BİR YILDIZ MASALI

Şeyma 24 yaşında üniversite son sınıf öğrencisiydi...

Nisan 30, 2022 - 19:25
Mayıs 1, 2022 - 00:12
 0
BİR YILDIZ MASALI
ŞEYMA

Şeyma 24 yaşında üniversite son sınıf öğrencisiydi. Bölümü de Türk Dili Ve Edebiyatı olduğu için kitaplara aşırı bir tutkusu vardı. O yüzden de her boş vaktinde odasındaki ortak kütüphaneye gider. Kitaplara uzun uzun hayranlıkla bakıp hayaller kurar. Hayallerinde kitapların uçsuz bucaksız diyarlarına gittiğini görür.

 Şeyma 30 Eylül günü Kampüs’e gitmek üzere otobüs durağına gider. Otobüsü beklerken telefonuna bildirim gelir.Bildirime bakmak için ekran kilidini açar. Bildirime bakar. Bildirim en yakın arkadaşı Şafak’tan gelmiştir. Hemen bildirimi açar. Ve hızlıca okur. Şöyle yazmaktadır mesajda:

“Canım, nasılsın? Ben sana bir şey soracaktım. Neredesin?”

Şeyma da:

- Canım, ben şimdi otobüs durağında otobüs beklemekteyim. Buyur sor bir tanem.

Şafak da:

- Tamam canım bende şimdi evden çıktım yoldayım. Dün derste Ahmet Kutsi hoca Edebiyat tarihi ile ilgili ödev vermişti ya sen yapmış mıydın o ödevi?

Şeyma da:

- Evet, canım yaptım ben ödevimi yoksa sen yapmadın mı?

Şafak da:

- Yaptım yapmasına da bazı yerleri anlamadım. Mesela Divan edebiyatı ve şairleri benim konum ya hani. O konuda bazı eksikliklerim var. Kampüs’te buluşup o konular hakkında fikir alışverişi yapabilir miyiz seninle?

Şeyma da:

- Tamamdır. Canım benim şimdi kapatmam lazım çünkü otobüs geldi. Ben otobüse biniyorum. Kampüs’te görüşürüz. Kampüs’e gelene kadar kendine çok dikkat et. Öptüm…

Otobüse biner ve Otobüs kartını cihaza okutturur. Boş bir yer bulup oturur. Şansa bakın ki o boş yer şoför koltuğunun hemen arkası ve cam kenarında.

Üniversitenin durağında inip kampüs’e doğru ilerlerken sevgilisi Akın ona doğru koşmaktadır. Şeyma da Akın’ı görünce durur ve sarılır. Akın’ın yanağından öptükten sonra elini tutar ve der ki Akın’a;

-Aşkım beni kampüs’te Şafak bekliyor acele etmem gerekiyor. O yüzden derste görüşelim. Olur mu?

Akın da:

- Olur, tatlı böceğim. Sen nasıl istersen öyle olsun bebeğim.

Akın Şeyma’yı öptükten sonra ayrılıp derslik tarafına gider. Şeyma da kampüs’ün bahçesine gidip Şafağı arar.

Şeyma da:

- Ya canım neredesin? Ben bahçedeyim de.

Şafak da:

- Canım hemen geliyorum.

Şeyma da                                                                                      

- Tamam canım bekliyorum.

 

Şafak bahçeye iner ve Şeyma’nın yanına gider. Şeyma’ya selam verdikten sonra yanındaki sandalyeye oturur. Ödevlerini çıkarır ve anlamadığı yerlerin notlarını çıkarıp Şeyma’ya gösterir. Şeyma da notları okur ve boş bir kağıda konuların bir özetini geçer. Sonra da Şafağa konuları anlatır. Şeyma akıllı saatindeki alarmın sesini duyunca birden irkilir. Ve ilk derse 5 dakika kaldığını anlar. Hemen defter ve kitaplarını toparlayıp derslerinin olduğu dersliğe giderler, kapıyı açıp hemen sıralarına geçerler.  1-2 dakika sonra hocaları olan Ahmet Kutsi Bey dersliğe girer. Öğrencilerine selam verdikten sonra öğretmen kürsüsüne geçer. Dersi anlatmaya başlar. Konu: ”Divan Edebiyatında Osmanlı Metinleri” …

Ders Şeyma’ya göre hemencecik bitivermiş. Şafağa göreyse sanki asırlar boyunca sürmüş.

Ders sona erdiğinde ikinci ders için 4.dersliğe doğru gittiler. İkinci dersleri de Tarih. Konuları da Tarihi Metinlerde Yazım Kuralları. Hocaları ise Halit Can Bey.

 

İkinci ders çok eğlenceli geçmiş Şeyma’ya göre. Şafak derste oflayıp durmuş, Şeyma da ”hayırdır ne oldu?” der gibi bakar ona. Şafak da:

- Bu ders birazcık sıkıcı geldi bana Şeyma. Sana da öyle gelmedi mi?

Şeyma da:

- Yok canımın içi ne sıkıcısı…

Şafak da:

- O zaman tek bana sıkıcı geliyor bu dersler. Hahahahaha!

Şeyma da:

- Hahahaahahhahah! Hoca bakıyor Şafak güldürme beni Allah aşkına!

 

Ders biter bitmez Şeyma ile Şafak kampüs’ün kantinine yemek yemeye indiler. Yemek olarak da karışık ayvalık tostu yediler. Yemeklerini yedikten sonra üniversitenin kütüphanesine gittiler. Kütüphaneden 1-2 kitap alıp oradan sonraki ders için 2.dersliğe gittiler. Ardından Abdülhamid hoca dersliğe girdi ve selam verdi. Öğrencileri de selam verip derse başladı hocaları. Dersin konusu da ”Osmanlı Tarihinde Türk Dili Ve Edebiyatı” Bu ders aşırı karışık bir ders olduğu için hiç bir şey anlaşılamaz ilk önce.

Şeyma da hocasını dikkatlice dinlerken aklına bir anda Akın’ın o tatlı mı tatlı, o yakışıklı yüzü gelir…

Hocasının ”Şeyma Şeyma” diye seslenişini sonradan fark etti.

Şeyma da:

- Efendim! Hocam. Bana mı seslendiniz? Dalmışım, çok özür dilerim sizden.

Hocası da:

- Şeyma, evet sana seslendim. Neyin var? İyi misin?

Şeyma da:

- Evet, hocam iyiyim. Çok iyiyim. Teşekkür ederim.

Hocası da:

- Şeyma bu anlattığım konu hakkında bize bir örnek verir misin?

Şeyma da:

- Hocam,  affedin ama aklıma bir şey gelmedi.

Hocası da:

- Tamam, Şeyma oturabilirsin.

Şeyma da:

- Teşekkür ederim hocam.

Ders biter ve Şeyma ile Şafak evlerine gitmek için otobüs durağına giderler. O anda Akın yanlarına gelir, Şeyma’ya sarılır ve öper.

Beraber otobüse binerler, önce Şafak evinin önündeki durakta iner Şeyma’ya ”güle güle” deyip iner. Sonra Şeyma’nın ineceği durağa yaklaşınca Şeyma otobüsün düğmesine basar. Otobüs durduğunda Akın ile beraber inerler. Beraber Şeyma’nın evine giderler.

Şeyma'nın evinin kapısının önüne geldiklerinde Şeyma zile basar ve yardımcıları Victoria kapıyı gülümseyerek açtı.

-Welcome! Hoş geldiniz Şeyma hanım.Anneniz Beyza hanım geldiler,salonda oturuyorlar.

Şeyma da:

-Thanks, Victoria. Sen çekilebilirsin. Biz Akın ile çalışma odasında ders çalışacağız.

Victoria:

-Peki, Bayan Şeyma. Bir isteğiniz olursa ben mutfaktayım. Seslenebilirsiniz bana. 

Şeyma:

-Tamamdır. Çekilebilirsin.

Ardından Şeyma ile Akın beraber ortak çalışma odasına geçerler ve ders çalışmaya başlarlar. EDEBİYAT FAKÜLTESİ'nde okudukları için ders konuları EDEBİYAT'IN GÜNÜMÜZDEKİ ÖNEMİ hakkında bir sunum,bir tez hazırlamak.Şansa bakın ki Hocaları Sedat Bey Akın ile Şeyma'yı grup eşi yapmış. Beraber Şeyma'nın APPLE marka diz üstü bilgisayarını açıp konu araştırmalarına başlamışlar. O ikisi konu araştırmasını yapadursunlar.Bizler de Beyza hanımın yanına salona inelim.Beyza hanım en yakın dostu Azra hanım ile karşılıklı oturmuş sohbet etmekteler. İşte yukarıda çalışma odasında Şeyma ile Akın'ın gülüşme sesleri gelince Beyza ve Azra hanımlar meraklanıp yukarı kata çalışma odasının bulunduğu odaya girerler.Ve gördükleri manzara da ağızları açık şekilde birbirlerine bakmaktadırlar. Çünkü, Şeyma ile Akın diz üstü bilgisayardan komik videolar izlemektedirler. O halleri de Beyza hanımları şaşırtmış biraz. Beyza hanım geldiğini belli etmek istercesine kısaca öksürmüş. Annesini kapıda gören Şeyma o anda hızlıca toparlanıp annesi Beyza hanımın yanına koşmuş ve yanağına küçük bir öpücük konduruvermiş.Akın da bu mutlu anne kız halini bozmamak için izin isteyip gitmek isteyince  Beyza hanım:

-Akın,oğlum akşam yemeğe kalsaydın bari.

Akın da:

- Aslında Beyza hanım iyi olurdu,çok çok iyi olurdu ama evden beklerler. Artık başka bir zamana. Olur mu?

Beyza hanım da Akın'ın saçlarını usulca okşayarak:

-Peki oğlum peki! Sen nasıl istersen öyle olsun.Annen Sena Nur hanıma bol bol selamlarımı ilet lütfen. Bugün olmadı yarına diyelim.

Akın:

-Tamamdır Beyza hanım. Çok teşekkür ederim size. Hakan bey'e de hürmetlerimi sunarım.Güle Güle.Yarın görüşürüz o zaman Şeyma. Yarına kadar kendine çok dikkat et ve sağlıcakla kal.  Deyip Şeyma'nın yanağına öpücük kondurdu.Ardından karşı binadaki evine gitti. Şeyma da akşam yemeğine indi ve yemeğini yedi. Yemeğini yedikten sonra odasına geçti ve önce SAMSUNG GALAXY A02 marka telefonuna gele mesajlara ve bildirimlere baktı.Şafaktan 3 cevapsız arama ve 2 WhatsApp mesajı olduğunu gördü. Önceliği mesajı okumaya verdi. Mesaj da;

1. MESAJ:

" Selam! Şeyma nerelerdesin? Seni kaç kez aradım. Neden açmıyorsun? Beni çıldırtmak mı istiyorsun? Akın ile ne yaptınız? Çok merak ediyorum."

2.MESAJ: 

"Bak! Hala cevap yazmıyor ve vermiyor. Ne oldu kanka? Bir sorun mu var? Kavga mı ettiniz yoksa siz?"

Şeymadan Şafak'a Mesaj;

"Sanada selam bebişkom. Evdeydim.Çok özür diliyorum canım senden, telefonumu sessize alıp odama bırakmıştım.Ben de Akın ile çalışma odasında sunumumuzu hazırlıyorduk.Yok, canım benim ne çıldırtması. Sunum araştırması yaptık işte. Merak edilecek bir durum,olay yok yani... Yok canım bir şey olduğu yok. Sadece ailemle yemek yiyordum,yeni gelebildim odama.Ya ne kavgası, kavga ettimiz falan da yok.... O yüzden müsait değildim kankalettom... SENİ ÇOK SEVİYORUM CANIM,İYİ Kİ ARKADAŞIMSIN İYİ Kİ..." 

Diye yazıp hızlıca göndere bastı.

                                                              =DEVAMI GELECEKTİR....=

                                                         

                                                            HEPİNİZE KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMLE,SAYGILARIMLA.... 

                                                           HOŞÇA KALIN,İYİLİKLE VE SAĞLICAKLA KALIN....

                                                                                 EDEBİYAT BLOG AİLESİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE...

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Şeyma Örs Kitap kurdu Kitap aşığı Kitap delisi 1998 yılında izmirde doğdum. İmam Hatip Lisesi Sözel bölümü mezunuyum. Kitap okumayı da yazmayı da aşırı derecede çok seviyorum.