EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Nursarag https://edebiyatblog.com/rss/author/nursarag EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Nursarag tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. En yakınını kayıp etmek https://edebiyatblog.com/en-yakinini-kayip-etmek https://edebiyatblog.com/en-yakinini-kayip-etmek Günaydın.evet yine her sabah olduğu gibi saat 4'de uyandım .Uykunu aldın mı?diye soracak olursanız tabiki'de almadım .Ama artık her sabah aynı saatte uyanınca alışıyorsun.her neyse 

3 saat sonra rutin olan çoğu şeyi halletmiş 

tim sadece giyinmek ve sakinleştirici etkisi olan haplarımı içmek kalmıştı

Bunları düşünürken telefonum çaldı

Arayan kız kardeşim di bekletmeden açtım .

Kız kardeşim:bak tamam biliyorum geç kaliyor olabilirsin ama bende annemde seni çok özledik ve ayrıca imza günüme gelicekmisin diye sormam gerekiyor .

Ben:bende sizi çok özledim.ayrica sormana bile gerek yok tabiki gelicem.

Kız kardeşim:tamam tamam sorry hadi neyse geç kalma öptumm.

Ben:hadi görüşürüz bende öptüm.

Telefonu kapattım ve giyindim .altıma gri eşofman üstüme kalın askılı atlet onun üstüne de yeşil kareli, fazlasıyla uzun ve geniş olan gömleğimi giyidim .parfümümü sıkıp dudak yağımı sürdüm.her zaman ki gibi eyleynir çektim .Artık evden çıkma vaktim gelmişti çantamı alıp çıkacaktım ama aklıma kardeşim için çok önemli bir gün olduğu ve fazlasıyla güzel olmam gerektigi gelmişti.O yüzden çıkmadan önce çantama 2,3 tane makyaj malzemesi attım, anahtarı aldım ve evden çıktım

30dakika sonra

Kösem büro'suna varmıştı ve büro daki 3 yılık arkadaşı cenk e çoktan sorular sormaya başlamıştı:

Kösem:cenkk naber ?.yeni vaka oldu-

mu?.dün başın ağırıyordu bu gün iyimisin?

Kösem bir iki saniye durduktan sonra tekrar konuşmaya başladı:

Kösem:ah Özür dilerim bir anda çok fazla soru sordum.

Cenk: merak etme sorun yok .gayet iyyim ve de yeni bir vaka var evet.

Kösem:A anlatsana ne olmuş?

Cenk:kurban otuz yedi yaşında kadın adı: sebil ölmez .olay yerine henüz gidemiyoruz .

Kösem: neden?.

Cenk:eve zehirli bir gaz enjekte edilmiş ve bu zehirli gaz tam 12 saat boyunca etkisni yitirmiyor .cinayet akşam 11.00 da olduğu için de...

Kösem:daha iki saat var.

Cenk:aynen öyle.

Ben o sırada bizim köşedeki cafe'den kahve almaya gidicem sende gelicekmisin.

Kösem:iyi ki sordun cenk şuan en çok ihtiyacım olan şey .

Cenk:iyi o zaman kösemcim girin koluma da gidelim .

Sırıttım ve 

Ben:peki cenkçim .

Dedim ve koluna girdim abim gibiydi bana kendimi iyi hissettiriyordu ama kimse rüyamda beni seven adam gibi iyi hissettirmeyecekti orası ayrı .her neyse büro'dan çıkmıştık köşedeki cafe ye doğru yürüyorduk cenk in kolundan çıktım ve çantamdan nane yağı çıkarıp cenk 'e uzattım.

Cenk:ne bu?.

Ben:nane yağı. Dün Başım ağrıyor demiştin bende başına süresin diye getirdim . 

Cenk:ah evet senin yağlara olan ilgin ve güvenin.şu an basım ağrmasa da çok teşekkür ederim birtanem.

Dedi.çanatamı kapatıp cenkin koluna girdim .kafeye girdik .Cenk konuşmaya başladı:

Cenk:bacakların ağrımıştır senin otur istersen.

Ben:evet haklısın.

Dedim ve cam kenarındaki 2 kişilik masayı göstererek bak ben şurdayım dedim.tamamdirr diye seslendi.

Cam kenarındaki masaya oturdum çantamı sandelyenin koluyla bacağımın arasındaki boşluğa koydum telefonumu çıkardım ve Hamza 'yı aramak için kişilere girdim Hamza yı buldum ve arama tuşuna bastım 3-4 saniye bekledikten sonra hamza nın sesi gelmişti.tabi bende hemen telefonu kulağıma koydum

O konuşmaya başlamıştı bile .dün gece eve geç gelmiştim geç ten kastım gece 3 tü .eve gelir gelmez de uyumuştum onu aramadıgim için bana kızıyordu şimdi haklıydı ama kendimi her zaman haklı çıkaran bir yapya sahibtim bu yüzden ona tamam haklısın falan demek yerine napiyim

çok uykum vardı dedim daha da sinirlenmek yerine" tamam bak sende haklısın ama bir daha sakın unutma" demişti .işte bu yüzden bu çocuk en yakın arkadaşlarımdan biriydi .bunu düşünürken hadi ben işe geçiyorum görürüz demişti .bende sende dikkat et kendine dedim ve telefonu kapattım ben telefonu kapatır kapatmaz cenk elindeki kahveler le masaya yaklaşmıştı bile bende hızlıca telefonumdan saate baktım 15 dakika geçmişti bunları düşünürken cenk çoktan oturmuş daldigim için adımla bana sesleniyordu.

Kösem:heh kusura bakma ya

Cenk:sorun yok alıştım artık o kadar yıldır.

Cenk haklıydı yılardır bu tarz dalmalarim vardı ama sanki bu ara daha da artmıştı ama nedenini hakkında hiç bir fikrim yok.

1saat sonra

Kahvelerimizi içip sohbetimizi etmiştik ve artık büro ya gidip günlük işleri hallettikten sonra olay yerine gitmek vardı.Aslinda illa bizim olay yerine gitmemize gerek yoktu ama müdür bizi zorunlu olarak götürüyordu bunun sebebiyse her şeyden teori üretip katili daha hızlı yakalamizdi. Bizim içinde avantaj olduğu için bir şey demiyorduk.

Her neyse işte günlük işleri de halletmiş tık ve süre de dolmuştu şimdi olay yerine gidiyorduk arabaya çoktan binmistik giderken aklimda tek bir şey vardı kız kardeşimin şu an nasıl heycanlı olduğu . Sanki ondna daha çok ben heyecan yapıyormuş gibi hissediyordum çünkü. Sonunda en çok istediği şey oluyordu kitabını çıkar mıştı ve bu gün imza günü vardı

Bunları düşünürken müdür aradı 

Müdür:Kösem Kısıklı 'daki ışıkların orda kaza görüntüsünde bir cinayet olmuş acilen oraya gitmeniz lazım .

Kösem: tamamdir.

Deyip kapattım cenk nereye gideceğimizi tarif ettim giderken aklımdaki düşünce acaba kim bu tarz bir şeyi birine karşı planlarlar ,o kişi ona ne yapmış olabilirkiydi sonuçta ölüm yani .ama o kadar yıl sonunda bunlara alışıyordunuz.neyse cinayet mahaline varmıştık. Daha arabadan inmeden bir şey dikkatimi çekmişti annem ordaydi .orada ne işi vardıki 

Duraksadiktan sonra hemen arbadan inip yanına gittim ağlıyordu sanki caninda bir parça gitmiş gibiydi .

Agliyarak bana cesed torbasını işaret etti .durakladım kız kardeşimin o ceset torbasının içinde olması düşncesi ellerimin titremesine neden olmuştu .cesed torbasının yanına koşarak gitmek istiyordum ama sadece yavaşça adımlar atabiliyordum sanki tüm vücudum yavaşlamış her şey durmuş gibiydi .

Cesed torbasının yanına geldiğimde dizlerimın bağı çözülmüştü dizlerim bükülmüştü ve yere oturmuş tum 

Cesed torbasının fermanını açtım 

]]>
Tue, 21 Jun 2022 01:22:27 +0300 Nursarag
Yalanlar ve sırlar https://edebiyatblog.com/yalanlar-ve-sirlar https://edebiyatblog.com/yalanlar-ve-sirlar Günaydın.evet yine her sabah olduğu gibi saat 4'de uyandım .Uykunu aldın mı?diye soracak olursanız tabiki'de almadım .Ama artık her sabah aynı saatte uyanınca alışıyorsun.her neyse 

3 saat sonra rutin olan çoğu şeyi halletmiş 

tim sadece giyinmek ve sakinleştirici etkisi olan haplarımı içmek kalmıştı

Bunları düşünürken telefonum çaldı

Arayan kız kardeşim di bekletmeden açtım .

Kız kardeşim:bak tamam biliyorum geç kaliyor olabilirsin ama bende annemde seni çok özledik ve ayrıca imza günüme gelicekmisin diye sormam gerekiyor .

Ben:bende sizi çok özledim.ayrica sormana bile gerek yok tabiki gelicem.

Kız kardeşim:tamam tamam sorry hadi neyse geç kalma öptumm.

Ben:hadi görüşürüz bende öptüm.

Telefonu kapattım ve giyindim .altıma gri eşofman üstüme kalın askılı atlet onun üstüne de yeşil kareli, fazlasıyla uzun ve geniş olan gömleğimi giyidim .parfümümü sıkıp dudak yağımı sürdüm.her zaman ki gibi eyleynir çektim .Artık evden çıkma vaktim gelmişti çantamı alıp çıkacaktım ama aklıma kardeşim için çok önemli bir gün olduğu ve fazlasıyla güzel olmam gerektigi gelmişti.O yüzden çıkmadan önce çantama 2,3 tane makyaj malzemesi attım, anahtarı aldım ve evden çıktım

30dakika sonra

Kösem büro'suna varmıştı ve büro daki 3 yılık arkadaşı cenk e çoktan sorular sormaya başlamıştı:

Kösem:cenkk naber ?.yeni vaka oldu-

mu?.dün başın ağırıyordu bu gün iyimisin?

Kösem bir iki saniye durduktan sonra tekrar konuşmaya başladı:

Kösem:ah Özür dilerim bir anda çok fazla soru sordum.

Cenk: merak etme sorun yok .gayet iyyim ve de yeni bir vaka var evet.

Kösem:A anlatsana ne olmuş?

Cenk:kurban otuz yedi yaşında kadın adı: sebil ölmez .olay yerine henüz gidemiyoruz .

Kösem: neden?.

Cenk:eve zehirli bir gaz enjekte edilmiş ve bu zehirli gaz tam 12 saat boyunca etkisni yitirmiyor .cinayet akşam 11.00 da olduğu için de...

Kösem:daha iki saat var.

Cenk:aynen öyle.

Ben o sırada bizim köşedeki cafe'den kahve almaya gidicem sende gelicekmisin.

Kösem:iyi ki sordun cenk şuan en çok ihtiyacım olan şey .

Cenk:iyi o zaman kösemcim girin koluma da gidelim .

Sırıttım ve 

Ben:peki cenkçim .

Dedim ve koluna girdim abim gibiydi bana kendimi iyi hissettiriyordu ama kimse rüyamda beni seven adam gibi iyi hissettirmeyecekti orası ayrı .her neyse büro'dan çıkmıştık köşedeki cafe ye doğru yürüyorduk cenk in kolundan çıktım ve çantamdan nane yağı çıkarıp cenk 'e uzattım.

Cenk:ne bu?.

Ben:nane yağı. Dün Başım ağrıyor demiştin bende başına süresin diye getirdim . 

Cenk:ah evet senin yağlara olan ilgin ve güvenin.şu an basım ağrmasa da çok teşekkür ederim birtanem.

Dedi.çanatamı kapatıp cenkin koluna girdim .kafeye girdik .Cenk konuşmaya başladı:

Cenk:bacakların ağrımıştır senin otur istersen.

Ben:evet haklısın.

Dedim ve cam kenarındaki 2 kişilik masayı göstererek bak ben şurdayım dedim.tamamdirr diye seslendi.

Cam kenarındaki masaya oturdum çantamı sandelyenin koluyla bacağımın arasındaki boşluğa koydum telefonumu çıkardım ve Hamza 'yı aramak için kişilere girdim Hamza yı buldum ve arama tuşuna bastım 3-4 saniye bekledikten sonra hamza nın sesi gelmişti.tabi bende hemen telefonu kulağıma koydum

O konuşmaya başlamıştı bile .dün gece eve geç gelmiştim geç ten kastım gece 3 tü .eve gelir gelmez de uyumuştum onu aramadıgim için bana kızıyordu şimdi haklıydı ama kendimi her zaman haklı çıkaran bir yapya sahibtim bu yüzden ona tamam haklısın falan demek yerine napiyim

çok uykum vardı dedim daha da sinirlenmek yerine" tamam bak sende haklısın ama bir daha sakın unutma" demişti .işte bu yüzden bu çocuk en yakın arkadaşlarımdan biriydi .bunu düşünürken hadi ben işe geçiyorum görürüz demişti .bende sende dikkat et kendine dedim ve telefonu kapattım ben telefonu kapatır kapatmaz cenk elindeki kahveler le masaya yaklaşmıştı bile bende hızlıca telefonumdan saate baktım 15 dakika geçmişti bunları düşünürken cenk çoktan oturmuş daldigim için adımla bana sesleniyordu.

Kösem:heh kusura bakma ya

Cenk:sorun yok alıştım artık o kadar yıldır.

Cenk haklıydı yılardır bu tarz dalmalarim vardı ama sanki bu ara daha da artmıştı ama nedenini hakkında hiç bir fikrim yok.

1saat sonra

Kahvelerimizi içip sohbetimizi etmiştik ve artık büro ya gidip günlük işleri hallettikten sonra olay yerine gitmek vardı.Aslinda illa bizim olay yerine gitmemize gerek yoktu ama müdür bizi zorunlu olarak götürüyordu bunun sebebiyse her şeyden teori üretip katili daha hızlı yakalamizdi. Bizim içinde avantaj olduğu için bir şey demiyorduk.

Her neyse işte günlük işleri de halletmiş tık ve süre de dolmuştu şimdi olay yerine gidiyorduk arabaya çoktan binmistik giderken aklimda tek bir şey vardı kız kardeşimin şu an nasıl heycanlı olduğu . Sanki ondna daha çok ben heyecan yapıyormuş gibi hissediyordum çünkü. Sonunda en çok istediği şey oluyordu kitabını çıkar mıştı ve bu gün imza günü vardı

Bunları düşünürken müdür aradı 

Müdür:Kösem Kısıklı 'daki ışıkların orda kaza görüntüsünde bir cinayet olmuş acilen oraya gitmeniz lazım .

Kösem: tamamdir.

Deyip kapattım cenk nereye gideceğimizi tarif ettim giderken aklımdaki düşünce acaba kim bu tarz bir şeyi birine karşı planlarlar ,o kişi ona ne yapmış olabilirkiydi sonuçta ölüm yani .ama o kadar yıl sonunda bunlara alışıyordunuz.neyse cinayet mahaline varmıştık. Daha arabadan inmeden bir şey dikkatimi çekmişti annem ordaydi .orada ne işi vardıki 

Duraksadiktan sonra hemen arbadan inip yanına gittim ağlıyordu sanki caninda bir parça gitmiş gibiydi .

Agliyarak bana cesed torbasını işaret etti .durakladım kız kardeşimin o ceset torbasının içinde olması düşncesi ellerimin titremesine neden olmuştu .cesed torbasının yanına koşarak gitmek istiyordum ama sadece yavaşça adımlar atabiliyordum sanki tüm vücudum yavaşlamış her şey durmuş gibiydi .

Cesed torbasının yanına geldiğimde dizlerimın bağı çözülmüştü dizlerim bükülmüştü ve ye

re oturmuş tum 

Cesed torbasının fermanını açtım 

]]>
Tue, 30 Nov -001 00:00:00 +0155 Nursarag
Ölüm kalım savaşı https://edebiyatblog.com/olum-kalim-savasi https://edebiyatblog.com/olum-kalim-savasi Ceset torbasını açmıştım ama içindeki 

Yüzü parçalanmış elleri kesilmiş bir kadın di elleri aynı emiine(kız kardeşi) nin kine benziyordu saçları aynıydı ama inanmak istemiyordum.

Önümde duran cesetin emine olabilecek olması sanki beynimin ve kalbimin durmasina neden olmuştu.

Zar zor da olsa ayağa kalkmıstım ama sanki bir an dünya durdu , tüm ruhum bedenimden ayrılmış gibi oldu

Ve yavaşça gözlerim kapandı.

Cenkin dilinden 

Kösem cesetin fermanını açmıştı .yüzüne baktığımda gördüm kişi sanki Kösem değildi nedeni ni anlamamıştım takı ceset e bakana kadar çetin yüzü yok tu derisini yüzüp gözlerini çıkarmışlar ve agızını ise dikmişlerdi. sonra hemen Köseme baktım ayağa kalmıştı ama sallanıyordu .yavaşça gözlerinin kapandıgını fark ettim hemen yanına koştum tam bayılıyorken tutum onu 

Kucağıma aldım ambulans diye seslendim hemen ambulans arabasına bindirdim onu.kösem ve emine nin annesi daha da kötü olmuştu Kösemin de öldüğünü düşünüyordu" Kösemim sende gitme" diyerek ağlıyordu bu sözü bana bile dokunmuştu .Kösem ve Emine'nin annesini yani Songül teyzeyi başka bir ambulansa almışlardı ,bense arbada hemşire Köseme hava veriyorken başlarında bekliyordum .

1 saat sonra

Kösemi odaya almışlardı  odaya henüz girmemiştim daha 5 saat uyanmiyacagini söyledi doktor şok geçirdiğinde kaynaklıymış.ama artık dayanamiyacaktim ve odasına girdim.

Ve sandelye ye oturdum ,oturur oturmaz otopsi raporunun ne zaman çıkacağı ve cinayetin sebeb leri hakkında düşündüm aklımdaki sorulara yanıt bulmak için bizim büro yu aradım gizem açtı telefonu bu cinayetten sorumlu olan kişilerden biri de oymuş.bana her şeyi anlatı otopsi raporunun 3 saat içinde çıkacağını ve Emine'nin öldürülme sebebinin yazdığı kitaptaki mafyaların sırlarını ortaya çıkabileceği olduğunu söyledi  bu yüzden yapabilecek tüm mafyalar takip edlicekmiş ve cinayetin olduğu saat sırasında nerde olduklari ögrenilicekmiş falan tabi bunları yapmak için nisa nin iyileşmesi gerekiyordu .susamiştim hastanenin kantinne su almaya gittim.

Kösemin dilinden

Uyanmıştım ama hala başım dönüyordü, kapıda adım sesleri duyunca hemen gözlerimi kapattım odama biri girmişti bu cenkti parfümünün ve ayakkabısının adım seslerin den anlaşılıyordu .yanındaki koltuğa oturdu yaklaşık 10 dakika sonra birni aradı bu bizim cinayet büro olmalıydı otopsi raporu ve emine nin neden öldürülebilecegi konusunda sorular soruyordu bir an emine mi diye sordum bir anda herşey aklıma geldi ceset in görüntüsü annemin ceseti işaret ederek ağlaması herşey o deresi yüzülmüs yüz aklıma geldiği anda acayip bir sınır gelmişti ama cenk in konuşmasını dinlemem gerekiyordu 

Kardeşimin ölümüne sebeb olabilecek kişiler mafyalar di  bunu ögrenir  öğrenmez  nasıl odadan çıkabileceğimi düşündüm tam o sırada cenk odadan çıktı  gözlerimi açtım ve ayağa kalktım  basım fazlasıyla dönüyordu ama halletmem gereken bir iş vardı giyiniktim zaten sadece ayakkabılarımı giyidim kapının aralığından  baktım görünürde kimse yoktu acil çıkış merdivenlerine doğru ilerledim merdivenlerden indim arka kapıdan da çıktım şu anda kimsenin beni bulamiyacagi ve benim gizli yerime olan parka gittim telefonumu açtım Emine'nin mafyalarla ilgili yazdığı kitabi açtım ilk bölümde yazdığı mafyayi bulmaya gittim buldum ve sorguya çektim.

3 saat sonra

Çok sinirliydim hepsi olay saatinde orda olmadıklarını kanitlamişti  sadece son bir tane kalmıştı bu kişi Alexander morningstar dı  yarı İsveçli yarı türk tü her genç kızın aşık olduğu tek mafya falan yazıyordu kitapta her neyse şu an  kendine ait olan Türkiye'nin en büyük barındaydı taksi ye bindim ve oraya gittim sonunda varmıştım kapıdaki adamları beni görünce hemen kapının önüne geçmişlerdi bende sağ da olanın kulağına bir şey söylemek istediğimi söyledim o da bana yaklaştı kulağına elimi koydum biliyormusun bunu yapmiyacaktin dedim ve ikisinin de saçından tutup birbirinin kafasına vurdum o kadar sert vurmuş olmalıydı ki yere düştüler hemen içeriye girdim.üztüm pek müsait olmadığı için ters ters bakışlar la karşılaştım   ama bunu düşünü çek vaktim yoktu Alexander ın odasını buldum önünde 2 adam bekliyordu yine aynı şeyi yaptım ve odaya daldım 

Saşkı bir yüz ifadesiyle bana baktı masasında oturuyordu sinirle ona silahı dogrulttum  kız kardeşim Emine Nur bayraktarı öldüren şerefsiz senmisin dedim  bana anlmaz bir  yüz ifadesiyle baktı silahı indirdim ve cidden mi bakışı attım .

Kösem:hadi ama sendemi değilsin ya.

Alexander: malesef.

Kösem:sikerim böyle işi ya .

Dedim bu da mı değildi nasıl bulucam ben bu şerefsizi o zaman diye düşünürken başım dönmeye ve gözlerim kararmaya başladı hadi ama. Yine bayilamam dedim ve en azindan bir mafyanın yanında bayılmak yerine başka bir yerde bayılırım dedim ve odana çıkmak için arkamı döndüm 2,3 adım atar atmaz bayıldım.

Alexander ın dilinden

Karşımdaki  kadın bayılmıştı hemen kucağıma aldım kucağıma aldığımda fark ettiğim ilk şey saçının ne kadar güzel koktuguydu neyse olay bu değil şu an kucağımda bayilmiś ve tanımadığım bir bir kadın vardı normalde koucagimda olan kadınlar başka sebeblerden dolayi olurdu .kızı koltuğa  yatırdım aile hekiminiz olan Mustafa hocayı aradım her ne boksa iste doktor geldi tansiyonun düştüğünü şok yaşadığını falan söyledi bir de gece boyunca burada kalması gerektiğini söyledi doktor gitmişti kızın telefonu çaldı arayan cenk adinda biriydi her heralde sevgiliyidi açtım.

Alexander:alo

Cenk:sen kimsin lan Kösem nerde piç.

Alexander:yavaş ol ben Alex sevgilin emin ellerde biraz bayıldı Va şu an yanımda yatıyor .

Cenk:lan o benim kardeşim kardeşim .

Ayrıca nerdesin sen .

Alexander:Lucia barındayım.

Dedim ve telefonu kapattım.demek sevgilsi değildi ,güzel.

30 dakika sonra 

Cenk Denilen kardeşi gelmişti birde yanında Gökhan diye bir Herifi getirmiş Kösemin sevgilisi olduğunu söyleyip duruyordu e tamam anladık sevgilin tamam mal mıdır nedir .

Resmen üç erkek toplanmış Kösem adındaki bir kızın uyanmasını bekliyorduk.

Gökhan:sevgilim uyan artık da seni benim evime götüreyim.

Cenk:bak amına kodugumunun piçi sabahtan beri susuyorum ama yeter sen Kösemin hiç bir zman sevgilis olmadın sen kösemi kandırdın tamamı şimdi siktir olup git evine .

Vovv cenk ten böyle bir şey beklmeiyordum .

Kösem e baktığımda gözlerini kırpıştıriyordu sonunda gözlerini açmıştı sınırlı bir bakışta"sikeyim burda mı bayıldımya "dedi bense "evet küçük hanım biraz öyle oldu dedim. cenkk gördü ve " senin burda ne işin var"dedi oysa "sen nerdesysen ben ordayım birtanem" dedi  bu sırada cenk i aradılar sanirim. Büro dan aramışlar aceleyle çıktı  Kösem le baş başa kalmıştık ve cenkin cikarrken kosem e söylememi istediği şey aklıma geldi bende söyledim.

Alexander:Kösem

Kösem:efendim

Alexander:boşu boşu na üzulmuzsun bu kadar kardeşin yaşiyor olabiliri yani otopsi raporunda o çıkmamış 

Oysa bana tepki olarak sen ciddimisin diyerek  sarıldı açıkçası şaşırmıştm ondan böyle bir şey beklemezdim ama sarılması çok hoştu,  sıcak tı  her neyse her ka

zaten bu nu hissetirmiyormuydu yani . 

]]>
Tue, 30 Nov -001 00:00:00 +0155 Nursarag