Ağrısız Bir yıl Olsun

Ocak 1, 2022 - 11:26
 0
Ağrısız Bir yıl Olsun

“Bütün ağrılar gece artar” dedi. “Neden?” diye sormadım doktor değildi ama gecelerin hastalıklar, ateş, sızılar ve yalnızlıklar üzerinde arttırıcı etkisi olduğu herkesçe bilinirdi zaten. “Bu neden böyledir?” diye düşünmeye başladım. Sonra güldüm kendime; kesin şimdiye kadar bunu düşünen, araştıran bir sürü bilim adamının yanında kafayı buna takan nice filozof olmuştur, cilt cilt yazılmış kitapların bir yerlerinde her yazar bu konudan bahsetmiştir çünkü. Geceler düşünenlerin en fazla vakit geçirdiği zamanlardır. O zaman ben de eksik kalmayayım dedim, birkaç dakika kâğıt üzerinde kalem oynatayım istedim.

“El ayak çekilince sohbetler kesilince dostlar eve gidince bu geceler işkence” diye şarkı bile yapıldığına göre karanlığın basması, gece görüşü açık olmayan, gündüz bünyesi yorulmuş, hayatını başkalarının sesi, nefesine bağlamış bütün canlıları bir sessizliğin içine hapseder. 

Herkesin dinlenmeye çekildiği, ışığı beklediği bu karanlık zamanlarda bir aşıkların bir de dertlilerin gözleri açıktır. Biri negatif bir pozitif durum olsa da ikisi de insana farklı bir enerji verdiğinden uykuyu haram eder. 

Bir de su uyur düşman uyumaz derler. İşte hastalıklardaki ateşi, ağrıların şiddetini arttıran da bir damla sudan yaratılan vücudunun üçte ikisi su olan insana işaret eder.  İşte o yorgun ve hasta düşüp uyuduğunda bile onun hücrelerinde süren savaşın düşman birlikleri bu durumu fırsat bilip uyumaz. 

Ağrı ve sızı arttığında o bölgeyi mutlaka müdahale etmek gerekir. Bazen son çare ameliyat denilerek hastalıklı bölgenin çıkartılmasına karar verilir. Bu acılı durum süregelen ve belki de alışılan ağrıyı çekmekten daha fazla can yaksa da uzun vadede iyileşmeyi sağlayacağından hasta/dertli/aşık istese de istemese de bu operasyonlara razı olur. Ama yine herkes bilir ki o neşterin değdiği bölge içeriden ona sarılıp iyileşmesi için seferber olan diğer organlar tarafından destek görse de dışarıda olan sadece bir iz değildir. Hissizlik, o bölgenin artık eskisi gibi olamaması, olanı duyamaması söz konusudur ki, ağrı, sızının, aşkın ve taşkınlıkların en büyük kaybıdır. Gecenin karanlığında başlayan o ince sızılar yine bir gecede yokluğun karanlığına terk edilir. Daha sağlıklı ve hissiz yola devamla yaşam gündüze çevrilir.  Karanlık biter aydınlığa geçilir.

İyi ki de böyledir; çünkü ağrıyla, sızıyla, geceyle, karanlıkla bir ömür yaşanmaz. Günler de geceler de dertler gibi insanlar arasında çevrilir. Hastalar iyileşir. Doğan büyür. Olgunlaşan çürür. Hayatın şifası, bereketi, huzuru sevgisi aksın üzerimize.

Ağrısız Bir yıl Olsun.

01.01.2022

 

 

 

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Seslenen Yazılar Handan Kılıç Merhaba, Ben, Ankara’da yaşayan, İstanbul’a tutkun ama her daim toprağını özleyen bir İzmirli, edebiyata aşık bir Hukukçuyum. Uzun yıllardır blogumda hayata dair yazılar yazıyorum. 2015 yılında Akışına Bırak isimli bir kitap yayınladım. 2019 yılında Ölüler Konuşmalı adlı bir kitaba öykülerimle katkıda bulundum. 2020'de Başkalarının Çiçekleri, 2021'de Duvarın Ardı adlı öykü seçkileri ile Huzursuz Kelimeler adlı Şiir seçkisinde yer aldım. Roman ve öykü üzerine çalışıyor, mandala ve yazı üzerine atölyeler tasarlıyorum. Yazı-yorum Edebiyat Dergisinin de sürekli yazarlarından olup orada film analizleri ve denemeler yazıyorum. Yani hayatımın odağında her zaman yazı oldu. Youtubeda genel olarak çeşitli internet sitelerinde yayınlanmış kendime ait yazıları seslendiriyorum. Yaşam telaşı ile okumaya vakit bulamadığımız yazılara dinleme imkanı vermesi açısından youtube ve sesli kitaplar avantaj. Sosyal medya hesaplarım, site bağlantı adresleri için linklere tıklayabilirsiniz. Podcastlerim de Seslenen yazılar ismiyle her platformda. Gelin beraberce okuyalım, dinleyelim, yazalım, yaşayalım...