Hoşgeldin Yüreğime(Boş Sayfa)

Hoşgeldin Yüreğime serisinin devamı

Mayıs 14, 2022 - 00:45
Mayıs 14, 2022 - 13:26
 0
Hoşgeldin Yüreğime(Boş Sayfa)
Hoşgeldin Yüreğime(Boş Sayfa)

Ömür bir süredir bilgisiyarın ekranına bakıyordu.Eli ne zaman bilgisayarın tuşlarında gezinse iki dakika geçmeden o cümleleri siliyordu.En son çıkan kitabı listeler de 1 numara olunca yayın evi tarafından yeni kitabı büyük bir heyecanla ve merakla bekleniyordu.Yayınevinden günde maksimum  2 veya 3 telefon alıyordu ve her seferinde aynı soru soruluyordu."Yeni kitabı ne zaman yayımlayacağız?

Ömür hep aynı cevabı veriyordu."Yakında çoMk yakında".Ömür de neden böyle bir sorun yaşadığını bilmiyordu.Yazmaya ilk babasının ona aldığı kalemle başlamıştı o günden sanra yazmak Ömür için hava ve su kadar zorunluydu ve Leyla zorunlu olduğu bir şeyi yapmamanın verdiği gerginlikle ne nefes alabiliyor ne de yaşayabiliyordu.

Bilgisiyarın önünde biraz daha oturduktan sonra biraz rahatlayabilmek için balkona çıkmaya karar verdi.Balkona giderken annesinin ve komşuları Nergis Teyze'nin sesini duydu.

Nergis Teyze mahallenin çöpçatanıydı.Mahalle de ne kadar bekar varsa hepsini evlendirmeye yemin etmişti ve Ömür hariç bu amacında başarılı olduğu bile söylenebilirdi.

Mahallede bekar kalan tek kız Ömür olduğundan Nergis Teyze kafayı Ömür'e takmıştı.Hergün elinde öve öve bitiremediği bekar erkek fotoğraflarıyla geliyordu.Ömür birkaç defa bu fotoğrafları yırtıp kadına ters söylediğinden annesiyle Nergis Teyze bunu ömürden gizli bir şekilde yürütmeye çalışıyorlardı ama Ömür annesinin Nergis Teyzeden sonra koşa koşa yanına gelip tanımadığı erkeklerin  fotoğrafını gösterip onlar hakkında bilgi vermesinden her şeyi anlıyordu.

Ömür balkona çıkabilmek için annesi ve komşusunun olduğu odaya girince biran da ortalığı bir sessizlik kapladı.

Ömür,annesinin yüzlerce tekrarından sonra hanımefendilere yakışan ses ve duruşla"Hoşgeldiniz Nergis Teyzeciğim"

Ömürden böyle bir duruş beklemeyen Nergis şaşkınlık dolu bir sesle"Hoşbulduk kızım nasılsın?Nasıl gidiyor senin şu yazarlık kariyerin?"Ömür,Nergis Teyze'nin yazarlık kariyeni sorarken ki alay dolu sorusunu duyunca yine kendini tutamayıp"İyi gidiyor Nergis Teyze kendi paramı kazanıyorum.Kendi param demişken oğlun nasıl Nergis Teyze hala daha yattığı yerden baba parası mı yiyor?"diye sorduğunda Nergis Teyze'nin sinirden ve utançtan kızaran yüzünü büyük bir keyifle izledi.

Annesi uyaran bir ses tonuyla"Ömür"dedi"Senin yazı işlerin yok mu gitte onları hallet"

Yazı konusunun açılmasıyla Ömür'ün demin yerine gelen keyfi kaçtı ve asık bir suratla "Dinleniyorum anneciğim"dediğinde annesi uyarı dolu bakışlarını kızına atarak"Yeter bu kadar dinlenme hadi artık odana"dedi.

"Tamam annecim"dedi Ömür normalde Nergis Teyze'yi evden gönderinceye kadar onların yanında otururdu ama annesinin kızdığı zaman içinden çıkan canavardan çekindiğinden itiraz etmeden odasına çekildi.

Odasına giderken annesinin Nergis Teyze'yi teselli etmek için"Sen ne bakıyorsun bizi deli kızın söylediklerine?Onun dilinin kemiği yoktur biliyorsun"dediklerini duyunca içten içe annesine de kızıyordu.

Neden  yazarlık kariyerine saygı duymayan insanlara sırf kendisinden büyük olduğundan dolayı saygı duymalıydı?Onların söylediklerine sessizce katlanıp bir köşede kukla gibi gülümsemeye devam etmeliydi?

Annesi,komşu Nergis'i yolcu edince bir hışımla Ömür'ün odasına geldi ve sinirli bir sesle"Sen bu çeneye sahip oldukça evde kalmaya devam edeceksin"dediğinde Ömür,annesini daha da kızdıracak lafların ağzından çıkmasına engel olamadı.

"Ne güzel ben de bunu istiyordum"

Ömür'ün laflarına daha da kızan annesi" Vallahi bu kız beni öldürecek"diye söylenmeye başladığında Ömür,annesinin laflarını ezberlediğinden annesinin arkasından lafları tekrar etmeye başladı.

"Ah Yüce Rabbi izin vermedi ki bir tane daha çocuğum olmasına eğer bir tane daha çocuğum olmuş olsa hiç buna muhtaç olur muydum.Onu evlendirir güzeller güzeli bir toruna sahip olurdum"söylenmeyi bitirdiğinde kızının arkasından laflarını tekrar ettiğini duyunca"Allah'ım"dedi isyan edercesine bir sesle"Benim gibi bir kadından böyle tebiryesiz bir kız nasıl çıktı?"dediğinde Ömür hazırcevaplığına yakışır bir tavırla"Belki hastanede karıştırmışlardır beni"

"Keşke"dedi annesi umut dolu bir sesle"Keşke seni hastane de karıştırmış olsalar da bende senin gibi bir baş belasından kurtulabilsem"

Kızının evlendirilme konusundan rahatsız olan babası ne zaman komşu Nergis gelse evden bir yolunu bulup dışarı kaçıyordu.Ömür onun için Allah'ın ona bir hediyesiydi.Karısı küçük yaştan beri düzensiz adetlerin sebep olduğu yumurta azlığından beri tedavi görüyordu.Adnan karısını ilk gördüğünde karısının güzelliğine meftun olduğundan"Tamam"demişti"Varsın çocuğumuz da olmasın yeter ki Necmiye'm benim olsun gerisi önemli değil"

Evliliklerinin ilk yıllarında ikisi de çocuksuz olmayı kabul etmemişti ama karısı ilerleyen yıllarda ne zaman çocuklu bir kadın gördüğünde gözyaşına boğuluyordu.Artık işler öyle bir noktaya varmıştı ki Adnan,karısının kendisine bir zarar vemesinden korkuyordu.

O hüzün dolu yıllarda doktor bir arkadaşıyla konuşurken arkadaşı ona Türkiye  de  gelişmekte olan bir yöntemden bahsetmişti.Bu yöntem Türkiye de yeni duyulmaya başlandığını anlattığı an soluğu karısının yanına almış ona heyecan dolu bir sesle"Hazırlan"demişti"İzmir'e gidiyoruz"

Karısı ve kendisi son bir kez daha çocuk için denemeye karar verdiklerinde karısı 30 yaşında kendisi 35 yaşlarına merdiven dayamaktaydı.İlk ay karısı bu tüp bebek yöntemi tutsun diye gitmedik ne hoca bırakmıştı ne de türbe.

Adnan her ne kadar karısına hacılara hocalara para yedirdiği için kızsa da kendisi de karısından farksızdı.İzmirdeki bütün fakir mahalleri dernekleri ziyaret etmiş hepsine neredeyse bütün parasını yatırıp onlardan tek bir şey istemişti o da karısıyla  bir çocuğa sahip olabilmeleri için dua etmeleriydi.

Doktor'un tüp bebek yönteminin işe yarayıp karısının hamile kaldığını söyledikleri günü hala unutamıyordu.O gün karısı ve kendisi saatlerce secdeye kapanmışlar Allah'a onlara sonunda bir yavru verdiği için şükretmişlerdi ve o hüzün dolu yıllar yerini mutlulukla geçen 31 seneye kendilerini bırakmışlardı ve karısı şimdi bu hediyeyi onlardan alıp başkalarına vermeye çalışıyordu 

Eve geldiğinde hayatındaki iki en önemli kadının yine kavga edip ayrı köşelere çekildiğini görünce kızının yine kendisine gösterilen talipleri rededdiğini anladığında yüzünde keyifli bir gülümseme belirlemesine engel olamadı.

Kocasının yüzünde  keyifli bir gülümseme gören Necmiye kızgınlık dolu bir sesle"Hep senden yüz buluyor bu deli kız"dediğinde Adnan kıskanç bir baba tonuyla"Kızımız evlenmek istemiyorsa evlenmesin ben onu hiçbir erkekle paylaşamam"

"Peki ya biz ölünce ne olacak?"diye sordu Necmiye,kızının geleceğini düşünmenin verdiği endişe dolu bir sesle.

"Ne olacakmış?"dedi Adnan kızının geleceğini garanti altına almanın verdiği güvenle"Bu evde para kaygısı olmadan huzurlu bir ömür geçirecek"dediğinde Necmiye endişe dolu bir sesle"Ama yalnız bir ömür geçirecek bir erkeğe aşık olmamanın bir evlada sahip olamamanın pişmanlığıyla yaşıyacak"dedi ve gözlerini kocasına dikip hüzün dolu bakışlarla"Sen kızına böyle bir Ömür'ü  mü layık görüyorsun?"diye sorduğunda Adnan cevap veremedi.Onun tek istediği her anne ve babanın dileğiyle aynıydı o da   kızının mutlu bir hayat sürmesiydi.

"Ömür küçükken bile bebeklerinden nefret eder birisi onunla evcilik oynamak istiyenleri  bile onları döver sonra sen onu evcilik oynamaya zorladığında  benim kucağımı yatıp saatlerce ağlardı"

"Sen kabul etmek istemesen de kızımız büyüdü"dedi Necmiye kocasının hala kızını bir çocuk olarak  görmesinin verdiği bıkkınlıkla"Artık kendi yuvasını kurmalı ki bizden sonra da üzüldüğü zaman mutlu olduğu zaman tıpkı senin gibi Ömür gibi yayında olabilecek birilerine ihtiyacı var"

Karısının söylediklerinde haklılık payı olduğunu biliyordu.Ömür duygularını çok belli etmeyen bir çocuktu eğer bir de yanında annesi ve babasından başka biri yoksa ne kadar üzgün olursa olsun ne konuşurdu ne de bir damla gözyaşı akıtırdı.

Ömür küçükken bir kere onu teyzesine bırakıp karı koca tatile çıkmışlardı.Tatilin 5.gününde Necmiye'nin ablası arayıp endişe dolu bir sesle Ömür'ün ateşler içinde yattığını söylemişti.Apar topar kızının yanına döndüklerinde kızı kendisine sıkıca sarılıp ağlayarak  başvurduğu  yazı  yarışmmasına kabul edilmediğini söylemişti.İçindeki derdi ve gözyaşını akıtan kızı hızlı bir iyileşme sürecine girmişti ve biliyordu ki onlar olmasa kızı aynı şeyleri bu sefer daha ağır bir şekilde yaşayacaktı.

"Aklında biri var mı?"diye sordu Adnan  buruk bir sesle.

Kocasının ikna olasına  şaşıran Necmiye,kocasının vazgeçme ihtimaline karşın hemen konuya girdi."Evet,bir oğlan var adı Serkan 35 yaşında yazılımcı"

"35 mi?"dedi Adnan huysuz bir sesle"Bu yaşına kadar neden evlenememiş?Acaba bir kusuru var da bizden mi gizliyorlar?"

"Senin de kızın 30 yaşında onda da bir kusur olduğundan mı yalnız?"diye sorduğunda Necmiye,kocası hemen itiraz eden bir sesle"Hayır,benim kızım mükemmel"dedi.

Kocasının bu hallerini gören Necmiye'nin aklına annesinin söyledikleri geldi.Annesi elindeki bastonda gelin gitmek üzere olan kızına"Unutma erkek kaç yaşına gelirse gelsin çocuktur önemli olan senin olgun bir tavırla yönetmendir"dediğinde annesinin ne kadar haklı olduğunu anlayamamıştı.

Necmiye yakışan bir olgunlukla"Çocuğu görmeden böyle yalan yanlış konuşman hiç hoş değil unutma senin de bir evladın var biri senin evladının arkasından böyle konuşsa ne kadar üzülürsün"dediğinde Adnan karısının bir kez daha haklı çıkmasının verdiği husursuzlukla"Tamam,tamam bir şey demedik"dedi.

"Kızla kim konuşacak bu talip meselesini?"diye sordu Adnan bu talip kelimesinin ağzında bırıktığı tatsız tatdan kurtulmak için suya uzandığı zaman karısı bombayı patlattı.

"Sen konuşacaksın"dedi Necmiye kızının kendisini dinlemeyeceğini bildiğinden.

"Hayır"dedi Adnan kararlı olduğunu belli etmek için yüksek çıkan bir ses kullasana da karısının o hayır diyemediği hüzün dolu bakışlarını görünce teslim olmuş bir sesle"Tamam"dedi.

Adnan kızının odasına çekimser bir halde bir iki kez duyulması zor bir şekilde vursa da Ömür sesi duymuş ve kapıyı açmıştı.Karşısında babasını Ömür gülücüklerini saklamıyor ve neşeli bir sesle"Hoşgeldin babacım"dediğinde Adnan odadaki koltuğa yerleşip kızının neden bu kadar mutlu olduğunun merakıyla"Hayırdır iyi bir şey mi oldu?En son böyle mutlu olduğunda kitabın listelerde 1 numara olmuştu."

Kızı mutluluk saçan sesiyle"Evet bugün iyi bir şey oldu yakışıklı babam yanıma geldi gülmek için bundan daha iyi bir sebep mi olur?"dediğinde Adnan kararından dönmek üzeriydi ama daha sonra karısının azabından çekindiğinden derin bir nefes alıp konuya girmeye karar verdi.

"Annen sana uygun birini bulmuş"dediğinde Ömür ihanete uğramış bir ifadeyle"Sen de mi baba?"dedi.

Adnan çaresiz olduğunu belli eden bir sesle"Kızım annen senin geleceğin  için çok üzülüyor en azından bir kere buluşsan da annenin gönlü olsa"

"Baba,annemin gönlü ne zaman olacak Allah aşkına?Onun gönlü olsun diye bir sürü istemediğim insanla görüştüm hala da görüşmem isteniyor"dedi Ömür isyan edercesine bir sesle.

"Bu sefer buluşmaya benim için gider misin?"diye sordu Adnan,anne kartının işe yaramaması üzerine kendi gönül bağını kullanmaya karar verdi.

"Baba"dedi Ömür babasını redetmesinin verdiği imkansızlık ve görücü usulu buluşmalara duyduğu nefretin arasında sıkışmış bir sesle.

"Bak baban olarak söz veriyorum eğer bu görüşmede de kendine uygun birine bulamassan seni bir daha asla böyle işlere sürüklemeyeceğim"

Ömür,babasını tanıyordu o birine söz verdiyse mutlaka yerine getirirdi ve böylece hem Ömür babasının ricasını kırmayacak hem de bu evlilik meselesinden kurtulacaktı.

Ömür kaderin ördüğü ağlardan habersiz kendi planının işe yaracağını zannederek"Tamam"dedi babasına"Sizin istediğiniz gibi olsun bulaşacağım talibimle"

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

zeynep_edaq2 Merhaba ben Zeynep Eda wattpad,yazokur ve dreamde yazılar yazıyorum.Hayalim birgün kendi kitabımı çıkarmak bunun için de olabildiğince tecrübe kazanmak istiyorum