Gergin Sorgu

Anksiyete, göz kontağı kuramayan biri, geçmişi hatırlayamama, açığa çıkması gerekenler ve daha fazlası... Bu sorguda mağdur, baş şüpheli bile çıkabilir...

Kasım 1, 2021 - 00:41
Kasım 1, 2021 - 00:41
 0
Gergin Sorgu

Gergin Sorgu

....Komiser ilk sorusunu yineledi. “Onun yüzünü görmediğine emin misin?” Kafamı salladım. “Evet, az önce de söyledim. Gösterdiğiniz yüzü daha önce hiç görmedim.” Komiser sanki sorusunu tekrarlayınca verdiğim cevaptan cayacağımı düşünüp hayal kırıklığına uğramış gibi sert bir nefes verdi ve arkasına yaslandı. Gergindim. Bunu fark etmişti. Ve gerginliğimi farklı yorumladığından beni şüpheliye yardım etmiş biri olarak görüyordu. Kaslarım kasılmıştı. Böyle kasılı kaldığı için bir tehlike anında direkt koşabilecekmiş gibi hissediyordum. Ama bir yandan uzun süredir böyle olduğu için içten içten titremeye başlamıştım. Komiser gözlerimin içine baktı. Ve ben gözlerimi kaçırdım. “Elimizde kamera kayıtları var. Daha önce görmedim diyorsun ama sen onunla yaklaşık üç dört dakika konuştun bile. Yine de inkâr mı edeceksin?” Donup kalmıştım. Nasıl yani? Ne zaman? Biraz düşünüp ayrıntılarını hatırladığım son üç günü hızlıca geri sardım. Kimle o sürede konuştum ki? Perşembe günü sadece işe ve spor salonuna gitmiştim. Ve genel olarak insanlarla çok etkileşime girmeyen ben o gün de zorunluluklar halinde konuşmamıştım. Ama bir tek spor salonundaki yeni biri bana sarkıntılık yapınca onu uzaklaştırmak için konuşmuştum o kadar. Yüzüne hiç dikkat etmemiştim. Zaten insanların gözlerine bakamıyordum. Ve bu yüzden az karşılaştığım hiçbir yüzü hatırlamazdım. Onun dışında o gün başka hiç kimseyle o sürede konuşmamıştım. Cuma günü ise işten dönüşte markete uğramıştım. Kasiyerle konuşmuşumdur belki hatırlamıyorum. Bacağımı, kolumu, kafamı kaşıdım gerginlikten. Ama kaşınmam azalmadı. Düşünmeye devam ettim. Bir de market çıkışında poşetleri tam tutamadığımdan biri ile çarpışıp yere düşürmüştüm onları. O da benden özür dilemişti. Ve bana yardım edip gitmişti. Onun yüzü dışında diğer fiziksel özelliklerini bile hatırlamıyordum eşyaları toplamaya odaklandığım için. Cumartesi ise izin günümdü ve o gün dışarı hiç çıkmamıştım. O günü eleyebilirdim. Biraz kendimi zorlayıp kimseyi hatırlamadığımı ve nedenini komisere anlatmalıydım. Yutkundum. Çenem ve dudaklarım titrerken sesimin titrememesi beni şaşırttı. “Ben… Ben son üç günden öncesini tam hatırlamıyorum ama onun dışında bahsettiğiniz kişi olabilecek sanırım üç kişi var. Belki de iki. Biri Perşembe günü spor salonunda bana sarkıntılık yapmaya çalışan biriydi. O olabilir. Ya da Cuma günü markete gitmiştim oradaki kasiyerdir belki. Diğer olasılık ise marketin önünde çarpıştığım kişidir. Bilmiyorum belki de bahsettiğiniz şey daha önce gerçekleşmiştir. Bu bahsettiklerimin de yüzünü hatırlamıyorum aslında. B-ben…” Kekelemeye başladığım sırada durakladım. Kendimi toparlamaya çalıştım. Ancak komiser yeniden konuşmak için ağzını açınca devam ettim. “ B-ben i-i-i-insanların yüzleri-ini p-pek hatırlamam. G-g-gö-g-göz k-kontağı kuramam. O-o-on-n-n-on-on-onların-nın…” ve sonumda çenem kilitlendi. Boynum kasılmaya başladı ve kendimi sakinleştirebilmek için başımı masaya gömdüm. Tüm vücudum titriyordu. Ellerim bacaklarım, boynum, çenem… Kendimden nefret ettim yeniden. Yendiğimi düşünmüştüm. Dirseğimi deli gibi kaşıyordum. Sonra ellerim yüzüme tırmandı. Yanaklarımı kaşımaya başladım. Ama kendimi sakinleştirebileceğim sınırı geçmiştim artık. Tırnaklarım yanağımı yüzmeye başladı ve komiser aniden iki elimin bileğini tuttu ve sıktı. Sonra onları biraz güç uygulayarak masada kontrol altına aldı. O bunu yapınca şokla gözlerim ellerine sabitlendi. Şok vücudumun titremelerini biraz azaltmıştı ama onun ellerinin altından bile titreyen dirseklerimi ve ellerimi görebiliyordum. Aradan bir süre geçti. O tutmaya devam etti ve titremelerim geçti. En sonunda bunu fark ettiğimde uzun süredir tuttuğum nefesim firar etti. O ise hala tutuyordu. Ve geçmeyen şokumla onun yüzüne baktım. Gözleri zaten üzerimdeydi ve bu yüzden direkt gözlerimi çevirdim. Bana biraz daha süre verdi. Bu sırada da şokum tamamen geçti. Elleri gevşedi ve tamamen ayrılıp kendi önünde birleşti. Gözlerim ellerinden ellerime kaydı. Parmaklarının izi çıkmıştı. Gözlerimi bileklerimden de kaçırdım. Sonunda komiser konuştu yeniden. “ Evet, şüpheliyle X marketin önünde karşılaştınız. Kamera kayıtlarında size bir şeyler söylediği anlaşılıyor. Olayı baştan ve ayrıntılı anlatın lütfen.” sonra ekledi. “Acele etmenize gerek yok. Sakince ve detayları atlamadan anlatın yeter.” Gözlerim masada anlatmaya başladım. “ Cuma günü iş çıkışı markete gittim. Kasa sırasında çok kişi vardı. Kasiyer hızlıca her şeyi okuttu ve ben de parayı ödeyip hızlıca çıkmak zorunda kaldım. Bir elimde bir poşet diğer elimle kucağımdaki ürünleri başka poşete yerleştirmeye çalıştım marketin önünde yürürken. Ve o sırada biriyle çarpıştım. Sonra benden özür diledi ve benimle birlikte ürünleri toparlamaya başladı. Bir yandan da ayakta olan diğer arkadaşıyla konuşuyordu sanırım, hatırlamıyorum. O yüzden o dediklerini dinlemedim bile. Zaten her şeyi toplamaya çalışırken fiziksel özelliklerine bile dikkat etmemiştim.” sonra gergince ekledim, “Sanırım kamera kayıtlarında benimle konuşuyormuş gibi göründü ve siz de o yüzden şüpheli ile bir ilişkim var sandınız galiba?” Kısa da olsa ne düşündüğünü anlayabilmek için yüzüne baktım. O da beni izliyormuş, hızlıca gözlerimi kaçırdım. Komiser konuştu “Yanılıyorsunuz. Yanında başka biri yoktu. Bir tek siz vardınız.”...

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

ex aliis mundi Zihnimde beliren şeyleri yazmayı seviyorum. Hala geliştiriyorum kendimi. Süreci görmek güzeldir. Benimle yazma sürecime eşlik edin.