ARZ-U HAL

Gidemedim, ne Hac ne de Umre'ye.

İnşallah Rabbim hemen nasip eyleye

Kabe'nin karşısında dursam kıyama.

İmam olsa Hz. Muhammed a.s bana.

Müezzinimiz Bilal-i Habeşi olsa.

Ensar ve muhacirlerle karışsam saflara.

Ashab-ı Suffa bilemediklerimi fısıldasa,

İsterim ki Hz. Hatice ve Hz. Fatıma ellerimden tutsa.

Uyansam, gaflet uykusundan hemen

Koşsam, uçsam kuş misali ukbaya

Dilimde lebbeyk, gönlümde güller açsa

O an Hz. Aişe, Asiye ve Meryem başımı okşasa.

Yaşasam gönlümde, veruhumda mahşeri,

Anlasam, Müzdelife, Mina, Arafat ve Hacc-ı Ekberi,

Arınsam, temizlensem, karışsam ebrara.

Vuslata erse ruhum, bedenim ise birr'u takvaya.

Otursam zemzemin başında Hz. Hacer anamla baş başa,

Doya doya Kevser misali içip kansam,

Düşünsem yeniden, Hz. İbrahim ve Hz. ismail'i anlasam

Sayyu gayrette ise Hacer anamla yarışsam,

Sonra dönsem yurduma, sanki yeniden doğsam.

Haccım hac; umrem umre olsa,

Lebbeyk Ya Rasulallah diye koşsam huzura

Hoş geldin dese; Habib-i Edip'imiz a.s. ravzada.

Safa buldum desem, perde olmasa arada,

İşte gün o gündür; bayram o gündür bana.

Sunarım arz'ı halimi Halik-ı Rahman'ıma,

Dese, Halil'imin ve de Habib'imin aşkına

Rahmet ettim cinanda ümmet ve de Belhi kuluma.

Bayram, bayramım olur işte o gün bana,

Cihanda en güzel safadır bu bana. (Amin)

                                          BELHİ ( 'Bir Demet Gül' kitabı sf.62-63)