DEATH NOTE

TAMAMEN HAYALİ KURGUDUR TAMAMEN HAYALI KURGUDUR TAMAMEN HAYALİ KURGUDUR son yaklaşıyor, gözlerinde başlangıcı gördüm, gözlerinde bitişi gördüm. Light Yagami... benim dönüm noktam oldu. önce öldürdü,sonra yaşattı.Sonra beni tamamen bitirdi.O bana verilmiş armağan hemde kabusum.Light Yagami dinle bu satırlarım sana. bir gözü kahve,bir gözü gökyüzü. soğuk ölüm kokan nefesin tenimde geziyor. sesin bedenimi ele geçirdi.Nesin sen?

Kasım 29, 2021 - 12:03
Kasım 29, 2021 - 12:03
 0

1.

GİRİŞ

"Light Yagami!"Tiz bir bağırtıyla hocaya Döndü  Yagami.Sinirli hocasına baktı.Sakindi hocasına göre  ve gülüyordu.

 

"Yaptığın saygısızlıktan sonra birde gülüyor musun?"diye sordu."Saygısızlık yaptığımı düşünmüyorum  Yuriko."diye konuştu.

"Öğretmenim  diyeceksin!Yuriko değil!"diye bağırdı."Ben Herkese adıyla hitap ederim."diye cevapladı."Neden bu kadar sakinsin Light."diye konuşan arkadaşına döndü.

 

"Ah!Kantero sakinim çünkü  bir günümü  olaysız geçirmek istiyorum,bilirsin öfkelenirsem kötü  şeyler  olur."Kantero ona boş bir bakış  attı.Evet  sakin olması gerekiyordu  oda bunu  yapıyordu.

Aksi  taktirde sinirlenirse Bambaşka  biri olur kavga çıkartır  sonrada okuldan atılırdı.O yüzden sakin kalması lazımdı.

 

"Light Yagami dışarı çık."Daha fazla konuşmadı  Light kapıdan çıkıp  bahçeye indi.Bahçede bank gibi  bir yerde otururken yan tarafta birkaç adam gözüktü.Yagami  onları fark etmişti.

 

Olamaz buradan acilen gitmem lazım.

 

Yagami kalktı ve onlardan ters yöne ilerlemeye başladı.Adamlar arkasındaydı her an onu omzundan tutup  yakalayabilirlerdi.

 

Light  koşmadı koşarsa işler dahada sarpa sarardı.Hızlı adımlarla 

 

okuldan çıktı.

 

O adamlar Light'i istiyorlardı,Light  onlarla tek başına savaşamazdı.Kantero sınıftaydı ve bu olandan haberi yoktu.Telefonunu  çıkardı.

 

Zayıf şarjz uyarsısı verip  kapandı telefon  bir an önce kalabalığa karışmalıydı öylede yaptı,kendini  çarşıya yönlendirdi.

 

"Light Yagami bir adım daha atarsan seni öldürürüm!"diye bağırdı.Light  durdu ve arkasını döndü.

 

Siyah takım elbiseli adamlar ona doğru  ilerlediler.

 

"Light  Yagami.Bizimle geliyorsun."dedikten sonra Light Tam savunmaya geçerken arkadan gelen ağır darbe sonucu bayıldı.

 

Yagami  gözlerini kırpıştırarak  açtı,ellerini hareket ettirmeye  çalıştı  ama olmadı.Elleri bağlanmıştı."Lanet olsun!"diye bağırdı."Kimse yok mu?"diye sesinin çıktığı  kadar bağırdı.

 

Kapı açılınca karşısında orta boylarda,hafif şişman,gözlük takan biri vardı."Sende kimsin?"

Diye sordu.

 

"Arjin ben,babanın eski bir tanıdığıyım."diye konuştu.

 

"Benden ne istiyorsun?"diye konuştu."Anneni görmek ister misin  Yagami?"diye sorunca Yagami kafasını iyice kaldırıp  adamın yeşil gözlerine baktı."Ciddi misin sen?"diye sordu.

 

"Gayet  ciddiyim."diye kısa bir cevap verdi.

 

"Annem nerde?"diye bağırdı  Light.

 

"Biz bir çizgi roman karakterleriyiz Light bu kitabın bir yazarı yok,Yato ve annen   Kami Dragon Ball yaratığı onları dünyaya götürdü."Yato onun ilk düşmanı,ilk dostu ilk sırdaşı  ona ne olmuştu?annesi ve kardeşi dediği  o insanlara ne olmuştu?

 

"Dünya?"diye sordu."Iki dunya var Light bu bizim yaşadığımız  dünya  çizgi  roman dünyası burada yazarı  olmayan romanlar yaşar.Ama başka bir dünya  var insanların yaşadığı  yer

,oraya götürmüş."dedi Light ona şaşkın bir şekilde  sordu."Bana neden yardım ediyorsunuz  Hunter nerde?"dedi."Şu seni öldürmek isteyen Hunter mi?o  seni her yerde hala arıyor,merak  etme ben babanın arkadaşıyım  Bay Yagami sizi bana emanet etti."Light sinirlenerek."Düzgünce söyleseydiniz gelirdim burada  niye ellerim kollarım bağlı  benim?"diye sordu."çağırdık  gelmedin  bende  zorla getirdim."dedi."Beni ne zaman çağırdınız?benim niye haberim yeni oluyor bundan?"diye  konuştu Light Yagami.

 

"Aramalarımızı açsaydın ögrenirdin Light."dedi

Light hafızasını yokladı,onu bir kaç kere bilinmeyen  numara aramıştı  ama Hunter diye düşünüp  açmamıştı!

 

Lanet olsun 

 

içinden geçirdi."Oraya,dediğin yere nasıl gidebilirim?"diye sordu.Adamlarım sana yolu gösterecek."Arjin adamlarına işaret  verdi.Adamlar Lighti çözdüler.

 

Light geçiş kapısına gelince."Buradan  geçince bir insanın evinde bulacaksın kendini,unutma çıktığın yerden geri gelebilirsin.Bu evden kapı sama geri açılacak."Light kafasını salladı adamlar gidince tek başına  kaldı.

 

Araf  gibiydi,

 

Yan taraf cennet,

 

Diğer  taraf cehennem.

 

Cehenneme ilk adımı Light Yagami attı.

 

 

2.

1.ŞEYTANIN İMİ YÜZÜ

LİGHT YAGAMİ

 

1:"ŞEYTANIN İKİ YÜZÜ"

 

(15.54/DORA)

 

Dora adım bu,erkek değilim bir kızım.Adımı duyan herkez beni erkek diye tanımlamış öyle sanmışlardı.Hatta Liseye ilk gittiğim zamanda erkek basketbol takımına adım girmişti beni erkek sandıkları için.Hatta bir kaç kız sırf bu yüzden süslenmişlerdi.Ne komik ama.Sınıfa girer girmez herkez şaşkın bir ifadeyle bana bakmaya başlamışlardı.'

Merhaba ben Dora.'dedikten sonra sınıfın erkekleri çok gülmüşlerdi buna.

 

Dora Alazar ben sınıfın en son koşesinde yalnız oturan Dora.Tek başına basketbol oynayan Dora.Ne kadar basketbol oynarsam oynayayım boyum kısaydı benim.1.61 lise son sınıftayım ve boyum 1.61...ben böyle boyun...neyse ağzımı bozmayayım.

 

Burası Eskişehir,annem ben doğduktan bir hafta sonra kanserden ölmüş.Babam ise intihar etmişti gözlerimin önünde ben yedi yaşındayken.Zaten üç kişilik bir aileydik b.Yalnız kalmak bu şehirde yalnız ölmek istemiştim teyzem gil gelmek istemişlerdi engellemiştim.Keza diğerleride öyle.

 

Yalnız kalmak ilk başta berbat bir şeydi.Kimsen yoktu,seni karşılayan baban sarılıp öpen bir baban...sabah kaldıranım yoktu.Bir keresinde babam öldükten bir gün sonra babam beni kaldırır diye bir gün boyunca uyumuştum ama babam beni kaldırmamıştı.Babam yoktu benim kimsem yoktu.

 

Seni özledim anne,

 

Seni de özledim baba...

 

Okulun bahçesi boştu sadece bedende olan öğrenciler vardı.Bu girdiğimiz son dersti.Şu veletlerin şansına bak son dersleri beden biz ancak matematik işleyelim.Gözlerimi camdan çekip tahtaya baktım.Yine karmaşık bir matametik denklemi.Daha adını söyleyemiyordum.Tirgonomi?doğru mu söyledim?ahh bunu bile beceremiyorum.

 

Daha adını bile diyemedigim konuyu öğrenmeye çalışıyordum.

 

Matematik hocamız Şükrü hoca,tam matematik hocasına uygun bir isim,gözlerini bende gezdirdi.Aha hocayıda bozmuşlar."Dora Alazar,kalk ve soruyu çöz."şu dakika'da oluşan gerilim trafodo yok.

 

Ellerimi masanın üzerine koydum ve saatime baktım zilin çalmasına otuz saniye vardı.Derin nefes alarak yavaş yavaş kalktım.

 

20 saniye.

 

Ayaklarımı sıradan çıkarıp sıradan tamamen çıktım.

 

10 saniye.

 

Yavaş yavaş yürüdüm ve.

 

Son beş,dört,üç ve birr.

 

Işte zil çaldı.Kurtarıcım zil beni yine kurtarmıştı!derin nefes alarak sırama yönelip çantamı kaptığım gibi dışarıya koştum.Servisim beni beklerken onu boş verip eve kadar koşmaya başlamıştım.

 

Ah eve mi?yalnış söyledim benim bir işim olduğu eve doğru koşarken aklıma gelmiş ve yön değiştirip Dragon'a kadar koştum.

Orası tamamen bir çizgi romancıydı.Büyük hayranı oldugu çizgi karakterinin adını koyan Mehmet amcamla çalışıyordum orada.

 

Beni en çok eğlendiren yer orasıydı.Oradan alıp okuduğum çizgi romanlar çok güzeldi.

En güzeli Şeytanın iki yüzü bu çizgi roman çok güzeldi.Ama yazarı yoktu bu dikkati mi çok çekmişti.Sorduğumda ise yüzü asılmış korku bedenini sarmalamıştı.Bunda bu kadar korkulacak ne vardı ki?herhalde yazar kendini saklamak istiyordu.

 

Dragon'a giriş yaptım."Mehmet amca!"diye bağırarak etrafa bakındım.O kadar yol koştuğum için nefesi bir tarafımdan alıyordum.Nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Tam ilerleyecekken sağ omzuma biri çarptı arkama dönünce siyah kapşonunu kafasına geçirmiş kapıdan çıkmak üzereydi.

 

"Hey!dikkat etsene be!"bir an durdu hafif arkasını döndü yüzünü görmeye çalıştım ama görememiştim.Bir kaç saniye bakıp çıktı.

 

Çatık ya!

 

"Kızım?"Mehmet amca gülümsiyerek bana bakıyordu.Ama sanki zorla gülüyordu.

Gözlerinde korku vardı.Az önceki çocukla alakalı mıydı?"Ne oldu Mehmet amca?yüzün bembeyaz olmuş."diye konuştum.

 

"Birşey yok kızım,hadi sen çizgi romanları dizmeye başladım.Şarkı mırıldanarak çizgi romanları dizerken bir çizgi  roman dikkatimi çekti,elime aldım.

 

Death Note

 

Yazarı yok.

 

Kaşlarımı çattım,nasıl olabiliyor  böyle bir  şey?kim basıyor bu romanları?kafam daha da karışırken Mehmet amcaya baktım.

Uyuyordu ne kadar çok yorulmuştu.Fazla umursamadan romanı rafa koyup işlerimi bitirdim.

 

"Hangi kitabı almak istiyorsunuz hanım efendi?" Diye sordum karşımdaki müşteriye.

 

"Meleği diriltmek."dedi elindeki kitabı okutup."34 lira."parayı nakit alıp kasaya koydum."Kusura bakma kızım uyuyakalmışım."Mehmet amcaya gülümsiyerek baktım."sorun yok Mehmet amca,uykunu alamadıysan uyu istersen?"diye sordum.

 

"Yok yok,hadi sen git.Gerisini ben hallederim."Kafamı sallayıp Dragon'dan çıktım.Mehmet amcayla son kez vedalaştıktan sonra oradan ayrıldım.Hemen eve gitmek istemiyordum  ama çok yorulmuştum,ve yatağımı çok özlemiştim.

 

Eve geldim kapıyı açıp  içeriye  girdim,

 

Bir dakika.

 

Ben en son bu evden ayrıldığım zaman bu ev darmadağındı.Oturma odam,salonum kendi odam hep dağınıktı.Salona girdim ve her yer toplanmıştı ve eve girdigimden beri çözemediğim  bir yemek kokusu vardı.Tam kendi  odama girecekken mutfaktan bir düşme sesi geldi.Bismillah Hayri'm nerde lan!hayır evde tek yaşıyordum.Hayri benim sopamdı.Odamdan kaptığım gibi mutfağa  girdim.

 

"Kimsin lan sen!"diyerek  sarışın çocuğun  kafasına indirdim.Ee bir tepki  vermiyor  bu.Ne oluyor ulan acaba Hayrinin son kullanma  tarihi  mi geçmiş dur bir daha vuram.Ee yine tepki yok."Hey sana diyorum!bakasana."diye bağırdım.Adam arkasını dönünce bir bana birde ona geçirdigim sopama baktı."kimsin sen?"Ah türkçe konuşmuyordu,Japonca konuşuyordu  onu daha da dikkatli inceledigimde.Çekik gözler,belirgin çene kası,kavisli bir burun ve ince hafif dolgun dudakları vardı.

 

"Asıl bu soruyu benim  sana sormam gerekiyor,"iyiki  Çizgi romanlara özenip bir de  izlediğim  Japon dizileri sayesinde Japonca öğrenmiştim."Sen kimsin?"diye sordum.

 

Gülerek cevapladı."Burası  benim evim."

Dedi.Akşam Akşam uğraştığım şeye bak.Yıllardır bu evde oturuyorum  gelmiş  bana burası  benim  evim diyor!"Burası Türkiye beyfendi! Japonya değil.Ve bu ev benim evim!"diye çıkıştım."Bak   hanımefendi,burası Türkiye  olabilir ama burası benim evim."Hala evim diyor!

 

"Bak!bu eve burada benim ailemin fotoğafları var."Arkamı döndüm  ve sağ  köşede  masanın üzerindeki  aile fotograflarını alıp ona gösterdim.O ise kaşlarını çatmış fotoğrafa bakıyordu.

 

"Bak bu benim,bu annem ve babam..."

cümlemi devam  ettirmeden fotoğraf  çerçevesini elimden aldı."Ne yapıyorsun!"

Diye bağırdım."Beyefendi,hanımefendi  beni duyuyor musunuz?oraya nasıl girdiniz sizi kurtaracağım!"diye bağırmasıyla donup kaldım.O şimdi  bir fotoğrafa  'sizi kurtaracağım,oraya nasıl girdiniz' mi dedi yoksa ben mi yanlış anladım?

 

Hayır hayır kafayı yemiş olmalıyım,

kesinlikle salak olamazdı demi?"o sadece bir fotoğraf."dedim bana baktı."foto..."

kaşlarımı iyiyce çattım.Taş devrinden mi geldin  be adam."Fotoğraf o!hani insanlar anılarını bir kamera ile çeker  ve onu çıkartıp  bakar ya...of sanki ilk  okul çocuğuna anlatıyorum!"diye isyan ettim.

 

"Kamera mı?fotograf mı?yani şimdi  burada  ki  insanlar yaşamıyor mu?cansız mı?"

sorduğu sorular canımı yakmıştı.

"Evet,cansız."dedim düz bir sesle.Bana baktı.

 

"Üzgünüm."ona düz bir ifadeyle bakıp.

"Boşver konumuz bu değil,kimsin sen ve evimde ne işin var."diye sordum tekrar.

 

"Bu konu çok uzun...sana nasıl anlatayım ki,

ama sana durumu analatacak birini tanıyorum az önce oradan  geldim.Bu yolun hemen üstünde bir yer.kim çalışıyordu orada böyle  orta yaşlarda bir çizgi romancı."Mehmet amcadan mı bahsediyordu?

 

"Mehmet amca mı?"kafasını evet anlamında iki yana salladı."Tamam gidelim."

 

Evden çıktık  Mehmet amcanın oraya gittiğimizde.Mehmet amca hala dükkanı kapanmadığını  gördüm.Içeriye  girerek."Mehmet amca!"diye bağırdım.Mehemt amca Yanımızdaki rafların arasından çıktı."Dora senin  burada ne  işin var."Diye konuştu."Bu yanımdaki Japon'u tanıyor  musun?"diye konuştum.

 

Türkçe  konuştuğum  için  beni anlamıyordu."Sen..."evet tanıyordu.

 

"Anlat ona durumu."diye kısa konuştu.

 

Mehmet  amca bana döndü."Kızım şimdi  anlamayaksın ama,Bu çoçuk."Japon bana döndü."Önce kendimi tanıtayım Mehmet bey."dedi ve gözlerini gözlerime dikti.

 

"Ben Light  Yagami,"kaşlarımı çatıp ona baktım."Death Note çizgi romanın baş karakteriyim."

 

 

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

_hilalcalk61 İnsta_bangtantrky