Ceket ve Diploma
Bir baba, bir ceket ve bir diploma

Sana verdiğim sözü tuttum baba. Diplomamı da aldım geldim. Dur sana okuyayım. ‘Lisans diploması. Cemil Kaya Hacettepe 6 yıl süreli Tıp Fakültesi’ni başarı ile bitirerek 6/6/2021 tarihinde bu diplomayı almaya hak kazanmıştır.’ Babasına verdiği sözü kanıtlamanın sevinciyle diplomasını okurken tüm yüzüne yayılan gülümsemeyle devam etti konuşmasına Cemil.
Biliyor musun baba, üniversiteye kayıt yaptırırken harcımı ödemek için ceketini sattığını sonradan öğrendim ama bunu bildiğimi sana sezdirmedim. Üzülmeni istemedim çünkü. O ceket senin damatlığınındı. İlk yaz tatiline eve geldiğimde dolapları karıştırırken farkettim. Sana söz ilk maaşımla bir ceket alıp o takımını tamamlayacağım. Lütfen ısrar etme, o ceket benim buralara kadar gelmeme vesile oldu. Okula başladıktan sonra da hem çalışıp hem okuyarak sana zahmet vermedim. Bazen aç kaldım, para lazım mı dediğinde, lazım olsa bile istemedim, çünkü evde beş boğaz daha vardı doyurmak zorunda olduğun. Ağlama baba, geçti artık bak oğlun doktor oldu işte, hayırlısı ile en yakın zamanda işe başlayacağım. Allah nasip ederse ileride onkoloji alanında uzman olacağım. Senin gibi kanser olan tüm hastalarları parası olmasa da ücretsiz ameliyat yapacağım. Çünkü bir babayı kaybetmenin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Elimden geldiği kadar bunu kimseye yaşatmamaya gayret edeceğim.
Uzun zaman olsa da kokun hâlâ evin içinde. Otoriten, gülüşün, çatık kaşın, sabah homurdanmaların, işten gelirken her seferinde, ‘Karabaş’ın yemeğini verdiniz mi?’ deyişin, bayramlarda uzattığın kalın damarlı elin, arada bir kasketini arkadan öne doğru düzeltişin, sofraya dağ gibi oturuşun, ekmeği yediye bölüşün, sırf biz duyalım diye besmeleyi sesli söyleyişin, her şeyin evin içinde hiçbirini atmadık, bir ceketin eksik, onu da tamamlayacağım inşallah. Şimdi sana bir Fatih’a okuyayım, sonra eve geçeceğim daha annemin haberi yok geldiğimden ona da sürpriz yapacağım.
Tepkiniz nedir?






