Buğday Tanesi

Acıyla imtihan olmadan, Dumansız ateşlerde yanmadan, Cam parçası gibi paramparça olmadan, Sen,sen olmazsın....olamassın..

Temmuz 26, 2021 - 19:26
Ocak 23, 2022 - 19:55
 0
Buğday Tanesi

Atıp toprağa gömdüler,

Üstünü örtüp sakladılar,

Sulayıp yalnız bıraktılar,

Karanlıkta kaldı,

Soğukta yattı,

İsyan bile etti,

Ama çok geçmeden,çıktı gün yüzüne,

Gömülüp terkedildiğini zannetti,

Lakin yeniden doğdu,

Güneşe doğru dönüp,

Boy attı,uzadı,gururla dikti başını,

Güneşte yandı,esen rüzgarla sallandı,

Tıpkı beşikte sallanan bir bebek gibi,

Sallana sallana büyüdü,

Rengi değişti, çünkü artık olgunlaşıyordu,

İçi daneleriyle doluydu artık,

Boynunu bükmüştü ağırlığından,

Doğduğu topraktan ayrılmayı bekliyordu

Ve o gün geldi biçildi,koparıldı toprağından,

Elden ele dolaştı,kaç diyarlar gezdi,

Önce yıkandı, serinledi ferahladı,

Lakin çok geçmedi yanmaya başladı,

Sertliğini kaybetti,yumuşamaya başladı,

Hoşuna gitti elbet,her geçirdiği evre başka bir kimlik veriyordu kendisine,

Yumuşadı,sonra kurumaya bırakıldı artık başına ne gelecek diye hayıflanmıyor,tadını çıkarıp güneşleniyordu...

Bu sefer de yumuşaklığını kaybedip sertleşti,

Şaşırmıyordu artık, çıktığı yolculuğun nerede biteceğini bilmese de,

Kaç durakta durup kostüm değiştirecekti,

Yolculuğunu tamamladığında...

Henüz bitmemiş yol virajlarında,bir kez daha renk değiştirmiş bembeyaz olmuştu...

Un diyorlardı adına,saçları ağarmış bir ihtiyardan farkı yoktu artık..

Tekrar suya atıldı,bir kaç yoldaş katıldı yola beraber devam edeceği,

Ne zaman su çıksa yoluna,bilirdi yanacağını,

Kabardıkca kabardı çoğaldı,cömertti artık,

Kaç parçaya bölündü,ama hala kabarıyordu çünkü yolculuğu sürecinde bunu öğrenmişti,

Bir el yordamıyla şekilden şekile giriyordu,

Ve biliyordu artık sona geldiğini,

Bir sıcaklık bir ateş derken son bir kez daha renk değiştirip nar gibi kızardı,

Miss gibi kokuyordu,

Çünkü yaptığı uzun yolculuğun ardından lezzetli bir ekmek olmuştu,

O ekildi,biçildi,pişirildi,kurudu öğütüldü,pişerek EKMEK oldu

Acı tokmağını yemeden,

Ateşle yoğurulmadan,

Çile tezgahından geçmeden,

Ne buğday tanesi ekmek olur,

Nede insan,hamken olgunlaşabilir.

Acıyla imtihan olmadan,

Dumansız ateşlerde yanmadan,

Cam parçası gibi paramparça olmadan,

Sen,sen olmazsın....olamassın..

Önünde aşılması gereken dağlar vardır, Aşmak istersin,ama izin vermezler. Durdurmak isterler seni ,o olmazsa dilleriyle engel olmak isterler.

Tüm bunlara gözünü kulağını kapatırsın.

Bu sefer de ellerine dikenler batar, tepeden güneş yakar, yokuş seni zorlar, dilin kurur, yeter dersin.

 Dinlenmek istersin başını kaldırıp bi bakarsın ki yolun uzun, yolun çetin,ağlarsın. Gözyaşların bir bir engelleri aşmaya yardım eder,

Tüm yorgunluğunu alır,kalkarsın ayağa, devam edersin,yoluna..

Bilirsinki: zirvedeki manzara çektiğin tüm zorluklara değecek...

DEĞECEK.. Yapman gereken kelebeğe dönüşecek tırtıl gibi kendi kabuğuna çekilip beklemek ve sabretmek....

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Kasım Çiçeği Gönül tezgahında, Duygularımla yoğurduğum. Cümlelerimi hislerimle bezediğim, Kalemimle süsleyip, Beyaz sayfa üzerinde, Size servis etmek istiyorum, Yüreğimin lezzetini, gönlümün marifetini, Yazılarımda hissedersiniz umarım... @afacannilmekleri42 @hafizenin_kalemi