ruhumun kıyıları- alma kaslarımı genişletiyorum
içimde bitmek bilmeyen hayatı romantize etme isteğimi bastıramadığım için farkındalıklarımı yazıyorum
selam ben geldim yine durmadan dümdüz yazacağım çünkü ancak kendimi toparlayabilirim. hadi başlayalım;
kendimden kopuk hissediyorum. aslında tam kopuk da denemez. kontrolün bende olduğunun farkındayım içten içe ama uzağım işte. iç sesimden. kendimi bir şeylere takmış halde buluyorum bu sıralar. benim zayıf günlerimin göstergesidir bu. kafamı bir şeye takar onu büyütür de büyütürüm. ta ki böyle geri plana geçilip büyük pencereden bakmayı isteyene kadar. evet önceden çıkamıyordum bu kafadan ama şimdi bilerek çıkmak istemiyorum. zaman tanıyorum kendime aslında bu da bence kendimle ilişimin güçlü olduğunun bir göstergesi. diyorum ya evet burda öğrendiklerimi farkındalıkarımı yazıyorum ama bazen ben de uygulayamıyorum ya da uygulamak istemiyorum. en azından tercih meselesi haline getirebilmişim bunu ( kendimi övmek gibi olsun evet).
ne amaçla pc'nin başına geçtim bilmiyorum sadece bana iyi geldiğini biliyorum. içimdekileri yazmak bana iyi hissettirecek ve tekrardan toparlanmamı sağlayacak. bir kaygı yok içimde. böyle öküz oturmuş gibi bir his değil bu. umutsuzluk hissi sanırsam. evet daha beteri xd. bir şeyler yapmak için harekete geçme isteğim yok. dediğinizi duyar gibiyim evet motivasyonum yok.ne uzattım ama hahaha. motivasyonsuzum işte aslında. ama bu da tercih meselesi. istersem kendimi harekete geçirebilirim biliyorum çünkü daha önce yaptım ama yapmak istemiyorum. sanırsam hormonal döngülerime saygı gösteriyorum. regl haftası geçirdim ve aşırı durgun, umutsuz ve hevessiz bir haftaydı. bugün biraz daha iyi hissediyorum. yükleniyor motivasyonlu hormonlar vücuduma. haftaya muhtemelen yeni şeyler denemek üretmek ve yaratmak coşkusuyla yanıp tutuşacağım. ben de bunla savaşmak yerine uyum içinde olmayı seçiyorum.
yine de hasılatları var tabi bu dönemin. gölge yanlarımdan biriyle daha tanıştım bu sırada; zihinsel sabotajım. bunu hiç yapmadığımı sanırdım kendime. ama yapıyormuşum hem de farketmeden. çünkü dilimde hep ben en iyisine layığım en güzelini hakediyorum diyordum ancak zihnen bunu kısıtladığımı farketim. mesela bu sene için koyuduğum hedefler arasında maddiyatla ilgili yapamadığım birkaç şey vardı daha doğrusu ertelediğim biraz daha düzlükte yaparım dediğim. ama o düzlüğü hiç getirmemişim. kendime onu hiç değer görmemişim ve bunu maddiyata sığınarak yapmışım. halbuki ne olacak ki ? borçtur ödenir gider. ama aileden gelen eski inançlarımla kendimi gizli gizli sabote etmişim.
ve sanırsam bu hayallerime de yansımış. şimdi şimdi farkediyorum aslında yıllık koyduğum hedeflerin küçük şeylerle mutlu olmamı sağlyacak şeyler olduğunu. ben bu hayattan hep büyük şeyler istemeye korktum. bana gelmez sandım. ama isteyenlere öyle güzel geliyordu ki. dedim ki kendime ben neden istemiyorum ya neden? evet hakediyorum biliyorum ama buna inanıyor muyum gerçekten? inanmıyormuşum. her ne kalıbıysa gölge yanıysa bu seni reddediyorum. yeni benliğimde alma kaslarımı genişletiyorum ve büyük şeyler istemeyi öğreniyorum. sınırlarımı genişletiyorum ve büyük fırsatların olasılıkların kapısını açıyorum. çünkü bunlar benim için de varlar. sadece istememişim. ve harekete geçmek için kendimi kısıtlamışım belki de korkmuşum. ama bunun için adım atacağım artık. büyük hayaller kuracağım. isteyeceğim. bu sene içinde de yapmak istediğim her şeyi yapacağım. ben bunu hakediyorum. kendime verdiğim sözleri tutmayı. hedeflerime ulaşmayı. hakediyorum ve ulaşıyorum. her birine tek tek.
biraz olumlama ve manifest günlüğü gibi bir yazı oldu ama bunları yazmaya dökmeye ihityacım vardı ve yaptım. okunma görülme kaygım yok. yaratmak, üretmek beni tatmin ediyor. atalarımızdan gelen bir ihtiyaç sanırsam. ya da yaratıcımızdan. whatever. diyeceklerim bu kadar şimdilik. benim anlatacak çok şeyim var hala. okumak isterseniz diğer yazında görüşmek üzere...
Tepkiniz nedir?
Beğen
0
Beğenmedim
0
Sevdim
0
Eğlenceli
0
Sinirli
0
Üzgün
0
Vay
0