EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Livanur Baş https://edebiyatblog.com/rss/author/livanur-bas EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Livanur Baş tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. Zihnimdeki İkili: Hangisi Doğru, Hangisi yanlış? https://edebiyatblog.com/zihnimdeki-ikili-hangisi-dogru-hangisi-yanlis https://edebiyatblog.com/zihnimdeki-ikili-hangisi-dogru-hangisi-yanlis Tek bedende yaşıyor iki kişi.

Aynı anda konuşuyorlar,zihnimde yankılanıyor sesleri.

Sürekli devam eden bir kavga halindeler, baskılamaya çalışıyorlar birbirlerini.

Biri git diyor, diğeri kal.

Biri sus diyor, diğeri konuş.

Biri öl diyor, diğeri yaşa!

Hangisini dinlemeli, kimin sözüne güvenmeli...

Bir türlü mantığa sığdıramıyorum, aklım almıyor, neden anlaşamıyor, aynı bedeni paylaşan iki kişi?

Başımda inanılmaz bir ağrı, beynimden canhıraş haykırışlar yükseliyor, ortalık mahşer yeri.

Hava bugün ayrı bir kasvetli,

Rüzgarın ateşi kavuruyor tenimi.

Hissetmiyorum ellerimi, soğuktan mosmor kesilmiş parmaklarım, ayaklarım su alıyor, ceketim yok, üşüyorum.

Vızır vızır geçiyor arabalar önümden, çamurlu sular sıçratıyorlar üzerime, ama önemi yok. İnsandan daha temizdir çamurun pisliği.

Ardı ardıya basyorlar kornaya, birbirini sağır etme gayesindeler galiba.

Sürekli bir yarış, yetişme hali. Sahi, ademoğlunun acelesiz, bahanesiz, öylesiz, böylesiz, yaşadığı tek bir an var mı beyhude yaşamında?

Kafamda tonlarca soru, meyus düşünceler ele geçirdi beni.

Şu bulutlar içimde olsalar ya, yağsalar sabah akşam, söndürseler dilhun yüreğimi,

Karşıdan yalınayak çocuklar geçiyor, 

Bir ekmeği bölüşmüş dört kişi.

İçlerinde en büyüğü, en küçük parçayı almış.

Topu topu yaşları daha altı ila yedi.

Kahkahalar atarak, kovalamaca oynayarak büyük bir keyifle yiyorlar nimetlerini.

Öyle mutlular ki, ziyafet çekiyorlar sanki!

İşte! Diyorum kendi kendime, 

Budur gönül zenginliğinin en yüce göstergesi!

Hiçbir para ile alınmaz büyük bir serveti.

Bazen yıkık dökük binaların arasında 

Bazen de harabe bir çöplükte denk gelir böylesi.

Şaşalı sofralarda bulamazsın bu kadar içten gülenleri

Sahte tebessümlerle boşuna aramayın, şefkati, iyiliği, güzelliği..

Gülüşlerin güzelliklerinde de acıları gizli.

Yine saatler olmuş, ben sırıksıklam olmuşum, akşam ezanı okunuyor muezzin efendi.

Çocuklarda teker teker kayboldular ortadan, anneleri çağırmıştır belki veya hiç gelmemişlerdi, hiç kahkahalar eşiğinde oynayamamış, döke saça ekmek yememişlerdi..

Belkide hepsi hayaldi,ya da çocukluk anılarımdan biri.

Sanırım asla emin olamayacağım, çünkü bedenimde yaşayan iki kişi, hangisini dinlemeli, hangisine güvenmeli...

]]>
Sun, 25 Jun 2023 19:46:09 +0300 Livanur Baş
Sanatın Sonsuzluğu ve İnsanoğlunun Hatayı Anlama Güçsüzlüğü https://edebiyatblog.com/sanatin-sonsuzlugu-ve-insanoglunun-hatayi-anlama-gucsuzlugu https://edebiyatblog.com/sanatin-sonsuzlugu-ve-insanoglunun-hatayi-anlama-gucsuzlugu Söylenecek tüm sözcükler söylenmişti,

Yazılacak tek bir kelime dahi kalmamıştı.

Son fırça darbesini vurmuştu ressamlar tuvallerine ve edebiyen küstüler renklerine.

Oysa sanatın sonsuzluğuna inandırmıştı kendini Hipporaktes beni.

Baharlar tükenmiş, çicekler açmamış, cemre suya düşmüyordu. 

Yaşam, ağızda kalan mayhoş bir sızıdan ibaretti.

Elinin deydirdiği her şeyi soldurmuştu insanoğlu,

Utanmadan çamur atar, yüzsüzce balçıkla sıvardı.

Ve ancak kirden görülmeyecek hale geldiğinde anlardı hatasını 

Geri dönüşü olmayana denk dinlemez, kininden geriye döner

Bağırır, çağırır, çırpınır, ama asla dinlemez

Kulağını kapatıp kendi bildiğinden şaşmaz, 

Koca burnunu gökyüzüne dek uzatırdı.

Ve burnu öylesine dek büyüdü ki bedenine kapladı.

Ay'a doğru yükseldi ve gitti.

Ancak o günden sonra ay, bir daha hiç görülmedi.

]]>
Sun, 25 Jun 2023 19:16:40 +0300 Livanur Baş