EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & sare bilgen https://edebiyatblog.com/rss/author/sare-bilgen EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & sare bilgen tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. Samimi&niyet https://edebiyatblog.com/samimi-niyet https://edebiyatblog.com/samimi-niyet SAMİMİ-NİYET

Eskileri yad etmek değil yaşatmak gerek. Belki tekrar eskiye dönmek ve çocuklarımıza yokluğun ne demek olduğunu bir testinin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmak gerek. O zaman o testinden içilen suyun ne kadar tatlı olduğunu anlıyabilirler.

Varlık içinde büyüyen çocuklarımız hiçbirşeyin kıymetini bilmiyor ve doyumsuz bir nesil yetişiyor. Oysa şöyle bir yer sofrası birkaç kapkacak bir kaç elbisemiz olsa onlar ne kadar kıymetli olurdu değil mi? Belkide o kaseden yemek yemek daha lezzetli olurdu. O sofrada ki muhabbet daha samimi olurdu...

Sadelik ne idi?
Önce düşünce dünyamızda, sonra kalbimizde ve en son halimizde temizlik yapmak ve sadeleşmek...

Samimiyet neydi?
Gösterişten uzak, olduğun gibi, kendin gibi olmak!!

O zamanlarda yaşamış insanlar neyi kaybetmiş ki biz bulalım. Onlar lüks içinde yaşasada yaşamasada hepimizin gideceği tek bir yer var ve oraya kimse dünyalık götüremiyor. Hepsi dünyada kalıyor. Nesiller birbirine aktarıyor belkide yok oluyor. Ama hiç kimse mezardan ahirete o malları geçiremiyor. Sadece okunan dualar, yapılan ibadetler ve yapılan iyilikler gidiyor. 

Peki o zaman bunca koşturmaca neden? Marka giyineyim! Son model cep telefonum olsunlar neden? O yaptı ben eksik mi kalayımlar! Doğum günü partisi olmazsa olmazımızlar!! 
Neden neden neden..

Çok nedenimiz ve bahanemiz var belkide. Dünyanın dört bir yanında müslümanlara oyunlar oynanırken o piyonlardan biriside neden biz oluyoruz. Olmayalım, artık bir silkelenmek gerek!!
Özümüze dönüş sözümüz olsun.

Hoş seda, muhabbet, sadelik köşesinden gürültülü dünyaya selam olsun!! 

#sarebilgen

]]>
Thu, 10 Aug 2023 23:48:59 +0300 sare bilgen
Gösterişsizleştirebileceklerimizden misiniz? https://edebiyatblog.com/goesterissizlestirebileceklerimizden-misiniz https://edebiyatblog.com/goesterissizlestirebileceklerimizden-misiniz Gösterişsizleştirebileceklerimizden misiniz?

Türkçede en uzun kelime “muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine ” kelimesidir.
Muvaffakiyet bir işte ,olaydan başarılı olmak anlamına gelmektedir. İnsanoğlu bir işi başardığında mutlu olur bir öğrenci sınava aylarca çalışmıştır, ve sonunda başarıya ulaşmış kazanmıştır. Bir kanser hastası hayata olumlu yönlerinden bakmış sonunda hastalığı yenerek başarılı olmuştur. Bir bebek emeklerken ayağa kalkmış ufak adımlar atmaya başlamış ve başarıya ulaşmıştır. Bir Aşçı yeni denediği tarifi ile mükemmel yaptığı bir yemek ile başarıya ulaşmıştır. Başarı sadece sınavlar ile ölçülmez. Hayatımızın her anını doldurabilen, bizi iyi hedeflere ulaştıran birçok şey başarıdır.


Peki ya gösteriş?
Gösteriş yapmak da bir başarı mıdır?
Günümüzde yaşayan pek çok insan giyimi kuşamıyla, gittiği yer ile yaptığı etkinlik ile gösteriş yapmakta!
Gösteriş nedir?
Başkalarını etkilemek kendini, beğendirmek ya da yalnızca böbürlenmek amacını güden, aldatıcı yapay davranıştır.
Gösteriş yapanlara iki gruba ayırabiliriz.
1- Gösteriş yapanlar
2- Gösteriş yapanı taklit edenler.


Haydi birkaç örnekle inceleyelim!
Şuan günümüzde moda olan baby shower partileri bunlardan birisi.
Baby shower Amerika’da yapılan geçmişi çok eskiye dayanan geleneksel bir kutlamadır. Baby shower Türkçeye çevrildiğinde bebek duşu mânâsına gelir. Anneleri hediyeye boğan bir gün olduğu için duş etkisi bırakmasından dolayı bu isim verilmiştir. Amerika’da çıkan Bu gelenek Türkiye’ye kadar gelmiş ulaşmıştır. Bir Amerika geleneğini biz neden devam ettiriyoruz?Üstelik abartılmadan normal seyrinde devam eden bir uygulama bizde de mevcut. Bebek doğduktan sonra ev halkı şerbet hazırlar ve gelen misafirlere ikram eder. Gelenlerde anneye hediyeler takdim ederler. Bu bir sade yaşamdır.Bu bizim adetimizdir.


Fakat baby showerlar ile iş büyütülmüş insanlar sosyal medyada gördükçe bunu ben de yapmalıyım diye kendini şartlamış bireyler yetişmeye başladı. Ne acı ki durumu olan en şaşalı baby shower yaparken, durumu olmayan kadın, eşini zor durumda bırakarak illa bende baby shower yapacağım diyerek işleri zorlaştırmakta.


Peki ya Sizce böyle mutluluk olur mu?
Bu programlar artık öyle çok hedefinden şaştı ki… organizasyonlar artık ev ile sınırlı değil. Bahçeler salonlar tutulup bu partiler düzenlenmekte. Ne için? Doğmamış çocuğumuz partide eğlenmesi için mi? Anneyi hediyelere boğmak için mi?
Eğer hediyeleşmek istiyorsak buna gösteriş yapmadan da yapabileceğimiz geleneklerimiz kandillerimiz zaten mevcut.


Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim görsünler ve duysunlar diye iş yaparsa, Allah kıyamet günü onun maksadının gösteriş ve insanlara duyurma olduğunu ortaya çıkarır. ( Ebu Davud, Edep 35)
Peki ya evlilik teklifleri? Ahh o eski günler! Masum, samimi sevgiler diye yad ediyoruz. Çünkü birileri at yarışı oynar gibi yarış peşinde. Hanımlar acaba sevdiği adam ona nasıl evlilik teklif edecek diye hayaller kurarken ; Beyefendiler cebindeki paranın hesabını yapmakta. Acaba deniz kenarında mı yapsam daha çok beğenir Hanım, yoksa organizasyon tutup salonda mı yapsam? Para da denkleşir mi acaba? Gibi sorular ile boğuşur.
Amacı sevdiğini mutlu etmek ise mutluluk maddelerden mi ibarettir? Çok büyük tezat içindeler!


Bir nesneyi abartarak, gösteriş yaparak kullanmak, onca paralar dökmek, sevgiyi daha mı kutsal yapmakta? Bence Kendimizi kandırmayalım. Başkaları yaptı diye kendinizi kötü hissetmenize gerek yok. Çünkü 20 sene önce böyle bir şey zaten yoktu. Bir demet çiçeğe, iki hoş muhabbete sevdalanıyordu sevgililer. Birbirlerine söz veriyorlar bekliyorlardı. Onlar sevgilerini madde ile değil mânâ (hal) ile gösteriyorlardı. Onların vucudları gösterişten uzak, kalplaeri ise hoşgörü ile birbirine yakındı.
“Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, üstündeki bu gösterişde neyin nesi oluyor acaba?” diyen Mevlana hazretleri gibi kendilerine vazgeçilmez zannetmeyip, biz birbirimizin vazgeçilmeziyiz diyerek birlikte adım adım mutluluğa ilerliyorlardı.
Hal böyle olunca gel kardeşim sende artık doyumsuzluluğu bırak, gösterişten uzak, yapılan tuzaklardan kaçarcasına sadeliğe koş.

 SARE BİLGEN

]]>
Sun, 23 Jul 2023 00:05:49 +0300 sare bilgen
Yarına senet https://edebiyatblog.com/yarina-senet https://edebiyatblog.com/yarina-senet Yarına Senet
Yarına çıkmaya senedimiz var mı? Ya da “Kesinlikle sen yarın ölmeyeceksin.” diyen bir sigorta firması? Böyle bir firma olmasını ister miydin? Düşünelim ki böyle bir sigorta firması bulduk. Yarın ölmeyeceğiz ama ertesi gün ölüm kapımızı çalacak işte sana bir fırsat neler yapmak isterdin?

Mesela çok sevdiğin ailenle dolu dolu bir gün geçirmek kulağa hoş geliyor. Ailenle sevdiğiniz mekanlara gidip oralarda vakit geçirmek. Ya da annen baban uzakta mi? En azından son günümü onların yanında geçireyim, onlar benim her şeyim diyenlerden misin? Çok sevdiğin arkadaşlarınla toplanıp beraber bir yerlere gidip eğlenerek mi geçirirsin son gününü ? Allah’ı tefekkür ederek geçirdiğin bir ömür ve kalan son bir günde ibadetle meşgul olup Allah’a kavuşmayı mı beklersin? Bu saydıklarımda teşbihte hata olmasın. Farkındalık olması içindi. Yani sen kardeşim! Evet sana sesleniyorum! Bugünün ve yarınını neye göre kime göre yaşıyorsun? Oyunu kurallarına uyarak mı oynuyorsun? Yoksa hilelerle dolu bir hayatta başrol olmayı mı seçtin. Günümüz dünyasındaki koşuşturmacalar seni nereye sürükledi? Helal yollarda deryalara mı daldın? Haram sevdaların dikenleri yüreğini mi kanattı? İşte hepsi muamma. İşte hepsi tezahür.

Ben koşturmacalar arasında kendimi unuttum köşeme çekildim deme sakın! Seninki hem dünyalık hem ahiretlik dolu dolu bir hayat olsun. Koşturmacalar arasında ibadetlerini aksatma! Eğer ibadeti başa koyarsan ve Allah’ın varlığına inanırsan, dünyanın işleri senin peşine takılır . Anlamazsın biranda her şey yoluna girer. O zaman geç kalma! Yarına Senedimiz var mı bilinmez ama şuan nefes alıyorsan halen umut var demektir ????

Haydi kendini sorgula ???? Bugün senin son günün olsa neler yapardın?


@sarebilgen_54 
~Sare Bilgen ~

]]>
Wed, 02 Feb 2022 21:27:14 +0300 sare bilgen
Verimli vakit https://edebiyatblog.com/verimli-vakit https://edebiyatblog.com/verimli-vakit

Verimli vakit geçirmek isteyenlere... 
Sakarya'da verimli vakit geçirebileceğiniz nezih bir mekan Kika (kitap&kahve) kafe. 

Farklılıkları açık ve keşfetmeye hazırsanız haydi Hep birlikte bu güzel kitap kafeyi gezelim ;) 

Sakarya'nın birçok güzel açıkhava  mekanı mevcut ama biz ailecek çok kalabalık olmayan sakin mekanları seviyoruz. Kitap okuyarak kaliteli zaman geçirmek isteyenler ise her mekanda rahat edemeyebilirler. İşte tam size göre, hem gözünüze hemde kitap okurken  midenize hitap edecek bir mekan Kika kafe ????

Kika kafe Sakarya Arabacı alanı mahallesinde Cadde 54 AVM nin sokağında tatlı bir mekan.

Mekana girişte ve sağa doğru ayrılan koldan giderseniz kitap, hediyelik eşya, kırtasiye malzemelerine ulaşabilirsiniz. Önce kitabımı satın alayım sonra oturup rahatça  kitabımı okurum diyorsanız hemen bir kitap seçin ve köşenizi çekilin. Ama ilk başta mideme birşeyler girsin biraz kahve molası vereyim derseniz girişten sizi sola ayrılan kafe oturma alanına doğru ilerlemenizi ve içinizi ısıtan bir yere oturmanızı tavsiye ederim. Zaten oturduğunuz hangi masa olursa olsun masalara sanatçıların ve yazarların isimleri verilmiş üstelik resimleriyle birlikte. Örneğin 14 numara Kemal Sunal masası şeklinde ince bir düşünce ile dizayn edilmiş.

 Yine aynı şekilde duvarlarda çeşitli yazar, sanatçıların resimleri bulunmakta. George orwell, Sadri Alışık, Şener Şen gibi. Bizde bir masaya oturduk kahvelerimizi içtik. Daha sonra oğlumla kitap bölümünü keşfe çıktık. Göze hitap eden tablolar, benide al diyen benim çok sevdiğim kupa bardaklar, kar küreleri favorilerim arasında. ????

 Köşeyi dönünce bir de ne görelim kutu gibi kare bir alana çocuk bölümü yapmışlar. Bu bölümde sadece çocuklara ait kitap ve oyuncaklar bulunuyor. Oğlum görünce dayanamadı hemen oyuncak ve kitapları incelemeye başladı. Hem kendinize hemde çocuğunuza kitap alabileceğiniz hatta ailecek gidip vakit geçirebileceğiniz bu tatlı mekanı hepinize tavsiye ederim.
Daha çok mekan ve kitap hakkında bilge isterseniz ve  yazılarım için @sarebilgen_54 sayfama davetlisiniz. Hayırlı bereketli günler dilerim :) 
~Sare Bilgen ~

]]>
Sun, 02 Jan 2022 15:00:33 +0300 sare bilgen
Umut https://edebiyatblog.com/umut-1254 https://edebiyatblog.com/umut-1254

Umut
 Hayattaki adımlarımızı umut ile atarız ya da attığımızı mı sanarız?  Tam Adım atacakken umudumuzu mu yitiririz? Siz hangi gruptasınız?
 Umudumuz hayattaki inanç ve azmi ize bağlıdır. Ne kadar çok azimli ve inançlı olursak o kadar çok umutlu oluruz.


Umut, hasta bir insanı yatağından kaldıran, fakir bir insanı bile zengin yapan önemli bir faktördür.


Umut, Çabalamak gerektirir Yani bu işte "armut piş ağzıma düş" yoktur. Senin bir hayalin hedefin olmalı önce ona odaklanmalısın.Ben bunu yapabilirim diyerek önce Allah'a sonra kendine inanmalısın. Ve tabi bu yolculukta bolbol çabalamalısın. Düşebilirsin, çöllerde avare olabilirsin ama her düştüğünde sürüne sürünede olsa kalkıp umudunun peşinden koşmalısın. Çünkü umudun zıttı karamsarlıktır. Kişilerin "Ben bunu yapamam, asla başaramam" demeleri aslında kendi önlerine telli duvar örmeleridir.  Beynimiz ve vucudumuz öyle bir mekanızmadır ki pozitif olursak umudu, negatif olursak karamsarlığı anında mıknatıs gibi çeker. Kendi hayatımıza bir çivide kendi elimizle çakmayalım. Olumsuz düşünmekten kaçınıp çözüm yolları aramaya başlayalım.


Şu zamanda yaşayan gençlerimizin ufacık bir olayda pireyi deve yapmaları ve  karamsarlığa düşmelerine izin vermeyelim. "Aman genciz ne olucak yaşayalım!" diyerek sonra yaptığından pişman olup ümitsizliğe düşenlerin ellerinden tutalım. Bu tavırlarına karşılık Allah'ın  sözü ile cevap verelim :


De ki: "Ey kendilerine karşı aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir."
Zümer, 39/53

İçimizde bizimle varolan, devamlı konuşan umudumuzu hiç susturmayalım. O konuştukça ve umutlarımız çoğaldıkça yeni güzelliklere yelken açalım. 
İnancımızı bitirmeden, umudumuzu yitirmeden başarımızı hedef alarak yürüyelim. Önümüze engeller koyanlar hayatımız boyunca olacaktır. Onları es geçelim. Ve benim sürekli kendime söylediğim bir telkin vardır.


"Bir insan düşünün huzurlu ve mutlu
Yine bir insan düşünün üzgün ama umutlu..." 
Sare Bilgen

]]>
Fri, 17 Dec 2021 09:44:16 +0300 sare bilgen
Okumayı nasıl severim? https://edebiyatblog.com/okumayi-nasil-severim https://edebiyatblog.com/okumayi-nasil-severim
Neden kitap okumalıyım? Ne kadar okumalıyım? Kitap okumayı nasıl sevebilirim?
~~~~~~~~~~~~~
Bu gibi sorular aklınızda varsa doğru yerdesiniz. Aşama aşama nasıl okuyabilirim? Hep birlikte neler yapabiliriz inceleyelim.


Ilk başta hep birlikte KİTAP kelimesinin kökenine inelim kitap ne demektir?
????️????Arapça ktb kökünden gelen kitāb كتاب  "yazılı şey, belge, kitap" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça katb veya kitābat كتب/كتابة  "yazı yazma" sözcüğünün masdarıdır. 
????Türkçede de "basılı ya da el yazılı kâğıt yaprakların ciltli ya da ciltsiz olarak bir araya getirilmiş biçimi."  olarak tanımlanır.


Kitap okumak, farklı dünyalara açılan kapıları aralamanın en iyi ve keyifli yoludur. Hiç göremeyeceğimiz yerleri görmek, o karakterlere bürünmek, şahit olamayacağımız hikayelerin içerisinde yaşamak oldukça eğlencelidir.
Ecdadımız binlerce kütüphanesi olan ve çok okuyan bir imparatorlukken biz neden şuan okumakta zorlanıyoruz❓


Fatih Sultan Mehmet Han 6 dili ana dili gibi bilmekle beraber toplamda 8 dil bildiği rivayet ediliyor. Peki bu dilleri flash bellekten yüklemiş olamaz değil mi? Tabiki okuyarak, çalışarak emek sarfederek bu başarıları elde ettiler. Bizlerde başarmak istiyorsak dedelerimizin izinden gitmeli bol bol okumalıyız.


Farkında mısınız? Aslında hepimiz okuyoruz. ????
Kimimiz gazete okuyor, kimimiz online sitelerden haber okuyoruz. Kimimiz yemek tarifleri okuyor, kimimiz sosyal medyada kimler neler yapmış alt yazılarını okuyoruz. Okuyoruz ama farkında değiliz. Okuyoruz ama bilinçli okuyucu değiliz. ❗


Bilinçli okumak, okumayı sevmek için neler yapalım?
1-Öncelikle Sevebileceğiniz kısa kitaplardan başlayın! ✅????Öykü, şiir, roman, macera, kişisel gelişim, bilim kurgu, dini bilgiler. Hangi alan dikkatinizi çekiyorsa o anlanıj kitaplarını alın ve yavaş yavaş başlayın.


2- Etrafınızda bulunan boş uyaranlardan kurtulun!✅ ????????Birçok uyaran var. TV, tablet, bilgisayar gibi birçok ilgi dağıtıcı etkenden kitap okumaya fırsat bulamıyoruz. Bir film 2-3 saat sürmekte. Film izleyebiliriz ama  bir kısmını kitaba ayırabiliriz. Telefona bakma sürenizi kısaltabiliriz.


3-Kendinize fırsat tanıyın!✅???? Halbuki buyukler olarak kitap okumanın faydalarını bilmemize rağmen tembellik yapıyoruz. İş, okul, ders, çocuk diye kendimize bahaneler buluyoruz. Oysaki biz istersek hepsini planlayıp yapabiliriz.


4-Planlı olun! ✅????Günlük işlerimizi halledip kendinize zaman ayırın, çocuğunuz yanınızda oynarken bir kahvede kendinize yapın. Kahvenin yanında birkaç sayfa kitap okumak sizede iyi gelecektir. Çünkü kitap sizi alır ve farklı diyarlara götürür. Böylelikle günlük telaşeye yarım saat mola verip kendinizi motive edebilirsiniz. (Burada bir parantez açacak olursak çok kitap okuyan arkadaşlar bilir ki kitap boş zamanda okunmaz. Kitaba hususi bir zaman ayırmak gerekir ve biz kitap severler kitab okumaya  ön hazırlık yapmayı çok severiz. Gider çay demleriz yada kahvemizi koyar köşemizi hazırlarız. Gerçekten bunu yapmak bile kitabı keyifli kılar. ????????Denemenizi tavsiye ederim ????) Eğer gündüz zaman bulamıyorsanız gece yatmadan yarım saat okumayı deneyin. Bu sizi huzurlu bir uykuya ön hazırlık olacaktır.


5- İstikrarlı olun! Kendinize hedefler belirleyin!???????????? Günlük 10 dk ile başlayabilirsiniz. Günün herhangi bir vaktinde 10 dk kitabınızı alın ve sadece ona odaklanın. Dakika yerine sayfa hedefide koyabilirsiniz. Kendinize günlük 10 sayfa okuyacağım diyerek motive edebilirsiniz. İlerleyen zamanlarda okumaktan zevk aldıkça  bu sayıları kendiniz çoğaltacaksınız ????Hedef belirlerseniz kitap okumak daha kolay olacaktır. ????????Araştırmalara göre bir davranışın alışkanlık haline gelme süresi 21 gündür. En az 21 gün boyunca düzenli olarak yapılan eylemler alışkanlığa dönüşür. Her gün belli bir süre aksatmadan kitap okumak, mutlaka alışkanlığa dönüşecektir. ????????

^_^  Kitap okumanın faydaları ^_^
1-Düzenli olarak kitap okumak kelime dağarcığını geliştirir.
2-Kitaplar, empati yeteneğini geliştirir. 
3-Kitap okumak bilgi birikimini arttırır. 
4-Düzenli kitap okumak odaklanmayı kolaylaştırır ve güçlendirir. 
5-Kitap okumak stresi azaltır. 
6-Okumak yazılı ve sözlü ifade yeteneğini geliştirir.

"Dün zekiyim, dünyayı değiştirmek isterdim. Ama bugun akıllıyım, kendimi değiştiriyorum." diyen Mevlana Hz. Gibi bizlerde inşallah kendimizi değiştirmeli, kendimizi geliştirmeliyiz????????????

Okuyan yarınlara selametle Sare BİLGEN

]]>
Sat, 04 Dec 2021 21:22:21 +0300 sare bilgen
Sev, İnan,Başar https://edebiyatblog.com/sev-inanbasar https://edebiyatblog.com/sev-inanbasar  

             

           

SEV, DÜŞÜN, İNAN, BAŞAR! 

Nasıl başarabilirim? 

Bazen anlatılamayan duygular vardır. Anlatılması kelimelerle zor, yaşanması güzel olan duygular. Bunlardan biri sevgidir. Bir şeyi sevmek demek onu en güzel haliyle algılamaktır.

Bir ağaç nasıl susuz kurursa, sevgisiz insanda öyle kurur. Sevgisiz insan olmaz. Her insan bir şeyi sever. Cerrah ameliyatta geçirdiği saatlerden sonra, hastasını kurtarmanın rahatlığıyla çayını yudumlamayı sever. İşçi çalışır, yorulur, belki de gecenin bir vakti evine döner. Hanımının yanında çocuklarıyla olmayı sever. Sevgi böyle bir şey. Emek ve çaba ister.

Peki ya birilerini sevmek, aşık olmak...? Herkes bilmez bu duyguyu, cesaret ister. Herkes sever belki, ama gerçekten canı gönülden kıymet verebilir mi? Yoksa iki gün sonra başkalarına mı takılır aklı? Böyle sevgiye sevgi denir mi?

Seversin sevmesine de sevdiklerin seni sevmez bazen. İnsanı kahreden onların seni sevmemesi değil, yüzüne gülüp arkandan vurmasıdır.

Düşünmeyen bir insan sevginin de ne olduğunu anlayamaz! Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerimde bir çok ayette okumuşuzdur. ''Hiç düşünmez misiniz?''. Neden bu kadar sık tekrar edildiğini, vurguladığını düşündünüz mü?  Eğer bu cümleyi her okuduğumuzda veya duyduğumuzda biraz düşünseydik bu kadar hata yapmazdık.

Düşünme kabiliyetimiz sahip olduğumuz en önemli hazinedir biridir.

Düşünmenin bir parçası da inanmaktır.Benim için İnanmak başarmanın da bir yarısıdır. Çünkü hiçbir iş düşünülmeden ve inanılmadan başarılamaz. Savaş alanlarında az sayının çok sayıya üstünlüğünden tutun, anadolu'nun küçük bir kasabasında kısıtlı imkanlarına rağmen Türkiye'nin en değerli bilim adamlarının yetişmesine. Bu gibi örnekler aslında düşünmeyle ve inanmayla bağlantılıdır.

Konfüçyüs'un dediği gibi "En büyük başarı hiçbir zaman düşmemek değil,her düştüğümüzde tekrar ayağa kalkmaktır"!!! 

Başarının sırrı çokta gizemli değildir, herkes tarafından bilinir. Önemli olan başarıya giden yolda sabırlı ve disiplinli çalışmaktır.

Başarmak için yapmamız gereken: "Başarmayı sevip istemek, düşünerek hareket etmek ve en önemlisi inanarak yaşamaktır."

Vesselam

~Sare Bilgen ~

]]>
Sun, 28 Nov 2021 21:54:15 +0300 sare bilgen
insan... https://edebiyatblog.com/insan-1061 https://edebiyatblog.com/insan-1061

İnsan insana koşar

İnsan insandan kaçar

İnsan insanda coşar

İnsan insandan göçer

Sare BİLGEN

Herkez bir yolculuk içinde.Kimimiz doğuma gidiyor kimimiz ölüme....

Kimimiz bir nefese muhtaç,kimimiz yalnızlığa hasret.Gel zaman git zaman hepimizin varış noktası tek. Sen ise sabret,şükret ,seyret.

Sare BİLGEN

]]>
Sun, 28 Nov 2021 00:16:41 +0300 sare bilgen