Gizemli Yazar Kırallığı ve Sırları

Her şey kayboldu

Kasım 1, 2021 - 19:44
 0
Gizemli Yazar Kırallığı ve Sırları

Gizemli Yazar Krallığı ve Sırları

Bilinmeyen topraklarda henüz keşfedilmemiş saraylar vardı. İnsanlar oraların yok olduğunu düşünüyordu fakat onlardan daha iyi yerlerde yaşadıklarını bilmiyorlardı. İnsanlarla yeniden düşman olan bu kıralık içinde sırlar taşıyordu. Yıllar önce dünyaya ses getirmiş bir savaş başladı. Krallıkla Dünya arasında olan bu savaş insanlara ve krallığa çok şey kaybettirdi. 

Iraz ve Hazal daha küçükdü. Iraz Hazaldan yaşca böyük olduğu için savaşın nasıl olduğunu biliyordu. Kardeşinden sakladığı en büyük sırrı ise savaşta annesi Nurcan ile babası Aytek'in kaybettikleriydi. Savaş onlar ve herkes için üzüntülü başlamışdı. Ama ortada krallık ve yazarları olduğu için hiç kimse pes etmiyordu. Savaşta özgürce savaşan ve her kesi koruyan Eyüp her geldiğinde bir az kötü ve az da iyi haberlerle geliyordu. Bu kez ilk önce Nurhat geldi . Nurhat savaşçıydı ve her zaman yeni haberlerle gelirdi. Bazen kötü bazen iyi haberlerle. Bu kez üzücü haberdi galiba. Sanki isteksizce, adımlarını korkarak atıyordu. Nurhat:. -Yeni bir günde herkese merhaba. Savaşın gittikçe zorlaştığını biliyorsunuz. Size ne kadar iyi bir haber vermeyi istesem de bu kez galiba bir az üzücü. Biz çok asker kaybettik ve biliyorsunuz asker olmadan bu savaşı kazanamayız. Bizim gönüllü askerlere ihtiyacımız var. Ama savaş çok zor . Gelmek istemeyenleri anlarım. Bu zaman Iraz karşıya geçti :. -Ben ...ben gelicem onlar yıllar önce benden annemi , babamı ve kardeşim Hazalı aldılar. Hazal daha küçücükdü ama kopardılar onu benden . Artık intikam vakti. Iraz krallıktaki karanlık odasına gitti küçük bir kağıt alıp mektup yazmaya başladı . Sonuçta bu bir savaş geri döne bileceği bile belli değil. Mektupu yazıp bitirdi. Bu anda odaya arkadaşları girdi . Irazın annesi ve babası olmadığından o arkadaşlarıyla aile gibiydi. Sinem ve Sena ikiz kardeşdi hiç bir zaman anlaşmazlardı. Zelihanur ve Nisa hep beraber takılırdı. Bir de Melike vardı o kimseyle takılmazdı. Ama tatlı biriydi . Iraz arkadaşlarıyla vidalaşdı . Sanki bir daha hiç bir zaman bir birilerini göremeyecekmiş gibi konuşuyorlardı . Bu aslında Iraz için çok zordu. Tek farklı düşünen Çetindi. Her kese mutluluk enerjisi ekliyordy. Şu anda Irazı güldüren tek oydu . Her kes gülüyordu ama bir burukluk vardı her kesin içinde. Tabi kolay değildi. Bütün günleri beraber geçerdi. Beraber hikayeler yazarlardı. Bütün sevinçlerini, üzüntülerini sadece bir birleriyle paylaşıyordular. Üzülmüşlerdi tabi. Evet gitme vaktiydi galiba . Çünkü Nurhat kapıda dimdik durarak onlara bakıyordu. Zaman geçti . Artık savaşın 475-ci günüydü. Iraz artık savaşa alışmıştı. Ve savaşın sonlanmasına az kalmıştı. Karşı taraf artık dayanamıyordu. Ve artık meydanda az savaşçı kalmıştı. Galiba savaşçılardan biri kadındı. Ama bir erkek gibi güçlüydü . Karşısına geleni ezip geçiyordu. Sıra Irazdaydı ama bu kez kaybeden o olucakdı . Düşman taraftaki kadın kılıcını çıkarıp koşarak Irazın üzerine geliyordu. İlk hamle Irazı etkilemiştir. Sıra Irazdaydı. O küçük hamleleri hızla yapıyordu. Ve evet kazandı . Düşman kadın yerdeydi. Kazanmıştı. Savaş... savaş bitiyordu. Evet evet zafer . İşte zafer . Zafer krallığındı . Nurhat sevinç içinde Iraza sarıldı . Zafer onlarındı. Çünkü bu onların hakkıydı. Eve dönüyorlardı. Her kes bir birine bakım sırıtıyordu. Haklılardı .Eve geldiler . Her kes bir biriyle sarılıp zaferi kuruluyordu. Ama yine de bir burukluk vardı. Anlamıyordu. Her kes bir birine bakıp kafasını aşağı indiriyordu. Sonunda Kübra yavaş adımlarla Iraza yakınlaştı. Kübra krallığın en yüksek kadınıydı. Irazıda yanına alarak aşağı kata indi. Iraz hala anlamıyordu ve haklıydı. Kübra kilitli kapıyı açarak odaya girdi ve tabi Irazda . Yatakta sarı saçlı bir kız vardı. Ve galiba yaralıydı. Kübra ince sesiyle söyledi: - Iraz bu çok zor ama sana söylemeliyim. Kardeşini, Hazalı bulduk. Bu gün getirildi buraya . Yıllar önce savaşta onu almıştılar bizden . Kendilerine benzetmişler onu. Kolunda ve boynunda yaralar var .İlaçlarla kanına girmişler. Onu savaşçı olarak kullanmışlar. Iraz onu bulduk ama , bulduğumuz gün kaybettik. Iraz hızlıca yatağa yakınlaştı. Yorganla yüzü kapanmış kardeşinin yüzünü açtı . Ne ? Ne ? Hayır bu olmaz. Bunu yapamam. Kardeşimin katili ben olamam. Hazal bu gün savaştığı kadındı. Onu kalbinden yaralamıştı. Kardeşinin kanı kendi eliydi. Çığlık atıyordu her dakika . Ama bu Hazalı geri getirmezdi. Belkide onlardan kopan sırları geri getirmemeliydiler. Onu bulmuşlardı ama , buldukları gün yeniden kaybetmiştiler.

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Fatimə Ağazadə Kitap yazar ve okur