoloji Kitabında derleyen ve şair, 2022)

Şah-ı Şiirler 5 (Antoloji, 2022)

Edebiyat Yolculuğu (Antoloji, 2022)

 

Bestelenen Şiiri:

Kimine sevdadır, kimine cezadır. (Bestelenen Şiiri, 2021)

 

Aldığı Ödüller:

2022 Altın Kalemler Mansiyon Ödülü (Şanlı Bayrağım)

Yılın En Başarılı Fark Yaratan Yazar Ödülü, 3. Kariyer Gümüş

Ödülleri, 2022 By Medya Protokol

Yılın En Başarılı Yazarı Ödülü, Kristal Çam Ödülleri, 2022

Kristal Çam Ödülleri Yönetim Gurubu

PLAKET:

2022 Ferhat ve Şirin Öykü Yarışması Jüri Başkanlığı

Genel Yayın Yönetmeni Olduğu Platform;

www.esanmel.com

İletişim: @paradoks.okur.yazar, @Betus845, infoesanmel@gmail.com,

]]>
Fri, 03 Mar 2023 22:48:22 +0300 Betül FIRAT
ÖDÜLLÜ YAZAR VE ŞAİR BETÜL FIRAT BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞUYOR https://edebiyatblog.com/odullu-yazar-ve-sair-betul-firat-basaridan-basariya-kosuyor https://edebiyatblog.com/odullu-yazar-ve-sair-betul-firat-basaridan-basariya-kosuyor ÖDÜLLÜ YAZAR VE ŞAİR BETÜL FIRAT BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞUYOR

Yazar ve Şair Betül FIRAT, By Medya Protokol tarafından 5 Kasım 2022 de düzenlenen 3. Gümüş Kariyer Ödüllerinde Yılın En Başarılı Fark Yaratan Yazarı Ödülünü alan Başarılı Yazar Betül Fırat, yine 8 Kasım 2022 de görkemli bir törenle gerçekleşen Kristal Çam Ödüllerinde de Yılın En Başarılı Yazarı Ödülüne ünlü ve başarılı isimlerle birlikte layık görüldü.

Başarılı Yazar Fırat; “Son dönemdeki beni mutlu eden başarım aldığım ödüller olmakta. By Medya Protokol Dergisine ve Kristal Çam Ödülleri Yönetim Kuruluna çok teşekkür ederim bu ödülleri layık gördükleri için. Hem duygulandım hem de onur duydum. Bundan sonraki çalışmalarımı daha şevkle ve keyifle yapabileceğimi söylemek isterim. Bu şekilde ödüller genelde daha fazla teşvik ediyor beni; özellikle de yeni eserler üretebilmem için. Yeni eserler üzerindeki çalışmalarıma titizlikle devam etmekteyim. ” dedi. 

 

ONUN BÜYÜLÜ KALEMİ OKUYAN HERKESE İYİ GELDİ

Etkili kalemiyle sosyal medyada da büyük etki yaratan ve Paradoks Okur Yazar olarak bilinen Betül Fırat, 4 eser sahibi, besteli şiirleri olan,  Edebiyat Sanat Meltemi Genel Yayın Yönetmeni ve Aksed Yönetim Kurulu Üyesi olarak kariyerindeki başarısını sürdürmeye devam ediyor.

 

BETÜL FIRAT ETKİSİ SOSYAL MEDYADA DA DEVAM EDİYOR

Ödüllü yazar Betül Fırat’ın başarı basamaklarını hızla çıkmaya devam ettiği kariyerindeki gelişmelerden haberdar olmak istiyorsanız onu sosyal medyadan takip edebilir, kitaplarını kitap satan her yerde bulabilirsiniz.

 

Betül Fırat kimdir?

1984 yılında Amasya’da doğdu. Liseyi Diyarbakır İlinde

Diyarbakır Anadolu Öğretmen Lisesi’nde tamamladı. 2010 yılında lisansını Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde, 2018 yılında da Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı. 2012 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde görevine halen Ankara’da devam etmektedir. Türkiye Engelli Bayan Halter 2009 (Benç Press)

Şampiyonası’na katılarak ikinciliği yakalamıştır. Şu ana kadar 4 eser çıkarmıştır. 3 Antoloji kitabında yer almaktadır. Çeşitli web gazetelerinde köşe yazarlığına ve dergi yazarlığına devam etmektedir. Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi Üyesi, Ankara Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Yazşader Üyesidir. Edebiyat Sanat Meltemi Platformunun Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktadır.

 

Eserler:

Mavinin Fecri (Deneme Kitabı, 2020),

Mihrinin Hicranı (Şiir Kitabı, 2021)

Kimine sevdadır, kimine cezadır. (Bestelenen Şiiri, 2021)

Heybemden Dökülen Öyküler (Öykü Kitabı, 2022)

Siyah Şapkalı Adam (Polisiye Roman, 2022)

Sisli Gece Öykü, Yürekten Kaleme Dökülen Öyküler, Yürekten

Kaleme Dökülen Şiirler (Katıldığı Antolojiler, 2022)

Ödül;

2022 Altın Kalemler Mansiyon Ödülü (Şanlı Bayrağım)

Yılın En Başarılı Fark Yaratan Yazar Ödülü, 3. Kariyer Gümüş

Ödülleri, 2022 By Medya Protokol

Yılın En Başarılı Yazarı Ödülü, Kristal Çam Ödülleri, 2022

Kristal Çam Ödülleri Yönetim Gurubu

Jüri Başkanlığı;

2022 Ferhat ve Şirin Öykü Yarışması Jüri Başkanlığı

]]>
Thu, 17 Nov 2022 10:54:02 +0300 Betül FIRAT
Yazar ve Şair Betül FIRAT Kimdir? https://edebiyatblog.com/yazar-ve-sair-betul-firat-kimdir https://edebiyatblog.com/yazar-ve-sair-betul-firat-kimdir Betül Fırat;

13 Ekim 1984 yılında Amasya İli Taşova İlçesi Yayladibi Köyü’nde doğdu.  Astsubay baba ve ev hanımı annenin dört çocuklarından ilki.  İlköğretimini Ankara ve Diyarbakır’da, liseyi ise babasının askerlik mesleği gereğince bulundukları Diyarbakır İlinde Diyarbakır Anadolu Öğretmen Lisesi’nde tamamladı.  2010 yılında lisansını Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde, 2018 yılında da Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı.  2012 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Samsun’da başladığı ziraat mühendisliği görevine halen Ankara’da devam etmektedir. Amasya, Ankara, Şırnak-Cizre, Diyarbakır, Samsun illerinde bulunmuş ve bunun yanında birçok ili de gezme fırsatı yakalamıştır.  “Farsak ve Sessiz Çığlık Projelerinde yer almış, çeşitli eğitimler almış ve vermiş; aynı zamanda hizmet içi eğitimler akabinde eğitim görevlisi olmuştur.  Hayatının belli bir döneminde sporla ilgilenmiş, yüzde kırk bedensel engelli olması dolayısıyla lisanslı sporcu olarak Türkiye Engelli Bayan Halter (Benç Press) Şampiyonası’na katılarak ikinciliği yakalamıştır.

Yazı ve şiir yazmaya lise yıllarında başlamış ve hala devam etmektedir.  Bazı yazıları Posta Gazetesi Çengelli İğne Köşesi’nde ‘Doğamızın Gereği’ ve ‘Kabul Olmak’ başlıklarıyla, diğer eserleri de çeşitli web sitelerinde yayınlanmıştır.  Kitap okumayı ve yazı yazmayı tutku haline getirmiştir.  Bugüne kadar yazdıklarının bir bölümünü kitap haline getirmiş ve ‘Mavinin Fecri’ ilk ve 'Mihrinin Hicranı' ikinci kitabı olmaktadır.

Yazarımızın şu an roman kitabı hazırlıklarını devam ettirmektedir.  Göl Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisinde hem Kültür Kurulunda yer almakta hem de dergide köşe yazarlığı yapmaktadır. Çeşitli web gazeteleri ve web edebiyat sayfalarında köşe yazarlığına devam etmektedir. Sosyal Medyada ‘Paradoks Okur Yazar’ olarak bilinen yazar çeşitli platformlarda kitap tanıtımları yapmaktadır.  Aynı zamanda Yazar Betül FIRAT youtube kanalında şiirleri seslendirilmekte ve şiirlerini besteleterek yayınlamaktadır. Ayrıca 'Edebiyat Sanat Meltemi' Web sayfa Genel Yayın Yönetmenliğini ve yazarlığı o yapmaktadır. Yazar bütün bunların dışında editörlük de yapmaktadır. Yazarımız edebiyat ve sanat hayatına yeni projelerle devam etmek istemektedir. Şu anda 2 deneme, 1 roman ve 1 öykü kitabı çalışması bulunmaktadır.

Betül Fırat'ın Eserleri:

 

Mavinin Fecri (Deneme Kitabı, 2020)

Mihrinin Hicranı (Şiir Kitabı, 2021)

Heybemden Dökülen Öyküler (Öykü Kitabı, 2022)

Siyah Şapkalı Adam (Polisiye Roman, 2022)

Derin Mevzu Konuşacaklarımız Var (Deneme, 2022)

Kayıp Lapis Lazuli (Çocuk Romanı, 2023)

Öykü Muhiti, (Öykü Kitabı, 2023)

 

Katıldığı Antolojiler:

Sisli Gece ( Antoloji kitabı, 2022)

Yürekten Kaleme Öykü Senfonisi (Antoloji kitabında derleyen ve yazar, 2022 )

Yürekten Kaleme Şiir Senfonisi (Antoloji Kitabında derleyen ve şair, 2022)

Şah-ı Şiirler 5 (Antoloji, 2022)

Edebiyat Yolculuğu (Antoloji, 2022)

 

Bestelenen Şiiri:

Kimine Sevdadır, Kimine Cezadır, (Bestelenen Şiiri, 2021)

Yalan mı? (Bestelenen Şiiri, 2022)

Bendim Ben, (Bestelenen Şiiri, 2023)

Gönlüm, (Bestelenen Şiiri, 2023)

Anlımın Yazısı, (Bestelenen Şiiri, 2023)

 

Aldığı Ödüller:

2022 Altın Kalemler Mansiyon Ödülü (Şanlı Bayrağım)

Yılın En Başarılı Fark Yaratan Yazar Ödülü, 3. Kariyer Gümüş

Ödülleri, 2022 By Medya Protokol

Yılın En Başarılı Yazarı Ödülü, Kristal Çam Ödülleri, 2022

Kristal Çam Ödülleri Yönetim Gurubu

PLAKET:

2022 Ferhat ve Şirin Öykü Yarışması Jüri Başkanlığı

Genel Yayın Yönetmeni Olduğu Platform;

www.esanmel.com

İletişim: @paradoks.okur.yazar, @Betus845, infoesanmel@gmail.com,

]]>
Thu, 17 Nov 2022 09:29:41 +0300 Betül FIRAT
İSTEKLER https://edebiyatblog.com/istekler https://edebiyatblog.com/istekler

Kimsenin istediği bitmez; biterse yaşama sevinci de kalmaz zaten. İnsanların isteklerinin bir sınırı da yok normalde. 

Kimi imkansızı ister kimi de kendine göre olabilecek şeyleri. En nihayetinde sürekli bir ihtiyaçlar listemiz bulunmakta. 

İsteklerin de ihtiyaç sıralamasına göre olması gerekmektedir bir yerde. Fazlasını istemek de gereklilik dışı olmakta. 

İnsanoğlu genelde yetinmeyi de bilmediği için her zaman daha fazlasına odaklı olmakta. 

Kimsenin isteği de birbirini tutmaz. ‘Kiminin yiyeceği yoktur kiminin pırlantası ufak’ sözü konu için yeterince manidar.

İnsanların istekleri aslında ulaşabildikleri ile alakalıdır. Ulaşılabilinen şeyler dışındaki eksiklikleri gidermek için bir şeyler istenir. Bunun dışında zamanında var olan ve şimdi sahip olunmayan şeylerin yoksunluğunu hissetmemek için istenir. 

Bir de hep daha fazlasını isteyenler bulunmakta. Her şeye sahip olup da hep daha fazlasına odaklı yaşanlar da bulunmakta. Bir yerden sonra da aç gözlülüğe girmekte bu durum. 

İnsanlar kendilerine fazla olanı paylaşmak yerine daha fazlaya meyilli olması nefsin terbiye edilememesiyle alakalıdır. Nefis köreltilmediği sürece de insanlık vazifelerini yerine getirmek olası olmamaktadır. 

O yüzden de isteklerin makul olması ve bir sınırı olması gerekmektedir. 

 Kişisel isteklerin haricinde insanlık için de isteklerde bulunmak gerekmekte. 

İnsanlar fiziksel sınırlarını bilse de isteklerinin belli bir çerçevede olmaması da ayrı bir ayrıntı olmakta.

İnsan kendisine yetebiliyorken daha fazlasına meyilli olması sadece bencillik olarak sayılmakta. 

Herkesin yapısı farklı olduğu gibi herkesin isteklerinin rengi de farklı olabilmekte. 

İnsanoğlu var olduğu sürece de bitmeyen bir döngü olarak isteklerinin de sınırı olmayacaktır. 

Bu isteklerin olması için de belli şartlar gerekmektedir. Yaşam şartlarının isteklerin giderilmesinde büyük rolü olduğu gibi istenilen şeylerin olmasının da kişilere uygun olması gerekmekte.

Öncelikle isteklerin yapılabilirlik oranına göre gerçekleştirilmesi gerekmekte kısaca. 

Yazar ve Şair Betül FIRAT

]]>
Thu, 04 Aug 2022 12:41:58 +0300 Betül FIRAT
Hayalci Dede https://edebiyatblog.com/hayalci-dede https://edebiyatblog.com/hayalci-dede Sırtında yükü bütün sokakları arşınlardı Hayalci Dede. Hayal satardı insanlara. Çocukla çocuk olurdu; öyle ki bir gün çocuklarla oyuna dalmış ve hayal satmayı unutmuştu. Bütün hayaller elinde kaldı. Ee... günlük olanlar çöpe tabii. Yine işe çıktığı bir gün, sokaklarda hayallerim var diye bağırırken önünden geçtiği evin penceresi açıldı.

“Dur hayalci! Bana göre nelerin var bakalım?” dedi orta yaşlarında bir kadın. 

Hayalci Dede şöyle bir çuvalını kavradı, aradığını yerini tespit etmek ister gibi. Sonra da;

“Dileğiniz nedir?” diye sordu; cevabını bildiği halde.

 Kadın şöyle bir süzdü dedeyi.

“Şu şişmanlıktan kurtulsam aslında,” dedi.

Hayalci Dede vakit kaybetmeden elinde tuttuğu kutuyu uzattı. İmkânsızı istemişti kadın ama biçare aldı kutuyu, ücretini uzatıp. Siftahını yapan dede devam etti yoluna. Bir çocuğu istediği topa, bir genci de hayalini kurduğu elbiseye kavuşturduktan sonra; bugünlük yeter diyerek tuttu evinin yolunu. Her dileği gerçekleştirirdi. E.. Tabi bir kaçı hariç. Kadere nasıl hükmetsin ki.

Sokaklar Hayalci Dede’nin sayılırdı. Kimse garipsemiyordu. Herkese bir çare bulmaya çalışırken kendine çaresi var mıydı bilen yoktu. Kimse sormaya da cesaret edemiyordu. Belki de çok ilgili değillerdi. Kimse Hayalci Dede’nin küçük bohçaya benzer torbasına o kadar şeyin nasıl sığdığını da merak etmemişti. Kendi halinde bir seyyar satıcıydı herkese göre. Neden özellikle bu mahallede gezerdi onu da bilen yoktu ama alışmıştı herkes. Mutsuz bir mahalleydi burası. Hatta adı bile varlığına yaraşır şekilde ‘Kutsuz’ konulmuştu. Hayalci Dede hayal satmak için daha iyi bir yer bulamazdı. Gerçi buradaki insanları hiçbir şey mutlu edemiyordu. Ellerine geçenler geçici olarak mutlu ediyor sonra eski bedbaht hallerine dönüyorlardı. Hayalci Dede seyyar satıcı olarak ekmeğini çıkarıyordu ama garipsemiyor da değildi. Belki de kendisine öyle gelmişti nerden bilebilirdi ki?

Hayalci Dede her zaman hayalleri gerçekleştirmek için uğraşırdı. Eski varlıklı ve rahat günlerini özlemiyor değildi. İsteği olan insanlar gelip onu bulurdu ve sokak sokak gezmesine gerek kalmazdı. Çok şikâyetçi değildi halinden aslında ama aklına daha iyi bir iş de gelmemişti. Varlığını kaybedince bu mahalleye yerleşmek zorunda kaldı. Ne eşi kaldı ne dostu; çocukları bile bakmaz oldu yüzüne. Hala anlayamıyordu nasıl bu hale düştüğünü. Kendi insanların hayalleriyle ilgilenirken çocuklarına bırakmıştı bütün varlığının yönetimini. Hesap kitap adamı değildi zaten. Çocuklarından başka kime güvenebilirdi ki insan. Bir gecede iflas ettiği haberini getirdi ortanca oğlu. Büyük oğlu konuşmaya tenezzül bile etmemişti. Kızı ise kendisiyle birlikte gelmek istedi ama Dede’nin gönlü el vermedi. Hepsinin ailelerinin yanında çocuklarının başında olmasını salık verdi. Bu mutsuz ve huysuz mahalleyi buldu sonra da. Ortanca oğlu kısa bir süre sonra çok varlıklı hale gelse de babasına bir oda verme teklifinde bulunmamıştı. Sadece giderlerini karşılamaya yanaşmış kız kardeşinin ısrarıyla ama Hayalci Dede kabul etmemişti. Şunun şurasında ne kadar ömrü kalmıştı ki! Ne yapacaktı bu yaşta varlığı? Nasıl olsa kendisi göçtükten sonra zaten çocuklarınındı. Herkes mutlu olsundu, onun derdi.

Hayalci Dede’nin ortanca oğlu hep kızar söylenirdi babasına; bizim rızkımızı herkesle paylaşıyorsun, diye ve kendine hâkim de olamazdı. Sonunda da varlıklı olmanın yolunu bulmuştu. Her şey mubahtı rahat yaşamak için ortanca oğula göre. Çevresindeki insanları umursamaz ve sadece kendini düşünürdü. Babasının tam aksiydi yani. Hayalci Dede’nin büyük oğlu ise varlıkta gözü olmasa da başarıdan büyük haz alıyordu. Varlıklı olup olmamak değil, onun için tek kıstas elde etmekti. Babası arada gurur duyuyor olsa da büyük oğluyla o da paylaşmayı bilmiyordu. Gerçekten çocuklarının nasıl bu hale geldiğini ciddi anlamda düşünmesi gerekiyordu. Kızı ise varlığı olmasa da bilirdi paylaşmayı. Huyu suyu yumuşaktı. Kendine bazen yeterdi bazen yetmezdi. Hayalci Dede;

“Vermek saadettir. Alandan çok vereni mutlu eder.” Der dururdu.

Sadece kızı dinlemiş olacak ki sözünü bir tek o uymuştu bu söze. O da eksik, fazla demez ayarını bilmezdi. Çocuklarının bir ortası yoktu Hayalci Dede’nin. Ya hiç bilmezler paylaşmayı ya da paylaşırken sınırları olmazdı. Nerede nasıl bir hata yapmıştı da bu hale nasıl gelmişti anlayamadı.

Fakirlik kokan evinden çıkıp caddeleri, sokakları arşınlamaya başladı.

 “Hayallerim var, dileğinizi söyleyin.” Diyerek birkaç hayal daha sattı.

Sonra bir kadın durdurdu seyyar satıcıyı.

“Benim hayalim zor ama yine de bana göre bir şeylerin var mı heybende?” diye sordu kadın.

 Hayalci Dede anlamlı anlamlı baktı kadına. Sanki dertleri birdi ya da öyle gelmişti bilemedi. Kafasını kaldırıp balkonundan sallanan kadına baktı.

 “Nedir hayaliniz, ne dilerdiniz bu yaşlı seyyar satıcıdan.” deyiverdi.

Kadın hüzünlenmişti birden, gözleri doldu; kimlerden medet ummaya başlamıştı. Acıdı haline, kendine, yaşamına.

“Yıllar önce terkedildim sevdiklerim tarafından. Geri getirebilir misin onları?” dedi lafı uzatmadan.

 Hayalci Dede yanılmamıştı. İnsanları kendi kadar iyi bilirdi. Bir bakış ve duruşu şıp diye çözüverirdi. Heybe bile denemeyecek torbasını bir yokladı. Sonra bir mektup zarfı çıkardı. İçinde ne yazdığını söylemeden hatta sattığı hayalin ücretini bile almadan kadının sarkıttığı sepete bırakıp gitti elindekini.

“Hey nereye gidiyorsun, ne kadar ücreti, ya gerçek olursa seni nasıl bulurum?” diye bağırıyordu kadın arkasından.

 Düşündü Dede, bulsa ne olacaktı ki gönülden bir hediyenin lafı mı olacaktı. Özel bir ‘hayal’ di bir de bu. Kadının hayali gerçek olursa kendisini şanslı sayıp bir hayal de kendisine açabilirdi belki. Kim bilir belki de son dileği gerecek olurdu.

Günler günleri takip ederken her gün hangi cadde veya sokakta olursa olsun o kadının evinin oralarda dolanır, görünmeden gerisin geriye dönerdi. Bir gün yine o sokağa uğradığında kadının balkonunda renk renk çiçekler, güzel bir masa ve keyifle gülen kadını gördü. Yalnız yaşıyor diye bildiği kadını etrafında insanlar da vardı. Çocukları herhalde diye düşündü. Mektup geldi aklına. Kendi çocukları için dokunaklı bir şekilde yazmış ve son arzusunu bu mektupta dile getirmişti. Ölmeden önce çocukları Büyük oğlu Azim, ortanca oğlu Hırs ve kızı Merhamet ile bir araya gelip onlarla dünya gözüyle bir an keyifli vakit geçirmek istiyordu. Varlıklıyken yazdığı vasiyette bu düşüncelere benzerdi. Varlıklarını nasıl olsa paylaşmanın bir yolunu bulurlardı ama babalarını kaybedince bir daha… Mutluluğu nasıl bulacaklardı. Kadına verdiği mektubun aynısını yazamazdı; o onun hayaliydi ve gerçek olmuştu. Farklı bir şeyler düşündü. Sonunda da bir şeyler buldu, yazdı ve yolladı.

Ben Hayalci Dede, sizin babanız. Bugüne kadar sayısız hayali gerçekleştirdim. Bir kendime olmadı dermanım. Siz benim çocuklarımın bana layık birer evlat olmanızı diliyorum şimdi tüm kalbimle. Bir gün çocuklarınız büyüdüğünde dedeleri sorduğunda onlara ‘Hayalci Dedeniz’ diye başlayın beni anlatırken lafa.” diye yazdı hayalini Hayalci Dede.

Bu son dileğiydi onun. Çocuklarını etrafında görmek, sevgilerini hissederek veda etmek istiyordu hayata. Hayatta azmiyle çok varlıklı olmuş, hırsları yüzünden tüm varlığını kaybetmiş, hayatta en önemli şeyin merhamet olduğunu anlamış ve çocuklarının kendi hayatının bir dönemini yaşattıklarını anlamıştı koyduğu isimlerle. Bir de kaybettiği eşi Sevgi vardı tabi. Hırsları yüzünden ilk başta kaybettiği ve gözden çıkardığı. O yüzdendir ki artık herkese sevgiyle yaklaşır ömrünün sonuna kadar hayal satardı Hayalci Dede. Bir gün kendi hayalinin de gerçek olması için bekleyecekti ömrünün sonuna kadar. Belki de ömrü vefa etmeyecekti. Hayalleri gerçekleştirmeye devam edecekti ne olursa olsun.

 

]]>
Sun, 31 Jul 2022 00:43:43 +0300 Betül FIRAT
ELEŞTİRİNİN YERSİZİ https://edebiyatblog.com/elestirinin-yersizi https://edebiyatblog.com/elestirinin-yersizi Herkes bayılır yerli yersiz eleştiri yapmaya. Bugüne kadar her ne yapmış olursanız olun yine de eleştirecek bir şeyler bulurlar. Hiçbir şey tam değildir eleştiri severlere göre. 

Eleştirinin dozu ve yapısı önemlidir. Tabi ki eleştirmek lazım bazı şeyleri ama düşman savar gibi yapılanlar sadece kalp kırmaya yarar. 

Yıkıcı eleştiriye kapalı ve yapıcı eleştiriye açık durumda olunması gerekmekte. Ağzı olanın konuştuğu durumlarda genelde yıkıcı olabiliyor bu durum. 

Eleştiri denilen durum bir şeylerin daha iyi olmasını sağlamak için yapılmalıdır. İyisin ama bir tık daha iyi olabilirsin demek nere; çok kötü, berbat demek nere yani. 

Karşısındakini yok etmeye programlı olanların tercihidir sert dille yermek. Hâlbuki iyi olması istenseydi hem yumuşak bir dil kullanılırdı hem de sadece pozitif ve negatif yönleri ortaya konurdu.

Yani her zaman negatif yönlerin ortaya çıkarılmasıyla eleştiri yapılmaz. Kötülüğe açılacak ağızların hiç açılmaması daha iyi neticede. 

İnsanoğlu yapmaktan çok yıkmaya meyilli olduğu için bir şeyi irdeleme şeklimiz de o yönde olmakta. Hâlbuki iyi icraatlar yapı taşlarını üst üste güvenilir bir şekilde koymakla olur. 

Yapmak zor yıkmak kolay bu konuda da. İnsanlar kendi yapamadıklarını sanki başkası yapınca yıkmak ister gibi davranıyorlar. Hâlbuki takdir etmek de bir erdem. 

Hiçbir şey mükemmel değil dünyada; sadece onu en iyi hale getirebilecek aksaklıkları bularak mükemmele yakın hale getirebiliriz. Yani açık aramak değil neyin nasıl düzeltilebileceğine odaklanmak gerekir. 

Eleştiri aynı zamanda içinde çözüm de barındırmalı. Herhangi bir çözüm önerisi bulunamıyorsa veya belki de aksaklık olmayan konularda konuşmamak daha yararlı olmakta.

Beğenmediğiniz bir şeyin daha iyisini yapamıyorsanız da yıkmayı bırakmak daha makul. 

İnsanları eserlerine ve hayata küstürmeye gerek yok. 

Diğer yandan da eleştirilen kişilerin de bir anlamda eleştiri kabul edebilir durumda olması da önemlidir. Sonuçta dört dörtlük hiçbir şey olmadığı gibi yapılan şeylerde de aksaklıkların olabileceği doğal karşılanmalı. 

Neticede “Daha iyisi nasıl olur?” sorusuyla irdeleyebilirsek sonuca gidilmesi de o kadar kolay ve anlaşılır olur.

Eksik nerede diye bakılmamalı; nasıl tamamlarım diye düşünülmeli her zaman!

Mavinin Fecri ve Mihrinin Hicranı Yazarı 

Yazar ve Şair Betül FIRAT 

@paradoks.okur.yazar 

]]>
Fri, 29 Jul 2022 00:51:38 +0300 Betül FIRAT
Betül FIRAT & ‘Mavinin Fecri’ https://edebiyatblog.com/betul-firat-mavinin-fecri https://edebiyatblog.com/betul-firat-mavinin-fecri

Yazar Betül FIRAT’IN Mavinin Fecri Kitabı Betül Fırat’ın Mavinin Fecri Göl Yayınları tarafından Aralık 2020 ‘de satışa sunuldu. Deneme kategorisinde yayınlanan kitapta yazarın birçok konuda yazılarını okuyabilirsiniz. Kitaba ulaşmak için Göl kitap yayıncılığın internet adresi, çeşitli internet mağazalarından ve kitapçılardan temin edebilirsiniz.

 

Betül Fırat; “Mavinin Fecri” isimli deneme kitabının önsözünde:

‘Hayatı ne kadar da planlı yaşamaya çalışsak bazen yollar değişir; başka yerlerde buluruz kendimizi. Önemli olan insanın kendisini bulabilmesidir. Bulduğunuz insanı şekle sokabilmek ve herkesin tanımlayabilmesini sağlamaktır. Okumak da yazmak da mavi de ayrı birer tutkudur içimde. İçim içime sığmaz bazen taşar. O taşanlardan yakalayabildiklerimi kalemim aracılığıyla kâğıda ve dolayısıyla da siz okurlara aktarmaya çalıştım. Çoğu zaman fazladan bir çaba harcamama gerek bile kalmadı; kendiliğinden döküldü kelimeler. Yakalayabildiklerim diyorum çünkü; beynime bir çip takılsa ve an be an kaydedilse aklımdan geçenler muhtemelen adımı daha önceden duymuş olurdunuz ve bu yazılan beşinci kitabım olurdu. Öyle bir teknoloji gelişmediği için şimdilik bununla yetinmenizi rica edeceğim. Emin olun susmayan bir beynim var. Alarm çanları çalar içimde. Barış, sevgi, adalet, aşk arıyorsanız; barış, sevgi, adalet ve aşk olsun diyorsanız aynıyız. Kulak verin sözlerime, yanlışsam ya da yalnızsam düzeltin. Hayat boş geçirilmeyecek kadar güzel evet ama biz hayatı biraz daha anlamlandırmak, hayattaki ve kendimizdeki eksiklikleri biraz daha vurgulamakla yükümlüyüz. Hayat toz mavi değil. İçindeki yalnızlıkları, acıları, kızgınlıkları, haksızlıkları, bizi inciten kısımlarını çekip alsalar da yerine bol mavili umutlu bir gelecek ve çokça dondurma koysalar. Sizlerle paylaştığım aslında içimdekiler, içimden söyleyip de dışıma çıkamayanlar. Kalemim benimle birlikte yaşar, benimle nefes alır, benimle canı acır ve benimle kanar içi. Kalemime zayiat gelmesin; kırılmasın diye yazmayı tercih edenlerdenim. Mesleğimi sevmemin yanında kendime bir arka bahçe kurma fikri güzel geldi bana. Yazılarımı ölümsüzleştirmeye, biraz da ‘yayınlamalısın’ ısrarlarına daha fazla karşı koyamadım. Sizi gizli gönül bahçeme davet ediyorum. “Mavinin Fecri” ile karanlık ve aydınlığı birleştirmek istedim o yüzdendir ki fecir: şafak, tan, gün ağarması olan bir ad kullandım. “Mavinin Fecri” yani mavi şafak benim içimdeki en karanlık ve aynı anda aydınlanan yanım. Umarım satırlarım yüreğinize dokunabilir. Şimdiden sizlere keyifli okumalar; barış, sevgi, adalet ve aşk dolu yarınlar dilerim.’ diyor

Kitap için Ne dediler:

Betül Fırat’ın “Maviliğin Fecri” adını verdiği elinizdeki eseri, kendisi gibi farklı ve özel bir çalışmadır. “İnsan annesiyle daha çok konuşmalı, babasına daha çok sarılmalı. Annen en iyi sırdaşın, baban en iyi yoldaşıdır.” Diyerek son yıllarda zayıflayan kopma noktasına gelen aile bağlarına vurgu yaparak başladığı satırlarına şiirsel bir dille devam ediyor. Sizi mütevazı ve bir o kadar da duygusal bir mavi bir yolculuğa çıkarıyor. “Maviliğin Fecri” âdete sizi içine çekip sarmalıyor. Bu mutlu yolculukta ben okuyuculara keyifli okumalar dilerim.

2020 Hüzün Beyitleri Yazarı

Dr. İsmail BOZKURT

Kitabın Künyesi;

 

Mavinin Fecri Yazar: Betül FIRAT

Yayın Tarihi: 15.12.2020

ISBN: 9786059540711

Dil: TÜRKÇE

Sayfa Sayısı: 112

Cilt Tipi: Karton Kapak Kâğıt

Cinsi: Kitap Kâğıdı

Boyut:13.5 x 21 cm

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 Betül FIRAT
Betül Fırat & “Mihrinin Hicranı” https://edebiyatblog.com/betul-firat-mihrinin-hicrani https://edebiyatblog.com/betul-firat-mihrinin-hicrani

Betül FIRAT ‘IN “Mihrinin Hicranı” isimli şiir kitabı Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık’ta Eylül 2021 de yayınlandı. Betül FIRAT ‘IN ilk şiir kitabı olan “Mihrinin Hicranı” den edinmek için Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık’ın Web sitesinden edinebilirsiniz.

Betül Fırat; “Mihrinin Hicranı” isimli şiir kitabının önsözünde:

“Deneme türündeki Mavinin Fecri kitabımdan sonra, şiir ve yazın türünde olan ikinci kitabım Mihrinin Hicranı ile okurlarla buluşma heyecanı yaşıyorum. Mihri güneş, sevgi, aydınlık için kullanıldığı gibi eylül anlamı da taşımaktadır. Kitabının anlamını tamamen okuyucunun takdirine bırakmak geçti içimden. İnsanlar neler düşünür, neler hisseder diye düşündüm. Yarım kalan bir aşkı düşünmez mi insan; düşünür. Hayatı, hissettiklerini, yaşadıklarını, yaşayamadıklarını düşünür mesela. Karamsar olduğumu düşünenler olabilir, gayet doğal. Sadece içimden geçip kalemimden düşenler okurla paylaştıklarım. Şiir okurken en önem verdiğim şey kelimelerle nasıl oynandığı değil; bana nasıl hissettirdiği olur genelde. O yüzden de içinizde iyi kötü bir hissi harekete geçirebildiysem amacıma ulaşmış sayabilirim kendimi. Ben insanların ruhuna, kalbine ve aklına dokunabilmeyi seviyorum. İnsanlara kalkıp büyük büyük şeyler yapmaya gerek olmadan nasılsın diye sormak veya ne hissettiğini paylaşabilmek en büyük mutluluk bence. Herkes anlaşılmamaktan yakınırken; içimi de görmesinler diye üstün çaba sarf ederken ben bunlara gerek görmedim. “İçin dışın bir olsun” derler; öyle olsun diye uğraştım. Uzun yıllarımı aldı Mihrinin Hicranı’ nı oluşturmak. Kararsız da kaldım tabii ki yayımlanıp yayımlamaması yönünde. Yazmak ruhumun yorgunluğunu aldığı için sürekli bir aktarım içinde olmuşum fark etmeden. Kalemimden kâğıda geçenler şimdi size hitap etmek için düzenlendi. Kurgu da olsa içimden geldiği gibi yazmayı tercih etmişimdir. Zamana, hayale, kırgınlıklara, azlığa-çokluğa, yaşamaya-yaşamamaya, sevmeye-sevilmemeye ve içinde bulunduğumuz evrene çokça kafa yormuş olsam gerek. İsyan etmeden sitem etmekte buldum yolu. Takdirlerinizle “Şair” mertebesine çıkmak en güzel destek olsa gerek. “En zoru, şiir yazmak” der bilenler. Sadece şiirler değil aforizmalar, gün bitimi yorgunlukları, olanlar olmayanlar da var bu kitapta. Hicran bir insanın yüreğidir. İnsanları ele veren her zaman gözleri olmayabilir. Hissettiği ve hissettirdiği kadar aşk aşktır, sevgi sevgidir ve yaşam yaşamdır. Siz ne hissediyorsanız odur gerçeğiniz.” diyor.

Kitap için Ne dediler:

Hicran bir insanın yüreğidir. İnsanları ele veren her zaman gözleri olmayabilir. Hissettiği ve hissettirdiği kadar aşk aşktır, sevgi sevgidir ve yaşam yaşamdır. Siz ne hissediyorsanız odur gerçeğiniz.

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Şiir, öyle nazik bir ruh halidir ki, insan engelleyemez kendini. O; doğar, büyür, yaşar ve yaşar, ölüm asla mümkün değildir şiir için. Şairi, doğası gereği toprak olsa da eskimez, hep taze ve yeni kalır.

Yazar ve Şair Erol KARATEKİN

Gülerken de ağlarken de çocuk olur aslında insan. Kalbini küçük parmaklara emanet eder ama büyük kelimeler, büyük şiirler bırakırsın dünyaya. Okundukça sen hiç tanımadığın insanlara düşer kelimelerin. Mihrinin Hicranı kitabında hangi yaprak kime dökülür, hangi ay ya da hangi mevsim hatırlanır bilmiyorum. Bana hep Eylül’ü hatırlatır; güneşini en çok sevdiğim mevsimi. Duygu kadını olarak yola çıkmasa da hayatın seçtiği, hayatın güldürüp ağlattığı şairin duyguları kalemine sığmamış, dizelere dökülmüş. Her insanın bir durağı vardır. Kimi Hüzün limanında bekler. Kimi de beklerken güler. Mihrinin Hicranı hüzün limanında bekliyor hissi uyandırdı bende. Kalemin daim olsun kardeşim.

Şair Osman CENGİZ

 

Kitabın Künyesi;

Mihrinin Hicranı Yazar: Betül Fırat

Yayın Tarihi: 07.09.2021

ISBN: 9786254124082

Dil: TÜRKÇE

Sayfa Sayısı: 318

Cilt Tipi: Karton Kapak Kâğıt

Cinsi: Kitap Kâğıdı

Boyut: 13 x 19,5 cm

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 Betül FIRAT
Betül FIRAT'IN Röportajı https://edebiyatblog.com/betul-firatin-roportaji https://edebiyatblog.com/betul-firatin-roportaji İnci Yılmaz Şimşek: Merhabalar Betül Hanım.  Öncelikle davetimizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Lütfen okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?

 

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Sıklıkla duyduğunuz bir sorudur belki ama okurlarımız için bir daha cevaplarsanız seviniriz. Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?

Ben Betül FIRAT.  13 Ekim 1984 Amasya doğumluyum. Ailemin dört çocuğundan ilkiyim. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ziraat Mühendisliğini ve yine aynı bölümde Yüksek Lisansımı tamamladım. Kamuda Ziraat Yüksek Mühendisi olarak çalışmaktayım. %40 bedensel engelliyim. Tabi ki hayatıma engel olamadı bu durum. Bugüne kadar çeşitli oluşum ve projeler içinde yer aldım. Yazmak uzun soluklu bir serüven. Temeli lise yıllarıma dayanır. Diyarbakır Anadolu Öğretmen Lisesi çıkışlıyım ve öğrenimin yanında kişisel gelişimimiz için de ayrı bir ortamımız olmuştu. O gün bugündür edebiyata düşkünüm ve yazıyorum.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?

Sosyal medyada ara ara yazdıklarımı yayınlıyordum. Aynı kurumda bir bürokratımız Başmüfettiş Dr. İsmail BOZKURT nezaket ziyaretiyle kitap çıkarmam için teşvik etti. Ben de sürekli kitap çıkarsam diye sayıklayıp cesaret edemeyenlerdendim. Daha sonrasında yayınevi ile irtibatımızı kurduk ve kitabımızı çıkartmış olduk.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yayınladığınız kitapların isimlerini nelerdir? Kitaplarınızla henüz tanışmamış okuyucularımız için içeriğinden bahseder misiniz? Kitaplarınızda okurlarınızı neler bekliyor?

İlk kitabım ‘Mavinin Fecri’ ve ikinci kitabım ‘Mihrinin Hicranı’ olmakta. ‘Mavinin Fecri’ deneme türünde bir kitap. Hayat ile ilgili kıstaslar ve aforizmalar bulunmakta. Okurlarımın güzel tepkilerini ve yorumlarını topladı; beğenildi kısacası. Herkes kendinden bir şeyler ve toplumun değerleri ile ilgili bir şeyler bulabildi. Kadınlar, çocuklar, şehitler, bayrak, aile, aşk, yaşamak gibi konulara atıflar bulunmakta.

İkinci kitabım ‘Mihrinin Hicranın’ türü şiir olmakta ve son bölümü deneme ve aforizmalara ayrılmış bulunmakta.  Şiirlerin konusu çeşitli olmakla birlikte ayrılık üzerine. Genelde kitapla ilgili güzel dönüşler alıyorum. Birkaç kişiyi de ağlatmışım; yani o şekilde bir dönüş oldu. Okur tarafından beğeni topladı.

 

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazılarınızı yazarken zorlandığınız anlar oldu mu? Bu zorluğu nasıl aştınız?

İnsanların hayatını dönem dönem bölmek gibi gün gün an an da bölmek mümkün. Odaklanamadığım zamanlar oldu. Kimse başında bir ağırlıkla gezmek istemez sonuçta. Sürekli yazasım var ama bazen bir şeyler size dur diyor ya yazıtlarınız olgunlaşmadı ya da henüz yazılmaya hazır değiller diye düşünüyorum. Sonuçta herkes en iyisini yapmak ister. Sanırım beynimizde buna hizmet ediyor. En güzel nüansı bulana kadar ortaya çıkarmıyor. Başka konularla ilgilenmek, aynı konuya kendimi sabitlememek ve kitap okumak beni bu anlamda rahatlatır. Beyin öyle bir mekanizma ki siz neyle uğraşırsanız uğraşın o arka tarafta çalışmalarına devam eder. Siz oyalanırken en azından fazla başınız ağrımadan çıkar ortaya yazınlarınız.

 

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazılarınızı kaleme alırken ne tür okumalar yapıyorsunuz? Yazılarınızı üretim esnasında özellikle okuduğunuz bir tür var mı?

Okumalarım genelde kendime göre yaptığım listeme göre gider. Son dönemlerde tanıtım kitaplarıyla haşır neşir olduğum için seçme şansım çok olmasa da kendi rutinime dönebildim. İyi bir okuyucu olduğumu düşünüyorum. Yazılarımı genelde etkilemez çünkü hislerime göre yazarım; salt düşünce olmaz yazılarım.  Yine de şiir kitapları biraz da olsa etkiler; duygusallaştırdığı için teşvik edici olabilir. Yazmamın vakti saati belli olmadığı için kitapların yönlendirmesi şimdilik olmuyor. İnceleme veya araştırma kitabı yazacak olsam kaynaklara göre değişebilir bu durum.

 

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Kendinize örnek aldığınız, idol olarak gördüğünüz yazar ya da şair kim ve neden?

Cemal SÜREYA, Halide Edip ADIVAR, Sabahattin ALİ, Cemil Meriç, Can YÜCEL idollerim arasında. Bizden önceki yazarların naifliğini, topluma ve olaylara bakışlarını seviyorum. Onları okumakla da anlatmakla da bitiremem herhalde. Her şeye dönemin yazarları gibi kolay ulaşamamışlar ve dönemlerinin zorluklarıyla nasıl baş ettiklerini düşünürsek biz hazıra konduk diyebilirim.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Günümüz yazarlarından kalemini beğendiğiniz yazar ve şairler kimlerdir?

Günümüz yazarlarını popüler olmak isteyenler ve edebiyata gönül verenler diye ayırabilirim. Son zamanlarda nicesiyle tanıştım. İster istemez kendinize yakın olanı seçiyorsunuz. İsim vermemek şu an için daha makul geliyor.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazarken ilham veya motivasyon kaynağınız nelerdir? Biraz bahseder misiniz?

Duygularım yönlendiriyor genelde beni. Toplumsal olaylar, kanayan yaralarımız tetikliyor duygularımı. Çok okumak, çok müzik ve şiir dinlemek ayrıca motive ediyor; duygu ve düşüncelerimi değiştirmese de teşvik edebilen kaynaklar. Motive olmak gerekiyor ortaya bir eser çıkartacağınız zaman elbette. Biraz sakinlik ve kendinizle baş başa kalmanız gerekiyor. Yalnızlık alışkanlığım değil ama kendimi motive etmek için sıkça başvurduğum bir yöntem. Bazen kulaklığı takıp dünyayı sessize almak gerekiyor.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazmak sizin için ne ifade ediyor? Hayatınızın neresinde yer alıyor?

Yazmak hayattır diyebiliyorum. Bununla ilgili bir demem de mevcut. Yazabiliyorsam varlığımın daha bir anlamlı olduğunu düşünüyorum. Yazmak her zaman her yerde benim için. Kitap çıkarttıktan sonra hayatımın merkezinde yer almaya başladı. Yıllardır yazıyorum ama bunları esere dönüştürmek ayrı bir teşvik konusu oldu.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Kitaplarınızın yayınlanma sürecinizden bahseder misiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdi? Bu süreçte size kimler destek oldu?

Eser çıkartmak istediğiniz zaman bir düzenleme ve yayınlama süreci bekliyor yazarları. Bu süreçleri yaşadık hep beraber. Çalışacağınız yayınevine karar vermek önemli bir aşama. Sonuçta yazara maliyeti olan bir durum. Biraz da bütçenize göre davranıyorsunuz.

Bu süreçte ailem ve yakınlarım desteklerini esirgemediler. Kitabımın dizaynı için Yazar ve Şair Ünal KAR Bey, tablosuyla kitabıma hayat veren Ressam Nuri CAN Bey, kitap için teşvik edip kitabımda yer alan yorumuyla Yazar Dr. İsmail BOZKURT Bey, kitabımın düzenlenmesinde yardımcı olan ve yorumlarıyla, şiirleriyle katkıda bulunan Yazar ve Şair Erol KARATEKİN BEY ve yorumunu esirgemeyen Şair Osman CENGİZ Bey bu süreçte ailem dışında kitaplarıma desteklerini esirgemediler. İyi ki varlar.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? Yazmanın herhangi bir formülü var mıdır sizce?

Yazmanın herhangi bir formülü yok ama mizanseni var. Akıcı bir dil kullanmak çok önemli. Okurda bir duygu, davranış değişimi yaratabilmek önemli. Okura dokunması lazım bir eserin bir şekilde. Çokça okumak ve çokça olgunlaştırmak gerekiyor düşünce, duygu ve kurguları. 

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Eserleriniz dışında projeleriniz bulunmakta mı? Bunlardan bahseder misini?

Kitaplarım haricinde; yerel gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktayım. Göl Kültür Sanat Dergisinde Kültür Sanat Kurulunda yer almakla birlikte yazarıyım da aynı zamanda. Edebiyat Sanat Meltemi web sitesinin Genel Yayın Yönetmeniyim aynı zamanda yazarlığı yapmaktayım ve yazarlarla yaptığım röportajları yayınlamaktayım. Sahip olduğum youtube kanalında şiirlerim çeşitli kişiler tarafından seslendirilmekte. Güfte yazarı olmak için ayrı bir çalışma içerisindeyim. Şu anda 2 deneme, 1 roman ve 1 öykü kitabı çalışmam bitti ve yakında okuyucu ile buluşacak. Bunlar dışında da çeşitli dergi ve sitelerde yazılarım yayınlanmakta. Sosyal medyada aktif olarak kitap yorumcusu olarak yer almaktayım. İleriki dönemlerde sürpriz projelerim olabilir.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Güzel ve keyifli bir sohbetti. Betül Hanım/ Bey Röportajınız için teşekkürler.

Son olarak okuyucularımıza ne söylemek istersiniz?

Okurlarımın ilgisi ve takdiri beni mutlu ediyor. İyi ki varlar. İçinde yaşadığımız dünyanın zorluklarında ve koşturmacasında bana zaman ayırdıkları ve gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim. Kitapla kalın hoşça kalın.

Bu güzel sorular ve röportaj davetiniz için teşekkür ederim İnci Hanım. Esen kalın.

İNCİ YILMAZ ŞİMŞEK: Veda vakti geldi. Sanatla, edebiyatla kalın, hoşça kalın....

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 Betül FIRAT
İnci YILMAZ ŞİMŞEK Kitapları 2. Baskısı ile Okuyucu Karşısına Çıktı https://edebiyatblog.com/inci-yilmaz-simsek-kitaplari-2-baskisi-ile-okuyucu-karsisina-cikti https://edebiyatblog.com/inci-yilmaz-simsek-kitaplari-2-baskisi-ile-okuyucu-karsisina-cikti İnci YILMAZ ŞİMŞEK;

 12. Kaygusuz Abdal Şiir ve Öykü Yarışması’nda dereceye giren yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK kitapları 2. baskıya girdi. Şen Yuva ve Kayıtsız Kimlikler kitapları ikinci baskıları ile raflardaki yerini aldı.

 

Ülkenin en prestijli dergilerinden biri olan hakemli kültür ve sanat dergisi Güncel Sanatlar Dergisi’nin Türkiye genelinde her yıl geleneksel olarak düzenlediği 12. Kaygusuz Abdal Şiir ve Öykü Yarışması’nda dereceye giren öykü ödüllü yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK başarıdan başarıya koşuyor. Bu sefer de Gülnar Yayınları tarafından yayınlanan Şen Yuva adlı öykü kitabı ve Kayıtsız Kimlikler romanı 2. baskısı ile okuyucu karşısına çıktı. Şen Yuva adlı öykü kitabının kapak tasarımını grafik tasarım sanatçısı Gönül Yılmaz yaptı. Kayıtsız Kimlikler adlı romanın kapak tasarımını ise dijital tasarım sanatçısı Fatma Taşlı yaptı. 

“HÜKÜMSÜZ KİMLİKLER”, “ÖLÜMÜNE AŞK”, “ÖĞRETMENLER İÇİN YARATICI YAZARLIK EL KİTABI” ve “ŞEN YUVA” ve “KAYITSIZ KİMLİKLER” kitaplarının yazarı olan ödüllü yazar İnci YILMAZ ŞİMŞEK’İN “ŞEN YUVA” ve “KAYITSIZ KİMLİKLER” kitapları 2. baskıya geçti.  İnci Yılmaz ŞİMŞEK’İN son romanı olan KAYITSIZ KİMLİKLER isimli mülteci romanı çıktığı ilk günden itibaren sosyal medyada, yerel ve ulusal basında büyük ilgi gördü. KAYITSIZ KİMLİKLER romanı ile ilgili haberler basında geniş yer aldı. Bunun akabinde Gülnar yayınlarından çıkan son iki kitabı 2. Baskı ile okuyucu karşısına çıktı.

2021’in Ocak ayında, kâğıt toplama işçisi bir çocuk işçinin hayat mücadelesinin yer aldığı “HÜKÜMSÜZ KİMLİKLER” adlı öykü kitabını, ardından Mart ayında kadına yönelik şiddet, istismar ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek için kaleme aldığı “ÖLÜMÜNE AŞK” adlı romanını okurların beğenisine sunan İnci YILMAZ ŞİMŞEK,  Haziran ayında öğrencilerine yaratıcı yazarlık alanında eğitim vermek  isteyen meslektaşlarına yönelik “ÖĞRETMENLER İÇİN YARATICI YAZARLIK EL KİTABI” adlı uygulamalı etkinlik kitabını, Eylül ayında gerçek hayatlardan esinlenen hikayelerin yer aldığı “ŞEN YUVA” adlı öykü kitabını, 2021 Aralık ayında Arap Baharı ve Suriyeli mültecileri anlattığı “KAYITSIZ KİMLİKLER” adlı romanı yayınladı.

Amazon Direct Publishing’ten İngilizce olarak yayınlanan KAYITSIZ KİMLİKLER romanı yurtdışında yayınlanan aynı kapağı ile yurtiçinde de satışa sunuldu. Kitabın kapak tasarımını yapan dijital resim sanatçısı Fatma Taşlı böyle başarılı bir kitapta kapağının kullanılmasından dolayı memnuniyetini dile getirdi.

Basılı de dijital dergilerde öykü çalışmalarını sürdüren, sosyal medyada kısa sürede kendi okur kitlesini oluşturan İnci YILMAZ ŞİMŞEK 2. baskıya hazırlanan Hükümsüz Kimlikler ve Ölümüne Aşk kitaplarının da kapak tasarımı çalışmalarının İzmir’in tanınan grafik ve fotoğraf sanatçısı Gönül YILMAZ tarafından tasarlandığının da müjdesini verdi.

 

İnci YILMAZ ŞİMŞEK kimdir?

1983 yılında Siirt’te doğdu. Çukurova Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği ve Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde lisans eğitimi aldı. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uzaktan Öğretim alanında yüksek lisansını tamamladı. Çeşitli basılı ve dijital dergilerde süreli öyküler yazmakta olan İnci YILMAZ ŞİMŞEK evli ve iki çocuk annesidir. Mersin, Aksaray ve Adıyaman’da öğretmenlik yaptı. Hala Kırklareli Lüleburgaz’da öğretmenlik mesleğine devam etmektedir.

 

Edebî Eserleri:

  • Hükümsüz Kimlikler, (Öykü) Ocak 2021, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık
  • Ölümüne Aşk, (Roman) Mart 2021, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık
  • Öğretmenler İçin Yaratıcı Yazarlık El Kitabı, (Etkinlik) Haziran 2021, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık
  • Şen Yuva, (Öykü) Eylül 2021, Gülnar Yayınları
  • Bizim için Toplum, Eylül 2021, Sarmaşık Yayınları (24 yazardan 24 öykü, kolektif kitapta lösemi temalı 1 öykü ile yer aldı.)
  • Kayıtsız Kimlikler, (Roman) Aralık 2021, Gülnar Yayınları
  • Unregistered İdentities, (İngilizce-Roman) Mart 2022, KDP Amazon Publishing

Love to Death, (İngilizce-Roman) May ıs 2022, KDP Amazon P

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 Betül FIRAT
ÖLÇÜYÜ TUTTURMAK https://edebiyatblog.com/olcuyu-tutturmak https://edebiyatblog.com/olcuyu-tutturmak

Aşçıların yemek yapma konusunda iyi olmalarını sağlayan şey işin püf noktasını bilmelerinin yanında ölçüleri de tutturmalarıdır. Tuzunu fazla ya da eksik koyduğunuz hiçbir yemek leziz gelmeyecektir, o yüzden de kararı kadar kullanmak gerekir malzemeyi.

Belki de işin püf noktası da ölçüdür zaten. Hayat da böyledir; ölçülerden ibaret.

Her konuda ölçülü olmak lazım o zaman. İnsanın sevgisi de nefreti de ölçülü olmalı.

Bir konuda doyuma ulaşmanız o konuyla ilgili yapılabilecekleri yapmış olmanız ve fazlasına gerek kalmayan noktada olduğunuzu gösterir. Tam olarak da işin ölçüsü budur.

Vur deyince öldürmemek lazım yani. Her ne olursa olsun her işin bir kararı var ve hep kararı kadar davranmak lazım.

Mesela fazla övgü belli bir noktadan sonra tabiri caizse yalakalığa girer. Yergi de aynı şekilde bir yerden sonra hakarete varır.

Ölçüyü tutturmak da bu açıdan önemlidir ki fazlasına da kaçmamak gerekir.

Herkesin elbet eksiklikleri de olacaktır fazlalıkları da ama abartmamanın gerektiğini de biliyor olmak gerekli.

Ölçüyü kaçırdığınız her konuda ya kendinize ya karşınızdakine eziyet olacaktır yaptıklarınız, söyledikleriniz, yazdıklarınız ki herkesin de bir ‘Yeter…’ noktası bulunmakta.

Sürekli aynı şeyleri yapıp, aynı şeyleri söylemek de ölçüsüzlüktür. Hayatınızın ve düşüncelerinizin sürekli bir yerde takıldığını ve ilerleme kaydedemediğinizin göstergesidir ki ölçülü gibi gözükse de ipin ucu kaçmıştır.

Tekdüzelik zaten ölçü sınırını zorlayan en büyük etken; herhangi bir yenilik değişiklik gösterilmediği zaman da yeni bir denge ve yeni bir ölçünüz olmadığını söylemek mümkün.

Yani hayat değişirken ölçünüzün de değişmesi gerekir ki yeniden bir dengeye kavuşabilin.

İster acıyı yaşayın ister sevinci, eninde sonunda ölçülü olup dengenizi bulmanız gerekir ki hiçbir duygunun sonsuza kadar sürmesi mümkün de değildir. O yüzden yaşadığınız yerde ve zamanda bırakmanız gerekir sürekli aynı duyguyu yaşayamazsınız.

Her zaman gösterilen sevinç gösterileri veya her zaman yaşanan melankoli gerçek olmadığı gibi ölçüyü kaçırmaya da nedendir bu durum.

Yani hayatta her ne yapıyorsanız ölçüyü tutturmak gerek.

 

Yazar ve Şair Betül FIRAT

@paradoks.okur.yazar

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 Betül FIRAT