bir depresyon oteli: Hayatım
Hayatım yarım kaldıktan sonra, o tünelden çıkıp karanlığa kavuştuktan sonra...
Depresyon, sürekli üzüntü ve ilgi kaybına neden olan duygu bozukluğu.
Depresyona girmemek için psikolojimin çökmemesi için çabalıyorum. Her ne kadar dışarıdan çok iyi gözüksem de içimde kopan fırtınaları sadece sen biliyorsun çünkü bir tek sana anlatabiliyorum. Odaklanmam ve bitirmem gereken bir sürü şey var ama kafamın içi meşgul ediyor, o susmayan ses…
Bazen bazı insanların tutarsız davranışlarının beni bu hale soktuğunu düşünüyorum, onlara duygularımı ne kadar belli etsemde bana yaşattıkları dengesizlik beni çıldırtıyor. Ne yapacağımı bilmediğim, sonunda ki ışığını göremediğim bir tüneldeyim. Hayatımda ki herkesi öylece bırakıp gitmeli miyim yoksa bu beni delirten dengesizliğe ayak uydurup alışmalı mıyım?
Yakınımda ki yanımda ki insanların psikolojimi kötü etkiliyor onların anlamsız davranışları kafamın içini acıtıyor.
Yada hiç biri değilde bir anda hayatımın merkezine aniden gelen sen mi beni böyle yaptın?
Bazı duyguları derin yaşamam mı beni bu hale getirdi. Kendimi ait hissettiğim insanlar yüzünden mi böyleyim?
Tepkiniz nedir?