MESUDE - Mehmet Ekinci (İnceleme)
Beşinci yılda silindi C köyünün tüm izleri...
Bu kitap aslıda bizim gibi, fazlasıyla bizden…
“İnceleme yazıma başlamadan önce şunu söylemeden geçemeyeceğim, ben karakterlerin iç dünyasını ve zihin savaşlarını bu kadar derin ve detaylı anlatan başka bir kitap daha okumamıştım.”
Hikâye başlangıcı ülkemizde hala çoğunlukla karşılaştığımız kültür, örf ve âdet ögelerinin bolca yer aldığı herkesin aşina olduğu bir kurguyla başlıyor aslında. Kitabın yarısına kadar asıl başrolü arayan da olacaktır, hatta; ‘Saçmalama kitabın isminden de belli değil mi zaten?’ nidaları da atacaksınız bana biliyorum.
Fakat kitabın tamamını da okuyup bitirdiğinizde anlayacaksınız ki, hikâyenin asıl başrolleri sizlersiniz. Çünkü her karakterde kendinizde aşina olduğunuz bir özellik bulacak ve o ismi kendi içinizde özelleştireceksiniz. Bu konuda eleştirmeninize güvenin.
Basit bir kurgu gibi göründüğüne bakmayın!
Kitabın sayfasını her çevirdiğinizde hikâye içindeki başka bir karakterin zihin karmaşasını okumaya başlıyorsunuz. Ablası Fatma tarafından farkında olmadığı haklarının ona hatırlatmasıyla bunalıma giren Leyla’nın adım adım nasıl umutsuzluğa sürüklendiğini ve bunun gibi birçok faklı kurgunun size neler öğrettiğinin farkına varınca anlayacaksınız ne demek istediğimi.
Hatta öyle şeyler okuyacaksınız ki; “Bunlar hala yaşanıyor ve bazılarımız bizim kadar şanslı bile değil.” Diyeceksiniz. Çünkü hala teknoloji konusunda geri kalmış, okula gitmek için hala kilometrelerce yol yürüyen çocuklarımız, ömrü boyunca aynı köyden çıkamamış hatta kendi eşrafından birine eş olarak verilmiş, 50-60 belki daha az belki daha çok haneli yer dışında hayatı olmayan insanlar da var.
Yer, yer gözyaşlarınızı tutamayacağınız. Yer, yer sinirden dört köşe olacağınız ve az da olsa tebessüm edeceğiniz bir kitap; MESUDE!
Mehmet Ekinci’ye buradan çok sevgilerimi yolluyorum beni bu muhteşem eserle tanıştırdığı için de ayrıca minnettarım, belki bundan 2 veya 3 yıl sonra tekrar okuyacak ve daha fark edemediğim bir sürü detay keşfedeceğim. Çünkü tekrar tekrar okuma istediği uyandıran çok nadir eserlerden biri oldu benim için.
Tepkiniz nedir?