GÜN DOĞARKEN

Bir tablo çizdim sabaha dair. Tuvalim için paletimde kardığım hiçbir renk tutmadı gökyüzünün renklerini.

Ağustos 24, 2021 - 16:38
Kasım 23, 2021 - 20:24
 0
GÜN  DOĞARKEN

GÜN   DOĞARKEN

                 I

Sabah saat 6.00, henüz aydınlanmadı gökyüzü

Bir kuş sesiyle irkildim önce.

Bir horoz karanlığı yırtarcasına bağırıyordu.

Uzaktan, otobandan geçen araçların uğultusu

Bir köpeğin hırıltısı, bir martının çırpınışı...

Açtım gözlerimi, duyduğum sesler bir yana,

Geceyi yırtarcasına

Bir kızıllık kapladı karşı dağın üstünü.

Bambaşka bir tabloydu.

Önce kızıla boyadı dağ başını,

Yavaş yavaş açıldı.

                II

Çok uzaktan geçen bir motorun sesi

Bu kızıllığa katıldı.

Derken açılan renk sarıda takılı kaldı.

Dağlar heybetli silüetiyle,

Meydan okurcasına yeryüzüne

Deniz sessiz,

Deniz durgun,

Deniz griydi.

Karşıdan gördüğüm Karşıyaka,

Griliğin içinde ışıklarla bezeli bir gerdanlıktı.

Pırıl pırıl parlayan,

Beni al, göğsüne tak dercesine bağıran.

Tekrar döndüm dağlara,

Parlak kızıllık

Kendini bırakmıştı

İnanılmaz renklerin kucağına.

                III                                                                        

Aydınlandı, aydınlandı ortalık.

Yine yeniden başlayan

Bir günün getirdiği aydınlık.

Birden en açık tonuna

Büründü doruklar renkleri.

Güneş ha çıktı ha çıkacak

O da benim gibi soluk ve bitkin.

Canlı renkler kaybolurken ufukta

Işıklar bir bir sönüyordu Karşıyaka'da.

               IV

Deniz yine durgun,

Deniz yine sessiz,

Deniz yine yalnızdı sanki.

Ama içindeki balıkçı motorlarıyla,

Ağlara takılan balıklarla,

Her şeye inat yaşam tüm hızıyla

Sürüyordu deniz ve otobanda.

Evet çıktı çıkacak o büyülü aydınlık.

Şu an ufuk bembeyaz ve soluk.

           V

Sancılar başladı; bu doğuş mutlaka olmalı.

Bir otobüsün sesi

Dağıttı bir an tüm dikkatimi.

Kuşlar, böcekler, martılar

Rüzgarın sesi, horozun müjdesi

Ve işte, işte güneş geldi.

İki kedi inatlaşırken

Bu sabah gün

Yine muradına erdi.

            VI                                                              

Bir tablo çizdim sabaha dair.

Tuvalim için paletimde kardığım

Hiçbir renk tutmadı gökyüzünün renklerini.

Adım adım izlerken karşımdaki fırça darbelerini,

Birbiri ardına gelen o muhteşem renkleri.

Parlaklıktan sıyrılıp soluklaşan,

Soluklaştıkça olgunlaşan,

Ben geldim, işte buradayım,

Derken bile zorlanan,

Dakikalarca beni bu eşsiz tablonun

İçine hapseden o sıcaklık zorlandı.

             VII

Şu an saat 6.45 ve tablo şimdilik tamamlandı.

İşte, güneş ağaçların yaprakları arasından

O parlak ve gizemli yüzünü gösterdi.

Ben geldim, işte buradayım dedi.

Yaşama, ölüme, her şeye inat.

İşte, yine ben geldim, dedi.

Ama bitmedi; devam ediyor.

Öyle bir tablo ki, gün battıkça

Yenileniyor.

Arınıyor belki tüm sancılardan,

Gebe kalarak yeni sancılara.

 

Müzeyyen

20.08.2019

("Mısra" isimli sanat kitabında yayımlandı.)

@eecstaticc

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow

Müzeyyen GÖKMEN Yürümekten korkmadan adım atmak ne güzeldir! Korkunun, sevginin, acının, şiddetin alabildiğince dolu dizgin yaşandığı bir zaman tünelinde yürüyoruz. Açılan her kapı yeni bir dünya yepyeni bir başlangıç demek. Bir kapı açıldı önümde ve yürüyorum. Duygularımın yansımasını paylaşıyorum yazın dünyasında. Umarım keyif alırsınız okudukça.