YOL AYRIMLARINDA İNSAN…
Deneme,Sobet
Bizi yoranlar var hayatta. İlişkilerimizi istediğimiz gibi yürütmemize izin vermeyenler. En kestirme çözüm yol vermek. Sen yoluna, ben yoluma…
Birinci insan: Artık ilişkilerimizi sanal alemle şekillendirdiğimiz için tek bir mesaj ile, artık grubun bir arada olmasını sağlayan duyguları paylaşmadığını ifade edip yolunu ayırdı. Ayrıldığı mesajı iletilmediği için saygı duyduğumu belirten bir söylem paylaştım, haberi olamadığını sonradan farkettim. Temelde dünya bakışımız çok farklıydı. Burada farklı görüşlerden insanlar olarak bulunup, arada yüzyüze görüşmeler ayarlayarak, bazı güncel olaylarımızı kritik edip, analizlerimizden büyük istifade ettiğimizi düşünüyordum. Birisi benim gibi düşünmüyormuş. En doğru karar, bize yük olmaya başlamış duygu ve düşünce birlikteliklerini terketmek. Eksilme yaşadım mı? Evet. Alıştığım hayat düzenimden bir parça kopmuş gibi geldi. Biliyorum ki bir zaman sonra orada hiç olmamış gibiye dönüşecek. Bu yazıyı oluşturma nedenim olayı biraz daha fazla anlatmalıyım sanırım. Ama ilham kaynağı olarak kodlayayım sadece.
İkinci insan: Takıntılı bir dostluk. Sadece kendine tabi olunmasını bekleyen, başka ilşkilerine tahammül veya anlayış göstermeyen, saatlerce telefonda konuşmalarıyla sabitleyen biri. Çok yakın dostu yok. Sizi oraya konuşlandırınca vebal de almış oluyorsunuz. Bu bir insanlık görevi gibi bir müddet devam ediyor. Psikologlar bunun için var sanırım. Tek taraflı bir iletişim, onların işleri. Ama günlük hayatta hep veren olmak mümkün olmuyor. Bir müddet sonra dayanılmaz oluyor. Kurallar koymaya, istemeye başlıyorsunuz. “Lütfen bunu artık şöyle yapalım.” Karşı tarafa ulaşmıyor hiçbir talep. “Benim kırmızı çizgim bu: Küfür duymak istemiyorum.” Günün birinde hiç kaale alınmayan bu talebinizle mağdur ediliyorsunuz. Defalarca görmezden geldiğiniz bu hali sürdürüp sürdürmemek sizin seçiminiz. Her yerden engelleme yaparak, sen yoluna, ben yoluma yapıyorsunuz. Karşınızdaki kişi büyük şaşkınlıkta, ne olduğuna anlşam veremiyor. Açıklama, affedilme, etkilenmeme her zaman yapılan şey. Bu davranışı gerçek kılacak büyük bir olay yok. Anlatmaya uğraşmadım. Açıklamalarım vaktinde ulaşmadığı adresin tekrar tekrar kapısını çalmak beyhude.
Üçüncü insan: Bunu anlatmak zor. Çok eskilerde en zor şeyleri paylaşmışsınız. Şartlar ne olursa olsun kopmama gibi bir eylemi uzun süre sürdürmüşsünüz. Araya farklı şehirlerde yaşamak girmiş. Farklı aileler, farklı yaşantılar. Bir araya geldiğinizde konuşacak ortak bir şeyiniz kalmamış. Onun anlattığı olayın aktörlerini siz tanımıyorsunuz. Sizinkileri de o tanımıyor. Güncel memleket meselelri olmuş bitmiş bir dünya…Ne düşünmüşsünüz ne hissetmişsiniz bilmiyorsunuz. Yeni tanışmış gibi arayı kapatmalar bir süre daha devam ediyor. Üç beş yılda bir görüşme imkanını artık yaratmak istemiyorsunuz. Karşı taraf da böyle olmalı ki, ne buluşma talebi, ne selamınıza bir karşılık gelmiyor. Arada özel günlerde kutlama imojisi geliyor. Belli ki adres listesinde toplu paylaşım yaptığı kişilerle aynı mesafedesiniz. Bu yol ayrımı arada sizi çimdikliyor. Acaba iyi mi, sağlıklı mı? Hepsi o kadar.
Tepkiniz nedir?