Kar Tanesi 2.Bölüm

Gökten düşen pamuk şekerlere gülümsedi. Annesine döndü ve işaret parmağıyla göğü gösterdi. Annesi ona gülümsedi.Avucunu açıp sokağın ortasında gökten yağan pamuk şekerleri yakalamaya çalıştı, avucuna düşen kar tanelerine baktı ve avucundaki kar taneleri kırmızıya bulandı.Bu kar tanesinin kırmızıya bulandığı yolda yeni aşklar ve yeni aileler bulunacaktı..

Mart 10, 2022 - 19:23
Mart 25, 2022 - 03:29
 0
Kar Tanesi 2.Bölüm

  -Kendim İçin Yaşamak -

Keyifli Okumalar! 

"SAKIN SESİNİ ÇIKARMA !"Biri gözlerimi bağlamıştı, beni sımsıkı tutuyordu. Çırpınsam da kurtulamıyordum... 

"Theo, onu hemen rahat bırak.Ne yaptığınızı zannediyorsunuz?" Odaya biri girmişti, bu ses Lois'e aitti. Beni tutan kişi serbest bırakınca gözümdeki kumaşı çıkardım.Lois sinirle arkamdaki kişiye bakıyordu, arkama kafamı çevirmek isteyince arkamdaki kişi omzuma sertçe bastırdı. 

"İşini bitirmeyecek miyiz, sen neyden bahsediyorsun, ailesinden para mı alacağız yoksa?" Omzuma daha da bastırdı, acıyla inledim. Lois yanıma gelip kolumdan çekti beni yanına doğru.

"Bunların hiçbirini yapmayacağız!"dedi hiddetle.Odadaki diğer kişiler şimdi tam karşımıza geçmiş, bize öfkeyle bakıyorlardı.

" Lois yeni yatağına atacağın kızlardan biri mi? "dedi karşımızda duran dört kişiden en kısa olanı. Lois'e nefretle bakıyor gibiydi, elindeki elmasından bir ısırık aldı ve benim yanıma geldi. Omzuma elini koydu."Ben bu kızı bir yerden tanıyorum, siz çocuklar?" Başını hepsi salladı. Sırıtarak bize bakıyorlardı."ahh doğru, billboard güzeli Lavin Vanessa. Bizim Lois ile ilişkisi var demek ama pek cesur değil galiba, pozları çok cesurdu halbuki."Eliyle saçlarımı okşuyordu, ardından önüme geçti ve dudaklarını büzdü. Yüzümü inceledi, Lois'e döndü. "Lois neden susuyorsun yoksa doğru mu tahmin ettim?" Lois' e yaklaşıp burnunun ucuna vurdu ve yerine geri döndü.

"Elena saçmalamayı kes, o benim kız arkadaşım falan değil." Bana döndü ve gülümsedi. Bense ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sadece dün gece kendi evimde parti veriyordum, bunu biliyordum.Gerisi yoktu."Sizi çağırdım, evet çünkü Lavin 'in annesinin katilini bulacağız."

Az önce beni sımsıkı tutan kaslı uzun adam sinirle Lois'e doğru yürüdü. "Bundan bize ne, gitsin kendisi bulsun.Parası var değil mi? Kendine adam tutsun, biz onun kölesi değiliz. Hem annesinin katilini bu kadar yıl öğrenmemiş, pek umursuyor gibi değil. Baksana; partiler, billboardlar eğleniyor prenses."Ayaklarımın ucuna bakan gözlerimi hızlıca ona doğrulttum. Ona nasıl baktığımı bilmiyordum ama içimde sadece onu şu duvara yaslayıp boğazlamak geçiyordu.

"Kes sesini, iğrenç ağzından benim hakkımda bir laf daha duyarsam sana yapacaklarıma aklın ermez."Ona doğru yürüdüm, aramızda az mesafe kalmıştı. Yüzüne doğru haykırdım.O bana baktı ve omzumdan itekleyip kahkaha attı.

"Ne yaparsın güzellik, söyle. Babana mı şikayet edersin?" Yanındakilerde kahkaha atmaya başladı, tiksinerek onlara baktım.Tam ağzımı araladığım sırada Selena odaya daldı, bana doğru koştu. Bacaklarıma sarıldı."Annem kahvaltıya çağırıyor sizi." dedi parmaklarıyla.

Hepsi odadan çıktı bana gülümseyerek. Sadece Lois ben Selena kalmıştık."Özür dilerim, ben..ben sadece sana yardım etmek istedim."Onun yüzüne baktım, gerçekten mahcup gözüküyordu ama şu an bu umrumda değildi.

" Selena canım ben sonra yine uğrayacağım."Eğilip yanaklarından öptüm ve sarılıp Lois'e bakmadan odadan hızla çıktım.Arkamdan anneleri seslendi ama umursamadan çıktım.

Apartmandan çıkmıştım, kendimi direkt yola attım ve fren sesiyle kendime geldim.Arabadan biri indi ve yanıma geldi, bir şeyler diyordu ama algılarım kapanmıştı.Yanıma başka biri daha geldi.

"Lavin, abicim bana bak. Noldu sana?" Gözyaşları içinde ona baktım ve sarıldım. Abim yanıma gelen adama teşekkür edip beni yürüttü. "Dün gece neredeydin Lavin, beni endişelendiriyorsun. Bir açıklama yap. Babam evde seni bekliyor, çok sinirli. Seni korumam için bir şey söyle Lavin." Ona baktım, kaşlarımı çattım.

"Yeter rahat bırak beni abi, Türkiye 'ye geri döneceğim." Apartmana hızlıca girdim, onu beklemeden merdivenlerden hızla çıktım.

Zile bastım.Evden bağırma sesleri geliyordu, klasik babamdı. Kapıyı Marie açtı. Beni kolumdan sıkıca tuttu, duvara doğru itti."où étais-tu salope?" (Neredeydin ##? ) Onu umursamadan yürüdüm. Babam beni bekliyordu, bağırıyor ayılıp bayılma numaraları yapıyor yine, beni görünce ayağa kalktı."Çekimlere geciktin, senin yüzünden paralarımı kaybedemem.Hemen stüdyoya git.Rezil ettin beni."Abim arkamda nefes nefesiydi, başımı iki yana salladım.

Odama gittim. Kapıyı kilitledim.Yatağın altına eğilip alttaki bavulumu çekip yatağın üstüne koydum. Sonra giyinme odasının kapısını açıp kıyafetlerimi toplayacaktım ama içerisi karmakarışıktı. Marie yine bir şeyler almak için girmişti anlaşılan, gözlerimi kapatıp burnumdan nefesimi verdim.Aralarından ihtiyacım olanları alıp bavuluma katlayıp koydum.Odama geri baktım kapıdan çıkmadan önce; bu ev, bu oda annemindi. Annemin küçüklük eviydi. Gözümden bir damla yaş düştü, elimin tersiyle sildim.Bavulumu duvarın kenarına bıraktım. Yere çöktüm, başımı kapıya yasladım. Gözyaşlarımın akmasına izin verdim.Şimdi daha iyi anlıyordum anne. Dünya da yalnızdım , her ne kadar çevrem dolu olsa da gerçek yalnızlığı şimdi tadıyordum.Geceleri anne diye ağlardım, abim gelip bakar saçımdan öper geçecek derdi. Ardından evden çıkar giderdi.Biri hep yanımda gibiydi. Şimdi anlıyorum, hep yalnızdım.

Gece saatleri olmuştu.Kapıyı açmamı kaç defa söylemişlerdi ama açmadım. Yoksa yine aynı yere göndereceklerdi, buna bu sefer izin vermem.Bu yüzden onların bilmedikleri özelliğimi kullandım, beni oraya gönderdiklerinde yaşamak için binlerce kez plan yapmam gerekmişti.Giyinme odama gittim ve ağzı açık kalmış kasamdan silahımı aldım.Kapının kilidini yavaşça çevirdim. Kapıyı açtığımda abim ve babam kapıda bekliyorlardı. Oturdukları yerden kalkıp üstüme doğru yürümeye başladılar. Belimden silahı çıkardım, kafama dayadım. 

"Lavin!" Abimin ağzından sadece bu kelime çıktı. Bavulumu da alıp bu sefer ben onların üstüne yürüdüm. Babam onu vururum korkusuyla abimin arkasına saklandı.Marie de sesleri duyup üstündeki geceliği ile esneyerek bize doğru geliyordu, elimdeki silahı görünce gözlerini şaşkınla kocaman açtı."Bu kız delirmiş Tommy bebeğim ve Emir sen de uzaklaş ,uzaklaşın o kızdan."

"HAKLI UZAKLAŞIN BENDEN YOKSA SİLAH BENDEN BAKARSINIZ SİZE DOĞRU DÖNMÜŞ OLUR!" Bağırdım onlara. Abim bana doğru yaklaşıyordu, aklınca silahı alıp kurtarıp babama cesur oğlunu gösterecekti.Silahı ona doğrulttum. Hepsi kenara çekildiler, babam her ne kadar Emir'e git dese de Emir korkudan yanıma yaklaşamıyordu.Yavaşça onlardan uzaklaşarak kapıya doğru koştum, bavulumu da alıp kapıyı hızla çekip asansöre bindim.Kalbim çok hızlı atıyordu.Ellerimin ve vücudumun titrediğini fark ettim, elimdeki silah asansörün zeminine sertçe düştü.Yavaş yavaş asansör inerken arkamdaki aynaya döndüm, gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Üstümde hala dün geceden kalma elbisemle duruyordum, üstünde şarap lekesi vardı ama bunun ne zaman olduğunu bilmiyordum.Kendimi aynada izlerken asansörün kapısı açıldı ve arkamı hemen döndüm. Karşımda Bayan Emma ve oğlu duruyordu.Bir bana baktı, ardından yerdeki silaha. Kaşlarını çattı, oğlunu arkasına aldı.Ağzını açacağı sırada hemen yerden silahı alıp belime koydum ve hızla apartmandan çıktım.Bir süre etrafa bakındım ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece o an boş gözlerle sokağı izliyordum. Cebimdeki telefonun bildirim sesiyle kendime geldim. Hızlıca cebimden çıkardım ve gelen mesaja baktım, bilinmeyen numaradandı. 

Bilinmeyen Numara;

Daha ne kadar devam edeceksin sokağı boş gözlerle izlemeye?

Çevrimiçiydi ve profili yoktu.Etrafıma bakındım ama kim olduğunu çözemedim ve ardından tekrar telefonumdan bildirim sesi geldi. 

Bilinmeyen Numara ;

Karşı apartmana bak, sana el sallıyorum.

Başımı kaldırdığımda Lois'in bana el salladığını gördüm.Ona kaşlarımı çatarak baktım ve telefonu geri cebime koydum.

Karşıdan gelen taksiye seslendim ama geçip gitti.Halbuki içi boştu.Sinirle yürümeye başladım.Telefonuma bildirimler geliyordu ama umursamadım, yürümeye devam ettim. Eyfel kulesinin önüne gelmiştim.Çimlere oturdum ve Eyfel'i izlemeye başladım.Geceleri Eyfel daha da güzel oluyordu.Kendimi onun büyüsüne bıraktım. 

"Geceleri buraya gelmeyi ben de severim." Yanıma birinin oturmasıyla kendime geldim.Bu ses Lois'e aitti.Gözlerimi Eyfel'den ayırmadım. 

"Pek vakit bulamam, sadece 2 kere geldim buraya. Onlar da çekimler içindi. Sadece evimin balkonundan izlerdim." 

"Özgürlüğü hiç tatmamışsın. Hep başkalarının mutluluğu için uğraştın, neden?" Elimde elinin sıcak dokunuşunu hissettim. Baş parmağıyla okşadı elimin tersini. 

"Belki beni de severler diye bekledim, kimse beni ben olduğum için sevmedi. "Ona doğru döndüm.Eyfel 'i izliyordu.Elimi elinin altından çektim ve ayağa kalktım."Ama artık kendim için yaşayacağım." 

"O zaman yardım etmeme izin ver." 

"Gerek yok, dediğiniz gibi neden kendim yapmıyorum ki!" Hızlıca bavulumu da alıp oradan uzaklaştım, yanıma gelen birkaç kişi fotoğraf çekilmek istediği için hızım yavaşlamıştı. 

"Ben yani biz çok üzgünüz Lavin. Lütfen gitme, sana yardım etmeme izin ver." diye arkamdan haykırdı.Yanımdaki hayranlarımla ona doğru döndük, birkaç kişi bizi videoya almaya başlamıştı bile.. 

Sevgilerle, musmutlu bir gün dilerim.

:)

Tepkiniz nedir?

Beğen Beğen 9
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 9
Eğlenceli Eğlenceli 5
Sinirli Sinirli 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 5