Esila'ya Mektup-3

Esila'ya mektup yazmasaydım çıldıracaktım...

Ekim 2, 2021 - 23:40
Ekim 3, 2021 - 16:48
 0
Esila'ya Mektup-3

Standartlara uygun yaşıyorum; orta gelirli bir iş sahibi olan her insan gibi...Ev ile iş arası bitmeyen sorumluluklar, bitmeyen kafa meşguliyetleri, bitmeyen beden yorgunlukları ama hepsi bir haftasonu tatilinde öğlene doğru uyanınca geçiyor. Yılda bir defa gidilen izinlerde hoşbeş muhabbetler, özleyenlerin yüzündeki samimi gülümsemeler, sarılmalar, gezmeler iyi geliyor standart yaşayanlara. Rutin bir döngünün içinde yuvarlanıp gidiyorum. Tüm bu standartlıktan, sıradanlıktan, monotonluktan uzak yalnızca sen iyi geliyorsun bana. Uzakta da olsan varlığın iyi geliyor, yokluğun acı. 'Acı' ile 'iyi' kelimelerini aynı cümle içinde kullanmak ne kadar ironi değil mi? Ben yıllardır bu iki kelimeyi aynı kalpte taşıyorum. Tuz ile yara gibi...Ve bunu anlamanı istiyorum, yalnıca bunu...

'İyi gelmek' her zaman aynı lezzeti veremeyebilir bazen. Herkese bir yaz öğleninin sıcağında iyi gelen dondurma, faranjiti olan bir hastaya iyi gelmeyebilir. Bu iki aradanlıkta senin diğerlerinden farkın faranjit olsam da seninle o dondurmayı yiyebilirim, seninle o anın mutluluğunu yaşamak isterim. Bazı mutluluklar böyledir işte Esila; hoşuna gitmeyen hatta sana zarar verebilen şeyleri dahi sevdiğinin hatırı için yaparsın. Buna fedakarlık deniyor, katlanmak değil bu; insan sevmediğine katlanır, sevdiğine ise feda eder her şeyini -karşılıksız-.

Hiç aklına geliyor muyum diye merak etmiyorum. Asıl merak ettiğim şey, aklına geldiğim anda ne hissetttiğin? O an kalbinin ritmini can kulağı ile dinlemek isterdim. Belki bir umuda ihtiyacım var, belki değil gerçekten var.

Seni evde dinlendiğim bir vakit uzun uzun kasıtlı düşlemek istemedim hiç. İnsan sevdiğini kasıtlı düşünmez, olur olmaz zamanda aklına gelir. Senin gibi...Ne vakit aklıma gelsen bir müddet kalbime yolculuğa çıkıyorum. Mevsim değişiyor birden, bir yanım eylül, bir yanım nisan oluyor. Üzülmüyorum artık, geldiğin gibi de gidiyorsun aklımdan, tutmuyorum. Keşke kalbimden de gidebilsen, yine tutmazdım.  Bilmiyorum tutardım belki de...

Neden böyle oluyor Esila? Bir insana yanında mutlu olduğunu hissettirdiğin an yanından hatta hayatından uzaklaşıyor. İşte bu beni soğutuyor insan sevmekten. Soğutuyorlar bu güzel duygudan insanı. İnsanlar ne kadar da nankör. Ama benim insanları sevememem insanlardan soğumuş olmamdan değil, senin sevginin kalbimin tüm hücrelerini doldurmuş ve hiç kimseye yer kalmamış olmasından kaynaklanıyor. Üzülecek bir şey değil bu bana kalırsa. Üzülecek tek bir şey varsa o da uzakta olman. Üzüldüğüm kadar şükretmek de geliyor elimden. Ya seni hiç tanımasaydım; nereden bilirdim hayatın içinde bir 'yaşamak' olduğunu,  sevmenin bu kadar güzel olduğunu, mesafe denen illetin kesifliğini, bunca ıraklığına rağmen sana ne kadar yakın olduğumu, kalbimin sınırsız sevmeye meyilli olduğunu, sevmekten mütevellit ruhumun aldığı sekinenin, bu lezzetin tadını nereden bilebilirdim Esila? Sevdiği kadar insanın yandığını, acı ile sevginin aynı kalpte yaşayabildiğini..? 

Canparçan

Nazım Köyce

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Nazım Köyce Ninova ve Seni Görünce Kalbime Bir Şiirler Oluyor adlı şiir kitaplarım yayımlandı. Çeşitli dergilerde eserlerim yayımlandı ve hâlâ dergilere öykü, hikaye, şiir gibi eserler göndermeye devam ediyorum. Sanatın toplum üzerinde, kendi öz değerlerini tanıma noktasında ve manevi yönden de müspet olarak faydalı olduğunu düşünüyor, bunun için de kalbimden geldiğince yazıyorum. Şiir ve öykü yazmanın yanında editörlük de yapıyorum.