ELEŞTİRİNİN YERSİZİ
Yapıcı veya yıkıcı eleştiri
Herkes bayılır yerli yersiz eleştiri yapmaya. Bugüne kadar her ne yapmış olursanız olun yine de eleştirecek bir şeyler bulurlar. Hiçbir şey tam değildir eleştiri severlere göre.
Eleştirinin dozu ve yapısı önemlidir. Tabi ki eleştirmek lazım bazı şeyleri ama düşman savar gibi yapılanlar sadece kalp kırmaya yarar.
Yıkıcı eleştiriye kapalı ve yapıcı eleştiriye açık durumda olunması gerekmekte. Ağzı olanın konuştuğu durumlarda genelde yıkıcı olabiliyor bu durum.
Eleştiri denilen durum bir şeylerin daha iyi olmasını sağlamak için yapılmalıdır. İyisin ama bir tık daha iyi olabilirsin demek nere; çok kötü, berbat demek nere yani.
Karşısındakini yok etmeye programlı olanların tercihidir sert dille yermek. Hâlbuki iyi olması istenseydi hem yumuşak bir dil kullanılırdı hem de sadece pozitif ve negatif yönleri ortaya konurdu.
Yani her zaman negatif yönlerin ortaya çıkarılmasıyla eleştiri yapılmaz. Kötülüğe açılacak ağızların hiç açılmaması daha iyi neticede.
İnsanoğlu yapmaktan çok yıkmaya meyilli olduğu için bir şeyi irdeleme şeklimiz de o yönde olmakta. Hâlbuki iyi icraatlar yapı taşlarını üst üste güvenilir bir şekilde koymakla olur.
Yapmak zor yıkmak kolay bu konuda da. İnsanlar kendi yapamadıklarını sanki başkası yapınca yıkmak ister gibi davranıyorlar. Hâlbuki takdir etmek de bir erdem.
Hiçbir şey mükemmel değil dünyada; sadece onu en iyi hale getirebilecek aksaklıkları bularak mükemmele yakın hale getirebiliriz. Yani açık aramak değil neyin nasıl düzeltilebileceğine odaklanmak gerekir.
Eleştiri aynı zamanda içinde çözüm de barındırmalı. Herhangi bir çözüm önerisi bulunamıyorsa veya belki de aksaklık olmayan konularda konuşmamak daha yararlı olmakta.
Beğenmediğiniz bir şeyin daha iyisini yapamıyorsanız da yıkmayı bırakmak daha makul.
İnsanları eserlerine ve hayata küstürmeye gerek yok.
Diğer yandan da eleştirilen kişilerin de bir anlamda eleştiri kabul edebilir durumda olması da önemlidir. Sonuçta dört dörtlük hiçbir şey olmadığı gibi yapılan şeylerde de aksaklıkların olabileceği doğal karşılanmalı.
Neticede “Daha iyisi nasıl olur?” sorusuyla irdeleyebilirsek sonuca gidilmesi de o kadar kolay ve anlaşılır olur.
Eksik nerede diye bakılmamalı; nasıl tamamlarım diye düşünülmeli her zaman!
Mavinin Fecri ve Mihrinin Hicranı Yazarı
Yazar ve Şair Betül FIRAT
@paradoks.okur.yazar
Tepkiniz nedir?