Kırmızıyı Arayan Kadınlar

Yağmurlarda kırmızı ne arardı? Kadın neden yağmurlarda kırmızı arardı?
Kırmızıyı arayan Kadın'ı yazmıştı Kadın. Sahip olduğu eksikliğini arama arzusunu paylaşmıştı Kırmızı Şemsiyeli Kadın ile. Kahveyi arayan kadın yazmıştı Kırmızıyı arayan Kadın'ı. Neyi arardı ki bu iki kadın?
Sahi bir de hiçbir şeyi anlamayan genç adamlar vardı. Görmezdi ikisi de kadınları. Bakarlardı sadece, göremezlerdi. Kadının gözleri bağırırdı oysa adama. Yağmurlardaki kırmızı sendin, kırmızı tuğlalı binalardaki kahve kokusu sendin, aradığım eksik his sendin.
Ama onlar anlamazdı ki kadınları. Basit adamlar için fazla karmaşık bir problemdi iki kadın da. Basit düşünen adamlar için fazla derin kadınlardı. Yazar kendi hikayesini mi yazmıştı? Kim bilir, belki de yazmıştı. Eksik parçasını arayan Kadın, kendini kırmızı yazmıştı.
Kadını anlamak kırmızıyı anlamak demekti. Kırmızıyı anlayan Kadının hikayesini de anlardı. Ama herkes Kırmızıyı anlar mıydı ki? Basit düşünen insanlar için derin bir konuydu Kırmızı. Basit ruhların anlayamayacağı kadar karmaşıktı Kadın. Kadının kendisi de basit bir insandı. Küçük bir insan. Ancak ona basit insan demek diğerlerinin değerini düşürmek demekti. Ancak zaten değeri düşük insanları basitleştirerek yüceltmiş olmuyor muydu?
Kırmızı Şemsiyeli Kadının hikayesini yazan Kadındı o. Kırmızı Şemsiyesini eksik parçasıyla bütünleştiren, aradığı o eksik hisse kırmızı diyen Kadın. Eksik parçasını tamamlamak için basit bir adamı arayan derin bir kadındı.
Basit bir adamı sevmek derin bir kadın için meşakatli bir işti. Çünkü basit adamlar derin kadınları hep yanlış anlardı. Belki de bu yüzdendi Kırmızı kadınların sevgilerinin anlaşılmaması.
Tepkiniz nedir?






