GÜL VE ATEŞ(Halk)

İmparotorluk savaşları

Mayıs 29, 2022 - 11:42
Mayıs 29, 2022 - 11:41
 1
GÜL VE ATEŞ(Halk)

Uzak imparatorluğun birinde halk Akbaroğulları yönetimde 50.yıllarını geçiriyordu.Akbaroğulları güçleri ve kahramanlıklarıyla tanınıyordu.Halk arasında dolaşan söylentilere göre II.Akbar sırf gücünü koruyabilmek için arslanlarla talim yaptığı bundan dolayı vücudunun arslanın sebep olduğu yararlarla dolu olduğundan bahsediyorlardı.

Akbaroğulları yiğit ve kahraman olmalarına rağmen halkın menfaatlerini her zaman ön sıraya koymuş halka zarar veren kişi kendi soylarından bir kişi bile olsa acınmamış elleri ve ayakları kesilerek sokak meydanlarında gezdirilmişti. Akbaroğulları yönetiminde ki adalet ve zenginlik ortamı Sultan Ahmad ölüp yerine oğlu Sultan Alaeddin geçtiği andan itibaren değişmeye başlamıştı.Sultan Alaeddin eğlenceye düşkünlüğü sebebiyle hareminden çıkmazdı. Babasından emanet kalan Vezir Kaysın uyarmalarına rağmen ülkeyi kendisine yapılan yağcılık ve hediye edilen cariyelerin güzelliklerine göre atadığı paşaların ağır vergileri sebebiyle halk günden güne fakirleşiyor buna sebep ülkede hırsızlık ve rüşvetçilik olayları artıyordu.

Sultan ve Haremi halkın durumundan habersiz zevk ve sefa içinde yaşamaya devam ediyorlardı.Halkın arasında dolaşılan söylentilere Prenses Şehrazat bir girdiği elbiseyi bir daha giymiyor bir taktığı takıyı tekrar takmıyordu. Halk,Sultanlarının kendilerini düşünmeyip kendini haremine kapatmasına katlanamamalarına rağmen Vezir Kays'dan çekindikleri için isyan edemiyorlardı.Vezir Kays'ın acımasızlığını bileyen yoktu.Çocuğu yaramazlık yapan aileler çocuklarını korkutup uslandırmak amacıyla eğer uslu durmazsan seni Vezir Kays'a vereceğim diye tehdit ederlerdi. Vezir Kays anlatılanlara göre 15 yaşında üstün zekası ve kılıç kullanma alanındaki yeteneğiyle o zamanlar bir şehzade olan Prens Ahmad'in dikkatini çekmiş veliaht şehzade olmasına rağmen Prens Ahmadden korkmayıp hatalarını söylemesi sebebiyle Prens Ahmad'in yanındaki yerini almıştı. Prens Ahmad sultan olduğunda Vezir Kays devlet kademelerinden hızlı bir şekilde yükselerek Vezir olarak imparotorluktaki yerini almış adaletli olması ve kafire olan acımasız tavrı sebebiyle vezirliğini sağlamlaştırmıştı.

Sultan Alaeddinin başarısız yönetimden dolayı halk ve kendileri için endişelenen bazı devlet adamları Vezir Kays'a Sultan Alaeddin'i devirip yerine geçmesi gerektiğini söylemiş ve her türlü isyanda onun yanında olacaklarına dair yemin etmelerine rağmen kendisinin bugünlere gelmesinde önemli yer oynayan Sultan Ahmad'e ölüm döşeğindeyken verdiği sözden dolayı Sultan Alaeddin'i korumaya devam ediyordu.

Sultan Alaeddin her ne kadar hareminden çıkmasa da ülkedeki gücünü kaybedeceğini düşünen yöneticilerden biri her gün kapısını çalıp Vezir Kays'ın her an bir isyan başlatabileceğini söylerek Sultan Alaeddinden biran önce önlem almasını söylüyorlardı ama Vezir Kays'ın,ölmek üzere olan babasına verdiği yemini bildiğinden yöneticilerine sakin olmasını söyleyip geri yolluyordu. .Sultanın bu rahat tavrına daha fazla katlanamayan rüşvetçi yöneticiler padişahın gözdesi Malika Sultan'ı eğer Vezir Kays bir isyan çıkarıp ülkenin başına geçerse oğlu Prens Mohsen'in başa geçmek yerine sarayın zindanlarında çürüteceği yalanlarıyla doldurup Sultan Alaeddin'in yanına göndermişti. Melika Sultan cilveli halleriyle Sultan Alaeddin'in ağzından girip burnundan çıkıp Sultan'ı yöneticilerin istediği kıvama getirmişti. Sultan Aleaddin artık o ipek yatak örtülerinde rahat rahat uyuyamıyor muhafızlarının ona ihanet edip öldüreceği endişesiyle onlarla yalnız kalamıyor yemeklerini bile çeşnicibaşlarına en az 2-3 kez tattırıyordu hatta bir keresinde cariyelerinden biri ona meyve soğmak için eline bıçağı aldığında Sultan Alaeddin can korkusuyla cariyesinin boğazına yapışmıştı. Cariye boğazına yapışan Sultandan çığlıkları sayesinde kurtulmuştu.

O günden sonra halk ve saray yönetimi arasında Sultan'ın delirdiğine yönelik söylentiler alıp yürümüş Sultan'ın koynuna giren cariyeler can korkusuyla bütün gece uyuyamıyorlardı. İşlerin daha da kötüye gittiğini fark eden rüşvetçi yöneticiler bir kez daha Melika Sultan'ın aklına girip Sultan Alaeddin'in yanına göndermişlerdi.Günlerdir uykusuz kalan ve aklını kaçırma noktasına gelen Sultan Alaeddin gözdesinin söylediklerini hemen kabul edip sabah olmasını bile beklemeden ikinci en önemli vezir'i olan Reza'ya haberi ulaştırmak amacıyla bir ulak gönderdi. Aylardır bu haberin özlemiyle yanan Reza sonunda beklediği haberi almıştı.O gece evdeki herkesi uyandırıp Sultan'ın o mutlu haberini konak halkına vermişti.

Oğlu Shayan mutlu haber karşısında yakında karısı olacak Prenses Şehrazat'ın yanına koşmak isterken kızkardeşi Anahita aldığı haberin karşısında gözyaşlarını tutamıyordu.Hakkında karısını öldürmekte dahil birçok katliamda karıştığına dair söylentiler yayılan Prens Arash'a eş olmak genç bir kadın için cehennemde yanmakla aynı anlama geliyordu. Bu işten en karlı çıkan Vezir Reza çok yakında göz diktiği makama erişmenin hayaliyle çevresindeki duyguselinden bir habersiz ulağa cevabıyla beraber saraya geri gönderdi.

"Sultanımız,efendimiz ;

Öncelikle beni ve ailemi kendi ailenizle akraba yapmaya layık gördüğünüz için en derin şükranlarımızı sunar sizin tahtınıza göz diken başta Vezir Kays olmak üzere diğer vatan hainlerinin kellelerini müstakbel damadınız Shayanla beraber önünüze sereceğiz.

Sevgi ve saygılı her daim size duacı olan aciz kulunuz Reza Paşa

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

zeynep_edaq2 Merhaba ben Zeynep Eda wattpad,yazokur ve dreamde yazılar yazıyorum.Hayalim birgün kendi kitabımı çıkarmak bunun için de olabildiğince tecrübe kazanmak istiyorum