SABIR

Sabır insanoğlunun belki de, en çok ihtiyaç duyduğu dayanma gücüdür. Sabır demek güven demek, sabır demek teslimiyet demek, sabır demek inanç demek Ve sabır demek umutsuzluğun içinde umut aramak demek. Çıkmazlara girdiğimiz anlar olsa da, bunun aslında sadece o an için dilediğimiz bir ruhani ferahlık oluyor. 'Sabır' diye adlandırılan gönül ferahlığı sükuneti aslında her an için geçerlidir. En mutlu, keyifli olduğumuz anlarda bile sabır dilemeli gönül rızkını arttırmak gerekiyor. Yaşadığımız anın verdiği hüzün, dertlenme, isteksizlik, acı vs. olumsuz duygu karışımı anlarda sıklıkla sabır çekiyoruz; bu da demek oluyor ki mutlu olduğumuz sürece sabır dilemiyoruz hatta aklımıza bile gelmiyor. Bunun yanında doğru bilinip ama aslında yanlış olan durumlarda ise sabır çekmek ise caiz değildir. Örneğin sabretmek, mahkûmiyete, meskenete ve zillete razı olmak, haksız tecavüzlere, insan haysiyetine gölge düşürecek saldırılara katlanmak ve bunlara ses çıkarmamak anlamına gelmez. Çünkü meşru olmayan şeylere karşı sabretmek caîz değildir. Sabır insan oğluna verilmiş en büyük hazinedir. Değerini bilmediğimiz en gerçekçi nimetin adıdır. Acının, öfkenin, nefretin, aşkın, fakirliğin, gözyaşın, kibrin hüznün ve daha nicelerinin adıdır sabır. Aynı şekilde; mutluluğun, sevginin, zenginliğin, gülüşlerin, huzurun adıdır sabır. Ve bugünümüzü bitirip bizi yarına taşıyan lütufdur sabır. Zaman her şeyin ilacıdır deriz hep, ama unuttuğumuz bir şey var zaman sabrın hükmü altındadır. Acıları unutturan asıl ilaç sabırdır. Sabrın sadece üzüntülerin değil mutlulukların da size hatırlatması dileğiyle. Yüreğiniz ferah sabrınız daim olsun...