HER ŞEY BİRAZ SEN 3.BÖLÜM

3.bölüm

Aralık 12, 2021 - 18:21
Aralık 12, 2021 - 18:21
 0
HER ŞEY BİRAZ SEN 3.BÖLÜM

Keyifli okumalar????

Okula adımı attığım an karşımda Gizem belirdi deli dolu enerjik bir şekilde olmasına anlam veremiyordum. bitmek bilmeyen bir enerjisi vardı. yanıma gelip ağzı kulaklarında bi şekilde,

"kızım sen neredesin dünkü yeni çocuk varya o kızı bugün de okulda arıyor okulun kamera kayıtlarına bile bakmış. Ama karanlıkta kızın yüzü görünmüyormuş. Kızın sadece saçlarını ve sesini hatırlıyormuş.

Bütün kızlar gidip çocukla konuşmaya çalışıyor. O fuların kendisine ait olduğunu söylüyor."

"hadi gel bizde yanına gidelim."

"kızım saçmalama ne işimiz olur bizim öyle şeylerle hem o kim oluyor geldiği ilk günden herkesi etkisi altına alıyor."

Çok sinirlenmiştim. Ne zannediyordu kendini.ve amacının hâlâ ne olduğunu da anlamış değildim. Sırf okula bunun için bile gelebilirdi.

Öyle hayatında bir hedefa sahip olduğunu düşünmüyordum.

Buradaki diğer tipler gibiydi.

Ve ayrıca o kim oluyordu da ben onun karşısında kendimi ispatlamaya çalışacaktım. O bütün kızlarında geçip karşısına kendini gösterme,beğendirme çabası da çok saçma ve zavallıca.

Resmen Egosunu tatmin ediyor. hem bu gizemli tavırlar da ne oluyor.

Okula yeni gelip bu kadar adapte olması, alışması da hiç normal değildi.

Merdivenlerin başına geldiğimde köşede kızların sırayla etrafında toplandığını gördüm. Gerçekten bu zavallıcaydı.

Gizem de hemen karşısına geçip konuşmaya dahil olmaya çalıştı.

"kızım dur ne yapıyorsun? Gizem saçmalama! "demelelerimi dinlemedi.

Çocuğa kendini anlatmaya başladı.

Bu çok saçmaydı.

"bende o bilgi yarışmasındaydım biliyor musun?"

Demez mi şok oldum. gizem'in dersleri iyi değildi. Hattâ babasının yaptığı bağışla geçiyordu sınıfı. Böyle olmasını istemezdim ama öyleydi.

"kumsal hadi kendinden bahset en çalışkanımız sensin."

"ya gizem dur saçmalama ben o kız olmadığımı biliyorum."
Derken yeni çocuk bana seslendi.

"sen neden gelmiyorsun ,utanıyor musun yoksa?"

"ne utanacağım senden ben senin karşına geçip,  konuşmaya çalışacak kadar basit değilim."

Merdivenlerden sinirle yukarıya çıkarken arkama dönüp baktığımda arkamdan sırıttığını fark ettim.hep mi böyleydi yoksa beni mi kızdırmayı seviyordu?

Ama amacı bu ise gerçekten kötü olacaktı.

Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Gizem de arkamdan geliyordu.

"kızım sen ne yapıyorsun ya bu fırsat kaçarmıydı ne olurdu azıcık konuşsaydın. çocuğu görmedin mi ne kadar karizmatik."

"onun olsun karizması istemez o kim oluyor da ben onun peşinden koşacağım."

Ben buradaki kızlar gibi değildim olamazdım da ben burslu öğrenciydim. Onların boş işleri ile meşgul olamazdım. Eve gittiğimde dahi yapmam gerekenler planlıydı.

ben bu hedefler için yaşıyordum bu doğru muydu bilmiyorum ama benim hayatım böyle olmak zorundaydı.

Ben bundan memnun muydum değilmiydim, bilmiyorum. Ama dedem ve hocalarım benim böyle olmamı istiyorlardı.

O yüzden benim de onları hayal kırıklığına uğratmamam gerekiyordu.

Adımlarıma eşlik eden iç konuşmam ile Sınıfa girdim, cam kenarındaki en ön sıraya kendi yerime oturdum.

Tam arkamda ise gizem oturuyordu. Ve beni arkamdan dürtüp derste rahatlıkla beni rahatsız edebileceği anlamına geliyordu. Ve sınıfa girdiğimize rağmen aynı konu dönüyordu.Gizem hâlâ bana söyleniyordu.

"kızım sen göreceksin ben o çocukla sevgili olacağım."

"ya Allah aşkına Gizem beni rahat bırak."

Önüme döndüm, dersin başlamasına az kalmıştı. Ve hocanın da sınıfa giriş yapması ile ders başlamıştı

Ders edebiyattı ve konuya giriş yapmak üzereydik ki kapı çaldı. Gelen rüzgar denen o çocuktu. Yine hiçbir açıklama yapmadan en arka sıraya, yerine oturdu.

Hoca şaşırmakla birlikte bu ne saygısızlık diyen gözlerle ona bakarak,

"oğlum bu nasıl bir giriş hem derse geç kalıyorsun hem de bir şey söylemeden yerine geçiyorsun."

"kusura bakmayın hocam."Dedi.

yine yüzündeki o rahat tavırla arkama dönüp ona baktığımı fark edince bana göz kırptı. Şaka değil bana göz kırptı gülerek. Ve ben yine sinirle önüme döndüm.

Dersi boş bir şekilde Dinledim resmen pencereden Dışarıyı izlemiştim. Ağaçların sarkan Dallarını, dışarıda olan tek tük Öğrencileri boş olan basketbol Sahasını ve üstünde uçan küçük güvercinleri..

zil çaldığında gözlerimi camdan Ayırıp ,kendime gelmiştim nereye Dalıp gitmiştim ben böyle?

Arkama dönüp,
"Ben hava almaya çıkacağım geliyor musun?"Dedim gizeme
"geliyorum." Dedi.

Ben çıkarken bir yandan da arkasına dönüp baktığını fark ettim.

Gözü hâlâ o çocuktaydı. İnanamıyordum. Ama bakışları her an yanına gidip konuşabilecek tür dendi. Hattâ konuşmak için fırsat kollayan bir hali vardı.

Ama artık bununla  uğraşamayacağım.

Bahçeye çıktığımda Arka bahçeye doğru yürüdüm orayı Seçerdim genelde daha sakin olurdu.

Ben bahçeyi net görebiliyordum ama bahçedekilerin beni o kadar da net göremeyeceği bir bank'a oturmuş hava alırken önümdeki ağaç dolayısıyla hiç görünemeyeceğimi anlamam daha iyi hissettirmişti.

Çünkü ciddi anlamda hava almak istiyordum. Ve burası artık benim yerimdi.

Ve şuan tek yapmak istediğim şeyi yapıp kulağıma kulaklığımı takıp müzik dinliyordum.

Müziğe kendimi o kadar kaptırmıştım ki gizemin ne ile uğraştığını dahi bakmıyordum.

O da büyük ihtimalle telefonu ile uğraşıyordur. Gelip benimle uğraşmadığına göre.


Ama bu huzurum zil çalıncaya kadar sürmüştü. Ve tekrar derse girebilmek için kendimi toplamam lazımdı.

Bu yüzden lavoboya gidip yüzümü yıkama kararı alıp oturduğum bank'tan kalktım. Kulaklıklarımı çıkarıp arkamdaki gizemi de dürterek okul kapısının yolunu tuttum.

Kızlar lavobosu  sınıfa yakındı. hemen yüzümü yıkayıp sınıfa geçecektim. Lavabonun kapısından içeri girerken arkamdan gelen gizemi de fark etmiştim.

Ben ellerimi sonrasında yüzümü yıkayıp ellerimi karşıda duran rulodaki kağıt havlu ile kuruladıktan sonra lavoboyu terk edecektim ki arkamdan gelen gizemin sesleri olduğum yerde kaskatı kalmama sebeb olmuştu.

"Bunlar bu gece sende kalsın yarın gece ki parti de satışa başlayacağız."

???????????? ????????????????ış ???????????????????????????????????????? ????????ğ???????? ?????????

Bu duyduğum ses gizemi değil de bir başka kıza aitti.
Konuşmayı yaptığı kıza aitti.

Konuşmadan anladığım kadarıyla gizemi bir şey vermişti. Ama ne verdiğini şu an anlayamıyordum.

"Tamam yarın görüşürüz o zaman."

Hah işte bu gizemin sesiydi. Karşısındakini onaylar bir şekilde anlaşmayı kabul etmişti.

Ne partisinden bahsediyordu. Ya da satmak için ne almıştı? Ve en önemlisi bu ikisi nasıl da bir araya gelmişti.

Arkama dönüp baktığımda lavobonun köşe duvar arasındaydılar.
Araya sıkışmış sessiz sessiz konuşuyorlardı ama ben her şeyi duymuştum.

Arkama dönmeden ikisini aynadan görebiliyordum.

Gizemin yanındaki kız gitmek için adım attığı an aynada göz göze geldik.

O an anladı benim onları duyduğumu. Ama ben belli etmeden Saçımı düzeltiyormuş gibi yapmaya devam ediyordum.

Aklımda olan tek şey gizemin belaya bulaşmamasıydı.

Kızın yanımdan geçip gideceğini düşünmüştüm. Galiba yanılmıştım.
Çünkü bana yaklaştığını fark ediyordum.

Okul lavobosu biraz geniş olduğu için yanıma gelmesi beş adımını bulmuştu.

Ve artık benim tam karşımdaydı.
Boyu neredeyse benimle aynıydı. Gözleri elaydı ama Keskin bakışları olduğu için gözleri daha parlaktı.
Teni ve saçları kumraldı. Saçları omuzlarındaydı Ve güzel bir kızdı.

Ama olduğunun aksine serseri bir görünüme sahip olmaya çalışıyordu. Duruşu ve yürüşüşü bu şekildeydi.

Bu haliyle bile bir çok erkeğin gözlerini kamaştırabilirdi.
Ama konuşması hakkında aynı şeyleri söyleyemiyordum.

"Kızım bak duyduklarını bir başkasına anlatırsan senin canına okurum."

Aklınca beni korkutmaya çalışıyordu.

"İnan ki sen ve o uğraştığın her ne ise umrumda değil."

"Ha şöyle."

Dedim ya kızın konuşması hakkında güzel şeyler söyleyemeyecektim.
Gizem ne yapıyordu peki şu an?

O kız benimle böyle konuşurken ben onun en yakın arkadaşıydım. Orada öylece izleyemezdi değil mi?

"Tamam sen git artık burdan, o da kimseye bir şey söylemez zaten."

Gizemin kıza dönüp söylediklerinden sonra kız önce benim gözlerimin içine bakıp sonra dönüp gizeme bakması üzerine lavoboyu terk etmişti.

Gerçekten şuan çok sinirliydim. Ve gizemin şuan bir açıklama yapması gerekiyordu. Burada ne oluyordu anlatması lazımdı.

"Gizem ne oluyor burda o kız neyden bahsediyordu. Ve senin böyle tiplerle ne işin var?"

"Kızım bir dur ya hemen başladın anlatırım sonra sana."

Beklediğim cevap bu değildi.

Tamam Gizem yapısı gereği ters bir kızdı. Ama ben onun en yakınıydım. Ve onun başına bir şey gelmesini istemiyordum.

"Gizem başının belaya girmesini istemiyorum."

"Tamam, bir şey olduğu yok. başımda belaya girmeyecek.

Bu sefer de geçiştirmişti ama üstelemeyecektim.

Konuşmaya dalıp gitmiştik.
Ders çoktan başlamıştı. Ve biz hâlâ buradaydık.

Şimdi derse nasıl gidecektik. Hocaya ne diyecektik.

"Derse geç kaldık, ne yapacağız şimdi?"

Gizem gözlerimin içine rahat tavırı ile bakması ile bu durumu umuramadığını anlamıştım.

"Çıkıp kantin de oturalım zil çalıncaya derse gideriz."

Bu dediğiniz ne kadar yapmak istemesem de derse yarım girip hocaya durumu izah edemeyeceğimden dolayı kabul ettim ve lavobodan çıktık.

Lavobonun olduğu koridordan çıkıp sola döndük kantine doğru adımlıyorduk. Karşımızdan gelen yeni çocuk, namı değer Rüzgar Ersoy karşımızdan geliyordu.

Hızlı adımlarla yürüdüğü için yanımıza gelmesi uzun sürmemişti.

Dağınık saçları ve spor giyimi ile ne kadar rahata düşkün olduğu belliydi.

Ama konumuz bu değildi.

Rüzgar hafif nefes nefese bize dönerek,

"Kızlar siz neredesiz sabahtan beri sizi arıyorum. Hoca da merak etti ve sizi derse çağırıyor."

İnanamıyorum ben önemsediğim o derslere girmeyen öğrenci olmuştum. Ve beni arama sorumluluğu da derse canı istemediğinden girmeyen bu yeni çocuğa verilmişti. 

Dediği gibi onu takip edip sınıfa doğru yürüdük. Ve sınıfa girdiğimizde hocanın bizi gerçekten merak ettiğin anladığımız için özür dileyip gizemin uydurduğu mazeretle sözümüzü bitirip yerimize oturduk

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Gizem akar Her şey biraz sen kitabı yazarı