Uçsam
Uçsam geçmişe özlediklerine keşkelere yarım kalanlara...
Ah bir kuş olsam uçsam ama geçmişe. Geçmişe çocukluğuma. Konsam o toprak evdeki soğuk kuş gecelerine. Toplandığımız sobanın etrafında üşüyen ellerimizi ısıtmaya çalışırken sıcacık kalbiyle daha çabuk ısıtan babamın kucağına. Bir değil tam dört çocuğun sığdığı kalbine. Onca yorgunluğuna rağmen mis gibi kokan yemeklerinin etrafında oturttuğu yer sofrasına. Konsam, uçsam o geceleri bile korkusuzca bütün komşu çocuklarıyla oynadığımız bahçeye. Ah bir kuş olsam uçsam geçmiş. Geçmişe, gençliğime. Bahçesinin ve sınıf pencerelerinin caddeye baktığı çoğunlukla ordan üniversite öğrencilerinin geçtiği, her teneffüste uzaktan da olsa güzel gözükenleri beklediğimiz okuluma liseme. Hepimizin kız olmasının verdiği rahatlıkla esprilerin bol olduğu anlara. İnadına giymeyin dedikçe giydiğimiz inçe çorapların, kapatın dedikçe açtığımız gömlek yakalarımızın verdiği özgürlüğe. Bak liselim şarkısı çalıyor, kendimizden geçercesine gene gene dinleyişimize. Uçsam hem ne uçaam gençliğime. Bir kuş olsam konsam sevdama, sevdalı yıllarıma. Dokunsa yüreğime ve dokunsam yüreğine, keşkelrime. Çizgi filmdeki Şirin ve Şirine misali hep yarım kalanlara. Kalsam orda tamamlasam uçsam bugüne.
Tepkiniz nedir?