Sevinçkırımı

Modern çağın sevinci kırması, parçalaması, eksiltmesi, yok etmesi...

Mayıs 9, 2022 - 04:13
Mayıs 9, 2022 - 22:09
 0
Sevinçkırımı

İlerleyen zaman ile eksiltirken yaşam beni, sevincime neden dokundu? Neden soykırım gibi sevinçkırımı uyguladı bana?

Artık sesler rahatsız ediyor beni şehirlerin seslerini kısın, uğultularını bastırın, sokak hayvanlarını bir yere toplayın mutluca yaşasınlar, sokak insanlarına dokunmayın onlar sessiz anarşistlerdir eğer dokunursanız seslerinden sağır olursunuz.

Gerçek nedir? Doğrularla yaşamak mümkün müdür? Okudukça insan mutsuzlaşır, duruldukça kendinle yüzleşir mi? Dört duvar arasında hapis edilebilir mi düşünceler? Neden? Nedir? Mi?

Kusmak istiyorum geçmişimi kusup da rahatlamak istiyorum. Geçmişimle yaşıyor değilim ama yükünü de taşımıyor desem yalan olur. Ne yapmam gerekiyor? Ruhumu nasıl kusturacağım ilacı var mıdır? Mümkün mü bu, hayır değil. O zaman düşünüp de kaçırma hayatı. Kalk!

Kalabalıkların yalnızlığı vasat bir tanım artık. Vasat bile yanında daha kabul edilesi kalır. Ama doğru da, aslında vasat doğruların var oluşunun kanıtıdır. Kalabalıkların yalnızlığı.

Mutluluk şiirleri yazamam, aşkı bilmem. Toyluktan bilmiyor değilim, aslında aşka en yakın benim ruhumdur. Bu çağın insanları sadece bedenlere koşar ya da vasat olan her şeye. Ben bir özlemin peşine düşerim, özlemimde kavuşacağıma inanırım ona. Ondandır ucuz yazılarla kağıtları kirletmelerim. Gelen giden yok. Düşün!

Gelgitli midir her şey? Dalgalar gibi midir insanlar? Ben kimim ve ne sıfatla yaşıyorum hala. Var olunmak sorulmadı, gidişimi kimsenin kalemine bırakmam ki yazsın ve sonlandırsın bu melankolik yaşamı.

İnsan vazgeçemeyeceğim hiçbir şey yok diyor, asıl yüzleşmeyi kimseyi vazgeçecek kadar sahiplenemediğinde fark ediyor. Vazgeçmek eylemdir, sahiplenmeyi reddetmek özgürlüğün ve yalınlığın başlangıcı.

Tütünle kirlendi bedenim toprak ile mi temizlenecek. Toprak ile evlenmeyeceğim, elbet bir gün gömecekler beni ama benim sevdam gökyüzü olacak. Gökyüzü ki onca pisliği korur da hiç yılmaz maviliği.

Okuduğunu ne kadar anlıyorsun? Ucuzca harcıyorsunuz, zamanı öldürüyorsunuz. Zamanın kırılganlığı bitsin artık.

Bedenlerde arıyorum gizlenen şeyi. Hoş bedenleri buluyorum, inceliyorum. İnceledikçe inceliyorum bir yerlerden. Eksiliyorum hayattan ve zamandan. Yine de bulamıyorum gizi, ama aramaya da usanmıyorum. Giz kayıp bulunamıyor. Yılma!

Uslanmadım hiç, ne yaşadıysam hep taşıdım kolye gibi boynumda. Onlar kirlettik sansın, onlar köhne artık diye düşünsün ben bir kendimi, bir de yaratıcıya bırakmayıp kendi çizdiğim yolu bilirim. Uslanma!

Anlatamam, bilemem derdimi kederimi yorgunluğumu. Kim anlatıyorsa bir şeyleri, tanımlayabiliyorsa sadece yüzeyidir o durumun. Öyle kolayca anlatılmaz yaşanmışlık. Öyle ucuz değildir kederin tanımı. Öyle kolay değildir acının yakınması.

Çözümü yok yaşamayı bilmenin, boşa acı çekme. Acını gizleme kopar at kendinden. Mutluluk dileme, mutlu olunmaz dilendikçe. Yaşa sadece çarkları döndür, kendin kal. Böcekleşme!

 

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Mete Çebi Sık okur, seyrek yazar. Münzevi ve aykırı birey.