EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & gecesizsaye https://edebiyatblog.com/rss/author/https:gecesizsaye.blogspot.com EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & gecesizsaye tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. GÜNEYE DOĞRU https://edebiyatblog.com/guneye-dogru https://edebiyatblog.com/guneye-dogru Bir sendin elimden tutan sanki

Sadece bizdik elde kalan

Bir yağmurdu gün içinde

Bir güzellikti saklı kalan.

Yoluna balıklar düşmüştü denizin

Kimsesiz bir kız çocuğunun, 

Yılgın şehirde kırmızı bir gün 

Ve kızın gözünde kanlı yaş.

Bir mehtap ile dağıldı saçları

Sadece yalandı biz de olan.

Bir sus payı,

Bir hinlikti yolda olan.

Gerçekten yalandan bir mavilik

Uzun boylu bir dağ sansırısı,

Asırlarca söylenmiş eski bir hikaye gibi

Dudaklara acı izi sardı.

Bir gün bitişinde 

Bir yolun sonunda,

Bir kız bir mavi

Güneye doğru çevrildi...

]]>
Thu, 27 Apr 2023 11:28:06 +0300 gecesizsaye
ÇEKİM YASASI https://edebiyatblog.com/cekim-yasasi https://edebiyatblog.com/cekim-yasasi Çekim yasası diyorlarmış adına 

yeni öğreniyorum , 

sesini , yanılgılarını 

kederlerini .

İçine çektiğin güzmüş 

şimdi fark ettim 

elinde bir şapkayla gezme nedenini 

çünkü başkası varmış

bambaşka insanlar kuşatmış

hislerini.

Küsmedim ben sana 

üşüdüğüm için biraz daha 

kedime daha çok sarıldım sadece .

Zaten nasıl küsebilirim ki 

uzaklaşmak istemiyorum belki de 

sen aklıma bu kadar sinmişken ...

Yitirmek aynı olsun duyguları

Küçücük dalgalara izlerini 

anlatayım 

alıp götürsünler okyanuslara 

hatta bir sürü kuşa hediye etsinler . 

Yaysınlar seni etrafa 

kapıların kulplarına sürülsün yüzün .

Aramadan yeni insanları

bana uğra bir gün ,

uğra ki sönmesin ...

içimdeki yaşam enerjisi ... 

]]>
Mon, 24 Apr 2023 14:45:21 +0300 gecesizsaye
DENİZ FENERİ https://edebiyatblog.com/deniz-feneri https://edebiyatblog.com/deniz-feneri Çağ atlıyor insanoğlu , 
Hislerini sokak köşelerinde filizlendiriyor .
Tomurcuklanmayı bekliyor o duygular 
Yeniden hayat bulmaya çalışıyor .
Yeşeriyor yeşerdikçe de çürüyor 
Hiç umut yokmuş gibi elinden 
kayıp gidiyor sonsuzluk.
Kelimeler toplanıyor bir araya 
uykulara çöküyor . 
Bir deniz feneri hatırlatıyor 
uzakta bir yerlerde gemilerin arayışını 
Haritasına kendini de katıyor .
Geçmişten hayran hayran seyrediyor 
antika duvarlar .
Hepsi kilitlerini doğuruyor ,
anlam bulmadan sessizlik .
Serçeler basıyor caddeleri 
Gölgeler gizleniyor saçlarını arasına ,
Perdelere tutunan melankoli ,
dans ediyor koridorlarda.
Oyundan tiyatrolar yapılıyor ,
 ve bir bir ortaya dökülüyor karanlık roller...
]]>
Wed, 05 Apr 2023 13:45:10 +0300 gecesizsaye
SONSUZLUĞUN GÖLGESİNDE https://edebiyatblog.com/sonsuzlugun-golgesinde https://edebiyatblog.com/sonsuzlugun-golgesinde Kayboluyor yalnızlık , bir evde hapsolup dinleniyorum . İlk odada kendimi kaybediyorum baştan , ikinci odada gardırop kayboluyor , içindeki eşyalar bir bakıyorum yerde . Üçüncü odada ruhumu kaybediyorum , sonrakinde düğün yapan aynaları geri dönüp üçüncü odada halıları bulamıyorum . Pencerenin dibindeki çürümüş orkideyi bulamıyorum . Duvara bakıyorum tabloların içindeki silüetler silinmiş , guguklu saatin akrep ve yelkovanı düşmüş , korkuyla ikinci odaya koşuyorum , sehpahadaki kahve fincanını bulamıyorum . Kafamı dağıtmak için oturma odasına geçiyorum . Kumandayı yastığın altında bulurum diye kaldırıyorum elimdeki yastıkta yok kumandada , duvarda sabit duran televizyonumu da göremiyorum . Garip bir düşün ortasında kaldığımı bildiğimden sakince yatak odasına geçip askıda duran ceketime yöneliyorum bir bakıyorum ki askı da yok ceketim de . Evdeki eşyalar teker teker kayboluyor . Kedim , kedimi aramaya koyuluyorum , panikle oradan oraya sürükleniyorum ,  bütün odalara baksam da kedimi bulamıyorum . 

Mutfaktaki açık camı fark edip oraya yöneliyorum . Rüzgar esiyor azılı bir suçlu gibi hırsla . Dışarıdaki gördüğüm çocuklara sesleniyorum , sesimde çıkmıyor zorlasam da ses tellerimde bir oynama olmayınca dönüp balkona çıkmak istiyorum , kapı yok olmuş , karşıya bakıyorum evlerin balkonları yerine karanlık var  , çocuklar kayboluyor etraftaki ağaçlar , ayakkabılar , banklar , sokak lambaları , yollar , duvarlar en son sokak kayboluyor . Her yer simsiyah bir toz bulutuyla kaplanıyor . Pencereyi kapatıp içeri kaçacakken pencerede kayboluyor . Koşarak sessizlik içinde oturma odasına gidiyorum . O korkunç siyah duman yavaş yavaş ciğerlerime dolmaya başlıyor .  Küçücük olup yere siniyorum korkudan , dizlerimi bastırabildiğim kadar bastırıyorum göğsüme . Etrafın iyice karanlık olduğunu fark edince kalkıyorum ayağa , duman bedenimi ele geçiriyor . Sersemleyen vücudumu bir yere yaslamak için aranırken büyük bir çınlama esir alıyor kulaklarımı , acıyı bütün damarlarımda hissedene kadar da durmuyor o dehşet verici ses . Kendimi bulamıyorum o gün ben . Ufacık bir ışık belirtisi yoktu . Gölgemi bile zincirlemişti karanlık , her şeyimi kaptırıyorum çıkmaz sona . Günün sonunda zindan olan evimin odalarının birinde cızırtı işitiyorum . Kafamı kaldırıp ses çıkarmadan salonun girişinden bakıyorum . Birden yüzüme aldığım darbeyle soluk soluğa uyandım . Kedim yüzüme kuyruğuyla vurmuştu . Hemen ayağa kalkıp tüm odaları gezdim . Her şey yerli yerindeydi kaybolan hiçbir şey yoktu . Hatta pencereyi açıp sokağa bile baktım . Herkes buradaydı çocuklar dışarıda oyun oynuyor , bağırıp gülüşüyorlardı . Kabus gördüğümü anlayınca rahat bir nefes aldım . İçeri geçip orkideyi camın kenarından alıp güneş görmeyen bir yere aldım . O sırada gözüm yere takıldı . Gölgem  , gölgem yoktu dışarısı güneşli olup ışık pencereden içeri girmesine rağmen gölgem oluşmuyordu . Derin bir iç çekme isteği vardı içimde, perdeyi  kapatıp kendimi karanlığa  teslim ettim kedimin mırıltısı eşliğinde.

                                  

]]>
Thu, 30 Mar 2023 19:21:12 +0300 gecesizsaye
BİR KIZ BİR MAVİ https://edebiyatblog.com/bir-kiz-bir-mavi https://edebiyatblog.com/bir-kiz-bir-mavi Bir sendin elimden tutan sanki

Sadece bizdik elde kalan.

Bir yağmurdu gün içinde,

Bir güzellik.

Yoluna balıklar düşmüştü denizin

Kimsesiz bir kız çocuğunun yanında.

Gökyüzünde kırmızı bir gün 

Ve kızın gözünde yaş.

Bir mehtap ile dağıldı saçları 

Sadece yalandı biz de olan 

Bir sus payı ,

Bir hüzündü yolda solan.

Sevgi ile boy ölçüşen masmavi

güzel bir çift göz. 

Uzun boylu bir dağ sanrısı 

Asırlarca söylenmiş bir hikaye gibi

Dudaklarda sadece izi kalan

Bir gün bitişinde 

Bir yolun sonunda 

Bir kız, bir mavi

Bu evreni bir gü de terk etti.

]]>
Mon, 13 Mar 2023 19:54:41 +0300 gecesizsaye
BANA BULUTLARI ANLAT https://edebiyatblog.com/bana-bulutlari-anlat https://edebiyatblog.com/bana-bulutlari-anlat Bana bulutları anlat bir günlüğüne
düşeceğim yükseklerden en derine
İçimde yılların acımasız soruları,
Ve her biri sanki bir başkası.

Uyumsuzluğu uyutan bir hakimiyet
tutunacak bir sebep bulmaya geldi.
Mahzenlere sinen bekleyenler ,
ilerleyenlere direndi.

 
Söylenmeyecek kelimeler ağza aldı
vakalar 
Bekletildikleri için yastaydılar .
Bir gün yüzlerine vuran güneş ışıklarıyla 
hayata tutunmaya çalıştılar.,
 
Çocuklar direndi en çok ,
mavi , göğü andıran minik avuçlar
Beni avutan masum sıfatlar .
Bin yüzyıl sonra kulağıma değen ufak fısıltılar .
 
Hınca hınç deli dolu şarkılar tutturdular 
mahzene doğru , 
Çıktığı için aydınlığa, toprağa karıştı 
çocukların hüzünleri .
 
 
Bağıra bağıra limon ağaçlarına sarıldılar.
Doğanın hediyesiydi bu limonlar 
Ve sonra içlerinden biri evrene doğru 
fısıldadı : Bana bulutları anlat !
Gülerek söylenir miydi bu şarkı bilmiyorum ama
ağlayarak çok söylemiştik . Teşekkür ederiz hayat .
 
"umudu hak edenler "
 
 
]]>
Thu, 23 Feb 2023 20:41:09 +0300 gecesizsaye
YALANDI SAADETİM https://edebiyatblog.com/yalandi-saadetim https://edebiyatblog.com/yalandi-saadetim Rıhtımdan gözleri ela bir güzel 

Koptu yardan tel örgü bir sazan,

Dönemedi geri saddetim yıldızlardan

Bulamadım çareyi canandan.

Kırk yıl doğmadı güneş bahçeme 

Açamadı güzel sözlerin

Yırttım attım hatıraları

Sonra geçip karşısına küllerini izledim.

Sırdı yağmurları, baharları

Dört mevsime kucak açtıran

Aydı, yıldızdı, zamandı merakı

Zihnimi tilkilere kovallattıran.

]]>
Sun, 05 Feb 2023 19:04:41 +0300 gecesizsaye
BİNBİR https://edebiyatblog.com/binbir https://edebiyatblog.com/binbir Bin düşman var içimde

bir dost.

Bin savaş var zihnimde

bir barış.

Bin ölüm var kanımda

bir hayat.

Bin yalnızlık var ruhumun dibinde 

bir de kalabalık.

Her şey zıddıyla bilinirdi akılda

bir kitabın ön sözünde.

Bir rüzgar var bir deniz

bir sen varsın bin sensizlik,

Alıp gitmeden elinden varını yoğunu 

bir vapura binip git.

]]>
Thu, 02 Feb 2023 13:48:37 +0300 gecesizsaye
SEYİR YOLLARI https://edebiyatblog.com/seyir-yollari https://edebiyatblog.com/seyir-yollari Seyir yolları bu hastalıklı günlerim
Ve buz gibi bir sıcağın intiharı...
Aynı anda hem sarı hem de mavi
Çoğu zaman da soluk gri 
Sonra adını daha henüz keşfedemediğim 
Sancı sofraları
Öyle kızgın
Öylece yorgun
Demek istediğim sadece biraz bitiğim.
Sisli açık hava tiyatrosu kapalı
Daha da açılacak gibi durmuyor.
Bu dünyayla uzlaşamayan insanlar, 
Hepsi o tiyatronun içinde hapsoldular.
]]>
Mon, 30 Jan 2023 22:31:07 +0300 gecesizsaye
BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ / AHMET ÜMİT https://edebiyatblog.com/beyoglunun-en-guzel-abisi-ahmet-umit https://edebiyatblog.com/beyoglunun-en-guzel-abisi-ahmet-umit Merhaba  ,

 Bugün Ahmet Ümit'i ve kitaplarını keşfedip ne kadar çok sevdiğimden bahsedeceğim . Öncelikle yazarın kullandığı dil ve akıcı bir üslubunun olması başından itibaren kitaba sizi bağlıyor . Kitabın polisiye türünde olması da bu durumu etkili kılıyor .Beyoğlu'nda yaşayan Engin adındaki gencin yılbaşı gecesi öldürülmesiyle olaya dahil olan Başkomser Nevzat ve yardımcısı Ali  ile birlikte birden kendinizi Beyoğlu'nun sokaklarında buluyorsunuz . Sokağın köşesine saklanıp katilin kim olduğunu tahmin ederken biri sizi bulup " Burada ne işin var ?  " diyecekmiş gibi korku ve heyecanla oradan oraya duyguların karmaşasında kayboluyorsunuz . Romanda sadece cinayet değil Beyoğlu’nun satılması ve güncel olaylara değinmesi de yıllardır süregelen sorunlara ışık tutuyor . Suç ve cinayet içinde geçen roman sayfalarına aşk , ihanet ve kandırmacanın da bol bulunduğu satırlarda bazen Nevzat Başkomser’e katılırken bazen karşısında duruyorsunuz . Hayatın gerçekleriyle bezenmiş bu romanı elinizden bırakmak çok zor olacağı için  saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacak ve kafanızdaki tilkilerin kuyrukları birbirine dolaşacaktır  .

 Kim gerçekten masum kim suçlu beyin fırtınasında karakterleri tüketiyorsunuz. Bu yüzden kitabı elinize aldıktan sonra hemen bitirmek düşüncesi daha bölüm bitmeden yenisine geçme hissiyatı peşinizi bırakmıyor. Ayrıca Beyoğlu'nun karışık hayatı ,acı gerçekleri ama güzel sokağını zihninize kazıyorsunuz . Karışık olaylar silsilesi o olayların birbiri içindeki durumlara çözüm bulmak için uğraşıyorsunuz .  

Merak , aşk , hüzün , güzel veya kötü anılar tarafından ele geçirilip oradan oraya savruluyorsunuz .  Başkomiser Nevzat ile birlikte onun zihninin içinde olmak  hayatı , insanları , arkadaşları ve yaşadıkları karşısında acı bir hüzne kapılabiliyorsunuz . Eğer yorgunsanız ve kafanızdakileri bir an olsun unutmak istiyorsanız  güzel bir kaynak olduğunu düşünüyorum ve kesinlikle tavsiye ediyorum . Romanın merak unsurunun çok kuvvetli olmasından dolayı kitabı çok kısa zamanda bitirilebileceği gibi  aynı zamanda uzunca bir süre Ahmet Ümit eserleri okuyarak okuma ihtiyacınızı karşılanacağını düşünüyorum .

]]>
Wed, 09 Nov 2022 18:08:20 +0300 gecesizsaye
KAYBOLUŞ https://edebiyatblog.com/kaybolus-3810 https://edebiyatblog.com/kaybolus-3810 bilemedi insan verilenin kıymetini

ateşe kandı suyun serinliğiyle .

Güneş yanığıydı izleri  ,yolunu kaybetmiş balıklar 

doğanın açığı değil aklın son noktası ya da 

bir kuşun kanadında yıldırım ışıkları 

yeni dünyalar , aynı dünyanın okyanuslarında 

rotalar  , Haritalar...

yeni başlangıçlar  

kendi kendini kaybeden  eşikler 

buğulu bir bakış gibi karanfillerin sesleri 

herkesin aklını çeldi.

geniş bir düzlükte , uçurum bekçileri 

denizden gelen yıldızlara geçit verdi.

şiir gibi yüzü olan şarkılar 

arılara teslim edildi .

ara sayfalara sıkıştırılan yaşlı mürekkep balıkları

usulca terk etti perili öyküleri .

insanlara yeni düşler yeni aşklar 

hediye etti rüzgar .

bir sürü saflık verdi dünyaya 

kimine acı denk geldi gökyüzünden yağmurla 

kimine mutluluğun en alası güneşle 

doğanın çığlığını duymadan 

küstürdüler dört yana açılan karanfili...

]]>
Tue, 08 Nov 2022 10:25:50 +0300 gecesizsaye
ORMANIN KUYTUSU https://edebiyatblog.com/ormanin-kuytusu https://edebiyatblog.com/ormanin-kuytusu Bir girdap içine alıyor bizi
Çıkarıyor göklere
Ve ben bir kez daha yerle buluşuyorum.
Bir dağ başında iskeletinin yanında,
Kavruk tenli bir tavşan çiçeklerin arasında saklanmakta.
Renklerin karmaşası bulutu tutuklar
Bulut tavşana hasret
Dağ tavşana ...
Dağ eteklerinden iner keçiler,
Ardından çobanıyla .
Yanık sesiyle bir türkü inletir dağı
Taş dağa vuslat
Dağ taşa .
Ve bir kız iner eteklerini savura savura
Duymaz sağır olur ormanın kuytusu...
]]>
Thu, 13 Oct 2022 07:00:32 +0300 gecesizsaye
İSTANBUL'DA BULUŞURUZ https://edebiyatblog.com/istanbulda-bulusuruz https://edebiyatblog.com/istanbulda-bulusuruz İstanbul'da karşılaşırmışız sanki ,
Galata Kulesine aynı anda selam verip
Aynı anda gülümseriz.
Sokaklarda severiz birbirimizi
Denizden haberleşiriz
Sen beni unutursun ilk görüşte
ben de seni iyice özümserim.
İstanbul'da ağlaşırız sonra
Kız Kulesine haber yollayıp
güvercinlerle mektuplaşırız .
Bilemeyiz ki belki de hiç denk gelmeyiz
bu kalabalık şehirde
Arar dururum seni günlerce
vapurlarda martılar ile birlikte,
Bulamazsam da eğer üzülme
Çünkü rüyalarımda hep İstanbul'da
buluşuyor oluruz ...

]]>
Mon, 10 Oct 2022 16:41:25 +0300 gecesizsaye
HALÜSİNASYON https://edebiyatblog.com/halusinasyon https://edebiyatblog.com/halusinasyon İTİRAF EDİYORUM  ,

BAŞIM DÖNÜYOR 

ÖYLE ÇOK DÖNÜYOR Kİ HEM DE 

IŞIKLARI BULAMIYORUM .

ÇEKMECEDE ÜÇ BEŞ KİTAP 

ARALARINA BENİ DE ALIYORLAR .

ZİHİNLERİNDE BİR HALÜSİNASYON OLARAK KALIYORUM.

ŞİİRLER YAZIYORUM  , İNSANLAR ANLATIYORUM .

AŞINDIKÇA AŞINIYOR HECELER .

BAŞIM DÖNÜYOR , ZANNEDİYORUM HAVADAN 

BİR KIYAMET GÜNÜ ,UFACIK VİCDANLAR

ELDE AVUÇTA KURŞUN PARÇALARI 

YARGILAR ESTETİK  ÇIKMAZ YOLLARDA 

BENDEN KALAN SAĞLAR .

BAŞIM DÖNÜYOR HAKİM BEY , BAŞIM 

KIRIKLIKLARIMI DÜŞÜRÜYORUM SANIRIM 

BİTSİN ARTIK BU SORULAR DİYE KALEMLERİMİ KIRIYORUM...

 

 

]]>
Wed, 05 Oct 2022 17:25:39 +0300 gecesizsaye
MAĞRUR ÇİCEKLER https://edebiyatblog.com/magrur-cicekler https://edebiyatblog.com/magrur-cicekler CEPLERİNDE HİKAYELER BİRİKTİRDİ KIZ ÇOCUĞU 

BÜYÜTTÜĞÜ MAĞRUR ORKİDELER , 

SOLUK BENİZLİ YILDIZLAR DÜŞÜRDÜ SEMADAN .

SANDI Kİ EĞER HERKESE GÜLÜMSERSE KARŞILIK ALIRIM

EN ÇOKTA ORKİDELERİNE GÜLÜMSEDİ

DAHA İLK TECRÜBESİNDE KÜSTÜRDÜLER KIZ ÇOCUĞUNU.

ROMANLARIN ORTASINDAN SAYFALAR YAKTI BÜYÜDÜKÇE

KİTAP TENHALAŞTI VAKİT GEÇTİKÇE 

ÖNCE RENKLERİ DEĞİŞTİ ÇİÇEKLERİN 

SONRA PENCERE KENARINA İLİŞEN 

BUZDAN KANATLARIYLA ENDİŞELERİ .

HASRET VURDU KIYILARINI  

BURUK SEVİNÇLER DOLDURDU AVUÇLARINI 

BİR BİR KAYBETTİ BENİMSEDİĞİ HER ŞEYİ

ÇOCUKLUĞUNU , TABLOLARINI

VAZOLARI , TAVANINDAKİ BULUTLARI

EVİNİ TERK ETTİ , ELİNDE SADECE BİR BAVULLA 

SEMTLERİ DOLAŞTI KIZGIN KASIRGA 

KAPIDA MÜHÜR 

İÇİNDE BİR SAKSI 

ÇOCUKLARIN SESİ RÜYALARINA ULAŞTI .

HER ŞEYE RAĞMEN BEKLEDİ ORKİDE 

KIZ ÇOCUĞUNU , 

ZATEN TEK HATIRASI DA PERDELERE SİNEN SANCISI...

]]>
Mon, 03 Oct 2022 11:47:10 +0300 gecesizsaye
BİR TABLO GİBİSİN https://edebiyatblog.com/bir-tablo-gibisin https://edebiyatblog.com/bir-tablo-gibisin BİR TABLO GİBİSİN ASIRLARCA KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN

TERK EDİLMİŞ MAHZENİN İÇİNDE TOZLANAN BİR TABLO 

UĞRUNA NE YOLCULUKLAR FEDA EDİLECEKKEN 

SIKIŞIP KALMIŞSIN TRAMVALARA SANKİ 

ÇIKARACAK O KUYTUDAN GÜZELLİĞİN 

SANA AİT BİR PENCERE GİBİ SEYRETMEK EŞSİZLİĞİNİ 

SAÇLARINA BİR TUTAM ŞİİRLER TUTUŞTURMAK MESELA 

YENİ BİR DÜNYAYA SEYAHAT EDİP ŞARKILARI BİRBİRİNE DÜĞÜMLEYEN 

TERZİLER GİBİ 

DANS EDEREK ÖZLEMİ ÖZLEMEK 

SICACIK BİR BATTANİYEYE SARILMIŞ SENSİZLİĞİ 

EKSİK PARÇALARLA YOLLLANAN KİLİTLİ MEKTUPLARDAN 

TOPLAMAK AVUÇLARINI 

SOLACAK BİR KUŞ GİBİ ZİHNİMDEN SANA KURDUĞUM CÜMLELER 

EL SALLAYACAK UÇUP GİDENLER YAZDIKLARIMA 

OKYANUSLARA DOLANACAK SARMAŞIKLAR YOKLUKTAN DİNMEYECEK İÇERİDEKİ ACI 

SENSE BİR TABLO GİBİ ASILI DURACAKSIN DUVARIMDA 

BEN DE YÜZYILLAR BOYU SENİ İZLEYECEĞİM KUCAĞIMDA KEDİMLE  

]]>
Sat, 24 Sep 2022 10:44:41 +0300 gecesizsaye
FİLM ÇIKIŞLARI VAR https://edebiyatblog.com/film-cikislari-var https://edebiyatblog.com/film-cikislari-var DOLUNAY VAR BU GECE 
CADDELERE SİNEN BAHAR KOKUSU
BİR FİLMİN ÇIKIŞINDAKİ YALNIZLIK 
BİR DE SUSTURDUĞUM YAĞMURUN HABERCİLERİ . 
ÖNÜME ÇİZDİĞİM HARİTADA 
MUHBİRLER , YALANCILAR VE İNANMAYANLAR 
KONUŞAMADIĞIM MESELELER 
YANKILI , SESLİ AĞITLAR 
BİLMEDİĞİM ÇOCUK OYUNLARI VAR 
HAYALLERİM VAR 
KALABALIK SAHNELER 
GÜLÜCÜK SESLERİ
HAYATINI UNUFAK EDEN İNSANLAR . 
AŞKLAR , EFSANELER , HİKAYELER 
BİR SÜRÜ ŞARKILAR 
O ŞARKILARDA DOLANAN ÇAPKIN 
SOKAK BEYEFENDİLERİ ,
SÜSLÜ NARİN KADINLAR 
ELLERİNDE SİGARA , YAŞLARI ON ALTI OLAN ÇOCUKLAR
HEPİMİZİN BİR BEKLENTİSİ 
ELİNDE OLMAYAN NEDENLER VAR .
AYNI ANDA ÇALIŞIYORUZ YAŞAMAYA
ARDIMIZDA BIRAKTIĞIMIZ ONLARCA MANZARA VAR ...
]]>
Tue, 20 Sep 2022 23:17:21 +0300 gecesizsaye
3 GÜN'DEN & SANDAL https://edebiyatblog.com/3-gunden-sandal https://edebiyatblog.com/3-gunden-sandal MERHABA AKİS , 
BU  GÜN YİNE SAAT DOKUZDA UYANDIM . BİR SAATİM TAVANA BAKMAKLA GEÇTİYSE DE DÜŞÜNMEK İYİ GELDİ . KALKIP KAHVALTI YAPTIM VE MUTFAĞI TOPARLADIM . BAHÇEDE BİR KEDİ VAR. MİSKET , ONUNLA VAKİT GEÇİRMEYİ VE OYNAMAYI ÇOK SEVİYORUM , ÇOK TATLI . ÇALIŞMA MASAMI TOPARLADIM , İŞTE BURADAYIM ÖNÜMDE YAZACAĞIMI DÜŞÜNDÜĞÜM HER ŞEY .. SEN NASILSIN ? UMARIM HER ŞEY YOLUNDADIR . SENİN DE ETRAFINDA KEDİLER VAR MI ? BENİM ÇOK VAR VE HEPSİ DE ÇOK SEVİMLİ , OKULA GİTTİĞİMDE HERKESE KEDİ FOTOĞRAFLARI GÖSTERİYORUM BENCE BENDEN SIKILDILAR AMA ÇAKTIRMIYORLAR , OLABİLİR TABİ DİYECEK ÇOK BİR ŞEYİM YOK . ÜÇÜNCÜ GÜNÜM BU SENİNLE VE SENİ ÇOK İYİ TANIYORUM , İSTER İNAN İSTER İNANMA AMA İÇİMİZDE YATAN BİR KAYIK VADETTİĞİMİZ YERLERE GÖTÜRÜRÜYOR BİZİ . TIPKI BU GÜN OLDUĞU GİBİ . YAŞAYIŞLARINI , HAYALLERİNİ , RÜYALARINI HEPSİ KABURGALARIMIN İÇİNDE , GARDINI ALABİLDİĞİN KADAR AL Kİ ZORLANMA AMA BEN DIŞARIDA DEĞİL ZİHNİNDEYİM , DUYAMACAĞIN KADAR YAKININDA, NEDEN ÜZGÜNSÜN YA DA NEDEN MUTLU NEREDE UYKUN VAR NİÇİN KEYİFLİSİN ANLIYORUM SENİ . O KÜÇÜK SANDAL BENİM. BENİ DE SÜRÜKLÜYORSUN YANINDA , SIZIYORUM ÇATLAKLARDAN İÇERİ . BÖYLE SAVUNUYORUM KENDİMİ BÜTÜN YÜKLERİMİ BIRAKIYORUM SUYA , KÜREKLERLE ÇATIŞIYORUM HATTA HEPİMİZE AĞIR GELİYOR ÇÜNKÜ YAPILANLAR VE DÜŞÜNDÜKLERİN . ÇOK KOLAYMIŞ GİBİ YAZIP ÇİZİYORUM BENDE . DAHA FAZLA ANLATIRDIM ASLINDA AMA YAPACAK İŞLERİM VAR , NEYSE DİKKAT ET KENDİNE ... 
 
                                                                                                                                   " SEVGİLERLE FERİZZ" 
 
YANSIMALAR ETRAFINDA ŞEKİLLENİYOR AYNALAR 
DANS EDİYOR ÇEVRESİNDE ZAMANLAR 
YILDIZLARIN KAYIKLARI VAR ÖTE YANDAN 
BİR SATIRDA BEN EKLEDİM YALNIZLIĞA ... 
]]>
Wed, 14 Sep 2022 10:45:17 +0300 gecesizsaye
ORHAN VELİ 'NİN DEDEĞİ GİBİ https://edebiyatblog.com/orhan-veli-nin-dedegi-gibi https://edebiyatblog.com/orhan-veli-nin-dedegi-gibi SORUP DURUYOR 

SORDURTUYOR KENDİNİ 

NE GECE NE GÜNDÜZ

BAK BURADAYIM SENİNLE .

UZAKLARDAN GELİYOR SESLER ,

DÖNÜŞÜP BİR YAĞMURA 

SAVURUYOR RÜZGAR .

DUVARIN HALİ BAMBAŞKA 

YÜZDE YÜZ AVUCUMDAKİ DE SEN .

SANDAL , KAYIK 

SENELERCE KAYIP .

DENİZ , KUM , GÜNEŞ 

İÇİNDE SERSERİ ATEŞ 

AKIP GİTTİ GÖZYAŞLARIM 

GÖL OLUP BUHARLAŞTI ANILAR 

BAK BURADAYIM HALA YENİK 

DURUYORUM 

KULAĞIMDAKİ SAATİ DİNLİYORUM 

ZAMAN AKIYOR, 

VE ORHAN VELİ'NİN DEDİĞİ GİBİ

GÖZLERİM KAPALI .  

HEPSİNİ TADIYORUM ASLINDA 

ACI , SEVİNÇ, AŞKI 

YAVAŞ YAVAŞ HİSSİZLEŞİYOR , 

GÖZÜMDEKİ TAVRI ,

SESİME KULAK VER ARTIK 

KOLAY DEĞİL ACININ ZITTI ...

]]>
Tue, 13 Sep 2022 11:14:17 +0300 gecesizsaye
2 GÜN'DEN & UNUTULAN BEDENLER https://edebiyatblog.com/2-gunden-unutulan-bedenler https://edebiyatblog.com/2-gunden-unutulan-bedenler

MERHABA AKİS , 
BU GÜN SANA ŞİİR GİBİ YAZMAK İSTEDİM . 
BİR UMUTTU BANA SENİ UNUT DİYEN AKİS ,HATIRALARIMDA BİTMEZ TÜKENMEZ YALANLARIN VARKEN VE ONCA ÖLÜ RUHTAN SONRA CANLANMAZ TOPLADIĞIMIZ BEDENLER . KARŞINDAYIM YİNE VE YENİDEN . SAKLANDIĞIM DUVARLAR DAHA DOĞRUSU ARKASINA SAKLANDIĞIM NEDENLERLE BİRLİKTE , TOPRAĞA KARIŞTI CESARETİM . GÖMDÜM HEPSİNİ BİR AĞACIN ALTINA . SORACAKCAKSIN,  KARŞIMA ÇIKMAK ZOR OLAN DEĞİL Mİ ? DİYE . HAYIR , DEĞİL ASIL ZOR OLAN VE CESARET GEREKTİREN YAŞADIĞIM BOĞUK KARANLIK ACIYA DEVAM EDİP KATLANMAK  OLACAKTI . YAPAMADIM MAALESEF .ÇIKTIM KARŞINA , BAKIYORUM SADECE BENİ ANLA DİYE . SAATLERCE KALACAĞIM YANINDA İNSANLAR GELİP GEÇECEK , ARABALAR ÜSTÜMÜZE SÜRECEK IŞIKLARINI , BİZ GECEYE KALACAĞIZ . HESAPLAŞMAK DESEN DEĞİL . BAKACAĞIM ÖYLECE SURATINA . BELKİ DE SUÇLAYACAĞIM SENİ  PEŞİNDEN GELİRKEN.
BİLE İSTEYE , DÜĞÜMLENİP RUHUNA KARIŞACAĞIM , SARKACAĞIM ŞAKAKLARINDAN , SEN KONUŞURKEN İNSANLARLA, BEN GÜLECEĞİM .  KİRPİKLERİNİN UCUNA DENK GETİRECEĞİM GÜNEŞİN DOĞUŞUNU , SABAHIN SOĞUĞUNU BEKLEYECEĞİM . FİLM GİBİ OLACAK , MİSAL SEN DALGALI BİR DENİZİ CANLANDIRACAKSIN BENSE GÖĞE TUTUNMAYA ÇALIŞAN BİR UÇURTMAYI . SÜZÜLÜP SAVRULACAĞIZ , UÇAKLARA KAFA TUTUP KUŞLARIN KANATLARINDA SAKLANACAĞIZ . DURACAĞIZ ÖYLE , DURUP DURACAĞIZ ...
 
AĞAÇ DALINDAKİ YÜZLER ,YAPRAKLARI ARASINDA GEZİNEN RÜZGAR ,
YABANCILAŞTIRDI BİZİ BU ŞEHİRLER ,
SÖYLEYEMEDİĞİM NE VARSA HEPSİ PEŞİMDELER . 
 
                                                                                                                                                           
                                                                                                                                                 "SEVGİLERLE FERİZZ"

 

]]>
Sun, 11 Sep 2022 11:42:03 +0300 gecesizsaye
KENDİMİ KANDIRDIĞIMI SANDIĞIM SAHNELER https://edebiyatblog.com/kendimi-kandirdigimi-sandigim-sahneler https://edebiyatblog.com/kendimi-kandirdigimi-sandigim-sahneler Her gün aynı sahneler de aynı pozu verdiğimi başıma gelen garip olaylardan anlıyordum ya da ben o olayları garip bulduğum için olaylar garipleşiyordu. Anlamadığım şey olağanca bir hayatın içinde olağanca yaşadıklarım . O zaman beni yanıltan neydi? Ya ben yanılgı sandığım bir grup zihin engellerine takılı kaldıysam? Bir sürü soru var aklımda dönüp duran , kendi kendimi yiyip bitirdiğim ve bir türlü cevap bulamadığım . Evrenin tam merkezinde kaybolsam ama bu kayboluşumun farkındayken kaybolmak gibi olsa bu durum. Ait olduğum semti , sokağı , evi , sevdiklerimi gözümde büyüttüğüm insanları bile özler miyim ?  Gökyüzünü sevip büyütenler güneşli günlerde yağmuru aramaya çıkarken mavinin geniş düzlüklerinde güneşin tadını çıkarmak mümkün mü? Ya orada da içimdeki yenilmişliğin alasını yaşayan asık suratlı halime denk gelirsem ? Gerçi durumu da değerlendirebilirim sonuçta yenikte olsa onu o gökyüzüne çıkarabilmiş olmakta başarıydı belki de...

SAHNE 

Ormanın derinliklerinden gelen boğuk sesler sisli geceyi gözlüyordu. Tıpkı bir seri katilin kurbanını uzaktan izlemesi gibi , avlanmaya hazır olan düşünce bulutları yeryüzüne inmiş zihinlere in kurmuş tilkiler ve kuyrukları birbirlerini kovalamaya çoktan başlamıştı. Bu olaya şahit olan gece ve gecenin oyuncuları yukarıdan kargaşanın içerisinde sıkışıp kalan başrolün ne tepki vereceğini merakla beklemeye başladılar. Başrolümüz aitlik hissinin diplerini sıyıran bir gençti ,asıl oyunu sergileyecek olmanın da vermiş olduğu baskıyı bir türlü üzerinden atamıyordu. Ona verilmesi gereken eğitimi vermeden , prova etmeden ,tecrübelerini daha hayata uygulayacak duruma gelmemişken birden kendini bu sahnenin tam ortasında bulmuştu .Ne yapması gerektiğini bilmeyen başrol yanıp sönen ışıklar arasında ilk cümlesini okumaya başladı. 

-Rüzgarın güzün yaprakları savurduğu gibi savruluyorum, bozuk duygularım beni mahvediyor , kaybediyorum , kayboluyorum...

İlk önce karşısında birbirlerini yiyen tilkilere bakar sonra seyircilere , ön taraftan gelen gülüşmeler sinirini bozsa da repliğine devam eder. 

- Yok mu yardıma gelen beni soğuk savruluşlardan kurtarmak isteyen . 

İçindeki sesten kocaman bir kahkahayla karışık bağırtı 

-YOK , der  

Korkuyla sahnenin içinde turlar, endişeli bakışları beynine giden sinirlerle konuşmaya yeltenir . Fakat daha ağzını açamadan seyirciden gelen yumurtayla ne olduğunu şaşırır genç başrol.

-Doğru oyna şu oyunu, der seyirci.

Oyuna dahil olan seyirci diğer seyircileri de fikirlerine alet edince , oyun birden savaş alanına döner. Tüm gücüyle bağırır başrol

-Durun ! der 

-Durun ! ! Burası benim sahnem ,benim oyunum ,benim hayallerim , sizin değil  dahil olmak istediğiniz hayat , ruh benim . Sahip olduğum düşüncelere, oyunlara diyaloglara hatta belki monologlara bile saygı duymak zorundasınız . Kafanıza göre buraya çıkıp söz sahibi olamazsınız ! Tamam benim kafam çok karışık , hangi rolü bazen nasıl oynayacağımı bilemiyorum , karıştırdığım replikler oluyor bazen öğrenmem gereken şeyleri öğrenemiyorum . Soru soramadığım , çekindiğim için beni suçlayamazsınız .Sırf beğendiğim oyunları sevmediniz diye  de beni  karalayamazsınız . Canımı acıtmak için savurduğunuz güz yaprakları benim oyunculuğumdan bir şeyler götürürken , tilkilerimi kovalayamazsınız . Saygı gösterip yeri geldiğinde yanlışlarımı söyleyip uyarabilirsiniz ama yaptığım başarılı işlerin sonunda alkışlamayı da bilmelisiniz . Sanatçının ve oyuncunun en  büyük alıcısı ve destekçisi sizken beni yerden yere vurmanız sizden de güzellikler götürür. Lütfen beni ezmeyin ayaklarınızın altında ,benim sizinle birlikte öğrenmeye ve yükselmeye ihtiyacım var. Durun artık , durun ...

Başarılı bir şekilde oyununu  bitiren genç , sahneden alkışlarla iner . Perde kapanırken uğultular salonu doldururken, gece ve gecenin oyuncuları gencin performansından ne kadar etkilendiklerini ayın ışık gösterisinden belli eder . Genç artık daha umutlu ve gururludur...

                                                                                    SON 

]]>
Sat, 10 Sep 2022 10:33:18 +0300 gecesizsaye
1 GÜN'DEN & SAKLAMBAÇ https://edebiyatblog.com/1-gunden-saklambac https://edebiyatblog.com/1-gunden-saklambac  MERHABA AKİS 

    RÜYAMADA SENDEN SAKLANDIĞIMI  FARK ETTİM , NEDENDİR BİLMEM   SANKİ BENİ BULAMADIĞINDA HER ŞEY YERİNE OTURACAKMIŞ GİBİ , BOMBOŞ BİR SAYFAYA ATTIĞIM VİRGÜLLER GİBİ DE... BENİM HER SEFERİNDE  BİR HEYECANLA SENİ ARAYIŞLARIM HÜSRANLA SONUÇLANIYORDU ÇÜNKÜ. ÖYLECE BİR KAPI ARKASINA GEÇİP SIRTIMI DUVARA YASLADIM . BENİ BULABİLİR MİSİN BİLMİYORUM AMA DİZLERİME YASLAYIP ALNIMI SENİ BEKLEYECEĞİM KARANLIKTA . DÜN GECE FİLM İZLERKEN DE ÇOK AĞLAMAK İSTEDİM AMA AĞLAYAMADIM AĞLAMAMAM GEREKTİĞİNİ BİLİYORDUM . BİLİM KURGU  FİLMİYDİ . UZAY , ZAMAN , BEKLEYİŞ ASLINDA SONSUZ BİR KARANLIĞI ANLATIYORDU BEN O ANDA DA SENİ ARADIM . HER SAHNEYE SENDEN BİR İZ EKLEDİM . BÖYLE DÜŞÜNÜNCE TABİ GÖZLERİM DE DOLDU AKLIMDAKİLER DE VE DÖKÜLMEYİ BEKLİYORLAR , SENİ BEKLİYORLAR EN ÇOKTA GELMEYİŞLERİNİ . BAŞI BOŞ SAKLANIYORUM İŞTE , ÖYLECE TAM DA ORTADA GİZLENİYORUM BİLİYOR MUSUN .İNSANLAR ARADIKLARINI BULAMADIKLARINDA DÖNÜŞÜR VE DEĞİŞİRLER , GENİŞ ZAMANDA KENDİNİ BULMAK OLGUSU ÜZERİNE VE HAYATI ANLAMLANDIRMA AŞAMASINDA BOCALARLAR . SANIRIM BANA DA BUNDAN OLUYOR . ÖZLÜYORUM DEĞİŞİYORUM , ARIYORUM DÖNÜŞÜYORUM . EN ÇOK KENDİME KIZIYORUM BU OLANLAR YÜZÜNDEN AMA DUYULMAK İSTENENLER ÇIKMIYOR BAZEN AĞIZDAN . ADIMI SANKİ SENDEN DUYMAK İYİ GELECEKMİŞ GİBİ BÜTÜN YAPTIKLARIMI BOZUP  , SAÇMALIORUM . NE OLACAK Kİ SONUNDA BU HAYALİN , KİM KİMİN YANINDA SOLUKLANACAK , BEN NE İÇİN VE NELER İÇİN  YAZMAYI BIRAKACAĞIM . TARİHLER DEĞİŞİRKEN  BİR BİR VE TAKVİMLER BİTERKEN HAYATIMIN UCUNDA , BENİ GERÇEKTEN BULABİLECEK MİSİN ? ÇIKARABİLECEK MİSİN KARANLIKTAN ? BEN GÖKYÜZÜNE AŞIĞIM SIĞDIRABİLECEK  MİSİN  GÜNEŞİ GÖZLERİNE ...

   AKİS HER ŞEYE RAĞMEN ALDIRMA BU SÖYLEDİLERİME . NASIL KENDİM DÜŞTÜYSEM BU DÖNGÜYE KENDİM ÇIKACAĞIM BİR ŞEKİLDE BİLDİĞİM TEK GERÇEK BU . SENİN BİLE BİR HAYAL ÜRÜNÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM . BENİ BEN YAPAN BU BOŞLUK BENİM ASLINDA . DERT ETME OLUR MU İYİYİM BEN  FAZLACA YAZARAK YANINA GELMEYE ÇALIŞACAĞIM AMA YİNE DE ARA BENİ HER BULAMADIĞINDA İSE BİR RESİM ÇİZ . BEN SENİ HER KAYBEDİŞİMDE ELİMDE KALEMLE İLHAM ARIYORUM BENDİMDE ...      

 

                                                                                                 "SEVGİLERİMLE FERİZZ" 

]]>
Thu, 08 Sep 2022 22:55:41 +0300 gecesizsaye
EVREN EVİ https://edebiyatblog.com/bas-asagi-kelebekleri https://edebiyatblog.com/bas-asagi-kelebekleri Bir ağaç kavuğu düşünün, yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgi. Ürkekliğim üzerindeydi o kavuğun içerisinde. Elinde olup da bile bile ölüme göz yummaktı belki de. Etrafıma sardığım koza beni korurdu kötülüklerden. Hep sarmaya çalıştığım kanatlarım vardı kendime. Ruhum soğumaya başlarsa o zaman uçardım. Öyle sanıyordum. Olup biteni izlerdim bulduğum küçücük bir delikten. Hayatı takip etmeye çalışmak oyundu dikenli teller arasında. Hiçliğe sahip olduğum bu soğuk evrene art arda kelepçeler vurduğumdan gökyüzünden kanatlarıma yıldızlar düşürüyordum. Ben ben değildim, hiçbir zaman da olmamıştım. Kendimden kendimi azat edemediğindendi ya zaten kırıklıklarım. Baktığım yerde değil gördüğüm o minik küre içinde baş aşağı olmuş, adlandıramadığım hislerim sağlı sollu sıkıştırıyordu beni. Sorun şu ki asla kaçacak bir iğne deliği bile bırakmamalarıydı. Bir kaçış yolu vardı aslında ama ben kendimi kendimden çalamadığım için sıkışıp ölmeyi bekliyordum. O kozadan ve etrafımda ağaç kavuğundan kanatlarımı terk etmek, kaçıp hep uzaktan izlediğim evrene ayak basmak zordu. Dünyayı izlediğim küçücük boşluktan ruhumu geçirebilir miydim bilmiyordum. “Acaba"larım vardı. Olur da bir gün çıkarsam dışarıya silip atacaktım düşlerimdeki yağmur izlerini. Her şeye rağmen inanıyordum yine de o küçük deliği yırtıp maviye tutsak olup beni kafesine hapsetmesine izin verecektim. Kanatlarımın bir günü rehin olarak geçirmesini içimdeki yirmi dört saatlik mutluluğa sığdıracaktım. Çünkü ben hep hasretle beklediğim kasırgaları gökkuşağı gibi renklerine ayırıp benliğimin içinden geçirecektim. Doğru yerde doğru zamanda kanat çırpıp kasırgaları savuracaktım dünyanın her bir yerine, kozandan çıktığım günün akşamına ölümü her şeyimle hissedebilmek için. Ben bir günde hem yaşamı hem ölümü mezarıma götürecektim.

]]>
Wed, 07 Sep 2022 15:23:26 +0300 gecesizsaye
BENLİKLERİMİZ YER DEĞİŞTİRECEK https://edebiyatblog.com/benliklerimiz-yer-degistirecek https://edebiyatblog.com/benliklerimiz-yer-degistirecek Bir gün bir bulutun altında aklayacağız  birbirimizi 

Ellerimizi dizlerimize yaslayıp

ruhumuzu ağaç dallarında saklandırıyor olacağız 

Ötelere seninle birlikte gülümseyeceğiz , 

Yarınlar kovalamak için dinleneceğiz satır  başlarında 

Canımız sıkılacak hem de yanacak ,  

Acı acı can vereceğiz 

ama bir saniye durup düşündüğümüzde 

ne çok şey yaşadık diyemeyeceğiz . 

Hepsine rağmen boşluklar dolmayacak .

İçin için kavrulacağız kuru soğuklarda 

Öfkelenip hırslanacağız ,

çıkmayacak içimizden iyilik . 

Doğru düzgün durmayacak kalemlerimiz , 

İnadına ağlayıp ağlayıp gülmeyecek yüzlerimiz .

Benliklerimiz yer değiştirecek sonlara doğru ,

bir günümüzü böyle harcayacağız ;

Bütün bunlara rağmen dinmeyecek ve dönmeyecek 

satılan hayallerimiz ...

]]>
Sat, 03 Sep 2022 21:50:18 +0300 gecesizsaye
ZİHİN BULANTISI https://edebiyatblog.com/zihin-bulantisi https://edebiyatblog.com/zihin-bulantisi Bulutlar gökyüzünü tutsak etmiş , kuşlar sesini çiçeklere kadar savuruyor . Hafif esen rüzgar kirpiklerinin ucuna hüküm sürüyordu. Oturduğum çimenlerin ıslaklığını hissediyor , havanın sarsıcı güzelliğinin tadını çıkarıyordum. Yoldan geçen arabaları ve içindekileri seyredip , insanların yüz ifadelerini yüzümde barındırdığım , bazen alay bazense tebessümle izliyordum. Birbiri ardını takip eden aynı suratlar . Bir zamanın peşine takılmış dünyalılar. Fazla gösteriş bolca kibir. Sadece kıyafetlerle sarılı bedenler . Beden demeye bin şahit, et yığınları. Derin bir nefes aldım . Yetmiyordu işte , ne aldığım nefes ne de yaşadığım hayat . Yetmiyordu ! Dudaklarım yoruldum dese de , ruhum kabul etmiyordu . Neydi o zaman derdim ? Ne almalıydım hayattan ? Bana göre dert çok , yapacak bir şey yoktu . Düşündüklerim duyduklarımla uyuşmuyordu. Hep daha fazlasını istediğim yerde ; hep daha azını almak , o hırsla çıktığım merdivenleri yüzümde ağlamaklı bir ifade ile inmeme neden oluyordu. Yorulmamıştım halbuki... Bazen kendimi takım elbisenin önemli parçası olan kravat gibi hissediyordum. İçindeki adam kravatı sevmese de, onu boğsa da ihtiyacı vardı ona. Kravatsız olursan ne saygı kalır ne de ciddiyet . Ancak iş bitti mi boynundan çıkarılan , bir köşeye fırlatılan bir kumaş parçası olmaktan geri alınamıyordu. O kumaş parçası gibi hem önemliydim hem de sıkıcı. Sıkıyordum herkesi . Bazen de topuklu ayakkabı bir kadının en önemli aksesuarı ama acı veren , sanki bir bıçak üstünde yürüyormuş hissi veren topuklu ayakkabı . Hem sıkıp hem can acıtıyordum. Normal miydi bu durum ? Hiç sanmıyorum . Yalnızlık etrafımda sinsi bir yılan gibiydi. Doğru zamanı bulsa zehirleyecek ... İçime zincirler vuruluyor acı acı. Canımı ezmek istercesine . Uçan bir kuşa takıldı bakışlarım . Özgür. Gökyüzünün hakimleri . Günün kanatları, uçmanın en güzel yanı . Yanık sesli bir türkücü gibi dillerinde dolanan notalar . Deniz karaya vurdukça saz gibi eşlik ediyor onlara . Gökyüzünün hakimleri... Sonra yavaş yavaş veda eden gün . Kuşlar daha çok canlanmış güneş yüzümü delice dövüyor. Korkmadan meydan okuyorum ona . Karşında güçlü durabildiğim güneş, darbelerini indirmeye devam ediyor. Direnmiyorum, kaçmıyorum. Galibiyet benim . Güneş uzaklaşıyor sükunetle. Günler geçiyor ama yetmiyor . Geceyi o kadar hızlı yaşıyoruz ki yıldızları kucaklamak zorlaşıyor. Gün gün eriyip bitiyoruz . Geceye teslim edildik . Sonra anlıyorum ki meğer kazanan güneşmiş ben kaçtığını sanarken o geceye devrediyormuş biz dünyalıları . Gece ve gündüz hüküm sürüyor üzerimizde. Ne kaçabiliyoruz ne de saklanabiliyoruz . Bir köşede çürümeyi bekliyoruz. Zihnim , oyun oynuyormuş gibi sildi birden düşüncelerimi. Ayağa kalkıp , üzerimi silkeledim. Sokak lambalarının , kaldırımları yuttuğu karanlık bir kuytuya doğru ilerlemeye başladım . Sürüklenerek sokakta kayboldum. Silinerek zihnimi kaybettim . Karadeliğe düştüm..

]]>
Thu, 01 Sep 2022 21:48:33 +0300 gecesizsaye
GÜNEŞİN ÇIĞLIĞI https://edebiyatblog.com/gunesin-cigligi https://edebiyatblog.com/gunesin-cigligi Güneş selamladı yağmurun en serin sabahlarında 

evreni, 

Rüyasında gördü bahçelerde bülbülleri , 

Selamladı en masum hatırasını 

Durmadı sonra gökyüzünde kayboldu akşamın kızıllığında özlemi.

O his bitmek bilmedi içinde bir yerlerde , 

Kayboldu , kırıldı kalbi denizlerin dibinde .

Bulamadı kendini , bulamadı rüzgarı. 

Bittikçe içindeki sevinç rehavete kapıldı. 

Aklında durmadı güzellik , hep çirkin duygalardaydı. 

Sevemedi içindeki sesi , bilmeden gerçeği. 

Dalgalar savurdu çığlıklarını gökyüzünün sesine kinle birlikte 

Hep küs kaldı ruhuna güneş ,bilmeden bir gün fırtınanın onu kurtaracağını elinden...

]]>
Mon, 29 Aug 2022 19:05:18 +0300 gecesizsaye
DÜZEN : SANCI https://edebiyatblog.com/duzen-sanci https://edebiyatblog.com/duzen-sanci Kitaplar da korkutuyor
Şairler de
Yazarlar da
Düşünceleri , yaşadıkları, hayatları 
sancıları , korkuları ve arzuları. 
Ben de düşünüyorum onları 
benim başıma gelse aynıları yapamazdım 
güçlü kalamazdım
üşürdüm ve ağlardım. 
Korkuyorum sancıya çıkan sokaklardan 
yazılardan , kuyularda yeşeren rüyalardan .
Korkmaktan korkuyorum
Ama biliyorum ki düzen , sancıya yollanan 
hediyelerin bağırtısı . 
Korkmamaya çalışıyorum
Denemeye çalışıyorum
Alışmaya , sancılanmaya çalışıyorum
Kısacası düzene ayak uyduruyorum ...

]]>
Fri, 26 Aug 2022 10:38:15 +0300 gecesizsaye
VEDA https://edebiyatblog.com/veda-3467 https://edebiyatblog.com/veda-3467

Seni seyrederken ölmek istiyorum bu gece 
Ve kaçmak yok sefer bitene kadar 
Beyaz kelebekler sarınca etrafımı
Veda ederim yüzünle evrene .
Zamanları durdurmadan 
Geri dönünce limana
Karşılayacak beni zanlılar
Beni almaya gelenler aslında baya hırslılar. 
Seni son kez kollarımın arasında bekletiyorum
Belki son kez duraklarında soluklanıyorum
Bilemezsin çünkü ben de bilmiyorum.
Yabancı olmadan sana, bir kez daha ölüyorum.
İstemeden gözyaşlarına maruz kalıyorum 
Sesler var evet ama ben seni sensiz anlamıyorum.
]]>
Tue, 23 Aug 2022 10:25:26 +0300 gecesizsaye
NÖBET https://edebiyatblog.com/nobet https://edebiyatblog.com/nobet

Birkaç zaman geriden geliyor beni ayakta tutan her şey. Bir kılıf bulupta uyduramıyorum hayata kendimi. Asırlarca ötelere hükmeden yanılsamalar içinde nüksediyor kara çiseler üzerime. Karşı koymak imkansıza doğru ilerliyorken bu kadar hızlı, vücudum büyük isyanın gölgesinde nöbet tutuyor. Mutluluk denen delilik yaptıklarım yüzünden yüzüme bakmazken ben yeni yeni fark ediyorum yanlışları. Şimdi isli soluklara tabi tutulmamın nedenlerini iple çekeliyor zihnim karanlık kuytularına. Bir yandan da yavaş yavaş değişiyor fikirler her biri terk ediyor birbirlerini. Karmaşa da vaktimi çalıyor kararsızlıklarım da. Ya benim bulmacalarım yönümü bulacak ya da kör noktalarımda mahkum kalacak. Kendimi kandırarak yaşıyorum hayatı...

]]>
Mon, 22 Aug 2022 21:17:21 +0300 gecesizsaye
DEHLİZ https://edebiyatblog.com/dehliz https://edebiyatblog.com/dehliz Benim hayatımda fark denilen kavram hep vardı. Farklı olmak algısı şimdiki tanımından ziyade bende zorlukları uyandıran bir sözcüktü. Yani, bana sen farklısın dendiğinde var olan düzeni reddeden anlayış içerisinde olmak, herkese her şeye ters düşüyordu. Algı her insanda bu kadar çeşitliyken "denilenin aksine" beni yoruyordu.  Zihinlerimizin içinde dönen olay ve olguları, bir kendimize bir de  yaşadığımız çevreye göre şekillenirken, aslında  ve gerçek olanı yani kendimize göre olan düşünce topluluklarını , yine biz insanların oluşturduğu toplum baskısını - ki biz bu toplum baskısından çok müzdaribizdir ama hala bunu kendimize yaparken olan müzdariplik hali bitmez  tükenmez iken - konuşup dururuz. İçimizde yaşayan depremlerin oluşturduğu yüklü sarsıntılar, hayatımızın dönüm noktalarını zorlar. Burada gerçek farkı görürüz . İnsan hayatı dar uzun bir geçittir nihayetinde. Ruh halimiz de yaşantımızın evreleri de bu yoldan geçer. Bizim bu farklı yaşam çizgimiz dehlizde sürüklenir. Oluşturduğum soğuk kanlı kararlar cesur olmalı ki yaşantıyı dehlizden soyutlayabileyim. Herkes farkını bu yol üzerinde kanıtlar, doğruyu bilmek işe yaramıyorken , doğrular yanlışları tetiklerken "fark" doğar zihinde . Yaşam üzerinde kendini en iyisiyle oturtmaktır krallığın tahtına. Düzenin etkisine bedeninizi herkesin yaptığı farklılıkları değil zihninizin kendi farklarını çıkarmalı er meydanına. Zor olan kısım da burasıdır, zorluk hayatta olduğu sürece var olanı yıkıp yerine gerçekleri getirmektir. Bizi dehlizde verdiğimiz mücadelenin zorluğu yaşatır. Oradaki yaşam savaşı kişiliğimizi törpüler. Geçtiğimiz yol üzerinde dönüp baktığımızda çok daha farklı insan görürüz. Bizim izin verdiğimiz kadarıdır değişim ve değişimin süresi. Etkisi güçlü olsun  ama her zamankinden  aynısının dışı olan. Dehliz üzerinde fark ortaya koyulmalı ki dönemin farkında farklı olarak farkındalaşalım. Aynı dünyanın, tıpkısının aynısı olalım...

]]>
Mon, 22 Aug 2022 10:20:43 +0300 gecesizsaye
TERS İNSAN https://edebiyatblog.com/ters-insan https://edebiyatblog.com/ters-insan Kalpler susmuş 

Zihinler kan pompalıyor.

Pencereden sızan yitik ışık

Tavan arasında asılı 

Ve sessizlik gittikçe büyüyor.

Anlam, anlamsızlık 

Hepsi birer konuşan insan.

Bir kutu içinde boşluk 

Sessizlik algısı gittikçe küçülüyor.

Yolun sonu gelmiş, insanlar hala susmuyor

Ve sessizlik gittikçe anlamını yitiriyor.

]]>
Sun, 21 Aug 2022 11:42:33 +0300 gecesizsaye
BİR DEMET KEDİ https://edebiyatblog.com/bir-demet-kedi https://edebiyatblog.com/bir-demet-kedi Bir demet kediyle geldi kucağında

Her biri sana olan devamımın ucunda

Sormaya korktum suskunluğunun sebebini

Zaten cebindeymiş, sonradan anladım sonucunu.

Anlamsız bir galibiyetti bekleyişi.

Bana çoğu zaman saçma gelmişti.

Her gün sonuna doğru akşamın

Elinde bana bağladığı nedenleri ile

Kapının önünde beklerdi.

Zamanla alıştım ben de 

Mahzun bakışlı o insana.

Balkondaki perdeler açıktı hep 

Belki olur da yüzünü görürüm diye

Bir gün, gidiyorum artık dedi.

Yabancı bil beni kendine 

Konuşmadık her zamanki gibi

Susturduk sesleri

Baktım ki kediler de karanfile dönmüş,

Kurumuş tüyleri

Uğurladım onu o gece

Sandalında son mecalimle.

 

]]>
Fri, 19 Aug 2022 10:55:28 +0300 gecesizsaye
AHALİ https://edebiyatblog.com/ahali https://edebiyatblog.com/ahali Yaşamın eşindeyim,
Yüzümde kocaman bir gülümseme,
Hüznü almışım ayakalarımın altına.
Bahar bu kez inadına kokmuyor ,
Yaz yağmuru da kalmamış.
Yaşamak ,onun tadı meçhul...
Bozuk saatler, pili bitik dükkânlarda kilitli.
Ben mi ? Ben hâlâ yaşamın eşiğinde.
Bu sefer yüzümde bir çaresizlik,
Boğuk boğuk kursağımda nefesler...
Gaz lambalarının tedavisiyle 
Ayaklanıyor içimde büyük bir ahâli...
]]>
Thu, 18 Aug 2022 09:45:16 +0300 gecesizsaye
SENİNLE BİR ŞEYLER YAPMALIYIZ https://edebiyatblog.com/seninle-bir-seyler-yapmaliyiz https://edebiyatblog.com/seninle-bir-seyler-yapmaliyiz Oturup seninle bir şeyler yapmalıyız,

Bu şehirleri seyre dalmalı,

Yenilipte küsenlere kucak açmalıyız.

Bazen bir çocuğun düşünde 

Bazen kelebeğin düşüşünde...

Ne ağlayıp gülene ,

Ne sabaha kadar içene sormalı

Cevap cezanın neresinde ?

İnfazı yazıp çizene ,

Teşekkür etmeli sadece...

]]>
Wed, 17 Aug 2022 11:58:57 +0300 gecesizsaye
EŞYALAR VE AYNALAR https://edebiyatblog.com/esyalar-ve-aynalar https://edebiyatblog.com/esyalar-ve-aynalar

çok fazla düşünme bu gece , dedi 
çok fazla düşünme 
şakaklarına ağrılar inmesin 
düşürmesin içinden düş külleri 
al eline bir sigara
çatılara gülümse 
yorma kendini , dedi 
yorma sessizliği 
odalarda samyeli esmesin 
bir atkı bir bere çaresi olsun sensizliğin 
al eline Atilla İlhan'dan bir şiir kitabı 
ruhunu dindir 
kavanozlara defne yaprağı biriktir 
rüya küreleri göm evinin altına 
gün ışığından vurgun yemiş gibi kuruma ellerinde 
evhamlı bir annenin telaşına kaç yavrucak , dedi 
tutun notaların uçlarına 
söz dinlemez hatrınla övünme 
duygularına ket vurma , dedi 
yaşa içinden nasıl gelirse 
nisan yağmurlarına da aldanma 
içindeki kasırgalara yem olursun 
fazla uzağa gitme , dedi
fazla yorma geceyi 
görünme de etrafta 
bütün bunları aynanın karşısındaki eşyalar söyledi .
]]>
Mon, 15 Aug 2022 09:16:13 +0300 gecesizsaye
ANLAMAM RESİMDEN https://edebiyatblog.com/anlamam-resimden https://edebiyatblog.com/anlamam-resimden Ben ne anlarım
resim çizmekten,
Ben yazı yazmaktan anlarım.
Döksen önüme binlerce renkli
kelimeyi, cümlelerden kaleler dikerim.
Ben seni anlatmayı bilirim sayfalara
Dillerden düşmeyen öyküler yazarım
Çizemem güzelliğini tuvale
ama geceden seyrederim.
Olamam belki senin için ressam
ama bütün romanlarıma yüzünü
karıştırabilirim...

]]>
Sun, 14 Aug 2022 11:10:40 +0300 gecesizsaye
ON SEKİZİ BİTİRMEDEN https://edebiyatblog.com/on-sekizi-bitirmeden https://edebiyatblog.com/on-sekizi-bitirmeden Bir şeyler dönüyor aklımda , ruhumda , vicdanımda 

Kaptanlar solluyor içimdeki denizleri 

Anlatamıyorum sonra un ufak olup dağılıyor yollar .

Bitmiyor bir de çok güzelmiş gibi acıları 

Radyodan eski bir şarkıya eşlik ederken anlıyorum .

Unutmuyorum ki aşkı aşk yapan acıyı ,

Daha on sekizimi bitirmeden silmesin diye hatıraları .

Kısa değil uzun uzun döküyorum içimi sonsuzluğa 

Orada takılıp kalıyor romanların uçlarına .

Kimse de yormuyor zaten kötüye buruk bir gülüşe gittikçe karışıyorum .

Daha da batıyorum daha da bitiyorum ,

Öyle sanıyorlar bilmiyorlar ki gezegenin tersine döndüğünü

Benim gibi

Çünkü kimse yormuyor kötüye en çokta ben 

Ne aklım ne ruhum ne de vicdanım...

]]>
Sat, 13 Aug 2022 12:52:38 +0300 gecesizsaye
RÜZGAR YANSIMASI https://edebiyatblog.com/ruzgar-yansimasi https://edebiyatblog.com/ruzgar-yansimasi Bu devrin bilinmez zamanları içinde kaybolan ufak ruhlardan biriydi benim düşlerim ama hep bir terslik vardı gidişlerinde . Etkileyici olması dışında inanılmazdı bu gerçekten inanılmaz olduğu için böyleydi . Ve hafife alınamayacak olan gizli duvarlar . İnsanlar arasında bir sürü boşluk vardı bu yüzden,  kim ve her ne gelirse gelsin dolmayacak boşluklar . Kimseye görünmeden bu duvarlara tırmanırdı güçlü olanlar  , bazısı da sancılar içinde kıvranır acıyla beklerdi  . Arada ki görünmez bağlardan ince iplikle tutturulmuş küçük sevgi çemberlerine sahipti insanoğlu  zaten eğer bu sevgi çemberleri olmuş olmasaydı tamamen hayal kırıklığına dönüşecek bir yığın düş kalırdı geriye . İki insanın birbirini sevmesi durumu tamamlanma hissiyatının en büyük ihtiyacıydı . Aşk bunların en güzeli denilebilir miydi o zaman ? Evet ? Ya da hayır ? Açıkçası bunu bilmek oldukça zordu dünyanın en anlaşılması zor olan yaratığıydı insan , gerçekten de böyleydi bu . En güzel gerçeklik yanında olandı, uçlarına mum iliklenmiş giz dolu kelebek yuvaları gibi . Masumluğu ve yeniden doğuşun anlamını veren kelebek , mum ise  onun bir gün içinde ölüp gitmesini temsil ederdi . Beni yanıltan onun sevgisiydi . Çok üstüne düşmenin zararını tadıyordum bu yüzden şimdilerde, bir hikaye kitabını çok sevip kaybetmek gibi , sanki devamı hiç gelmeyecekmiş gibi . Acı ama bir yandan da gerçek olan bu . Karşıma çıkan bu engellerden nasıl kurtulurumdan ziyade nasıl başımı belaya sokarım çabasıydı aslında, ne kadar saçma değil mi ? Elimde olmayan nedenlerden ötürü suçlanıyordum her zaman  . Ben Akis . Zümrüt Kayasının yansıması . Herkesin öteki tarafı yalnız ve karanlık geçitlerin çocuğu . Bir boşluk bir gerçekliğe aşık olabilir miydi ? İşte beni yanıltan bu sorunun acımasızlığıydı . Aradığım gökyüzünün hüznüydü aradığım denizin en dibiydi aradığım kendim gibi bir yansıma bulmaktı . Buldum da hem de çok acıyarak buldum . Sevinemeden , kırılıp dökülerek , sancılı bir şekilde buldum . Neydik ki biz , kimdik ,neredeydik kimin çocuklarıydı bizimle yarışan ? Biz kime bağlıydık ?  Bilmeden bir ömrü tüketmiş gibi yazarak bir hatıranın soluk yapraklarındaydım. Kendimi bulacağım derken iyice kaybolmuştum aynaların içinde . Yansımalarım tersine dönmüş istediğim yere gelememiştim , her şey onun suçuydu , tek gerçeğin . Tek gerçeğim . Uçurtma ve rüzgar aşkı , karşı konulamaz bir yıkımdı getirdikleri . Çok dayanamadan kayboldu gitti külleri hiçle beraber bana kalan da bir esintiden ibaret gözyaşı idi .

 

 

]]>
Fri, 12 Aug 2022 10:53:30 +0300 gecesizsaye
SANI https://edebiyatblog.com/sani https://edebiyatblog.com/sani

Hayat baştan sağma olunca belli ki içinde yaşayan insanda baştan sağma oluyordu ya da bilmiyorum belki de hayata adamadığımız şeylerden ötürü bir tür akıllandırma kamplarında öğrenmeye de çalışıyor olabilirdik doğruları . Belli ki hayat baştan sağma değildi öyleymiş gibi görünüyordu sığ zihinlere bu sanı oyunuyla . Adlandıramadığımız şeylerden sorumlu olsakta cevabı bulamadıktan sonra endişesi de bir zaman sonra kayboluyordu . Ne kadarda bilinmez değil mi ? Evet, buradaki anlamlandıramadığımız gerçeklik olgusu ya da şüphe ya da ne isim koyulabilirse işte doğru oydu . İnsan ne için yaşar ? Kim için var ? Her hareketinin kişiye hitap etmesi ya da nasıl hitap ettiği de değil bu çabanın anlamının var olması , işte bence insanı insan yapan tam olarak buydu. Bir rüzgarın peşine düşen de bir kediye aşık olan da Yaratıcıya duyulan en içten sevgi de çabanın en güzeliydi ama maalesef her insanın odak noktası güzellik değildi . Bizi bu noktada ayrıştıran karakterlerimiz ve hayattan beklentilerimizdi . Kötü ve iyi diye iki kategoriye ayrılıyorduk bizi arafa düşüren bazen düşünceye karşı yenik düşmemizdi bu hem iyinin hem de kötünün ikilemiydi tıpkı iyi ve kötü gibi . Arada kalanların bir yeri yoktu genelde boşlukta kalıp devam etmeye çalışıyorlardı bir şekilde ya da çok acele karar verip istemedikleri tarafa yuvarlanıyorlardı ki bu en kötü seçenekti. Seçimlerin zorluğu kişiliği zedeler ve ruhta çatlaklar oluşur bu çatlaklar kişinin azmi ve isteği karşında kapanır eğer kapatamazsa geri dönülemez bir yola girilir , insan öyle olduğunu düşünür fakat bu gerçek değildir . Beyin ve kalp çoğu kişinin sandığının aksine birlikte çalışabilir . Bu işbirliği sonucu insan düştüğü kötü durumlardan kurtulabilir . Ve burada bahsettiklerimin tersinde bazen bazı durumlara veya durum gibi gözüken bir değeri olmayan boşluklara anlam yüklemek yerine arafta biraz zaman geçirmek iyi gelebilir . Kim bilir belki de insan özünü , doğruyu ve gerçeği tam arada bir yerdeyken bulabilir .
]]>
Thu, 11 Aug 2022 12:33:03 +0300 gecesizsaye
AYAKLANDI GÖKYÜZÜ https://edebiyatblog.com/ayaklandi-gokyuzu https://edebiyatblog.com/ayaklandi-gokyuzu Bir sor yaşıyor muyum diye kaç zamandır ? 

Saklama bir kez olsun gözlerini benden .

Kaçıncı günün sonunda yıkıldı umutların 

Kime üzüldü gözlerin ?

Susma bir kerecik ilk defa dürüst ol kendine 

Yılmadan sürsün baharın neşesi

Ayaklandı gökyüzü telaşla ,

Yeryüzü sensiz toprakta uyumasın diye .

Dönme dolaptan olan hikayelerini 

sen seç dinlesin ahali .

Kaçma sen yeter ki 

Dürüst ol kendine .

]]>
Wed, 10 Aug 2022 16:56:02 +0300 gecesizsaye
BİR FISILTILIK GÜZEL https://edebiyatblog.com/bir-fisiltilik-guzel https://edebiyatblog.com/bir-fisiltilik-guzel Bir gülümsemelik yüzü vardı , bir dünya çili 

Aşkları vardı asırlarca süren , poyrazlara benzeyen deli dolu 

hırçın kedileri .

Güzel serçeleri vardı duvarları yoktan yere tırmalayan . 

Biz bakamazdık onun güzel yüzüne , gülmedikçe .

Bir oyunun karmaşıklığı vardı ellerinde .

Birbirinin aynı dertleri vardı , sinirlenince ağlayan gözleri .

Ne bulutları anlattı bize göğündeki ne de biz erişebildik selamete 

Öylece onu bekledik bize belki tatlı günler verir diye .

Zamansız dilekler dilerdi  pişmanlıkları için 

Üzülürdük biz bütün mahalle , kendini affettiremedikçe 

Çok beğenirdi çimlerin üzerindeki sarı papatyaları 

Hepsini koparır sonra kopardığı için ağlardı . 

Son zamanlarda hep ağlarken görürüdük onu 

Bir de arada dağıttığı portakallı çikolataları .

Bazen çocukların saklambacında saklanır hatırlaradan 

Bazen parktaki salıncakta sallardı buruk hüznünü 

Bakışları darmadağındı izlediği filmlerden alıntılar gibi 

Her hali cazibeli bir deniz kıyısıydı .

Biz de çocuktuk izlerdik uzaktan onu 

Ne saatlere sığardı ne de bizim semte 

Harcadılar bütün ömrünü bir kerede 

Bir aşık oldu daha da toparlayamadı kendini .

Vazgeçişini de gördük balkonlardan 

Sızlanıp ağrılarla ölüşüne de .

Bir güzellik vardı ki onda yeri göğü sarsann 

Bir sevgisi vardı bir yüreğe sığmayan 

Öyküleri vardı eskiden kalan 

Bize söylettiği Zeki Müren  şarkıları .

Biz de çocuktuk yorulduk onunla 

Son bir isteği oldu insanlardan " Olurda görürseniz beni gökyüüznde 

bir selam söyleyin gönlümü eyleyenlere . " diye .

Büyüdük avlularda hatta yumurcak çocuklarımız oldu .

Göremedik güngüzelini bir daha .

Kayboldu gitti yağmurlarla 

Önce aklımızdan silindi izleri en son ruhumuzdan . 

Bir fısıltısı kaldı bulutlar arasında .

Büyük sırları vardı diye masallar içinde

Kaybetti acılı çığlıklar günahın yuvasında ...

]]>
Wed, 10 Aug 2022 12:54:26 +0300 gecesizsaye
SIKIŞTI RUHLARIMIZ BİRBİRİNE https://edebiyatblog.com/sikisti-ruhlarimiz-birbirine https://edebiyatblog.com/sikisti-ruhlarimiz-birbirine Sıkıştı ruhlarımız birbirine
Ay düğümlendi gözlerde
Bir başka uzlaşmanın sonunda
Hikayelerini yırtıp attık sevinçle

Bitmedi gitti kuşkular
Korkuluklar canlandı ağızlarda
Bitmedi , dünya bırakmadı dönmeyi
Geceyi ormana anlattı yalnızlık

En güzel bileklere sarılan
Bin yıllık aşklar duyuldu
Gök deniz oldu bir anda
Yosunlar bir sarmaşığa dönüştü..

]]>
Thu, 01 Jan 1970 02:00:00 +0200 gecesizsaye