uğuldayan
Bu şiirimin diğerleri gibi başlığı
her başlangıcın sonu gibi
zaman aralığı yok
bu satırları hiçbir zaman
hiçbir yerde yazmadım
hiç duygular sürükledi beni buraya
süzülen buharların bulut olmasıyla
gözle görülür bir şiddetin
şimşek çakmasıyla
parıldayan bir hiçlik
ve ardında sonsuza uzanan bir yangın
alev alev ormanlar
yavrularım, ormandan dumanlar
göklere doğru,
bana doğru gelirken hepsi
sıcak küllerin arasından sıyrılıp
mahvederken dünyayı bu sessiz çığlık
koşuşuyordu insanlar
ben tepeden izlerdim
bulanık buharların arasından
göz ucuyla, izlerdim
üzülmezdim onların bu ağlayışlarına
üzülmezler miydi aralarındaki insanlara,
üzülmezlerdi.
düşünmezlerdi de ormanda sayısız muhtaç kalmış hayvanları
en hayvanca canlı insandı aslında
en çok yardıma muhtaç olan
her şeyi eksik, zavallı insan.
ben tepeden izlerdim
yalnız içimi ürpertirdi bir el
parmaklarını göremezdim buradan
çok uzaktı bana
çok küçüktü
bulanık gözlerimden anlayamazdım
o da anlamazdı, suluydu gözleri
benden gitmemişken ona bir damla
çocuk kayıptı kargaşada
küller onun tenini yakardı
acıtmazdı,
bunun için ağlamazdı da
içi yanmış hem,
ailesini ararken göz ucuyla
arardı ama bulamazdı,
ben, tepeden izlerdim.
gök kararırken bunca siyah duman ardından
birden sessizleştim
dağıldım parça parça
ayrıldı buharlarım farklı noktalara
her ayrılıkta damlalarımı kaybederdim
eriyordum gittikçe
hiçlikten gelen ben
hiçliğe süzülürdüm
yurduma doğru emin olmayan adımlarla
belki yine dönerim,
hiç olmaz dediğim bir an
belki, çocuk büyümüştür o zaman
bir başka çocuk görürdüm
parmaklarını saymak isterdim
bir, iki, üç, dört...
hiç olamayacak olan isteğim ile
tutmak isterdim
sarmak için parmaklarını
insanın teni nasıldır bilemezdim
ben hep izlerdim tepeden
ben, izlerdim
Tepkiniz nedir?