9'u 5 Geçe

10 Kasım'ın anlam ve önemi...

Kasım 10, 2021 - 09:04
Kasım 9, 2021 - 23:45
 0
9'u 5 Geçe
Atatürk

9'U 5 GEÇE

"Burası neresi anne?" diye soruyor küçük bir çocuk. Bu evin niye bu kadar özel, bu kadar önemli olduğunu bilmiyor. Öylesine, normal bir ev diye düşünüyor. 

"Burası Atatürk'ün köşkü." diyor annesi. Gözleri doluyor bir anda, biliyor, sadece birkaç dakika sonra saat dokuzu beş geçecek. 

Gözleri parlıyor çocuğun, neşeyle bir kez daha soruyor, "Atatürk burada mı?" diyor. Bu kez diğer yanında duran babasının da gözleri doluyor. Keşke burada olsa diye geçiriyorlar içlerinden. Oysa biliyorlar, sadece birkaç dakika kaldı... 

"Atatürk şimdi uyuyor." diye cevap veriyor babası. Çocuk düşünüyor, o zaman tekrar gelecek, diyor içinden. Bir kez daha soruyor. "Peki biz niye buradayız?" diyor. Geriye sadece beş dakika kaldığından haberi yok. 

Bu kez annesi konuşuyor. "Buraya onun için geldik." diyor. Çocuk anlamıyor, Atatürk burada yokken biz niye buradayız diye düşünüyor. Ama yine de konuşmuyor. 

İnsanlar yavaş yavaş sessizleşmeye başlıyor. Herkes susuyor, tek yaptıkları çaresizce dokuzu beş geçeyi beklemek. 

Çocuk konuşuyor yine, dayanamıyor, merak ediyor. "Peki neden burası?" diyor. "Atatürk'ün başka evi yok mu, neden buradayız?" 

Etraftaki diğer insanlar da duyuyorlar çocuğu. Herkesin gözü yaşlı, herkesin gözü saatte. Köşkün yanındaki çınar ağacına bakıyor birkaç kişi. Gözyaşları arasında gülümsüyorlar. "Burası yürüyen köşk, evlat!" diyor yetmişlerine bir amca elindeki bastondan destek alarak ayağa kalkarken. Biliyor çünkü, sadece iki dakika kaldı. Şimdi kalkmazsam ne zaman kalkacağım diye düşünüyor kendi kendine. 

Merakını alamıyor çocuk, "Nasıl yani?" diye soruyor. "Ayakları mı var bu evin?" Birkaç kişiden hafif gülme sesleri geliyor. Hepsi keşke bu çocuk kadar masum olsak diye geçiriyorlar, bilmesek bu günün anlamını. 

Bu kez kırklı yaşlarında biri konuşuyor, "Köşke zarar verdiği için keseceklerdi bu ağacı." diyor. Çocuk düşünüyor, koca ağacı kesmesinler diyor kendi kendine. Kesilince çok canı acır diye düşünüyor. Ama konuşmuyor, susuyor. Anlıyor bir şeylerin ters gittiğini. 

Başka biri devam ediyor konuşmaya, "Atatürk bu ağacı kesmelerine izin vermemiş." diyor. "Kesmeye çalışanlara, sen hiç böyle bir ağaç yetiştirdin mi de keseceksin, demiş." diyerek susuyor. "Ağacı kesemezsiniz, öyleyse köşkü yürütün, demiş Atam." diye tamamlıyor başka birisi onun sözü. 

O sırada bir ses duyuluyor. Yüksek bir ses, siren gibi. Yaşlı bir adam içli içli ağlıyor, başka bir yaşlı kadın karşısındaki saate bağırıyor, "Dur lütfen! Dursana!" diyor. Çocuk etrafına bakınıyor, diğer herkes susmuş, sabit duruyor. Hiçbir şey sormuyor, artık o da biliyor, takvimler 10 Kasım'ı gösteriyor, saat dokuzu beş geçiyor... 

Mustafa Kemal Atatürk'ü, saygı ve özlemle anıyoruz...

YÜRÜYEN KÖŞK HAKKINDA BİLGİ

Atatürk, 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gitmek üzere yola çıkar. Yalova açıklarından geçerken sahilde gördüğü ulu çınar onu çok etkiler. Tekneyle kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde oturan Atatürk, çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap iki katlı bu ev 22 günde yapılarak 12 Eylül 1929’da tamamlanır.

Tam bir yıl sonra  1930 yılının yaz aylarında Atatürk  Millet Çiftliği’ndeki köşküne gelir. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Ağacın dallarının binanın çatısına ve duvarına dayandığını öğrenen Atatürk o meşhur emrini verir. "Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak!"

Bu emir üzerine 8 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul'dan gelen mimar ve mühendis ekipler tarafından başlatılan çalışma ile köşkün etrafı temel seviyesine kadar kazılır ve temelin altına tramvay rayları yerleştirilir. Öncelikle köşkün teras bölümü bir günde kaydırılır, geri kalan iki gün içinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır ve bina 4.80 m. kadar doğuya kaydırılır.

Böylece köşk yıkılmaktan, ağaç dalı da kesilmekten kurtulur. Çevre bilinçlenmesi konusunda bir ilk teşkil eden bu olaydan sonra yapının adı “Yürüyen Köşk” olur. Mustafa Kemal Atatürk, dönemin önemli Türk  ve yabancı devlet adamlarını burada ağırlamış, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihine yön verecek önemli kararlarını yine bu köşkte almıştır. Atatürk köşke 1930-1937 yılları arasında aralıklarla gelip gitmiştir.

(Kaynakça: yalova.gov.tr)

 

Tepkiniz nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow