Geciken Ödül
Zamanında konuşamadık, hapsetti içimize düşüncelerimizi.
![Geciken Ödül](https://edebiyatblog.com/uploads/images/2022/04/image_750x_6268de084bbc6.jpg)
Büyüklere karşı yoktu konuşma hakkımız, "küçüksün sen sus". Küçüklere karşı "sen büyüksün alttan al". Türkçesi gene sus. Okulda öğretmene, evde anne ve babaya, evlendin kocaya... Hepp sus, alttan al. Söyleyeceklerimizi yutmaktan koca göbekli olduk derdi, bir arkadaş. Belki koca göbekli olmadık hepimiz ama taşıyamayacağımız ağırlıkta düşüncenin yüküne hamallık ettik, hapsettik içimize, özgür bırakmadık. Duvara çentik atan tutuklu gibi kemirdi içten içe bastırılmışlık. Çıkacaktı elbet bir gün dışarı ama söz olarak mı bedende hastalık olarak mı? Bazen kıvranan mideden, çatlarcasına ağrıyan başımızdan, hatır hatır kaşınan ellerimizden firar etti düşüncelerimiz. Eeee onca senenin bir bedeliydi. Mahpustan çıkan tutuklunun, ilk girdiği gençlikte çıkmadığı gibi.
Ne çocukken saçmalamak istediklerimizin tadı var şimdi nede büyükken anlatmak istediklerimizin. Herşey zamanında, yaşının verdiği anlamdaymış, lezzeti oradaymış. Konuşmaktan yorulsamda, engelleyen kalmasada, takmasamda kimseyi artık, yok kıymeti. Geciken ödül misali değersiz.
Tepkiniz nedir?
![like](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/like.png)
![dislike](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/dislike.png)
![love](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/love.png)
![funny](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/funny.png)
![angry](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/angry.png)
![sad](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/sad.png)
![wow](https://edebiyatblog.com/assets/img/reactions/wow.png)