YAĞMUR VE GERÇEKLİK
Yağmur, göz gözü görmeyen sis eşliğinde yağarken, gökyüzünü kaplamış gri bulutlar ne güzel yer değiştirir, sakince.....

Yağmur, göz gözü görmeyen sis eşliğinde yağarken, gökyüzünü kaplamış gri bulutlar ne güzel yer değiştirir, sakince. Islanan çam iğnelerinin yere sakin sakin düşen damlaları, toprağın bereketine ilham olur. Yağmur, suyun en güzel halidir. Canlılığı besleyen , karşılık beklemeden döngüsüne devam eden ne güzel bir lütuftur.
Yağmur yağarken havada gördüğüm tek kuş çeşidi karga galiba, Yada bizim buralarda çok çeşit olmadığından göremiyorumdur. Öyle ağır ağır süzülürken rüzgârın ritmiyle, banyo yapıyordur, kimbilir.
Alt katın çılgın kedisi yine dışarda ve karşının değişik havlayan minyatür köpeği. İkiside yağmura kafa tutuyor gibi , koşturup duruyorlar bahçelerinde. İnsanlarsa sıkışıp kaldıkları daire icadında, gayri ihtiyari bakıp , yeniden iç hayatlarına dönüyorlar. Bense ne severim yağmuru. Saatlerce izlerken gördüğüm detaylar beni iyiden iyiye doğa hayranı eder. Torosların, bana gülümseyen, bazı yerde maki, bazı yerde çamlı yeşillikleri bakmayı bilene ne kusursuzluklar gösterir.
Doğa hükmedici , emin. Rotası belli ve sürekli. Kendi halinde olduğunda mazbut ve kadim. Bozulmadığı, yok edilmediği sürece yenileyen, yenilenen ve hayat veren. Kıymeti bilindiğinde dost, doyuran, ısıtan, giydiren.
Sevgili yağmur, bütün oluşu imzanla süreklileştiriyor, şekillendiriyorsun. Bir o kadar ihtişamlı bir o kadar güzellikte sadesin. Bir damlanda bile hayat var senin. Kıymetini bilene vede görene.
Tepkiniz nedir?






