Beklenti Kabuğu

Arkadaşının sürekli beklentiler ile yaşamasına dayanamayan kızımızın, arkadaşına verdiği mesaj.

Haziran 30, 2022 - 19:05
Haziran 30, 2022 - 19:05
 0
Beklenti Kabuğu

      Arkadaşım yine karşıma geçmiş ağlıyordu. Yine o adam için ağlıyordu. “Ben,” dedi hıçkırırken. “Ben çok mu şey istiyorum? Hani ortada bir birliktelik varsa insan karşısındakine sevgi ve saygı göstermez mi? Ya evin kapısından girdiğinde bir selam vermez mi? Hâlini hatrını sormaz mı? Küçük sürprizleri geçtim zaten görmedim ben sürpriz yaptığını, insan bir kez olsun sevdiğini dile getirmez mi? Yok. Hiçbiri yok.” Acıyla gülümsedi. Dayanamadı, bir kez daha hıçkırdı. Elinde kullana kullana buruşan ve ıslanan peçeteyle bir kez daha burnunu sildi. “Geçen gün hasta oldum. Hastaneye gittim, o götürmedi. Zaten hiç götürmez. Kaç serum yedim bilmiyorum. Kaç ilaç verildi saymadım. Eve geldim. O da eve geldi. Hiçbir şey demedi. İnsan bir ‘geçmiş olsun’ demez mi? Neyim olduğunu sormaz mı? Sormadı.”
      İki yıllık evli olan arkadaşıma baktım. Onu uyarmıştım. Defalarca kez “Bu adamdan sana hayır gelmez,” demiştim ama o beni dinlememiş “Evlenince düzelir,” düşüncesiyle o adamla bir yuva kurmuştu. Şimdi o adam için ağlıyordu. Teselli etmeyi bırakmıştım. Hiçbir tesellim bir işe yaramıyordu. 
      Arkadaşımın gözlerine baktım. Soğuktu ifadem. Ciddiydim. Aklının başına gelmesini istiyordum. O bana üzgünce bakıyordu. Hâlâ bu durumun değişeceğini düşünür gibi bakıyordu. Yutkundum. Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım. “Bazen bazı durumlar için beklentiye girilmemesi gerekir.” Soğuk sesimle devam ettim konuşmama. Anlasın diye tane tane konuştum.
      “O adam senin için bir yara. Üzeri beklenti kabuğuyla kaplanmış bir yara. Sen her beklentiye girdiğinde o kabuğu yoluyor, o yarayı deşiyorsun. Ve sen her beklentiye girdiğinde kan kaybediyorsun.” Çenemle onu işaret ettim.
      Kaşlarını çattı. Sözlerimin nereye varacağını düşünmeye başladı. Çok bekletmedim. “Seni teselli etmeyeceğim. Sana umut verici konuşmalar yapmayacağım. Çünkü bunlar boş. Seni kurtaracak olan benim içi boş teselli sözlerim değil, senin o kabuğu yolmaman ve iyileşmesi için çabalaman. Sana defalarca o adamdan sana hayır gelmeyeceğini söyledim. Bak ne haldesin? O adamın göstereceği en ufak bir davranışa muhtaç kalmışsın.” 
      Dost acı söylerdi. Acı ama gerçek. Yüzünü buruşturdu. Ben ise durmadım. İki yıl boyunca kardeşim dediğim insanın bu denli acı çekmesi canıma tak etmişti. Elimden bir şey gelmemesi ise sinirimi bozuyordu. Ağzımdan çıkan sözcükler bu iki yılın izlerini taşıyordu. “Kendine gel. Beklentiye girme artık. O adamın böyle olduğunu kabullen. O adam en başından beri böyleydi. Evlenince de böyle. Değişmedi, değişmeyecek.” Başımı iki yana salladım. O ise bir hıçkırık daha kaçırdı ağzından. Derin bir nefes verdim. Ciddiyetimden ödün vermedim.
      “Kabullendiğinde ne yapacağına karar ver. Kapanmayan ve asla da kapanmayacak olan bir yarayla hayatına devam mı etmek istiyorsun yoksa o yaradan kurtulmak ve önüne bakmak mı istiyorsun?”

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow