Saba Rüzgarı

Kasım 1, 2025 - 22:15
 0
Saba Rüzgarı

Her sabah doğar kelimeler seninle.
Kahve kokusu, uykunun kenarında unutulmuş bir rüya gibi dolandırır odayı.
Kalem ucu yıpranır düşlerinden,
Her harf, senden kalan bir nefesle yazılmak ister,
Her kelime, senin kalbinden süzülür gibi doğar.

Bir kadın oturur orada.
Ne süslenmiş bir yalnızlık,
Ne de eksik bir varlık...
Kendine sığan bir kadındır o.
Kendi sessizliğine anlam,
Kendi eksikliğine şiir katan.
Kırıldığı yerden ışık sızan,
Suskunluğunu bile zarafetle taşıyan.

Sözlerinde bir annenin yorgun şefkati,
Bir kız çocuğunun içe gömülmüş ağlayışı,
Bir kadının kırılmamak için sustuğu o uzun an vardır.
Senin dizelerinde hayat,
Bir aynaya değil,
Bir yaraya bakar.
Her dize, biraz kan taşır,
Biraz dua, biraz umut...
Ve şiirlerini okuyan herkes, o acıya dokunur usulca.

Kelimelerin artık topraktan doğar;
Ellerinden geçtikçe biçim bulur,
Ateşe tutuldukça anlamı derinleşir.
Kırıldığında bile yeniden doğar,
Kendinden kendini kurar.
Senin ellerinde acı,
Bir sanat olur;
bir ağıtın dinginliğiyle,
bir ninninin sıcaklığıyla konuşur.

Aşkı anlatırsın,
Sade ama keskin,
Bir ekmek gibi bölünür sözlerinde,
Bir yara gibi kabuk bağlar her dize.
Senin aşkın gösterişli değildir;
Kanı çekilmiş bir gül kadar sessiz,
Ama hâlâ kokusunu taşıyan bir direniştir.
Sende sevda, bir süs değil;
Bir tanıklık biçimidir.
Kadının kendine rağmen,
Kendisiyle var olma biçimi.

Zaman sende başka akar.
Geceler uzar, sabahlar daralır,
Ama senin içinde her sabah yeniden doğar bir harf.
Bir virgül olur sabrın,
Bir nokta olur kararın.
Sessizliğin bile konuşur sende,
Ve o dil, insanlığın ilk sesinden bile eskidir.

Seni okuyanlar bilir:
Bazı kelimeler yazılmaz, yaşanır.
Bazı acılar şiire sığınmaz; şiir olur zaten.

Sen yaşarsın.
Bir dizede yanar, bir satırda yeniden doğarsın.
Bir dizede ağlar, bir satırda gülersin.
Kimi zaman “Beklenen Sevgili”yi,
Kimi zaman “Kendine Yazgılı” kadını buluruz sende.
Ve hep bir kadın kalırsın:
Kendine dönük,
kendiyle yapılmış,
kendiyle tamam.

Dünya kalabalık.
Ama sen, 
Hep içinin ıssız kıyısında nefes alırsın.
Orada,
Kelimelerin dua olur toprağa,
Ve rüzgâr fısıldar senin adını:
''Saba..''

Özlem...
Adın bir çağrının yankısı gibi.
Bir sabahın ilk ışığı,
Bir kadının son sığınağı...
Yazdıkların kalır bizde;
Çünkü senin dizelerin
Sadece okunmaz,
İnsanın içinde yankılanır.

Ve biz biliriz:
Senin kelimelerinde,
Kırılganlık bile bir güçtür.
Ve güzellik,
Ancak acıdan geçince tamamlanır.

----------------------------------------
Not: Bu dizeleri, zamana yenilmiş, artık sadece bir fotoğrafta yaşayan, ama bakıldığında hâlâ kalp atışı duyulan o güzel kadının özlemine ve hatırasına yazdım. 

Yazan
Korhan KÜLÇE
www.korhankulce.com

Tepkiniz nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 0
Eğlenceli Eğlenceli 0
Sinirli Sinirli 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0
Korhan KÜLÇE Ben; Kelimelerin sessiz ama derin gücüne erken yaşlarda kulak veren; fakat bu çağrıyı kaleme dökmeye ancak yıllar sonra cesaret eden bir anlatıcıyım. Çocukluk ve gençlik yıllarımda sözcükleri biriktirdim; kimi zaman defterlerin kenarına, kimi zaman zihnimin sessiz koridorlarına notlar düştüm. O yıllarda yazmak, bir eylemden çok bir bekleyişti, zamanla demlenecek bir içsel dilin hazırlığıydı. Yaşamın dönemeçlerinde sessizce biriken gözlemlerim ve iç konuşmalarım, sonunda kelimelere dönüşecek olgunluğa erişti. Yazıya geç başlamam bir gecikme değil, anlatacaklarımın derinleşmesine vesile olan uzun bir iç yolculuktu. Kalemimden dökülen metinlerde bu yolculuğun izleri açıkça hissedilir: kelimelerim acele etmez, duygularım yüzeyde gezinmez; her cümlem, yıllar boyunca içimde taşınmış bir düşüncenin ağırbaşlı yankısıdır. Benim dünyamda zaman yavaşlar, sesler usulca belirir; okur, hem kişisel hem evrensel bir anlatının kıvrımlarında kendi yolunu bulur. Kitaplarım… Onlar, içimde uzun yıllar sessizce yankılanan seslerin kâğıda bürünmüş hâli. Bir gecenin ortasında fısıldanan bir cümleden, bir sabahın ilk ışığında doğan bir düşünceden süzülüp geldiler. Her biri kendi zamanında, kendi mevsiminde yazıldı. Kimi bir yağmurun ince sızısıdır, kimi bir rüzgârın taşıdığı uzak bir hatıradır. Kelimelerimin arasından geçerken, belki kendi hikâyene benzeyen bir yankı duyarsın. Çünkü ben yazarken çoğu zaman kendime değil, sessizce bekleyen o görünmez okura seslenirim. Kitaplarım, yalnızca satırlardan ibaret değildir; onlar, kalbimin sakladığı seslerin, yıllarca konuşmayı bekleyen duyguların suretleridir. Ben sustukça onlar konuşur. Ben geçtiğim yerlerden uzaklaşsam da, onlar orada kalır, kelimelerin vefalı bekçileri gibi. Kitaplarım; Defne'nin Hikayesi - Fethiye'nin Sırları ve Kayaköy'ün Fısıltıları Elif'in Hikayesi - Gölgedeki Kadın Ece'nin Hikayesi - Güneşin Gölgesindeki Sır Alice'in Hikayesi - Küçük Bir Kalbin Yolculuğu Özlem'in Hikayesi - Zeytin Gölgelerinde Bir Tohum Farklı Hayatlar, Farklı Hikayeler İlişkiler Hakkında - 1 Biri Görür, Öteki Hisseder - Şiir Kitabı Sen de Haklısın Korhan KÜLÇE