Hiç
Ayağa kalkmakta zorlanan
Yatalak bir hasta bedenim
Beni bu zillete kim attı?
İnan bilmiyorum.
Kendimi kurtaramadığım bu karanlık,
Ruhumu teslim alıyor benden.
Sakin adımlarla siliniyorum.
Belirsiz sözcüklerin ve hislerin altında.
Eziliyorum,
Hissedilmeyişin kokuşmuş sokaklarında.
Bir bankın köşesine kıvrılan bedenim
Acıyla yokluğa uzanıyor.
Harfleri ve rakamları tek tek siliyor zihnim.
Zamanı perçinlemeyi bırakıyorum
Ve zaman değil, benim akıp giden.
Adımlarımın gezdiği sokaklarda
Hiçliğe uzanıyor düşüncelerim.
Yürüyen leşlere sahip bir evrende
En fazla nereye uzanabilir ellerim.
Dokunduğum ve anlattığım duvarları yıkacak güçte bir yenilgiye sahibim.
Haykırışlarımın hapsedildiği bu dört duvar
Bana geçmişin buruk ve acı armağanı.
Bileklerime değilde boynuma vurulmuş
Gibi prangalar.
Nefesimi dorukta kesen birileri var.
Zihnimin oynadığı acı oyunlara
Yıkıcı melodilerle eşlik edecek güçte değilim
Yersiz bir söz gibi bedenimi ansızın
Sarsacak kadar yıllanmış ruhum.
Yaşamayı öğrenemedim.
Tecrübesizlik değil bu,
Yaşamı acıyla sardım göğsüme.
Göğü yaracak çığlıkları yüreğime sığdırdım.
Yaşamı, kahkahalarıma hapsettiğim o korkuyla tanıdım.
Neşeyle gülmeyi yaşamdan sayamadım.
Hissettiğim her nefes boynuma kılıç vurdu.
Her uyanışımda bir milim daha kaydı idam sehpasından yaşamım.
Kocaman bir o kadar da ufacık bir umuttu
Beklediğim.
Sevilmek, hissedilmek ya da yalnızca hissedilmek.
Ölümle iç içe yaşamaktan yorgun düşmüşüm.
Yaşımdan yaşlıyım, yaşımdan kırgın.
Yine ölüme yatacağım, yine ölümüm diri.
Tepkiniz nedir?