Sessizce Giden Erkek

Ekim 2, 2025 - 01:11
 0
Sessizce Giden Erkek
Sessizce Giden Erkek

Tartışmaz artık,
çünkü seni ikna etmek için değil,
kendini kurtarmak için susar.
Huzuru arar,
sırtını yaslayabileceği bir omuz…
Ve senin o omuz olmadığını anlar.

Konuşmaz artık,
çünkü kelimeler bitmiştir.
Her cümle, yüzlerce kez
aynı yollardan geçmiş,
aynı uçurumlara düşmüştür.
Bir kez daha söylemenin anlamı yoktur.

Kıskanmaz artık,
çünkü sana ait olduğunu hissetmez.
Bir zamanlar “benim” dediği yerde
şimdi yalnızca boşluk vardır.
Aidiyet ağır ağır ölmüştür,
sen fark etmeden.

Yanına geldiğinde,
gülümsemek yerine pişmanlık doğar yüzünde.
Her denemesinde
“Keşke hiç dönmeseydim” der kalbi.
Çünkü sen mutluluk değil,
pişmanlık armağan ediyorsun.

Hayallerinde artık sen yoksun.
Ortak bir gelecek,
ortak bir yarın…
Hepsi silinmiş.
O anladı:
Sen onun yarısı değil,
yarasını büyütensin.

Zaman akar,
günler, aylar sensiz birikir.
Senin bilmediğin anılar
bir defterin sayfalarına yazılır.
Ve sen geride kalırsın,
silinmiş, solmuş bir resim gibi.

Sonunda yeni insanlarla tanışır,
yeni bir hayat kurar.
Sessizce, iz bırakmadan.
Ve sen çok geç fark edersin:
Bir erkek, huzurunu kaybettiğinde
çığlık atarak gitmez…
Usulca,
arka kapıdan çıkan rüzgâr gibi
sessizce kaybolur.

Korhan KÜLÇE

Tepkiniz nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 0
Eğlenceli Eğlenceli 0
Sinirli Sinirli 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0
Korhan KÜLÇE Ben; Kelimelerin sessiz ama derin gücüne erken yaşlarda kulak veren; fakat bu çağrıyı kaleme dökmeye ancak yıllar sonra cesaret eden bir anlatıcıyım. Çocukluk ve gençlik yıllarımda sözcükleri biriktirdim; kimi zaman defterlerin kenarına, kimi zaman zihnimin sessiz koridorlarına notlar düştüm. O yıllarda yazmak, bir eylemden çok bir bekleyişti, zamanla demlenecek bir içsel dilin hazırlığıydı. Yaşamın dönemeçlerinde sessizce biriken gözlemlerim ve iç konuşmalarım, sonunda kelimelere dönüşecek olgunluğa erişti. Yazıya geç başlamam bir gecikme değil, anlatacaklarımın derinleşmesine vesile olan uzun bir iç yolculuktu. Kalemimden dökülen metinlerde bu yolculuğun izleri açıkça hissedilir: kelimelerim acele etmez, duygularım yüzeyde gezinmez; her cümlem, yıllar boyunca içimde taşınmış bir düşüncenin ağırbaşlı yankısıdır. Benim dünyamda zaman yavaşlar, sesler usulca belirir; okur, hem kişisel hem evrensel bir anlatının kıvrımlarında kendi yolunu bulur. Kitaplarım… Onlar, içimde uzun yıllar sessizce yankılanan seslerin kâğıda bürünmüş hâli. Bir gecenin ortasında fısıldanan bir cümleden, bir sabahın ilk ışığında doğan bir düşünceden süzülüp geldiler. Her biri kendi zamanında, kendi mevsiminde yazıldı. Kimi bir yağmurun ince sızısıdır, kimi bir rüzgârın taşıdığı uzak bir hatıradır. Kelimelerimin arasından geçerken, belki kendi hikâyene benzeyen bir yankı duyarsın. Çünkü ben yazarken çoğu zaman kendime değil, sessizce bekleyen o görünmez okura seslenirim. Kitaplarım, yalnızca satırlardan ibaret değildir; onlar, kalbimin sakladığı seslerin, yıllarca konuşmayı bekleyen duyguların suretleridir. Ben sustukça onlar konuşur. Ben geçtiğim yerlerden uzaklaşsam da, onlar orada kalır, kelimelerin vefalı bekçileri gibi. Kitaplarım; Defne'nin Hikayesi - Fethiye'nin Sırları ve Kayaköy'ün Fısıltıları Elif'in Hikayesi - Gölgedeki Kadın Ece'nin Hikayesi - Güneşin Gölgesindeki Sır Alice'in Hikayesi - Küçük Bir Kalbin Yolculuğu Özlem'in Hikayesi - Zeytin Gölgelerinde Bir Tohum Farklı Hayatlar, Farklı Hikayeler İlişkiler Hakkında - 1 Biri Görür, Öteki Hisseder - Şiir Kitabı Sen de Haklısın Korhan KÜLÇE