Günlüğüm ve ben : Hayata şarkılar
''Ruhun şarkı söylerse, hayat seni mutlaka dansa kaldırır''
'' Ruhun şarkı söylerse, hayat seni mutlaka dansa kaldırır ''
Bu sözü okuduğumdan beri aklımdan çıkmıyor. Acaba ruhum nasıl bir şarkı söylerdi düşünmeden edemiyorum. İlk notasıyla bile insanın içini kıpır kıpır edenlerden mi yoksa yüreğindeki ağrıyı iliklerini kadar hissettirenlerden mi? Belki de tek bir şarkıya ikisini de sığdırabilirim. Hayat da böyle değil mi zaten? Karışık bir kaset dinliyormuşum gibi ilerlemiyor mu? Öyle bir hal ki iyiyim demeye korkuyorum, kötüyüm diyemem zaten. Bu haksızlık olur ve ben öğrendim ki ilk önce kendime adil olmalıyım. Her sızı bir ders, her acı bir anahtar olmalı yoksa nasıl tutunabilirim dünyaya...
İnsanlarla olmuyor, aynı kelimeler farklı anlamlara geliyor, zaten anlaşılamıyorken bir de üstüne suçlanmak ağır geliyor. Kimseyi değiştiremem daha kendimi bile değiştirebilecek kadar tanımıyorken. Konu nereden nereye geldi değil mi? Aklım o kadar dolu ki, bir yanda çiçekler açıyor, diğer yanda kasırga durmaksızın devam ediyor.Belki de ilk defa bu kadar farkındayım neler olduğunu. İlk defa durup bakıyorum hayatıma. Ama bir lanet gibi yapıştı üstüme acelecilik. İki dakika dahi kendimi dinlemeye katlanamaz haldeyim. Ne zamandır böyleyim bilmiyorum. Önemli olan da ne kadar zamandır olduğu değil zaten, bundan sonra ne yapacağım. En azından bir şeylerin ters gittiğini anlıyorum artık. Ve yemin ederim suçlu aramıyorum. Evet, hâlâ sinirliyim ama bunu ön planda tutmayacağım. Eline intihar notu versem '' yalnız bu böyle yazılmaz '' diyecek insanların olduğunu gördüm. Herkesi aynı anda hatta çoğu zaman farklı anlarda dahi memnun etmek imkansız. Onlar da beni memnun edemezler. Çünkü biliyorum ki, sadece kontrol sahibi olurlarsa memnun olur insanlar. Ne ben onlara izin veririm ne de onlardan bunu istiyorum. İyi hoş yazıyorum ama bakma sen bana.Daha bu akşam kendi kendimi yedim bitirdim bu konuda. Niye yol göstermemi isteyip farklı yöne gidiyorlar diye söylendim durdum. Bazen geçmiş olsun deyip motivasyon konuşmaları yapmaya çalışıyorlar ama üç sayfa kitap okumanın zorluğundan yakınıyorlar. Bak yine aynı şeyi yapıyorum... Bana ne ki onların memnuniyetsizliklerinden!
Tepkiniz nedir?