ZAMANA YOLCULUKTA GENÇ BİR ÖĞRETMEN
Çocukların ve Gençlerin yüreğine dokunan örnek bir Öğretmen...
ZAMANA YOLCULUKTA GENÇ BİR ÖĞRETMEN
Bugünkü zamana yolculukta,Kutsal bir görevi ifa eden,”EĞİTİM OLMADAN ÖĞRENİM OLMAZ”…İlkesi ile köy çocuklarının gönlünü fetheden,İlk heyecanını bir köy okulunda yaşayan genç öğretmen Fetih AĞIRBAŞ.Kendisi ile Eğitim ve Hayat üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirdim.
VAHAP:Fetih hocam,sizi tanıyabilir miyiz?
FETİH:Fetih AĞIRBAŞ.23 yaşındayım.Sivas’ın Gemerek ilçesinde doğdum.İlk öğrenimimi Gemerek’te bulunan Cumhuriyet İlkokulunda,İlkokuldan sonra ise;Cumhuriyet Ortaokulunda bitirdim.Liseye kasabada bulunan yeni çubuk lisesinde başladım.Fakat!bazı olumsuzluklardan dolayı son sınıfta Kayseri Fevzi Çakmak Lisesinde lise öğrenimimi tamamladım.Üniversite eğitimimi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde tamamladım.Şuan doğup büyüdüğüm ilçemde öğretmen olarak görev yapmaktayım.Boş zamanlarımı kitap okuyarak,Kitap yazarak,Yürüyüş yaparak,Bisiklete binerek geçiriyorum…
VAHAP:Çocukluğunuzda unutamadığınız bir anı bizimle paylaşır mısınız?
FETİH:Çocukluğumda unutamadığım ve beni derinden etkileyen bir anım vardı.Çocukken hep futbolcu olmak isterdim.Çevrem tarafından da beğenilen bir oyun anlayışım olduğu söylenirdi.Her gün okul çıkışlarında maç yapar,eve yorgun giderdim.yine bir gün okul çıkışı eve yorgun gittim ve o gün ev ödevlerimi yapmayı unuttum.Daha önceleri ödevlerimi yapmadığım hiç olmamıştı ve bu benim için bir ilkti.Sınıf öğretmenim ödevimi yapmadığım için tüm sınıfı Beden eğitimi dersine çıkarmadı.Bana ceza olarak!Dışarıda top oynayanları pencereden izletmişti.Bu olay beni derinden üzmüş ve etkilemişti…Belki de!öğretmen olmamın ve işimi bu kadar severek yapmanın altında derinden yaşadığım bu üzüntünün de etkisi vardır.
VAHAP:Çocukluğunuzda yapmayı en çok sevdiğiniz şey neydi?
FETİH:Çocukluğumda yapmaktan en fazla hoşlandığım şey!Futbol oynamaktı.Kendimi ileride hep bir futbolcu olarak hayal ediyordum ama,Nasip olmadı.Her zaman inandığım bir şey var.Coğrafya insanın kaderidir…Sivas’ta bir kasabada değil de!İstanbul’da yaşasaydım belki şuan çocukken en çok istediğim şeyi gerçekleştirmiş olabilirdim.
VAHAP:İlk heyecanınızı bir köy okulunda yaşıyorsunuz.Bu size neler hissettiriyor?
FETİH:İlk heyecanımı bir köy okulunda yapmak olumlu ve olumsuz yönden çok fazla katkı sağladı bana.Köyün iklim şartı,köy halkı kalacak bir lojmanım bulunmaması(Okulda yatıyorum).Birleştirilmiş bir sınıfa ait olması ve okulda tek Öğretmen olarak görev yapmam beni oldukça zorluyordu.Fakat dört sınıfı bir arada görmek,seviyelerini bilmek,ayrı ayrı her seviyeye uygun ders anlatmak mesleki gelişim açısından bana oldukça katkı sağladı.Okulda tek öğretmen olduğum için Müdür de benim.Müdürün görevlerini,yazışmalarını,yazışmalara verilen cevapları vesaire… Bu sayede bir çok müdüre ait evrak işlerini de öğrenmiş oldum.
VAHAP:Köyde olmak,oradaki öğrencileri geleceğe hazırlamak daha doğrusu sınıf öğretmenliği yaparken köydeki kısıtlı imkana rağmen eğitmek çocukları anlatılmaz bir duygu olsa gerek…
Bu konuda neler söylemek istersiniz?
FETİH:Köy öğretmeni olmak gerçekten zor bir iş.Gerek eğitimsel kaynak sıkıntıları,Gerek toplumsal ilişkiler öğretmenin motivasyonunu olumsuz etkiliyor.
Fakat;Ben bu yola çıktığımda amacım güzel okullarda öğretmenlik yapmak değil!Ortamı güzelleştiren bir öğretmen olmaktı.Her adımımı bilinçle attım.Bahaneler üretmek yerine çözüm ürettim.Olumsuzlukları,İmkansızlıkları öğrencilerimin lehine çevirmek için ek çaba sarf ettim ve etmeye devam de devam ediyorum.Bu Ülkeye kazandırılacak bir öğrenci bana tüm zorlukları unutturur…
VAHAP:Kutsal bir mesleği icra ediyorsunuz.Neden başka meslek değil de!Öğretmenliği seçtiniz?
FETİH:Bu mesleği seçmemdeki asıl amaç,Kötü öğretmenlere denk gelmiş nice öğrencilerden biri olmamdır.İlkokulum çok güzel geçmedi.En sevdiğim ders Matematikti.Hani her sınıfta soruyu yazmadan çözen öğrenciler olur ya!Bende onlardan birisiydim.Fakat;olumsuz öğretmen davranışlarından ötürü en sevdiğim ders öğretmenler yüzünden nefret ettiğim bir alana döndü.Ve hep şunu iddia ettim.Bir öğrenci eğer öğretmeni sevmezse!dersi de sevmez…Bu yüzden de bir çok dersten öğretmenler yüzünden uzaklaştım ve uzaklaşanı da gördüm.Ben de o günden bu yana öğretmen olacağıma And içtim.Ve elimden geldikçe de iyi olmaya çalışıyorum…Mesleğimin kutsallığının bilincinde olduğunu düşünüyorum.
VAHAP:Sizin şu sıralar kitap çalışmanızda var.Ne üzerine kitabınız?Bu konuda bir şeyler söyleyebilir misiniz?
FETİH:Evet yazmakta olduğum bir kitap çalışmam var.Lise yıllarından beri,tam bir polisiye roman tutkunu oldum.Polisiye kitapları okumayı ,heyecanı diri tutan romanları okurken hayal gücünün sınırlarını zorlamayı seviyorum.Bu tarz romanları fazla okuyunca içinizde kabaran bir hikaye kendiliğinden beliriveriyor.Kendinizi yazmadan tutamıyorsunuz.Bende polisiye bir roman yazmaya başladım.Başlarda sadece içindekilerini aktarmak vasıtasıyla yazdım.Daha sonra birkaç arkadaşımla paylaşınca yazmakta ısrarcı olmam gerektiğini söylediler ve yazmaya devam ettim.Cinayet-Öğretmen-Polis üçgeninde bir kurgusu olan,sınırları zorlayan bir kurgusu olduğunu düşündüğüm romanımı bitirmeye çok yaklaştım.Yoğun ders sürecinde yazmaya biraz ara verdim.Fakat;tatili fırsata çevirerek yazmaya devam ediyorum…
VAHAP:”GENÇLER BİZİM GELECEĞİN MİRASÇILARI”.Gençler neden anlaşılmıyor?Nasıl anlaşılmalı?
FETİH:Gençler bu ülkenin nihai mirasçılarıdır.
Anlaşılmamasının tek nedeni!Empati yoksunluğudur…
Empatiden yoksun bir toplum olayları,durumları ve insanları doğru anlayamaz,Algılayamaz…Her birey gibi gençlerde refah bir hayat ve müreffeh bir yaşam istiyor.Bunun içinde ellerinden geleni yapıyorlar.Adaletin her şeyin üstünde olduğu,Bilim ve teknoloji dolu bir hayat diliyorlar ve hak ediyorlar…
VAHAP:”YURDUMUN GÜZEL İNSANLARI EBEDİYETE KADAR EĞİTİM VAROLACAK”.
VAHAP:Sevginin azaldığı,Aşkın dillerden düşmediği bu zamanda sizin için hangisi ağır basıyor? Neden?
FETH:Sevgi ve Aşk çok kutsal ve özel duygulardır…Fakat;Günümüzde yanlış insanların elinde sıradanlaştırılmış.Her önüne gelene Aşık olduğunu iddia eden,sevdiğini söyleyen ayran gönüllü insanlar yüzünden ayaklar altına alınmış.Önemini kaybetmiş,güvenini yitirmiş kelimeler olarak algılanıyor…Aşk ve Sevgi ikisi de çok değerli ve güzel duygulardır…Ama!Burada önemli olan gerçek Aşk ve gerçek Sevgidir.Gibi yapan değil!Asıl olan üstündür.
VAHAP:Sevgiyi üç kelime ile özetler misiniz?
FETİH:Saygı,Güven ve Sadakattir…
VAHAP:Hayaliniz ne?
FETİH:Hayalim,Herkesin gıpta ile baktığı gençlerimizin yaşamaktan mutluluk duyduğu herkesin mutlu,huzurlu olduğu güzel bir ülkeye evrilmemiz…
VAHAP:Son olarak;Genç bir Öğretmen olarak bu mesleğe gönül vermiş,Bu mesleği icra eden ya da bu yolda eğitim görüp,Öğretmen olmak isteyen genç arkadaşlara neler söylemek istersin?
FETİH:Bu mesleği tercih eden,Yapmak isteyenlere söyleyeceğim hiçbir şey kolay olmayacak.Size atanınca rahat edersin diyenlere aldanmayın.Her şey daha zor,Daha meşakkatli olacak.Bolca fedakarlık yapmanız gerekecek.Yeri gelecek zamanınızda,Yeri gelecek arkadaşlarınızdan,Yeri gelecek uykunuzdan,Yeri gelecek ailenizden…
Öğretmenliğin bir meslekten çok daha öte bir şey olduğunu hissedeceksiniz.Toplumda belki gereken önem verilmeyecek,Belki insanlar sizi anlamayacak,Yolunuza taş koyacaklar…Ama!Asla pes etmeyin…Minik kalplere dokunacağınızı,Size hayran bakan,Işıltı ile bakan minikleri göreceksiniz ve motive olacaksınız…
Bu ülke eğitime gönül vermiş insanlar ile tekrardan şahlanacak.Vicdanlı,Duyarlı,Bilim ve İlim ışığında çocukları bizler yetiştireceğiz…
BİR ÖĞRETMEN BİR ÖĞRENCİYİ,BİR ÖĞRENCİ BİR ÜLKEYİ DEĞİŞTİREBİLİR…
Bu kıvılcımı yakacak kişilerde bizleriz.Bu bilincimizi kaybetmezsek,her şey çok güzel olacak.İnanın,Sabredin ve umutlu olun…
VAHAP:Sevgili hocam Fetih AĞIRBAŞ.Bu güzel söyleşiye katılıp,ZAMANA YOLCULUK’a verdiğiniz samimi cevaplar için teşekkür ederim.Eğitim hayatınızda başarı dolu yıllar diliyorum…
FETİH:Bu güzel söyleşide bende olmaktan büyük bir onur duydum.Gençler için yaptığınız bu güzel çalışma için sizleri tebrik ederim.Bundan sonraki çalışmalarınızda başarı dolu yıllar diliyorum…
Tepkiniz nedir?