ZAMANIN ZAMANSIZLIĞI
Zaman, insanların bağımlı hale geldiği, isimlendirme.
Zaman, ölçeklendirilmiş geçmişi ve geleceği ile karşımıza dikilmiş sayıyor saniyeleri. Bu kavram olmasa diğer canlılar için bir sorun olmazdı ama insan hayatı sanki biraz sekteye uğrardı. Ortalıkta yaşını bilmeyen insanlar, sabah ve akşamı ayıraç olarak kullanan çalışanlar süre mefhumu olmadan geçen yaşantılar. İşte sınırlandırılmış bu zaman gerçekliğinde, insanoğlu zaman kavramına takılıp kalıyor. Yaşı ilerleyip,yaşına bazı eylemleri yakıştırmayanlar, genç olduğunu düşünüp harekete geçemeyenler ve daha başka olanlar. Zaman, önünüzde duran bir kum saati ve sürekli akıyor. Tehditkar ve hatırlatıcı unsurları barındırmıyor aslında, ona bu sıfatı yakıştıran aklı olan beşer. Hiç duydun mu? Aslan gelmiş kırkına, "Bu yaşıma kadar ben avlandım, artık çocuklar avlansında bana getirsin. "Yada bir kuş. "Amann kim yuva yapacak anamın yaptığı yuvada yaşar giderim. "Gibi. Onlar döngülerini içgüdüsel ve öğrendiği gibi yaşayıp tamamlıyorlar. Bizse kaygı alametleri arasında, basit şeylerin tamahkarlığında bir ömrü yiyoruz. Üstüne basa basa aynı döngülerde kaynaşıyor, ne hatalardan ders alıyor nede özbenliğimizi koruyabiliyoruz. Nasıllar, sebepler ve isteklere gebe beklenti cümbüşü yaratıklarla. Doğamızı biraz rahat bırakıp, şu zaman denilen akışta kalabilsek ve hayatın tadını çıkarabilsek. Her gün yeni bir günün olduğunu bilerek.
Tepkiniz nedir?