EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Şeyma Örs https://edebiyatblog.com/rss/author/seyma-ors EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & Şeyma Örs tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. AŞK KİTAPLARA DENİR... https://edebiyatblog.com/ask-kitaplara-denir https://edebiyatblog.com/ask-kitaplara-denir AŞK KİTAPLARA DENİR 

????????????????????????????????????????????

Aşk kitaplara denir.

Aşk kitaplara özgüdür.

Aşkımdır kitaplar benim.

Ben onlar olmadan yaşayamam...

❤❤❤❤❤❤❤❤

Ben Şeyma 

Kitap kurdu

Kitap delisi

Kitap aşığı 

Takma adlarım...

❤❤❤❤❤❤❤

Ben kitap okurum 

Kitap yazarım 

Şiirler de yazarım

Deneme de yazarım...

❤❤❤❤❤❤❤❤

Yani beni tanımak isterseniz

Eğer bana kitaplarla gelin...

Özel günler de hep bana kitaplarla gelin...

Doğum günlerinde,yılbaşılarında özellikle...

❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

Ben her zaman kitap isterim

Türü ne olursa olsun 

Bana hep kitaplar ile gelin

Dosttur kitaplar...

❤❤❤❤❤❤❤

Sevgilerimle 

Saygılarımla 

Selamlarımla 

....ŞEYMA ÖRS....

]]>
Wed, 18 Jan 2023 23:05:08 +0300 Şeyma Örs
BİR YILDIZ MASALI https://edebiyatblog.com/bir-yildiz-masali-2256 https://edebiyatblog.com/bir-yildiz-masali-2256 Değerli okuyucularım sizi daha fazla bekletmeden yeni bölüme geliyorum…

İlk bölümümüzün sonunda Şeyma Şafağa mesaj gönderiyordu. Şimdi de çok beklediğiniz 2. Bölümümüze geçiyorum…

 

Şeyma Şafağa mesaj gönderdikten sonra telefonunu yatağının hemen yanındaki komodinin üstüne koydu. Eline en son okuduğu kitap olan ”Dilara Keskin Ölüler Konuşamaz.” Adlı kitabı alıp okumaya devam etti. Bu kitap bir Wattpad kitabıdır ve yazarı Dilara Keskin ise çok mu çok tatlı birisidir. Kitapta dram ve aşk türündedir. Konusu ise baş karakterimiz Gökçe’nin kaybolmasını konu alıyor. İşte böyle bir kitabı okuyor Şeyma şu anda. Saate baktığında saatin 00:00 olduğunu görünce şaşırdı. ”Ne ara bu kadar çok okudum.” Diye düşündü içinden. Hemen elindeki kitabı çalışma masasının üzerine koydu. Kıyafetlerini değiştirip pijamalarını giydi. Yatağını geçti ve uykuya daldı. Sabah saat 08:00’de alarmı çaldığında yeni uyanmış kıyafetlerini giydi. Aşağı kata mutfağa indi ve yemek masasında oturan Beyza hanım ve Hakan bey’in yanlarına gitti ve onların yanaklarından öptü ve sandalyesine oturdu. Birazcık atıştırdıktan sonra kalktı üniversiteye gitmek üzere converse marka ayakkabılarını giydi. Otobüs durağına doğru giderken Akın ile karşılaşır. Selamlaşır ve sarılırlar. Otobüs gelir ve beraber binerler. En arkalara doğru gidip otururlar. Yaptıkları sunum hakkında konuşurlar. 2 durak sonra kampüs’ün durağına varırlar. Birlikte üniversitenin girişindeki güvenlik görevlisinin bulunduğu yerdeki giriş kartını okutmak için yapılan makinaya öğrenci kartlarını okuttururlar. Kampüs’e girerler. Akın kafeteryadan kahve alacağını söyleyip ayrılır. Şeyma’nın yanağından öptükten sonra yanından ayrılır. Akın aslında Şeyma’ya sürpriz bir doğum günü hazırlığı yapacakmış. Onun için Şafak ve Meryem ile kafeteryada buluşup bir plan oluşturmaya başladılar. Çünkü bugünün tarihi 16.03.2022.Çarşamba olduğu için Şeyma’nın da doğum günü 19.03.2022.Cumartesi günü olduğundan 3 gün içinde hazırlıkların bitmesi gerekiyormuş. O yüzden de Şeyma’dan gizli yapmaları gerekiyor. Şeyma’nın hiç bir şey anlamaması lazım. Planı oluşturduktan görev dağılımı yapıldıktan sonra ilk olarak Meryem ayrılmış kafeteryadan. İkinci olarak Şafak ayrılmış kafeteryadan. Son Ayrılan da Akın olmuş. Şafak ilk dersi olan dersliğe girmek üzereyken arkasından  birisinin ona seslendiğini duymuş. Seslenenin kim olduğunu görmek için tam arkasını dönmüştü ki Şeyma ile göz göze geldi. Şeyma da:

-Canım nerelerdeydin? Kampüs’ün her tarafında seni aradım. Sana önemli bir şey vereceğim. Benim için çok değerli bir şey bu. Sakın ha! Kaybedeyim deme sakın.

Şafak da merakla sorar:

- Nedir o canım? Merak ettim şimdi bak. Nedir senin için o kadar değerli olan şey. Biliyorum en değerlilerin ailen ve Akın…

Şeyma da çantasına büyük bir dikkatle koymuş olduğu hediye paketini çıkarıp Şafak’a uzattı. Şafakta içinden ”Galiba bu bir kitap olabilir.” Diye düşünürken bir yandan da hediye paketini dikkatlice açıyordu. Bir baktı ki bir albüm. Şeyma’ya minnettar bir şekilde gülümseyerek baktı. Ardından kocaman bir şekilde sarıldı Şeyma’ya. Birlikte gülümseyerek derslikten içeri girerler. Şansa bakın ki hocaları Sedat bey daha derse gelmemiş. Daha da gülümsemiş yüzleri. Hemen orta sıralardan birine Akının yanına oturmuşlar. Akın Şeyma’nın kulağına demiş ki:

-Bugün Ahmet Kutsi hocanın doğum günüymüş. Biliyor muydun Aşkilettom?

Şeyma da:

-Evet evet biliyordum. Hatta ona derste bir sürprizimiz var arkadaşlarla. Gizlice ona hediyede aldık ortak olarak.

Ardından çantasından o hediyeyi çıkarıp Akın’a gösterir. O hediye de özel isimli bir kupa,bir cüzdan ve dolma kalem seti…

Akın bu hediyelere bakarken hüzünle gülümser çünkü o bilmediği hediye alamamış. O yüzden Şeyma’ya der ki:

-Şeyma’m ben hediye almayı unuttum. Çok çok üzgünüm. Aşkım ben şimdi ne yapacağım? Ne hediye vereceğim Ahmet Kutsi hocaya. 

Şeyma da:

-Üzülmene hiç gerek yok aşkım. Çünkü bu dolma kalem setini ben almıştım. İstersen ikimiz hediye edebiliriz. Zaten bu cüzdanı Şafak ile Bilge almışlardı. Kupayı ise Meryem,Sinem ve Naz almışlardı. Onlar kendi hediyelerini beraber verecekler. Bende seninle vereceğim. Tamam mı bir tanem?

Akın da:

-Tamam Aşkım.

O anda konuşmayı bıraktılar. Çünkü Sedat hoca derse girmişti. Kürsüsüne geçerken de bir yandan derslikteki öğrencilerine ”Bugün ki sunum görevlerine kimler hazır?” Diye sorar. O anda kimseden çıt çıkmaz. Ta ki Şeyma:

”Biz hazırız.” Diyene kadar.

Sedat hoca da Şeyma ile Akın’ı kürsüye çağırır. Akın da Şeyma’ya kızgın bir bakış atar. Bu bakış Akın’ın BEN DAHA HAZIR DEĞİLİM. Bakışıdır. Şeyma da özür diler gibi boynunu büker. Akın da ”TAMAM TAMAM AFFETTİM BOŞVER.” Der. Ve kürsüye gelirler. Konuları olan ”EDEBİYATIN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ” ni önce Şeyma anlatmaya başlar. Ardından Akın anlatır. Sedat hoca da bu işbirliğe gönülden bir ”AFERİN SİZE.” Dedi. Akın ile Şeyma yerlerine geçerlerken içlerinde bir gönül rahatlığıyla sıralarına oturdular. 2.Dersliğe gidedursun bizim 3’lü.Bizde o dersin ne olduğuna bakalım;

Şimdiki dersleri de ESKİ TÜRK EDEBİYATI nın olduğu 5.Dersliğe doğru ilerlediler. Arya hocanın dersidir bu ders. Arya hoca da sert mizaçlı güler yüzlü 26-30 yaşlarında öğretmenliğinin baharında genç bir hocaydı. Öğrencileri tarafından çok sevilen bir hocaydı. Şimdi bu 3 arkadaş dersliğe geldiler ve en önlerden boş bir sıraya oturdular. Şimdi Arya hoca elinde kitaplar dolu halde dersliğin kapısından girer. Bu durumu gören Şeyma Akın’ın kolunu dürterek yardıma gönderir. Akın da hemen kalkıp Arya hocanın elindeki kitaplar tam düşmeden alıp kürsüye koyar dikkatlice. O kitaplar Arya hocaları tarafından öğrencilerine okumaları için dağıtılacak olan kitaplardır.

Arya hoca:

- Gençler bu kitapları konumuz gereği okuyup özetini çıkarmanızı istiyorum. Akın,Yunus,Murat,Ömer,Miran ve Cemal gelip bu kitapları dağıtır mısınız? Lütfen.

İsmini saydığı öğrenciler teker teker kitapları dağıtmaya başlarlar. Şeyma’nın sırasına kitap konulduğunda Şeyma incelemek için kitabı eline alır. Kitap da set kitapmış. Adı da İNCE MEMED=YAŞAR KEMAL…

Bu set halindeki 4 ciltli kitap Şeyma’nın ortak kütüphanesinde varmış ama babasına ait olduğu için okuyamamış bir türlü. Çünkü kızma ihtimalinden çok korkuyormuş. Babası ve annesi kendisi gibi kitaplara çok büyük bir önem veriyorlarmış. Evlerin yegane kuralları olan; KİTAPLARIN ALTIN KURALLARI na kim uymazsa evlerine adım atamıyorlarmış. O kurallar da şöyle ki:

  1. KİTAP KATLANARAK OKUNMAZ.
  2. KİTAPLAR ÇİZİLMEZ, KARALANMAZ VE ÜZERİNE YAZI YAZILMAZ.
  3. KİTAPLARIN SAYFALARI VE KAPAKLARI KIVRILMAZ.
  4. KİTAP KAPAKLARI SOYULMAZ.
  5. KİTAPLAR SERT BİR ŞEKİLDE DUVARA YA DA YERE ATILMAZ VE VURULMAZ.
  6. KİTAPLAR 2 ELLE TUTULUR. TEK ELLE TUTULMAZ.
  7. KİTAPLAR YIRTILMAZ. SAYFALARI KOPARILMAZ.
  8. KİTAPLAR ASLA YAKILMAZ.
  9. KİTAPLAR DİKKATLİCE KORUNMALI.
  10. KİTAPLAR FOSFORLU KALEMLER İLE NORMAL KALEMLERLE ALTLARI ÇİZİLMEZ.(ÖNEMLİ KONU VEYA KONULAR OLSA BİLE ASLA ÇİZİLMEZ.)
  11. KİTAPLAR DÜZENLİ VE TEMİZ KULLANILMALIDIR.
  12. KİTAP AYRAÇLARINI YIRTIP, PARAMPARÇA ETMEMELİYİZ. YAPARSANIZ EĞER HİÇBİR ANLAMI KALMAZ AYRAÇLARIN.
  13. KİTAPLARA İSİM-SOYİSİMLERİNİZİ YAZMALIYIZ Kİ KAYBOLMASINLAR ASLA.
  14. KİTAPLAR BİZİM CANIMIZDIR, SAKIN KÖTÜ KULLANMAYALIM.
  15. KİTAPLARI YIPRATANLAR KİTAP KURTLARINI YIPRATMIŞ VE ÖLDÜRMÜŞ OLURLAR.
  16. KİTAP OKUMAK ROMANTİK BİR EYLEM DEĞİLDİR.
  17. KİTAP OKURKEN PARMAK ISLATILIP SAYFA ÇEVRİLMEZ.
  18. KİTAPLARIN BAKIMI HER AY HATTA HER HAFTA HER GÜN YAPILMALI Kİ KURTÇUKLAR OLUŞMASIN.

   

HAYAT Ailesinin kitaplara dair olan ev kuralları işte bunlardı. Her kim misafir gelirse arkadaş olsun akraba olsun bu kurallara uymalılar. Uymayan kişiler evlerine adım bile atamıyorlar. İşte Şeyma böyle kuralları olan bir evde 2 çocuktan en büyüğü olarak dünyaya geldi. Kardeşi Başak Berra kitaplara pek ilgisi olmayan ve yavaş yavaş kitap okuma alışkanlığı kazanan 21-22 yaşlarında genç bir kızdı. Şeyma’nın aslında 2 ismi var. O isim de Şeyma Özlem HAYAT. Şeyma, Özlem ismini pek kullanmazmış. Çünkü Özlem ismini çok sevmesine rağmen acı ayrılık hissiyatı uyandırırmış Şeyma da.

Neyse bırakalım bu acı ve ayrılık durumlarını da asıl konumuza dönelim.

 

Şeyma kendine ait set kitabı olduğu için çok mutlu olmuş. Hemen Arya hocasına teşekkür etmiş. Ardından ders bittiğinde de kafeteryaya gidip bir soğuk kahve olan ICED LATTE MOCHA alıp kütüphaneye gitmiş. Kütüphaneden 3 kitap alıp eşya koyma dolabına gidip elindeki bazı kitapları koymuş ve kilitlemiş. Sonra Akın’ı bulmaya gitmiş ve sonunda da Akın’ı Fakültenin bahçesinde çimenlerin üzerinde uzanırken bulmuş hemen yanına koşup o da yanına uzanmış. Yerde uzanırken de el ele tutuşmayı ihmal etmediler.

 

 

= 3. BÖLÜM GELECEKTİR. SABIRLA BEKLEYİN =    

+ BU KURALLAR BENİM KENDİ KİTAP KURALLARIMDIR. YANİ EN HASSAS ÇİZGİMDİR.

* EDEBİYATBLOG AİLESİNE  SONSUZ SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

]]>
Tue, 03 May 2022 17:50:15 +0300 Şeyma Örs
BİR YILDIZ MASALI https://edebiyatblog.com/bir-yildiz-masali https://edebiyatblog.com/bir-yildiz-masali Şeyma 24 yaşında üniversite son sınıf öğrencisiydi. Bölümü de Türk Dili Ve Edebiyatı olduğu için kitaplara aşırı bir tutkusu vardı. O yüzden de her boş vaktinde odasındaki ortak kütüphaneye gider. Kitaplara uzun uzun hayranlıkla bakıp hayaller kurar. Hayallerinde kitapların uçsuz bucaksız diyarlarına gittiğini görür.

 Şeyma 30 Eylül günü Kampüs’e gitmek üzere otobüs durağına gider. Otobüsü beklerken telefonuna bildirim gelir.Bildirime bakmak için ekran kilidini açar. Bildirime bakar. Bildirim en yakın arkadaşı Şafak’tan gelmiştir. Hemen bildirimi açar. Ve hızlıca okur. Şöyle yazmaktadır mesajda:

“Canım, nasılsın? Ben sana bir şey soracaktım. Neredesin?”

Şeyma da:

- Canım, ben şimdi otobüs durağında otobüs beklemekteyim. Buyur sor bir tanem.

Şafak da:

- Tamam canım bende şimdi evden çıktım yoldayım. Dün derste Ahmet Kutsi hoca Edebiyat tarihi ile ilgili ödev vermişti ya sen yapmış mıydın o ödevi?

Şeyma da:

- Evet, canım yaptım ben ödevimi yoksa sen yapmadın mı?

Şafak da:

- Yaptım yapmasına da bazı yerleri anlamadım. Mesela Divan edebiyatı ve şairleri benim konum ya hani. O konuda bazı eksikliklerim var. Kampüs’te buluşup o konular hakkında fikir alışverişi yapabilir miyiz seninle?

Şeyma da:

- Tamamdır. Canım benim şimdi kapatmam lazım çünkü otobüs geldi. Ben otobüse biniyorum. Kampüs’te görüşürüz. Kampüs’e gelene kadar kendine çok dikkat et. Öptüm…

Otobüse biner ve Otobüs kartını cihaza okutturur. Boş bir yer bulup oturur. Şansa bakın ki o boş yer şoför koltuğunun hemen arkası ve cam kenarında.

Üniversitenin durağında inip kampüs’e doğru ilerlerken sevgilisi Akın ona doğru koşmaktadır. Şeyma da Akın’ı görünce durur ve sarılır. Akın’ın yanağından öptükten sonra elini tutar ve der ki Akın’a;

-Aşkım beni kampüs’te Şafak bekliyor acele etmem gerekiyor. O yüzden derste görüşelim. Olur mu?

Akın da:

- Olur, tatlı böceğim. Sen nasıl istersen öyle olsun bebeğim.

Akın Şeyma’yı öptükten sonra ayrılıp derslik tarafına gider. Şeyma da kampüs’ün bahçesine gidip Şafağı arar.

Şeyma da:

- Ya canım neredesin? Ben bahçedeyim de.

Şafak da:

- Canım hemen geliyorum.

Şeyma da                                                                                      

- Tamam canım bekliyorum.

 

Şafak bahçeye iner ve Şeyma’nın yanına gider. Şeyma’ya selam verdikten sonra yanındaki sandalyeye oturur. Ödevlerini çıkarır ve anlamadığı yerlerin notlarını çıkarıp Şeyma’ya gösterir. Şeyma da notları okur ve boş bir kağıda konuların bir özetini geçer. Sonra da Şafağa konuları anlatır. Şeyma akıllı saatindeki alarmın sesini duyunca birden irkilir. Ve ilk derse 5 dakika kaldığını anlar. Hemen defter ve kitaplarını toparlayıp derslerinin olduğu dersliğe giderler, kapıyı açıp hemen sıralarına geçerler.  1-2 dakika sonra hocaları olan Ahmet Kutsi Bey dersliğe girer. Öğrencilerine selam verdikten sonra öğretmen kürsüsüne geçer. Dersi anlatmaya başlar. Konu: ”Divan Edebiyatında Osmanlı Metinleri” …

Ders Şeyma’ya göre hemencecik bitivermiş. Şafağa göreyse sanki asırlar boyunca sürmüş.

Ders sona erdiğinde ikinci ders için 4.dersliğe doğru gittiler. İkinci dersleri de Tarih. Konuları da Tarihi Metinlerde Yazım Kuralları. Hocaları ise Halit Can Bey.

 

İkinci ders çok eğlenceli geçmiş Şeyma’ya göre. Şafak derste oflayıp durmuş, Şeyma da ”hayırdır ne oldu?” der gibi bakar ona. Şafak da:

- Bu ders birazcık sıkıcı geldi bana Şeyma. Sana da öyle gelmedi mi?

Şeyma da:

- Yok canımın içi ne sıkıcısı…

Şafak da:

- O zaman tek bana sıkıcı geliyor bu dersler. Hahahahaha!

Şeyma da:

- Hahahaahahhahah! Hoca bakıyor Şafak güldürme beni Allah aşkına!

 

Ders biter bitmez Şeyma ile Şafak kampüs’ün kantinine yemek yemeye indiler. Yemek olarak da karışık ayvalık tostu yediler. Yemeklerini yedikten sonra üniversitenin kütüphanesine gittiler. Kütüphaneden 1-2 kitap alıp oradan sonraki ders için 2.dersliğe gittiler. Ardından Abdülhamid hoca dersliğe girdi ve selam verdi. Öğrencileri de selam verip derse başladı hocaları. Dersin konusu da ”Osmanlı Tarihinde Türk Dili Ve Edebiyatı” Bu ders aşırı karışık bir ders olduğu için hiç bir şey anlaşılamaz ilk önce.

Şeyma da hocasını dikkatlice dinlerken aklına bir anda Akın’ın o tatlı mı tatlı, o yakışıklı yüzü gelir…

Hocasının ”Şeyma Şeyma” diye seslenişini sonradan fark etti.

Şeyma da:

- Efendim! Hocam. Bana mı seslendiniz? Dalmışım, çok özür dilerim sizden.

Hocası da:

- Şeyma, evet sana seslendim. Neyin var? İyi misin?

Şeyma da:

- Evet, hocam iyiyim. Çok iyiyim. Teşekkür ederim.

Hocası da:

- Şeyma bu anlattığım konu hakkında bize bir örnek verir misin?

Şeyma da:

- Hocam,  affedin ama aklıma bir şey gelmedi.

Hocası da:

- Tamam, Şeyma oturabilirsin.

Şeyma da:

- Teşekkür ederim hocam.

Ders biter ve Şeyma ile Şafak evlerine gitmek için otobüs durağına giderler. O anda Akın yanlarına gelir, Şeyma’ya sarılır ve öper.

Beraber otobüse binerler, önce Şafak evinin önündeki durakta iner Şeyma’ya ”güle güle” deyip iner. Sonra Şeyma’nın ineceği durağa yaklaşınca Şeyma otobüsün düğmesine basar. Otobüs durduğunda Akın ile beraber inerler. Beraber Şeyma’nın evine giderler.

Şeyma'nın evinin kapısının önüne geldiklerinde Şeyma zile basar ve yardımcıları Victoria kapıyı gülümseyerek açtı.

-Welcome! Hoş geldiniz Şeyma hanım.Anneniz Beyza hanım geldiler,salonda oturuyorlar.

Şeyma da:

-Thanks, Victoria. Sen çekilebilirsin. Biz Akın ile çalışma odasında ders çalışacağız.

Victoria:

-Peki, Bayan Şeyma. Bir isteğiniz olursa ben mutfaktayım. Seslenebilirsiniz bana. 

Şeyma:

-Tamamdır. Çekilebilirsin.

Ardından Şeyma ile Akın beraber ortak çalışma odasına geçerler ve ders çalışmaya başlarlar. EDEBİYAT FAKÜLTESİ'nde okudukları için ders konuları EDEBİYAT'IN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ hakkında bir sunum,bir tez hazırlamak.Şansa bakın ki Hocaları Sedat Bey Akın ile Şeyma'yı grup eşi yapmış. Beraber Şeyma'nın APPLE marka diz üstü bilgisayarını açıp konu araştırmalarına başlamışlar. O ikisi konu araştırmasını yapadursunlar.Bizler de Beyza hanımın yanına salona inelim.Beyza hanım en yakın dostu Azra hanım ile karşılıklı oturmuş sohbet etmekteler. İşte yukarıda çalışma odasında Şeyma ile Akın'ın gülüşme sesleri gelince Beyza ve Azra hanımlar meraklanıp yukarı kata çalışma odasının bulunduğu odaya girerler.Ve gördükleri manzara da ağızları açık şekilde birbirlerine bakmaktadırlar. Çünkü, Şeyma ile Akın diz üstü bilgisayardan komik videolar izlemektedirler. O halleri de Beyza hanımları şaşırtmış biraz. Beyza hanım geldiğini belli etmek istercesine kısaca öksürmüş. Annesini kapıda gören Şeyma o anda hızlıca toparlanıp annesi Beyza hanımın yanına koşmuş ve yanağına küçük bir öpücük konduruvermiş.Akın da bu mutlu anne kız halini bozmamak için izin isteyip gitmek isteyince  Beyza hanım:

-Akın,oğlum akşam yemeğe kalsaydın bari.

Akın da:

- Aslında Beyza hanım iyi olurdu,çok çok iyi olurdu ama evden beklerler. Artık başka bir zamana. Olur mu?

Beyza hanım da Akın'ın saçlarını usulca okşayarak:

-Peki oğlum peki! Sen nasıl istersen öyle olsun.Annen Sena Nur hanıma bol bol selamlarımı ilet lütfen. Bugün olmadı yarına diyelim.

Akın:

-Tamamdır Beyza hanım. Çok teşekkür ederim size. Hakan bey'e de hürmetlerimi sunarım.Güle Güle.Yarın görüşürüz o zaman Şeyma. Yarına kadar kendine çok dikkat et ve sağlıcakla kal.  Deyip Şeyma'nın yanağına öpücük kondurdu.Ardından karşı binadaki evine gitti. Şeyma da akşam yemeğine indi ve yemeğini yedi. Yemeğini yedikten sonra odasına geçti ve önce SAMSUNG GALAXY A02 marka telefonuna gele mesajlara ve bildirimlere baktı.Şafaktan 3 cevapsız arama ve 2 WhatsApp mesajı olduğunu gördü. Önceliği mesajı okumaya verdi. Mesaj da;

1. MESAJ:

" Selam! Şeyma nerelerdesin? Seni kaç kez aradım. Neden açmıyorsun? Beni çıldırtmak mı istiyorsun? Akın ile ne yaptınız? Çok merak ediyorum."

2.MESAJ: 

"Bak! Hala cevap yazmıyor ve vermiyor. Ne oldu kanka? Bir sorun mu var? Kavga mı ettiniz yoksa siz?"

Şeymadan Şafak'a Mesaj;

"Sanada selam bebişkom. Evdeydim.Çok özür diliyorum canım senden, telefonumu sessize alıp odama bırakmıştım.Ben de Akın ile çalışma odasında sunumumuzu hazırlıyorduk.Yok, canım benim ne çıldırtması. Sunum araştırması yaptık işte. Merak edilecek bir durum,olay yok yani... Yok canım bir şey olduğu yok. Sadece ailemle yemek yiyordum,yeni gelebildim odama.Ya ne kavgası, kavga ettimiz falan da yok.... O yüzden müsait değildim kankalettom... SENİ ÇOK SEVİYORUM CANIM,İYİ Kİ ARKADAŞIMSIN İYİ Kİ..." 

Diye yazıp hızlıca göndere bastı.

                                                              =DEVAMI GELECEKTİR....=

                                                         

                                                            HEPİNİZE KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMLE,SAYGILARIMLA.... 

                                                           HOŞÇA KALIN,İYİLİKLE VE SAĞLICAKLA KALIN....

                                                                                 EDEBİYAT BLOG AİLESİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE...

]]>
Sat, 30 Apr 2022 19:25:00 +0300 Şeyma Örs
Akılsızlık bu olsa gerek... https://edebiyatblog.com/akilsizlik-bu-olsa-gerek https://edebiyatblog.com/akilsizlik-bu-olsa-gerek                           AKILSIZLIK BU OLSA GEREK 

Aklını kullan boş yere üzülme,

Gerek yok ki üzülmene...

İnsanlık ölmüş bir kere,

Başka açıklaması olamaz...

✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️

İnsanlar ya savaş yüzünden,

Ya da açlık yüzünden 

Birbirleriyle kavga ediyorlar...

Artık kavga etmeyin diyor çocuklar...

✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️

Akılsız başın cezasını ya çocuklar,

Ya da gençler çekiyorlar...

Ölen yine çocuklar oluyor,

İnsanlar da uzaktan seyrediyorlar...

✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️

İşte çocukluk ve gençlik böyle elden gidiyor,

Hayat çok zor gerçekten de...

Savaş ile yaşamaya devam ediyor insanlar,

Keşke savaşlar olmasa hep barış olsa dünyada...

✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️✏️

Gece ve gündüz eşit olsa da,

Savaş ve barış da eşit olsa...

Tek dileğimdir benim,

Geleceğimiz savaşsız huzurlu sağlıklı olsun...

                                             ✏️✏️ŞEYMA ÖRS✏️✏️

     NOT: 19 MART CUMARTESİ DOĞUM GÜNÜ'MDÜR...

HERKESE SAĞLIKLI HUZURLU MUTLU KİTAPLARLA DOLU BİR HAFTA DİLERİM...

YAZMAYI VE OKUMAYI SAKIN BIRAKMAYINIZ...

YAZMADIĞINIZ VE OKUMADIĞINIZ GÜN KARANLIKTASINIZ...

]]>
Sat, 12 Mar 2022 16:22:20 +0300 Şeyma Örs
Yeni Bir Hayat https://edebiyatblog.com/yeni-bir-hayat https://edebiyatblog.com/yeni-bir-hayat

Yeni Bir Hayat
Yeniden doğmak bu olsa gerek
Kuş gibi hafiflemiş gibi
Yine hep birlikte olmak güzel bir duygu
Ailece arkadaşlarca hep beraber...

Yoksa böyle bir hayat yok mu?
Yeniden keşke yeniden beraber olsak
Hayat böyle savaşsız olsa
Ne güzel olurdu...

Hayat böyle çok zor
Barış dolu bir dünyamız olsa
Savaşlar hiç olmasa
Çok iyi olurdu...

Dünya’ya yeniden gelsem diyorum
Tek değiştireceğim konu
Savaşları ortadan kaldırıp
Barış dolu bir dünya bırakırdım geleceğimize...

]]>
Mon, 28 Feb 2022 20:19:52 +0300 Şeyma Örs
Kimsesizlerin kimsesizi https://edebiyatblog.com/kimsesizlerin-kimsesizi https://edebiyatblog.com/kimsesizlerin-kimsesizi KİMSESİZLİK 

İçimde bir boşluk 

Yarım kalmış bir emek

Kimin acısı bu? 

Hayır benim acım değil bu

Olamaz. 

Duvarlar üstüme üstüme geliyor sanki

Kitap okurken sanki boğuluyorum.

Çıkmak istiyorum bu durumdan

Ama olmuyor, yapamıyorum 

Kimsesizlik içime işlemiş

Olamaz.

İçim sıkılıyor, bunalıyorum

Yemek yesem boğazımda kalıyor

Çekilsem inzivaya 

Unutsam herşeyi diyorum 

Ama diyorum, yapamıyorum 

Olamaz diyorum 

Olamaz 

Görülecek şey değil

Çekilecek durum değil

Olacak şey değil

Daldığım rüyadan uyansam diyorum 

Bir türlü uyanamıyorum

Kimsesizlik ne ki bende olsun

Olamaz olamaz

Olamaz

]]>
Thu, 20 Jan 2022 15:51:20 +0300 Şeyma Örs
HAYALLERİM VE HAYATIM https://edebiyatblog.com/hayallerim-ve-hayatim https://edebiyatblog.com/hayallerim-ve-hayatim HAYALLERİM VE HAYATIM 


En büyük hayalimdi kitapçı da çalışmak,
Ama hayatım bomboş,
Kitap okumalarla ve yazmakla geçiyor,
Hayaller ve hayatlar...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Şimdi elimde telefon şiir yazmaktayım,
Özgürlük de neymiş canım,
Hayallerim vardı uçsuz bucaksız,
Hayaller ve hayatlar...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Sosyal medyayla geçen ömürler,
Yazık ediliyor beyinlere,
Hayaller kuruluyor birer birer,
Hayaller ve hayatlar...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Şimdi deniz kenarında,
Bir elimde kitap diğer elimde kahveyle
Oturmuş olmayı hayal ediyorum,
Ama olmuyor işte evdeyim,
Hayaller ve hayatlar...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Bir taraftan dalga sesi bir taraftan da kuş sesleri,
İçim bir hoş oluyor kitabımı okurken,
"Hayır" diyorum "kendime bu bir hayal",
Hayaller ve hayatlar...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Hayalim vardı kitaplarla dolu bir evde yaşamak gibi,
Hayalimdi işte bu benim hayalim,
Güzel bir hayal ama asla gerçek değil,
Hayaller ve hayatlar...

]]>
Tue, 02 Nov 2021 09:45:39 +0300 Şeyma Örs
GÖKYÜZÜNDE BİR KUŞ OLMAK İSTERDİM... https://edebiyatblog.com/gokyuzunde-bir-kus-olmak-isterdim https://edebiyatblog.com/gokyuzunde-bir-kus-olmak-isterdim GÖKYÜZÜNDE BİR KUŞ OLMAK İSTERDİM...

Bir hayalim vardı Martı kuşu olmak,
Martı kuşu olup oradan oraya savrulup gidebilmek,
Özgürce istediğim yere gitmek idi  hayalim,
Hayaldi neticede işte benim hayalim.
×××××××××××××××××××××××××××××××
Bir hayalim vardı kuş olup uçabilmek,
Kuş olup farklı dünyalara gitmek,
İstedim ki başka yerler göreyim,
Hayaldi neticede işte benim hayalim.
×××××××××××××××××××××××××××××××
Selam olsun kuşlara, 
Selam olsun insanlara,
Özgürce yaşayanlara,
Hayaldi neticede işte benim hayalim.
×××××××××××××××××××××××××××××××
Bir hayalim vardı özgürce dolaşabilmek,
Özgür olup yeni dünyalar görmek,
Kuşlar kadar hafif olabilmek,
Hayaldi neticede işte benim hayalim.
×××××××××××××××××××××××××××××××
Ve geldik şiirimin sonuncu dizesine,
Siz değerli dostlarıma yazdığım en içten şiir,
Sizler evet sizler içinizdeki kuşları özgür bırakın,
Bırakın ki özgür kalasınız... 

*"Özgürlüğe ve özgür hisseden insanlara ithafen..."*

                           *ŞEYMA ÖRS*

]]>
Mon, 01 Nov 2021 20:30:12 +0300 Şeyma Örs