Denizin Dilsiz, Asi Çocukları Kayıklar

Bir asır bu sularda insanın çevirdiği dümenin rotasında yüzdüm, kaç sehir defteri eskittim, kaç kaptan değiştim, kaç şehir, kaç liman...

Ağustos 12, 2021 - 17:49
Ağustos 12, 2021 - 18:01
 0
Denizin Dilsiz, Asi Çocukları Kayıklar

 -Gün bitti, işte pırıl pırıl süzülüp geliyorlar balıkçı barınağına irili ufaklı tüm takalar, tekneler, gemiler.

 -Ben de kulaç attım sizler gibi bu sularda, ben de sizler gibi gençtim bir zamanlar, yaş aldım ama ihtiyarlamadım hala gencim. Sizler yorgun, yaşı başı almış, tarihe karışmış asırlık ihtiyar diyorsunuz bana.

 -Bir asır bu sularda insanın çevirdiği dümenin rotasında yüzdüm, kaç sehir defteri eskittim, kaç kaptan değiştim, kaç şehir, kaç liman... Sayısını unuttum acı tatlı onca mazi, onca anı biriktirdim hülya gibi geçti.

-Dalgalarla dans etme uğruna az kurban vermedim bu uğurda yelkenimi, seferi olduğum binlerce limana hepsi yabancı idi, fonda ettik öyle tanış olduk.

-Ağlara takılmış tonlarca can çekişen balığı aman demeden taşıdım rıhtıma. Ağlamaktan makyajı akmış kadın gibiyim şuan. Kemiklerimin pası dışardan görünür. bakıma muhtaç bir fosil... Attılar bir kenara, bekliyorum akıbetimi... Burnumun dibinde böbürlenerek göğsünü gere gere tepemde dolaşan şu kibirli martılar, denizin gözbebekleri, şımarık kızları, başıma ediyorlar. Onlara kızamıyorum da. Eee ne de olsa kurt kocayınca köpeğin maskarası olurmuş. Benimle martınınki o hesap, elbet tepemde göğsünü gere-gere afili dolanacak çığırtkan, şirret kuş.

-Bir daha işe yarar mıyım, yoksa çürümeye mahkûm mu ederler bilmiyorum. Tek bildiğim denizin beni çağırdığı.

-Şafak çöker de der mi kaptan, ""alabanda! Yelkenler fora, son bir kez Heyamola!" Yüzümü sürer mi vira vira sulara? Ciğerime işleyen tuzuna bandırır mı gövdemi? Son kez atar mı bu engin derinlilere çapamı? Bir umut işte benim ki.

-Bir sabah olsun hele. Bir gözü sularda, diğer gözü genç, yeni alınmış teknelerde mehabetiyle suskun akıbetini düşünür kenarda. Bu emektar eskitme buralara geldiğinde tüyü bitmemiş toydu. Kaç zaman geçti üzerinden onu bile hatırlayamıyorum. Bir ben bilirim bir de deniz, nelere şahit olduğunu, nelere sustuğunu, kaç yuva doyurdu, kaç çocuk büyüdü, okudu, eli iş tuttu, kaç gelin kıza çeyiz dizildi. Kaçının eğlencesi oldu, kaçına mesken... Denizin dalgası, mevsimin kışı, hoyrat sağanak rüzgarı, yazın kızgın güneşi... Şimdi kenara çekilmiş sessizce saatini bekler.

-"Hele bir şafak gelsin, vuracağım yine başımı engin sulara. Yine doyacağım kokusuna. Tekneler, takalar, kayıklar, hep beraber koşacağız suların koynuna," der iç geçirir.

-Ömrünü çürüten denizin tuzunun tadına varmanın demine dalar Alamatra. Dalgalarla yaşar, canlanır, şımarır, rüzgara kafa tutup yelken açar denizin asi, dilsiz çocukları kayıklar.

 Hatice ışık.

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

HAtice Işık Acemi bir şair ... Şiir, Kurgu ve Öykü Deneme yazarı.