BÜYÜMENİN KAYBOLUŞ DÖNENCESİ

Burası biraz karanlık, ışığın hüküm sürmediğini ve aslında hayatınızı kendinizin aydınlattığını anladığınız zaman ve mekanın merkezi. Görmenizi sağlayan ışığın Güneş ile alakası olmadığını fark ettiğiniz nokta...

Haziran 29, 2021 - 11:44
Ocak 23, 2022 - 19:10
 0
BÜYÜMENİN KAYBOLUŞ DÖNENCESİ

Halâ buradayım... Çıkmazın en güzel gül kokan dikenli sokağında. Halâ bulamadım zira kendimi. Kendimi bulabilmenin bu kadar zor olacağını söylemeye çalışsaydı biri gülüp geçebilirdim, ne kadar zor olabileceğini sorgular ardından kendini bulamayan herkese adına alayla gülümsemek için gerilirdi dudaklarım. Büyüdükçe anladım. Kaosun göbeğine çekilen ruhun karamsarlığın pençesinde can çekişirken, insanın kendisini bulmak şöyle kenarda dursun yaşadığını bile unutabiliyordu. Kaygılar kişiliğe bürünüyor, sorumluluğun yüküyle ilk kez karşılaşan içimizdeki çocuk afallıyordu. İlk yaramızı böyle alıyorduk hayattan ve kaybettiğimiz ilk savaşın adına büyümek diyordu bu yaşam denen kavram. İnsanların bizi anlamaktan yoksun olduğunu görüyorduk, çocukluğumuzun masumiyetinin gittiğini, herkesin kendi derdi ile boşluğa baktığında anlıyorduk. Çocukluk o anda, o bakılan boşlukta hayatını kaybediyor ve koşulsuz mutlu olabilmek ile gömülüyordu. 

Peki bu savaşı nasıl gizliden gizliye yaşıyoruz, herkes aynı şeyi yaşarken nasıl böyle kutsal bir sır gibi örtülüyor üstü? İşte o da büyümenin ilk dersi. Böyle gizliden gizliye öğretiyor hayat tek başına başa çıkabilmeyi. Ne acıklı kendi hayatımıza meydan okumak ve her defasında sadakât ile boyun eğmek! Size bunun bir serüven olduğunu söyleyeceklerdir, hangi pencereden baktıklarına bağlı olarak değişir bu savaşa verilen isim. Bir çok ismi var bu savaşın ancak yetişkinler buna büyümek diyor. Mağlup olmuşlar, hissizleşmişler, gözlerinde ruhsuzluk var ve biraz da hayalsizler. Kendimizi bulmak için çıktığımız bu sözde serüvenin adı büyümek ancak insan nasıl olurda kendini bulmak için çıktığı yolda kendini kaybeder? En kötüsü de bir zamanlar zihninde oradan oraya koşup topladığı hayallerini unutup siyah beyaz bir evrene boyun eğer? 

Korku hikâyesinden hallice olduğunu anlatamadım kimseye, herkes ikna olmuş gibi bu duruma. Sessizce reddediyorum bunu, büyümeden de büyüyebilir insan diyorum. Sanırım giderek deliriyorum... Belki bu savaşın kazananı delilerdir, belki bir gün kazanıp deliririz.

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Ayşenur Targal Zaman, varoluştaki en acımasız hapishanedir eğer anlatacak bir şeyiniz yoksa...