Sanaldaşlık
Ah nerede o eski arkadaşlar?
Eskiden arkadaşılık denilen bir ilişki vardı. Hala var ama eskisi gibi değil. İnternetin yaygın olmadığı dönemlerde insanlar sokakta birbirinie selam verirdi. Hatta kısa bir muhabbet geçerdi. Bir mekana gidildiğinde sohbet ederler, arkadaşlık samimiyetiyle o günün tadını çıkarırlardı. Şimdi aynı masa etrafında oturup birbirlerinin yüzüne bakmıyorlar. Herkesin elinde telefon farklı insanlarla konuşup, sanal mecralarda geziyor. Masadakinin bir derdi var mı? Paylaşacağı bir sevinci var mı, sormuyor. Konuşulsa bile yine internette gördüğü bir video üzerinden konuşuluyor. Tek konu, "Son paylaşılan videoyu gördün mü?" Görmediysen hemen izletiliyor, gördüysen üzerine tartışılıyor. Gün sonunda aslında hiçbir iletişim olmadan dağılıyor. Anca sosyal hesabında paylaşırsa haberi oluyor. Paylaşılmasa kimsenin birbirinden haberi yok.
Aynı evde olanlar bile internet üzerinden haberleşiyor. Mutfaktaki eşine telefondan mesaj yazıyor, " Su getir misin?" diye. Ben olsam su bardağı fotoğrafı gönderir, "İşte suyun afiyet olsun" derdim. Yani bu kadar birbirimizden kopmuş haldeyiz. Evet, internet, teknoloji büyük kolaylık ama günlük hayatı ve insanı insan yapan iletişimi yok ediyor. Bu da eksi tarafı.
Halbuki insan hayatı, sadece dertleşmek, gördüğümüz bir şeyi paylaşmak değildir. Aynı ortamda bir tatlı bakış, tebessüm, bazen hiddetli bir bağırış, bazen de ağlama halleri... işte bunları klavye tuşaları ile iletemeyeceğimiz şeyler. Her şeyimiz sanal oldu ne yazık ki. Arkadaşlık, dostluk, bir yerde oturup içilen kahveler, hatta aile bağları bile internet kablosu ile bağlı.
Tepkiniz nedir?