EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & şiirin öğrencisi https://edebiyatblog.com/rss/author/siirin-ogrencisi EdebiyatBlog & Online Blog Makale Kurgu Yaz Oku & şiirin öğrencisi tr-TR © 2021 | EdebiyatBlog® | Tüm Hakları Saklıdır. Hâlâ Özgür Olduğunuzu Düşünüyor Musunuz? https://edebiyatblog.com/hala-ozgur-oldugunuzu-dusunuyor-musunuz https://edebiyatblog.com/hala-ozgur-oldugunuzu-dusunuyor-musunuz Ben şair olacağım.

Şair de neymiş oku da Türkçe öğretmeni ol.

Ben astronot olmak istiyorum.

Önce otur da fizik çalış biraz.

Ben Futbolcu olacağım.

Elaleme topçu oldu mu dedirteceksin?

Ben sanatçı olacağım.

Kır dizini otur aşağı.

Ben kitabımı bastıracağım.

Para getireceğini mi sanıyorsun?

Ben kitap okuyacağım.

Boş iş boş!

Ben kadın olacağım.

Edebinle otur bize laf getirme.

Ben çocuk olacağım.

Dizimin dibinden ayrılma.

Ben insan olacağım.

Böyle bir dünyada mı?

Size de tanıdık geldi mi bu yazdıklarım? Bence hayatta en çok duyduğunuz şeyler listesi gibi oldu. Okurken eminim siz de boğuldunuz. Nefes almayı unuttunuz. Çünkü bize gerçek hayatta nefes aldırmayanların, satırlar ardında da bunu yapması zor değil gibi.

Hayallerimiz vardı bizim... Umutlarımız... Gülüşlerimiz... Her birini elimizden aldılar ve sahte aydınlıklar, yapay umutlar, kırık gülüşler kaldı geriye. Biz yarım kaldık.

Önümüze hatalı yol haritaları koydular. Kendi yollarımızı ise yasaklı bölge ilan ettiler.

Bizim geleceğimizi düşünmediğimizi sanıyorlardı. Halbuki en çok düşünen bizdik. Zaten düşünmekti aramızdaki fark. Düşündüğümüz için usulca uzaklaşıyor, usulca kendimize çekiliyorduk.

Bildiğimiz doğruları tercih edemeyeceksek, onların yanlışlarını tekrar etmeden yürüyemeyeceksek, biz niye biz olmuştuk ki? Biz niye vardık?

Ellerimizdeki kelepçelerin, dizlerimizin direncini kıran dikenli yolların, gözlerimizdeki bağın, sesimizdeki tereddütün sebebi onlardı. Peki ya onlar... Bunu bilmiyorlar mıydı?

Hatalar... Hataların daha büyük doğrular için olması gerektiği öğretildi bize. Hatalar olmalıydı, böylelikle doğrunun o muazzam tadını alabilirdik. Ama onların sözde tecrübeli doğrularıyla, ne kadar yol alabilirdik ki?

Misal bir aşçı. Karşısındakinin ona verdiği tarifi aynen uygulayacaksa, onun aşçı olmasının ne anlamı var? Bir ressam. Özgürce boyayamayacaksa kağıtları, elini hareket ettiren şey bir başka else, onun adının ressam olmasının ne anlamı var?

Biz, biz olamadıktan sonra...

Bizden doğacak şeylerin ne anlamı var?

Özür dilerim sevgili büyüklerim,

Benim kendi mürekkebimle çizdiğim bir yola ihtiyacım var.

Özür dilerim sevgili öğretmenlerim,

Özür dilerim hayatıma karışan her el ve daha bilmediğim binlerce büyük insan,

Önüme itmiş olduğunuz beyaz ve büyük kâğıdın, benim lekelerimle dolmadıktan sonra ne anlamı var benim için? Bembeyaz kaldığı sürece o ne kadar bana ait söyler misiniz?

Dilerseniz elimden tutun.

Dilerseniz yol gösterin.

Ama önüme yeni bir yol çizmeyin. Önüme engeller koymayın.

Çünkü bu benim ve bu da benim yolum.

Çünkü bunlar biziz ve bu da bizim yolumuz!

 

]]>
Fri, 03 Sep 2021 18:24:52 +0300 şiirin öğrencisi
İçimi Dökerken Biraz Kirletmiş Olmalıyım Etrafı https://edebiyatblog.com/icimi-dokerken-biraz-kirletmis-olmaliyim-etrafi https://edebiyatblog.com/icimi-dokerken-biraz-kirletmis-olmaliyim-etrafi Bir gecede kırdım zincirlerimi.

Uçmanın güzel olduğunu söylemişlerdi.

Yuvanın dağılacağını bilsem,

Belki uçmazdım.

Kanatlarımı çamurlu sulardan geçerek cezalandırırdım.

Ama uçmazdım.

Lâkin gökyüzü fazla güzeldi.

Zaman acele etmemi ister gibiydi.

Bir çocuğun bunu düşünmemesi daha olağanken,

Kafamı girdaplara dönüştürdüm.

Ben miydim kaybolan?

Yoksa kayıpların içine mi itilmiştim?

Ah sorular...

Kimi zaman bıçağa gerek duymadan,

Her zerremi parçalayan sorular.

Ama her şeye rağmen güzel terk edişti bence.

Güzel bir mücadele de olmalı ki,

Kaç kez ayakta alkışlandım kafamın içinde.

Oysa söylemişti bana büyücü.

Sesler bedenimi ezen ayaklara aitti.

Sesler uzaklara, çok uzaklara aitti.

Ama söyler misiniz yeniden büyücüm?

Bu suratıma çarpan azgın sulardansa,

Büyümem daha mı garipti?

Biliyorum fazla koştum.

Ayakkabılarım eskiyeli de çok oluyor.

Lâkin yol beni seçti.

Zincirlerim belki de,

Zemheriden daha az yara almak içindi.

Şimdi koşmayı bıraktım.

Melodiler anılara dalmak için güzel seçim.

Oturdum işte.

Usul usul dinliyorum hayatı.

Ve inan bana, hiç acı yok!

Belki biraz karanlık var bu gidişte...

 

]]>
Tue, 31 Aug 2021 11:55:10 +0300 şiirin öğrencisi
Zihin Kütüphanemden Sızanlar https://edebiyatblog.com/zihin-kutuphanemden-sizanlar-544 https://edebiyatblog.com/zihin-kutuphanemden-sizanlar-544 Nasıl ki herhangi bir beyin kanaması ya da nörolojik hastalıktan sonra insan büyük değişimler geçiriyorsa -buna görünüş, fiziksel hareketlerde sıkıntı, konuşma bozukluğu ve ölüm de dahil- kitap okuma alışkanlığı da aynen buna benzer. Kitap toplumun beynidir. Toplum kitap sevgisinden mahrum kaldığı sürece kendini kolay kolay doğrultamaz. Kısmi bölgeleri patlamış bahçe hortumu gibi nereyi kapatsan başka bir yerden sıkıntı çıkar. Bu yüzden kitap okumalıyız.

Belimizi doğrultmalı ve şu kısacık hayatımızda en azından birkaç kez doğru adımlar atabilmeliyiz. Ben kitapla hiç tanışmamış bir insan olsaydım şayet ve bana kitabın tüm faydaları anlatılmasaydı, ben hayatım üzerinde izler bırakacak kadar güçlü olan bu sahifelere, hayat memat meselesi gözüyle bakamaz ve en doğru şekilde istifade edemezdim. 

]]>
Mon, 30 Aug 2021 13:45:23 +0300 şiirin öğrencisi
Kan, Kuş ve Kız Çocuğu https://edebiyatblog.com/kan-kus-ve-kiz-cocugu https://edebiyatblog.com/kan-kus-ve-kiz-cocugu Ağzımda kanatları kırık kuşlar besliyorum.
Uçmaya aşık, gökyüzüne düşkün.
Hepsinin iskeletleri dudaklarıma batıyor.
Kanı süzülüyor keskin dişlerimden.
Sesler geliyor, duyuyorum.
Uzaktan, çok uzaktan geliyor.
Boynu bükük bir kız çocuğu,
Kuşları çok seviyormuş.
Özgürlük diyor.
Mutluluk diyor.
Söylediklerini anlamıyorum.
Sanıyorum ki kaybolmuş.
Bir kuş alıyor eline.
Ben de nefes alıyorum.
Bir çift kelebek kanadı takıyor.
Kuş uçmuyor tabii.
Küçük kız ağlıyor.
Gülümsüyor dudaklarım.
Kana bulanmış, dikenli dudaklarım.
Uçamaz diyorum.
Canlı bir kanadı,
Ölü bir ruh kaldıramaz.
Kız yüzüme bakıyor.
Ve sırtında bir çift kanat.
Bak diyor.
Uçuyorum.
Gözlerimden usulca süzülürken yaşlar,
Başımı eğiyorum.
Sahi, neredeyim ben?

]]>
Mon, 30 Aug 2021 13:10:53 +0300 şiirin öğrencisi